

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM’nin 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışında yaptığı açıklamayla 11. Yargı Paketi’nin ayrıntılarını paylaştı. Yaklaşık 40 maddeden oluşan yeni düzenleme, ceza mevzuatında önemli değişiklikler içeriyor. Kamuoyunun merak ettiği “genel af çıkacak mı?”, “infaz indirimi olacak mı?” soruları ise yeniden gündemde. Tunç, meskun mahalde silah atma, trafikte yol kesme, bilişim ve sanal bahis suçları, çocukların suça sürüklenmesi gibi konuların pakette yer aldığını belirtti. 11. Yargı Paketi’nin önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulması beklenirken, gözler hem infaz düzenlemesi hem de genel af beklentisine çevrildi.
MHP Grup Başkanvekili Feti Yıldız, genel af için şu an uygun koşulların oluşmadığını belirterek, “Ancak infaz indirimi ve cezalardaki eşitsizliklerin giderilmesi acilen yapılmalıdır. Yeni bir infaz kanunu artık kaçınılmazdır.” dedi.
Bu açıklama, doğrudan genel af beklentisini kapatmasa da, infaz sisteminde ciddi bir reform sinyali olarak değerlendiriliyor. Yıldız’ın vurguladığı “eşitsizliklerin giderilmesi” ifadesi, özellikle benzer suçlardan farklı sürelerle ceza çeken mahkûmlar arasındaki dengesizliklere dikkat çekiyor.
Kulislerde bu açıklama, genel af yerine kapsamlı bir infaz indirimi ya da ceza oranlarında yeniden düzenleme hazırlığı olarak yorumlanıyor. Bu da, önümüzdeki dönemde yeni bir infaz yasasının gündeme gelme ihtimalini güçlendiriyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM’nin 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışında yaptığı açıklamayla uzun süredir beklenen 11. Yargı Paketi hakkında önemli bilgiler paylaştı. Yaklaşık 40 maddeden oluşacak düzenlemede, ceza mevzuatına yönelik yenilikler, infaz sisteminde değişiklikler ve çocuk suçluluğuna ilişkin düzenlemeler öne çıkıyor.
Vatandaşların en çok merak ettiği sorular ise aynı:
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yeni yargı paketi çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, “11. Yargı Paketi ceza mevzuatıyla, 12. Yargı Paketi ise hukuk mevzuatıyla ilgili olacak.” dedi.
TBMM’nin 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla Meclis’te düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
“Terörsüz Türkiye” sürecinin kesintisiz devam etmesinin önemine vurgu yapan Tunç, yıllarca terörle mücadele edildiğini ve bu süreçte büyük bedeller ödendiğini hatırlattı.
Bölücü örgütün kendini feshetmesi ve silah bırakmasının ardından Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun sürecin kalıcılığı için önemli çalışmalar yürüttüğünü ifade etti.
Bakan Tunç, “Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek istiyorsak, bunu ancak terörsüz, birlik ve beraberlik içinde bir Türkiye’de başarabiliriz. Sürecin sekteye uğramadan devam etmesi en büyük temennimizdir.” dedi.
11. Yargı Paketi’nde yer alacak düzenlemelere ilişkin bilgi veren Bakan Tunç, çalışma taslağının milletvekillerine iletildiğini belirtti.
Tunç, “Çalışmalarımızda üç temel başlık öne çıkıyor: toplumsal huzuru ve barışı bozmaya yönelik suçlarda alınacak önlemler, bilişim ve sanal bahis suçlarıyla mücadele ve çocukların suça sürüklenmesini önlemek.” ifadelerini kullandı.
Paketin yaklaşık 40 maddeden oluşacağını kaydeden Tunç, “Meskun mahalde silah atma, trafikte yol kesme, bilişim suçlarının önlenmesi, sanal bahis ve kumar, çocukların suçtan korunması gibi konularda önemli düzenlemeler getiriyoruz.” dedi.
