

Anlaşmalı boşanma, günümüzde çiftlerin boşanma sürecini daha az yıpratıcı, hızlı ve maliyet açısından daha avantajlı bir şekilde tamamlamasını sağlayan ideal bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. En az bir yıllık evlilik süresini dolduran eşler, nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi tüm hukuki sonuçlarda uzlaşmaları halinde, tek celsede boşanma kararı alabilir. Anlaşmalı boşanma davası açmak için gerekli belgelerin eksiksiz hazırlanması, anlaşmalı boşanma protokolünün hukuka uygun düzenlenmesi ve tarafların duruşmada bizzat hazır bulunması sürecin sorunsuz işlemesi açısından büyük önem taşır. Bu yöntemde delil, tanık veya uzun süreli dava takibine gerek kalmadığı için boşanma süreci hem psikolojik hem de ekonomik açıdan daha az yorucu hale gelir.
Anlaşmalı boşanma, taraflara boşanmanın tüm koşullarını kendi istekleri doğrultusunda belirleme imkânı tanıyarak mahkemenin müdahalesini en aza indirir. Doğru hazırlanmış bir protokol ile hem yoksulluk ve iştirak nafakası düzenlenebilir hem de çocukların velayeti ve mal rejimi gibi hassas konular önceden çözüme kavuşturulabilir. Bu sayede olası hak kayıplarının önüne geçilir, taraflar arasında gelecekte çıkabilecek uyuşmazlıklar da büyük ölçüde engellenmiş olur. Kısa sürede sonuç alınması isteniyorsa, anlaşmalı boşanma davasının deneyimli bir avukatla yürütülmesi, başvurudan kesinleşme aşamasına kadar tüm sürecin hızlı ve hukuka uygun şekilde tamamlanmasını sağlar.
Anlaşmalı boşanma, evlilik birliğini sona erdirmek isteyen eşlerin, boşanmanın tüm hukuki sonuçlarında (nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi) mutabık kalması durumunda, mahkeme kararıyla hızlı ve sorunsuz şekilde boşanabilmelerini sağlayan bir boşanma türüdür. Türk Medeni Kanunu’na göre, tarafların en az bir yıldır evli olmaları ve boşanma konusunda birlikte mahkemeye başvurmaları ya da bir eşin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesi şartıyla gerçekleşebilir. Bu süreçte hazırlanan anlaşmalı boşanma protokolü, hâkim tarafından uygun bulunursa boşanma kararı verilir.
Anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanmaya kıyasla daha kısa sürmesi, masrafların düşük olması ve tarafların yıpranmaması açısından sıklıkla tercih edilmektedir. Boşanma protokolünde çocukların velayeti, nafaka türleri (yoksulluk, iştirak nafakası), tazminat ve mal rejiminin tasfiyesi gibi unsurlar açık ve net şekilde düzenlenmelidir. Özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde anlaşmalı boşanma davalarında profesyonel destek almak, sürecin sorunsuz ve hızlı ilerlemesini sağlar. Bu yönüyle anlaşmalı boşanma, hem zaman hem de psikolojik yük açısından avantajlı bir seçenektir.
Anlaşmalı boşanma şartları, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi kapsamında açıkça belirlenmiştir. En temel şart, eşlerin en az bir yıldır evli olmalarıdır. Bu sürenin dolmamış olması durumunda anlaşmalı boşanma mümkün değildir. Ayrıca, eşlerin boşanma ve boşanmanın tüm sonuçları üzerinde mutabık kalması, birlikte mahkemeye başvurmaları ya da bir tarafın açtığı davayı diğerinin kabul etmesi gerekir. Hâkim, tarafları duruşmada bizzat dinleyerek iradelerinin özgür olup olmadığını kontrol eder ve bu hususta ikna olursa boşanma kararı verir.
Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için tarafların hazırladığı bir protokolün mahkemeye sunulması zorunludur. Bu protokolde mal paylaşımı, nafaka, velayet, çocukla kişisel ilişki kurulması ve diğer tüm hususlar açıkça yazılmalıdır. Hâkim, protokoldeki düzenlemeleri kamu düzenine ve çocuk yararına uygun bulmak zorundadır. Protokol eksik veya usule aykırıysa ya düzeltilmesi istenir ya da anlaşmalı boşanma gerçekleşmez. Bu nedenle anlaşmalı boşanma şartları hem hukuki hem de şekli kurallara bağlıdır ve uzman bir avukattan destek alınması sürecin sağlıklı işlemesi açısından önemlidir.