Bakan Tunç, özellikle çocukların yargılanma süreçlerinin yeniden ele alınacağını vurguladı:
“12 yaş altı çocuklar cezalandırılmıyor, 12-15 ve 15-18 yaş arası çocuklar için indirim uygulanıyor. Ancak 15-18 yaş grubunda, çocuğun yaşı, fiziksel gelişimi, suçun niteliği ve tekrar eden davranışları dikkate alınarak hâkime takdir yetkisi verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
Bakan Tunç, 12. Yargı Paketi’nin ise hukuk alanındaki reformları kapsayacağını belirterek, “41 maddelik taslak Meclis grubumuza sunuldu. Ardından 13. paket gelecek. Yargı reformu süreklidir; ihtiyaçlar değiştikçe biz de mevzuatı güncellemeye devam edeceğiz.” dedi.
Boşanma davalarına yönelik çalışmalara da değinen Tunç, “Boşanma davalarının yüzde 60’ı kadınlar tarafından açılıyor ve süreçte en çok mağdur olan taraf genellikle kadınlar.” ifadelerini kullandı.
“Amaç, dava süreçlerinin kısalması, çocukların örselenmemesi ve kadınların korunmasıdır. Bu nedenle boşanma davalarının maddi konulardan ayrılarak daha hızlı sonuçlanması, maddi uyuşmazlıkların ise ayrı davalarda görülmesi yönünde bir öneri hazırladık.”
Bakan Tunç ayrıca, aile hukukunda zorunlu arabuluculuk uygulamasının tartışıldığını, ancak bu konuda kadınları mağdur edecek hiçbir adımın atılmayacağını vurguladı.
“Bazı ülkelerde dava açmadan önce arabulucuya gitmek zorunlu. Türkiye’de de şiddet vakaları hariç bu sistemin uygulanabilirliğini değerlendiriyoruz.” dedi.
Bakan Tunç, 10. Yargı Paketi’nde trafik güvenliğine ilişkin cezaların artırıldığını hatırlatarak, yeni düzenlemede şu değişikliklerin öngörüldüğünü açıkladı:
Aile arabuluculuğu konusunda “Kadınlarımızı mağdur edecek hiçbir adım atılmayacaktır.” diyen Bakan Tunç, aile hukukuna ilişkin çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
Süresiz nafaka konusuna da değinen Tunç, “Uzun süren nafaka ödemelerinin doğurduğu mağduriyetleri dikkate alarak hakkaniyetli bir düzenleme yapılabilir mi diye değerlendiriyoruz. Bu hassas dengeyi koruyarak ilerleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Bakan Yılmaz Tunç, “11. Yargı Paketi ceza, 12. Yargı Paketi hukuk mevzuatına odaklanacak. Yargı reformu, Türkiye’de adalet sistemini güçlendirmek için devam eden bir süreçtir.” diyerek açıklamalarını tamamladı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, paketin 3 temel amaca hizmet edeceğini açıkladı:
Yeni yargı paketinde yer alan öne çıkan düzenlemeler şöyle:
Bu düzenlemelerle, hem toplum güvenliğini tehdit eden suçların cezaları artırılacak hem de mahkeme süreçlerinin daha hızlı ve şeffaf yürütülmesi amaçlanıyor.
Kamuoyunun en çok merak ettiği konu, genel af ve infaz indirimi düzenlemeleri. Ancak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yaptığı son açıklamada, 11. Yargı Paketi’nin af anlamına gelecek hiçbir madde içermediğini ifade etti.
Tunç, “İnfaz kanununda daha sade, adil ve anlaşılır bir yapıya ihtiyaç var; ancak bu konu 11. paket içerisinde değil, ayrı bir başlıkta ele alınacak” dedi.
Bu açıklama, genel af beklentisinin en azından bu paket kapsamında karşılanmayacağı anlamına geliyor.
Yine de, kulislerde 2025 yılı içinde ayrı bir infaz reformu veya 12. Yargı Paketi kapsamında belirli suçlarda ceza indirimi gündeme gelebileceği konuşuluyor.
11. Yargı Paketi’nin en dikkat çekici bölümlerinden biri çocuk suçluluğuyla ilgili olacak.
Mevcut sistemde:
Yeni düzenlemeyle birlikte çocuğun yaşı büyüdükçe indirim oranı azalacak, özellikle kasten öldürme gibi ağır suçlarda hâkimin takdir yetkisi artırılacak.