Evet, anlaşmalı boşanma ile çekişmeli boşanma birbirinden oldukça farklı boşanma türleridir ve her biri farklı hukuki süreçlere tabidir. Anlaşmalı boşanma, tarafların tüm boşanma şartlarında (nafaka, velayet, mal paylaşımı, tazminat vb.) uzlaşarak mahkemeye başvurdukları ve çoğunlukla tek celsede sonuçlanan hızlı bir boşanma sürecidir. Bu yöntemde eşlerin en az bir yıl evli olması ve mahkemeye birlikte başvurmaları ya da davayı diğerinin kabul etmesi gerekir. Protokol hazırlanması, hâkimin onayı ve tarafların duruşmada bizzat hazır bulunması temel unsurlardandır.
Çekişmeli boşanma ise tarafların boşanma konusunda ya da boşanmanın sonuçlarında anlaşamaması durumunda açılan, delillerin sunulduğu, tanıkların dinlendiği ve çoğu zaman yıllarca sürebilen daha karmaşık bir dava türüdür. Aldatma, şiddet, terk gibi özel boşanma sebeplerine dayalı olarak açılabilir. Velayet, nafaka, tazminat gibi konularda anlaşmazlık yaşanması halinde, mahkeme bu konularda karar verir. Bu nedenle anlaşmalı boşanma süreci daha az maliyetli ve daha az yıpratıcıyken, çekişmeli boşanma psikolojik ve hukuki olarak daha zorlu bir süreçtir.
Anlaşmalı boşanma için öncelikle eşlerin en az bir yıldır evli olması şartı aranır. Bu süre dolmadan taraflar anlaşmalı boşanma talebinde bulunamaz. Ardından, eşlerin boşanma ve sonuçları hakkında tam bir uzlaşmaya vararak birlikte dava açmaları ya da birinin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi gerekir. Mahkemeye sunulacak anlaşmalı boşanma protokolü, nafaka, velayet, mal paylaşımı ve diğer önemli hususları açıkça içermeli, her iki taraf da bu protokolü imzalamalıdır. Duruşmada ise eşlerin bizzat hazır bulunarak protokolde belirtilen hususları kabul ettiklerini hâkime beyan etmeleri zorunludur.
Protokolün eksiksiz, anlaşılır ve çocuk varsa çocuğun menfaatini korur nitelikte olması büyük önem taşır. Ayrıca dava dilekçesi, evlilik cüzdanı fotokopisi ve kimlik fotokopileri gibi belgelerle birlikte mahkemeye başvuru yapılmalıdır. Davanın açıldığı Aile Mahkemesi hâkimi, tarafları dinledikten sonra protokolü uygun bulursa boşanma kararı verir. Tüm bu işlemlerin hızlı ve sorunsuz ilerlemesi için bir aile hukuku avukatından profesyonel destek almak süreci kolaylaştırır ve hak kayıplarının önüne geçilmesini sağlar.
Anlaşmalı boşanma protokolü, eşlerin boşanma sürecinde tüm hukuki sonuçlar üzerinde anlaştıklarını yazılı olarak belgeledikleri resmi metindir ve anlaşmalı boşanma davasının en kritik unsurudur. Bu protokolde tarafların boşanmayı kabul ettiklerine, çocukların velayeti, nafaka (yoksulluk ve iştirak), maddi-manevi tazminat, mal paylaşımı, ev eşyalarının bölüşümü ve çocukla kişisel ilişki kurulması gibi tüm detaylara yer verilmelidir. Protokoldeki her maddenin açık, anlaşılır ve tarafların iradelerine uygun olması gerekir; aksi takdirde hâkim protokolü reddedebilir veya revize edilmesini isteyebilir.
Protokol hazırlanırken, çocuğun üstün yararı gözetilmeli ve kamu düzenine aykırı hükümlere yer verilmemelidir. Tarafların imzalarının protokol üzerinde yer alması, duruşmada protokolün kabul edildiğinin sözlü olarak beyan edilmesi zorunludur. Bu metnin eksiksiz ve hukuki açıdan geçerli şekilde hazırlanması, boşanma kararının hızlı ve sorunsuz şekilde çıkmasını sağlar. Bu nedenle anlaşmalı boşanma protokolünün deneyimli bir avukat tarafından hazırlanması veya kontrol edilmesi, ileride doğabilecek uyuşmazlıkların önüne geçmek açısından büyük önem taşır.
Anlaşmalı boşanma davasının açılması için öncelikle eşlerin birlikte ya da bir tarafın başvurusu ve diğerinin onayıyla Aile Mahkemesi’ne başvurmaları gerekir. Dava, eşlerin son altı aydır birlikte ikamet ettikleri yer mahkemesinde açılabileceği gibi, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Dava dilekçesiyle birlikte anlaşmalı boşanma protokolü, nüfus kayıt örnekleri, kimlik fotokopileri ve evlilik cüzdanı fotokopisi de mahkemeye sunulmalıdır. Başvuru esnasında gerekli harç ve giderler yatırılır ve dosya esas numarası alarak duruşma günü belirlenir.
Dava açıldıktan sonra mahkeme, tarafları duruşma günü bizzat dinlemek üzere çağırır; çünkü hâkimin boşanma iradesinin özgürce verilip verilmediğini doğrudan gözlemlemesi gerekmektedir. Taraflar duruşmada hazır bulunup protokolde yer alan şartları kabul ettiklerini beyan ettiklerinde ve hâkim bu şartları uygun bulduğunda, boşanma kararı verilir. Genellikle tek celsede sonuçlanan bu dava türü, taraflar arasında tam bir uzlaşma sağlanmışsa oldukça hızlı ve az masraflı şekilde tamamlanır. Sürecin hukuki geçerliliği ve güvenliği açısından bir avukattan destek alınması her zaman tavsiye edilir.
Anlaşmalı boşanma davasında görevli mahkeme, Aile Mahkemesi’dir; Aile Mahkemesi’nin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla davaya bakar. Yetkili mahkeme ise eşlerin birlikte başvuru yapmaları halinde son altı aydır birlikte ikamet ettikleri yer mahkemesidir. Eğer taraflar ayrı yerlerde ikamet ediyorsa, dava her iki tarafın yerleşim yerinde bulunan Aile Mahkemesi’nde de açılabilir. Yetki konusunda taraflar arasında anlaşmazlık yoksa, mahkemeler davayı kabul eder ve boşanma süreci başlatılır.
Anlaşmalı boşanma davalarında yetki kuralı esnek olup, tarafların birlikte belirledikleri bir yerde dava açmaları genellikle sorun yaratmaz. Ancak, usul hatası yapılmaması adına, davanın açılacağı yer mahkemesinin hem görev hem de yetki açısından doğru seçilmesi önemlidir. Yanlış mahkemede dava açılması durumunda, süreç uzayabilir ya da dava reddedilebilir. Bu nedenle yetki ve görev kurallarının dikkatle değerlendirilmesi ve dava dosyasının hukuka uygun şekilde hazırlanması, boşanmanın hızlı ve sorunsuz sonuçlanması açısından kritik rol oynar.
Anlaşmalı boşanma davası, taraflar arasında tam bir uzlaşma sağlanmış ve gerekli belgeler eksiksiz hazırlanmışsa genellikle tek celsede sonuçlanır. Mahkemeye başvurulduktan sonra duruşma günü yoğunluk durumuna göre 1 ila 4 hafta içinde verilir; duruşmada tarafların bizzat hazır bulunması ve anlaşmalı boşanma protokolünü kabul ettiklerini sözlü olarak beyan etmeleri halinde hâkim, aynı gün içinde boşanma kararını verir. Bu nedenle anlaşmalı boşanma davaları, çekişmeli davalara kıyasla çok daha kısa sürede tamamlanır.
Boşanma kararının duruşmada verilmesinin ardından, kararın yazılması ve taraflara tebliğ edilmesi süreci yaklaşık 1-2 hafta sürebilir. Taraflar bu kararı temyiz etmezse ya da feragat ettiklerini bildirirse, karar kesinleşir ve nüfus müdürlüğüne bildirilerek evlilik durumu resmi olarak sona erer. Böylece toplam süreç genellikle 1 ayı geçmeden tamamlanır. Ancak duruşma tarihinin belirlenmesi, adliyedeki yoğunluk ve belgelerdeki eksiklik gibi durumlar bu süreyi uzatabilir. Sürecin hızlı işlemesi için belgelerin eksiksiz sunulması ve uzman desteği alınması faydalı olur.
Anlaşmalı boşanma sürecinde mal paylaşımı, tarafların kendi aralarında uzlaşarak düzenledikleri protokolde açıkça belirtilmelidir. Taraflar, evlilik birliği içinde edinilmiş malların kime ait olacağını ve hangi malın nasıl devredileceğini yazılı olarak kararlaştırabilir. Bu kapsamda taşınmazlar, araçlar, banka hesapları, ziynet eşyaları gibi tüm mal varlığı unsurları protokolde ayrıntılı şekilde düzenlenmelidir. Taraflar isterlerse mal paylaşımı yapmayarak bu konuyu ayrı bir davaya da bırakabilirler; ancak anlaşmalı boşanmanın temel özelliği, her konuda anlaşma sağlanmış olması olduğundan bu tür belirsizlikler ileride uyuşmazlık doğurabilir.