Bu değişikliğin amacı, tekrarlayan suçları önlemek ve caydırıcılığı güçlendirmek olarak belirtiliyor.
Yargı sisteminde dijital dönüşümün hız kazandığı görülüyor.
Bu adımlar, özellikle avukatlar ve taraflar için zaman ve maliyet tasarrufu yaratacak.
Adalet Bakanı Tunç’un açıklamasına göre taslak metin, TBMM’ye sunulmak üzere milletvekillerine iletildi.
11. Yargı Paketi’nin, Ekim 2025 içerisinde Meclis Genel Kurulu’nda görüşülüp kabul edilmesi, ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor.
11. Yargı Paketi, cezaların artırılması, dijitalleşme ve çocuk suçluluğuna karşı önlemler açısından kapsamlı yenilikler içeriyor.
Ancak hukuk çevrelerinde şu soru hâlâ tartışılıyor: “Bu paket gerçekten adaleti güçlendirecek mi, yoksa yalnızca cezaları ağırlaştıran bir önlem paketi mi olacak?”
Gerçek adalet, yalnızca süreçlerin hızlanmasıyla değil, her vatandaşın adalete eşit biçimde erişebilmesiyle sağlanabilir.
11. Yargı Paketi’nin başarısı, toplumun adalete duyduğu güveni artırıp artırmayacağıyla ölçülecek.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni yasama dönemine başlamasıyla birlikte, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 11. Yargı Paketi önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulacak. Pakette yeni bir çözüm sürecine ilişkin herhangi bir düzenleme yer almazken, suça sürüklenen çocuklara, toplum güvenliğini tehdit eden suçlara ve ceza adaletindeki dengesizliklere odaklanan önemli değişiklikler bulunuyor.
Çocuk Suçluluğuna Yeni Yaklaşım
Pakette en dikkat çeken başlıklardan biri, suça sürüklenen çocuklarla ilgili düzenlemeler olacak. Edinilen bilgilere göre, cezai sorumluluk yaş sınırı yeniden tanımlanacak. Yaş yükseldikçe ceza indirim oranının azalması, ağır suçlarda caydırıcılığın artırılması planlanıyor. Mevcut uygulamada 12 yaş altındaki çocuklar cezalandırılmazken, 12-15 ve 15-18 yaş arası için ceza indirimi uygulanıyor. Yeni düzenleme ile özellikle cinayet gibi ağır suçlarda daha etkili yaptırımlar gündeme gelecek.
Bu değişiklik, Kadıköy’de 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin öldürülmesi olayı sonrası toplumda yükselen tepkilerin ardından hız kazandı.
11. Yargı Paketi, toplum huzurunu bozan suçlara da yeni tanımlar getiriyor.
Paket sadece ceza alanında değil, yargılama süreçlerinde de yenilikler getiriyor.
MHP Grup Başkanvekili Feti Yıldız, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, genel af için uygun koşulların oluşmadığını ancak infaz indirimi ve eşitsizliklerin giderilmesi gerektiğini belirtmişti. Bu açıklama, 11. Yargı Paketi’nin infaz sistemiyle ilgili kapsamlı bir reformun da habercisi olabileceği yönünde yorumlanıyor.
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, paketin önümüzdeki hafta Meclis Başkanlığı’na sunulacağını açıklayarak, özellikle çocuk suçluluğu konusunda caydırıcı ve etkin düzenlemeler getirilmesinin hedeflendiğini vurguladı.
11. Yargı Paketi’nde DEM Parti’nin Beklentileri Yer Almayacak
Yeni yasama döneminin en önemli gündemlerinden biri olan 11. Yargı Paketi önümüzdeki günlerde TBMM’ye sunulacak. Ancak kulis bilgilerine göre, DEM Parti’nin ve silah bırakma sürecine giren PKK’nın beklediği yasal düzenlemeler bu pakette yer almayacak gibi duruyor.
Hükümet kanadından edinilen bilgilere göre, iktidar silah bırakma sürecinin tam olarak tamamlanıp tamamlanmadığını ve Suriye’deki gelişmelerin seyrini görmek istiyor. Bu nedenle, “Terörsüz Türkiye” vizyonu kapsamında değerlendirilen bazı düzenlemelerin 11. Paket dışında tutulduğu belirtiliyor.