Türk Medeni Kanunu’na göre, eğer eşler arasında farklı bir mal rejimi sözleşmesi yapılmamışsa, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Bu durumda evlilik süresince edinilen mallar eşit olarak paylaşılır. Ancak anlaşmalı boşanma protokolü ile taraflar bu paylaşımı kendi isteklerine göre farklı şekilde düzenleyebilir. Protokoldeki mal paylaşımı hükümleri net, uygulanabilir ve karşılıklı rızaya dayanmalı, aksi takdirde hâkim bu bölümü uygun bulmayabilir. Özellikle yüksek değerli mallar söz konusuysa, ileride iptal ya da tenkis davası açılmaması için profesyonel destekle hazırlanmış, hukuki geçerliliği tam bir protokol önemlidir.
Anlaşmalı boşanma davasında mahkeme tarafından ret kararı verilmesi, genellikle taraflar arasında boşanmanın temel şartlarında uyumsuzluk ya da hukuki eksiklikler bulunması durumunda söz konusu olur. En yaygın ret sebebi, evlilik süresinin bir yılı doldurmamış olmasıdır; bu şart sağlanmadan anlaşmalı boşanma mümkün değildir. Ayrıca tarafların duruşmaya bizzat katılmaması, protokoldeki hususlarda çelişkiler olması ya da protokolün çocuğun üstün yararına ve kamu düzenine aykırı hükümler içermesi de mahkemenin davayı reddetmesine yol açabilir. Mahkeme, özellikle velayet, nafaka ve mal paylaşımı gibi konularda tarafların uzlaşmasını net şekilde ortaya koymayan protokolleri uygun bulmaz.
Bunun dışında, tarafların özgür iradeleriyle hareket etmediklerinin düşünülmesi veya hâkimin tarafların ifadelerinden emin olmaması da ret gerekçesi olabilir. Protokolün imzasız olması, eksik belge sunulması ya da protokoldeki maddelerin uygulanabilirlikten uzak olması da ret sebeplerindendir. Dava reddedildiğinde taraflar ya protokolü düzenleyip yeniden başvuru yapabilir ya da çekişmeli boşanma yoluna gidebilir. Bu tür durumlarla karşılaşmamak ve sürecin tek celsede tamamlanmasını sağlamak için deneyimli bir avukatla çalışmak büyük avantaj sağlar.
Anlaşmalı boşanma sürecinde nafakanın belirlenmesi, eşlerin aralarında uzlaşarak düzenlediği protokol kapsamında gerçekleşir. Taraflar, yoksulluk nafakası (boşanma sonrası ekonomik olarak zayıf düşen eşe ödenecek destek) ve iştirak nafakası (varsa ortak çocuğun giderleri için ödenecek nafaka) konularında anlaşmalı olarak miktar ve ödeme şekillerini belirleyebilir. Hâkim, bu nafaka düzenlemelerinin adil olup olmadığını ve özellikle çocuk varsa onun menfaatine uygun olup olmadığını denetler; bu şartlar sağlanmazsa protokolde değişiklik yapılması istenebilir.
Yoksulluk nafakası alacak tarafın mali durumu, evlilik süresi, gelir düzeyi ve boşanma sonrası geçim koşulları göz önünde bulundurularak belirlenir. İştirak nafakası ise çocuğun yaşı, eğitim durumu ve bakım ihtiyacına göre hesaplanır. Taraflar isterlerse nafaka talebinden feragat edebilir ancak bu feragat açık, net ve baskı altında olmaksızın yapılmış olmalıdır. Nafaka miktarının ileride yeniden değerlendirilmesi gerekebilir, bu nedenle şartlara göre arttırılabilir veya kaldırılabilir hükmü de protokole eklenebilir. Hukuki geçerliliği ve uygulanabilirliği sağlamak açısından nafaka maddeleri özenle hazırlanmalı, gerektiğinde bir aile hukuku uzmanından destek alınmalıdır.
Anlaşmalı boşanma davalarında tanık dinlenmesine gerek yoktur, çünkü taraflar boşanma ve tüm sonuçları üzerinde mutabakata vardıklarını yazılı bir protokol ile beyan ederler. Bu tür davalarda mahkeme, tarafların özgür iradeleriyle boşanma kararını verdiklerini anlamak ve protokolde yer alan hükümleri incelemekle yetinir. Tarafların bizzat duruşmada hazır bulunarak boşanma iradelerini doğrulamaları, davanın görülmesi ve kararın verilmesi için yeterlidir. Tanık beyanı, yalnızca çekişmeli boşanma davalarında kusur durumunu veya olayları ispatlamak amacıyla kullanılır.
Ancak nadir durumlarda, özellikle hâkimin tarafların iradesi konusunda şüpheye düşmesi veya protokoldeki bazı maddelerin açıklığa kavuşturulması gerektiğini düşünmesi halinde tanık dinlenmesi istenebilir, ancak bu uygulama istisnai niteliktedir. Uygulamada, eksiksiz ve açık hazırlanmış bir protokol ile tarafların duruşmada hazır bulunması hâkim açısından yeterli kabul edilir. Bu sebeple tanık dinlenmesine ihtiyaç duyulmadan, anlaşmalı boşanma davaları hızlı ve pratik bir şekilde sonuçlandırılır.
Anlaşmalı boşanma davalarında taraflar boşanma konusunda uzlaştıkları için herhangi bir delil sunulmasına gerek yoktur. Bu dava türü, çekişmeli boşanmanın aksine kusur isnadı veya yaşanan olayların ispatı üzerine kurulmadığından, tanık beyanı, mesaj, görüntü, yazılı belge gibi delillerle ispat yükümlülüğü bulunmaz. Yeterli olan şey, eşlerin boşanmayı kabul ettiklerini ve boşanmanın tüm hukuki sonuçları üzerinde anlaştıklarını gösteren yazılı bir protokol sunmaları ve bu iradeyi duruşmada sözlü olarak da beyan etmeleridir.
Mahkeme, sunulan protokolü kamu düzeni ve varsa çocuğun üstün yararı açısından değerlendirir; protokolün açık, adil ve uygulanabilir olması durumunda boşanma kararı verir. Delil yalnızca tarafların iradesinden şüphe duyulması gibi olağan dışı durumlarda gündeme gelebilir, fakat bu uygulama istisna niteliğindedir. Bu nedenle anlaşmalı boşanmalarda delil sunulmasına gerek duyulmaz, dava süreci delilsiz ve hızlı şekilde yürütülür. Sürecin sorunsuz ilerlemesi için protokolün hukuka uygun hazırlanması büyük önem taşır.
Anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra yapılması gereken ilk işlem, kararın kesinleşmesini beklemektir. Eğer taraflar kararı temyiz etmeyeceklerini duruşmada beyan etmişlerse, kararın kesinleşmesi daha hızlı gerçekleşir; aksi halde, karar tebliğ edildikten sonra iki haftalık yasal sürede temyiz edilmemesi gerekir. Kararın kesinleşmesiyle birlikte, mahkeme tarafından nüfus müdürlüğüne bildirim yapılır ve evlilik durumu nüfus kayıtlarından düşürülür. Tarafların ayrıca nüfus müdürlüğünden yeni kimlik alması veya medeni hal belgesi güncellemesi gerekebilir.
Boşanma sonrasında mal paylaşımı yapılmamışsa, bu konuda ayrı bir dava açılabilir veya protokole göre devralınması gereken mallar üzerinde devir işlemleri yapılmalıdır. Ayrıca nafaka ödemeleri başlamışsa belirlenen tarihlerde ödeme yapılmalı, velayet verilen taraf çocuğun eğitimi ve bakımıyla ilgili sorumluluğu devralmalıdır. Soyadı değişikliği gibi durumlarda banka, SGK, okul, işyeri gibi resmi kurumlara bildirimde bulunulması gerekir. Boşanma sonrası hak kayıplarının önüne geçmek ve süreci sağlıklı şekilde tamamlamak için karar sonrası da bir avukattan danışmanlık alınması faydalı olur.
Evlilik birliğini anlaşmalı boşanmayla sona erdirmek isteyen eşlerin, ergin olmayan çocuklarının velayetinin kime kalacağı, velayet hakkı kendisine verilmeyen eşle müşterek çocuk arasında kişisel ilişkinin ne şekilde kurulacağı, maddi/manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına ilişkin konularda anlaşmaya varılması gerekmektedir. Eşlerin, aile konutu yahut mal rejiminin tasfiyesi hakkındaki hususlarda uzlaşıya varabilmeleri de mümkündür. Ancak, bu konularda anlaşmalı boşanma protokolünde düzenleme yapılması zorunlu değildir.
Protokolde öncelikle tarafların temel bilgilerinin yer alması gerekmektedir. Buna göre tarafların isimleri, soy isimleri, T.C. kimlik no ve adres bilgilerinin bulunması gerekmektedir. Bu bilgilerin yazılmasının ardından tarafların boşanma iradeleri de protokolde yer almalıdır. Bu kapsamda tarafların boşanma yönündeki karşılıklı ve birbirleriyle uyuşan iradeleri protokole yansıtılmalıdır.
Anlaşmalı boşanma protokolünün içermesi gerekli bir diğer husus da boşanma iradesini ortaya koyan çiftlerin, henüz ergin olmamış ortak çocuklarının velayetinin kimde bırakılacağı hususudur. Ayrıca, velayet hakkı kendisine bırakılmayan taraf ve çocuğun aralarında kişisel ilişkinin kurulması kapsamında ele alınacak düzenlemelerin mahiyet ve muhteviyatının da açıkça ortaya konulması gerekmektedir. Çünkü, anlaşma protokolünün hakimin onayından geçmesi durumunda boşanma kararı verilebilmesi mümkündür.
Tarafların henüz ergin olmayan ortak çocuklarının velayetine karar verilirken, çocuğun yüksek yararına göre bir düzenlemeye gidilmesi gerekmekte, ancak, aile hakimi, ergin olmayan müşterek çocuğun velayetine yönelik bir karar verirken, taraflarca hazırlanmış olan anlaşmalı boşanma protokolünün bu konudaki düzenlemelerine karşın, takdir yetkisine dayanarak velayet konusunda çocuğun yüksek menfaatini esas alarak bir sonuca varabilecektir.
Boşanma davasının, eşlerin boşanmalarına dair bir kararla sonuçlanması üzerine, karar kesinleşince, yalnızca eşler arasındaki evlilik birliği sona erecektir. Dolayısıyla boşanmalarına karar verilen eşlerin ergin olmayan müşterek çocuklarıyla ilişkisi sona ermeyecektir. Bundan dolayı, çocuğun velayet hakkı kendisine bırakılan tarafın sorumlu ve yükümlü olduğu hususlar olduğu gibi, velayet kendisine verilmeyen tarafın da çocuğa ilişkin birtakım sorumluluk ve yükümlülükleri devam edecektir. Bu kapsamda velayet hakkı verilmeyen taraf çocuk için iştirak nafakası vermelidir. Bu nedenle iştirak nafakasına ilişkin husus ve koşullar da anlaşmalı boşanma protokolüne yansıtılmalıdır. Buna göre, tarafların karşılıklı iradesiyle henüz ergin olmayan müşterek çocuklarının üstün menfaatine aykırı olarak hazırlamış oldukları anlaşmalı boşanma protokolünün hâkim tarafından çocuğun üstün menfaati dikkate alınarak değiştirilebilmesi mümkün olmaktadır.
Boşanma davası görülürken eşlerin, yoksulluk nafakası ile ilgili olarak istemde bulunabilmesi mümkündür. Böyle bir durumda, yoksulluk nafakasının ne kadar olacağı ve taraflardan hangisinin bu nafakayı ödeyeceği hususu anlaşmalı boşanma protokolünde ele alınmalıdır. Ayrıca, tarafların maddi ve manevi tazminat ile ilgili anlaşmaya varmaları durumunda bunun da protokolde ele alınması gerekmektedir.
Tıpkı diğer davalarda hükmedildiği gibi boşanma davası için de harç ve yargılama giderlerine hükmedilmektedir. Bu masrafları ödemesi için hangi tarafın yükümlü olacağı anlaşmalı boşanma protokolünde yer almalıdır.
⦁ Yoksulluk nafakasına dair hususlar,
⦁ Ergin olmayan müşterek çocukların velayetinin kime verileceği,
⦁ Velayet kendisine verilmeyen tarafla müşterek çocukların arasında kurulacak kişisel ilişkiye dair düzenlemeler,
⦁ Maddi ve manevi tazminata ilişkin hususlar.
⦁ Mal rejiminin tasfiyesine dair hususlar,
⦁ Aile konutuna ilişkin hususlar,
Anlaşmalı boşanmanın en önemli faydalarından biri, sürecin hızlı ve düşük maliyetli şekilde sonuçlanmasıdır. Taraflar arasında uzlaşma sağlandığı için mahkeme süreci genellikle tek celsede tamamlanır ve uzun yıllar sürebilecek çekişmeli yargılama sürecinden kaçınılır. Bu durum hem maddi masrafların hem de psikolojik yıpranmanın önüne geçer. Özellikle çocuk varsa, çekişmenin yaratacağı olumsuz etkilerden korunarak daha sağlıklı bir geçiş süreci sağlanabilir. Taraflar aralarında nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konularda anlaştığı için, mahkeme sürecine dışarıdan tanık veya delil sunulmasına da gerek kalmaz.
Anlaşmalı boşanma, taraflara kontrolü ellerinde tutma imkânı verir; zira mahkeme, protokoldeki şartlar hukuka uygunsa müdahale etmeden tarafların iradelerine göre karar verir. Böylece taraflar kendi şartlarını kendileri belirler, hâkimin takdirine bırakılmazlar. Bu yönüyle daha barışçıl, medeni ve yapıcı bir boşanma süreci yaşanır. Ayrıca anlaşmalı boşanma sonrası taraflar arasında ileride çıkabilecek hukuki uyuşmazlıklar da azalır, çünkü birçok konu önceden yazılı protokol ile güvence altına alınmıştır.
Anlaşmalı boşanma davasının daha hızlı görülmesi için öncelikle dava dosyasının eksiksiz ve usule uygun şekilde hazırlanması gerekir. Dava dilekçesi, anlaşmalı boşanma protokolü, kimlik ve evlilik cüzdanı fotokopileri gibi belgelerin tam olması, mahkemenin dosya incelemesini hızlandırır. Ayrıca mahkemeye başvuru yapıldıktan sonra dilekçeye "ivedi görülmesi" talebinin eklenmesi ve duruşma gününün yakın tarihe alınması için ilgili kalemden rica edilmesi süreci hızlandırabilir. Dava açıldıktan sonra duruşma günü çok ileri bir tarihe verildiyse, taraflar dilekçeyle erkene alınması talebinde bulunabilir.
Tarafların duruşma günü mahkemede bizzat ve zamanında hazır bulunması da kritik önem taşır; aksi takdirde duruşma ertelenir ve süreç uzar. Ayrıca protokolün açık, anlaşılır ve uygulanabilir şekilde hazırlanması, hâkimin ek açıklama ya da düzeltme istemesinin önüne geçerek davanın tek celsede sonuçlanmasını sağlar. Avukat aracılığıyla süreci yürütmek de teknik hata riskini ortadan kaldırır ve hem dava açılışında hem de duruşma esnasında süreci hızlandırır. Tüm bu adımlar eksiksiz tamamlandığında, anlaşmalı boşanma davası genellikle 1-2 hafta içinde sonuçlanabilir.
Anlaşmalı boşanma nedir?
Tarafların boşanma ve sonuçları konusunda uzlaşarak mahkemeye başvurdukları boşanma türüdür.
Anlaşmalı boşanma için kaç yıl evli olmak gerekir?
En az 1 yıl evli olmak şarttır.
Anlaşmalı boşanma tek celsede biter mi?
Evet, şartlar uygunsa genellikle tek celsede sonuçlanır.
Duruşmaya gitmek zorunlu mu?
Evet, her iki eşin de duruşmada bizzat bulunması gerekir.
Anlaşmalı boşanma protokolü zorunlu mu?
Evet, yazılı ve imzalı protokol mahkemeye sunulmalıdır.
Nafaka anlaşmalı boşanma protokolünde belirlenebilir mi?
Evet, yoksulluk ve iştirak nafakası açıkça düzenlenebilir.
Mal paylaşımı protokole yazılmak zorunda mı?
Taraflar isterse yazar, isterse bu konuyu daha sonra dava edebilir.
Çocukların velayeti nasıl belirlenir?
Taraflar protokolde anlaşır; hâkim, çocuğun yararına uygun bulursa onaylar.
Protokolde eksik varsa dava reddedilir mi?
Evet, hâkim eksik veya belirsiz hususlar varsa protokolü kabul etmeyebilir.
Anlaşmalı boşanma için tanık gerekir mi?
Hayır, tanık veya delil sunulmasına gerek yoktur.
Boşanma kararından sonra ne yapılmalı?
Kararın kesinleşmesi beklenir ve nüfus müdürlüğüne bildirim yapılır.
Anlaşmalı boşanma ne kadar sürede kesinleşir?
Taraflar temyiz etmezse 1-2 hafta içinde kesinleşebilir.
Boşanma protokolü sonradan değiştirilebilir mi?
Taraflar dava sonuçlanmadan önce karşılıklı olarak revize edebilir.
Avukat tutmak zorunlu mu?
Hayır, zorunlu değil ama hukuki destek faydalı olur.
Anlaşmalı boşanma davası nerede açılır?
Tarafların son altı aydır birlikte oturduğu yer Aile Mahkemesi'nde.
Protokol noter onaylı mı olmalı?
Hayır, mahkemeye sunulacak şekilde tarafların imzası yeterlidir.
Boşanma sonrası soyadı değişikliği ne zaman yapılır?
Karar kesinleştikten sonra nüfus müdürlüğüne bildirilerek yapılır.
Anlaşmalı boşanma dava dilekçesi nasıl yazılır?
Kısa, sade ve protokole uygun şekilde hazırlanmalıdır.
Anlaşmalı boşanmada maddi tazminat talep edilebilir mi?
Evet, taraflar karşılıklı anlaşırlarsa tazminat miktarı belirlenebilir.
Anlaşmalı boşanma kararına itiraz edilebilir mi?
Taraflar temyiz haklarını kullanabilir; aksi halde karar kesinleşir.
Anlaşmalı boşanma, tarafların karşılıklı uzlaşma ile boşanma sürecini kısa sürede, daha az yıpratıcı ve ekonomik şekilde sonlandırabilmelerini sağlayan en pratik yöntemlerden biridir. En az bir yıl süren evliliklerde mümkün olan bu süreçte; anlaşmalı boşanma protokolü, nafaka, mal paylaşımı, çocukların velayeti gibi temel konularda tarafların iradeleri belirleyici olur. Tanık, delil ve uzun süren yargılamalara gerek kalmadan, tek celsede boşanma kararı alınabilir. Yetkili Aile Mahkemesi’ne yapılan doğru başvuru ve usulüne uygun belgelerle, dava hızlıca sonuçlandırılabilir.
Boşanma sonrası yapılması gereken işlemler de sürecin tamamlanması açısından önemlidir. Kararın kesinleşmesi, nüfus kayıtlarının güncellenmesi, nafaka ödemelerinin başlaması ve varsa çocukla kişisel ilişki düzeninin uygulanması gibi adımlar titizlikle takip edilmelidir. Anlaşmalı boşanma, sadece evliliği sona erdirmekle kalmaz; aynı zamanda taraflara medeni, huzurlu ve kontrollü bir şekilde yeni bir başlangıç yapma fırsatı sunar. Bu nedenle, anlaşmalı boşanma davalarında uzman bir hukukçudan destek almak, hem hak kaybını önler hem de sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlar.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü Örneği
İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
DAVACI : ............. T.C.
Adres ..............................................
VEKİLİ : .............
DAVALI : ............. T.C.
Adres ..............................................
DAVA KONUSU : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak taraflarca hazırlanan ve iş bu dilekçe ekinde sunulan anlaşmalı boşanma protokolüne göre tarafların boşanmaları hususunda bir karar verilmesi talebinden ibarettir.
AÇIKLAMALAR : Müvekkilim ile davalı taraf olan eşi 2010 tarihinde resmi olarak evlenmişlerdir. Bu evlilikleri sırasında 01.05.2011 doğumlu .... isminde ortak çocukları olmuştur.
Müvekkilim ve davalı olan taraf anlaşamamaları nedeniyle evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Eşlerin anlaşmazlık yaşamalarında hayat tecrübeleri, gelenek ve görenekleri etkili olmuştur. Tüm bunların sonucunda eşler evliliklerini sürdüremez hale gelmişler ve biraraya gelip ortak bir yaşama devam etmeleri kendileri için beklenmeyecek bir hal almıştır.
Müvekkilim ve davalı taraf boşanma hususunda ortak irade göstermişler ve evlilik birliğini sonlandırma hususunda anlaşma sağlamışlardır.
Taraflar evlilik birliğinde sahip oldukları müşterek çocuğun velayetini, annesi olan .... ‘a vermektedir. Taraflarca bu hususta anlaşma sağlanmıştır.
Taraflarca müşterek çocuğun masraflarının karşılanması için anlaşma sağlanmış olup, bu kapsamda babası ..., anne ...’ nin bildireceği banka hesabına, karar tarihi itibariyle aylık olarak tedbir ve iştirak nafakasını .... TL olarak ödeyecektir.
Velayet kendisine bırakılan çocuk annesi ile hafta içinde birlikte kalacak, hafta sonu ise babasının yanında kalacaktır. Bunun haricinde dini bayramlar, ara tatiller ile yaz tatilinde 1 ay boyunca babasının yanında kalması hususunda taraflar ortak iradeleriyle anlaşmışlardır.
Davalı olan baba ... nın evlilikleri süresince kendisinin sebebiyet vermiş olduğu olaylardan dolayı davacı olan .... ya …. TL maddi, ... TL manevi tazminat yatıracaktır.
Taraflardan davalı olan .... tarafından, davacı …’ya ait ... kişisel banka hesabına karar tarihi itibariyle her aynın .... sında yoksulluk nafakasının .... TL olarak yatırılması hususunda anlaşma sağlanmıştır.
Taraflarca yargılama sonucunda hükmedilecek yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin olarak hiçbir talep öne sürülmeyeceği hususunda anlaşma sağlanmıştır.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz ettiğimiz hususların tümü bakımından taraflarca tam olarak bir anlaşma sağlanmış olmakla birlikte, işbu anlaşmalı boşanma protokolü aile mahkemesine sunulmak amacıyla taraflarca bir araya gelinerek düzenlenmiş ve imza altına alınmıştır. Bu nedenlerle, mahkemenizce anlaşmalı boşanma protokolünün uygun görülerek anlaşmaya varılan hususlara göre boşanma kararının verilmesi hususunu arz ve talep ederiz. ....../…/ 2025
TARAF TARAF
......... .........