Bu kapsamda, infaz eşitliği, hasta ve yaşlı hükümlülere konutta infaz, örgütten ayrılanlara yönelik entegrasyon programları (Eve Dönüş Yasası) ve PKK lideri Abdullah Öcalan’a ilişkin düzenlemeler gibi konuların önümüzdeki aylarda veya yeni yılda ayrı paketlerle gündeme getirilmesi planlanıyor.
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, pakette af veya infaz indirimi anlamına gelebilecek bir düzenleme bulunmadığını vurgulayarak, “Daha adil, sade ve anlaşılır bir İnfaz Kanunu’na ihtiyaç var. Ancak bu çalışma 11. Yargı Paketi içinde değil, ayrı bir başlıkta yürütülüyor.” dedi.
Daha önce 10. Yargı Paketi hazırlanırken DEM Parti’nin talep ettiği bazı maddeler, son anda Covid-19 düzenlemesiyle birlikte paketten çıkarılmıştı. Bu düzenleme, 31 Temmuz 2023 öncesini kapsayan ve yaklaşık 50 bin mahkûmu ilgilendiren bir infaz indirimini içeriyordu. Ancak bu kez de 11. Pakete dahil edilmedi.
Adalet çevrelerinde, bu düzenlemenin önümüzdeki aylarda yapılacak daha kapsamlı infaz reformu kapsamında ele alınacağı ifade ediliyor.
11. Yargı Paketi, TBMM’ye sunulmasının ardından komisyon ve genel kurul görüşmeleri tamamlanınca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.
Özetle: 11. Yargı Paketi, çözüm süreciyle ilgili siyasi düzenlemeleri içermiyor. Hükümet, bu konudaki adımlarını daha temkinli ve kademeli atmayı planlarken, asıl hedefini toplum güvenliği, çocuk suçluluğu ve yargı süreçlerinin sadeleştirilmesi olarak belirlemiş durumda.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 11. Yargı Paketi’nin çalışmalarının tamamlandığını ve Ekim 2025 içinde TBMM’ye sunulacağını açıkladı. Paket, Meclis’te kabul edilip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayının ardından Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.
Bakan Tunç’un açıklamasına göre 11. Yargı Paketi’nde genel af veya af niteliğinde bir düzenleme bulunmuyor. Ancak ilerleyen dönemde, ayrı bir infaz reformu veya 12. Yargı Paketi kapsamında bazı ceza indirimleri gündeme gelebilir.
11. Yargı Paketi’nde infaz indirimi veya erken tahliye gibi doğrudan bir düzenleme yer almıyor. Ancak Adalet Bakanlığı, daha adil ve sade bir İnfaz Kanunu için çalışmalara devam ediyor. Bu düzenleme ayrı bir yasa paketiyle ele alınacak.
Yeni düzenlemeyle, suça sürüklenen çocukların ceza indirim oranı yaşa göre yeniden belirlenecek. 15–18 yaş arası çocuklarda, yaşın büyüklüğü ve suçun ağırlığına göre hâkime takdir yetkisi tanınacak. Amaç, hem caydırıcılığı artırmak hem de tekrarlayan suçların önüne geçmek.
E-duruşma (elektronik duruşma) sistemi artık ön inceleme duruşmalarında da kullanılabilecek. Avukatlar ve taraflar, bulundukları şehirden çevrim içi bağlanarak beyan verebilecek. Bu sayede hem mahkemelerin iş yükü azalacak hem de zaman tasarrufu sağlanacak.
Paket kapsamında cezaları artırılacak suçlar arasında şunlar öne çıkıyor:
Adalet Bakanı Tunç, 12. Yargı Paketi’nin hukuk davalarına ilişkin olacağını ve taslağın hazırlandığını duyurdu. 11. paket yürürlüğe girdikten kısa süre sonra, 2025 yılı bitmeden Meclis’e sunulması bekleniyor.
Adalet Bakanlığı kaynaklarına göre, 11. Yargı Paketi yaklaşık 40 maddeden oluşacak. Bu maddelerin büyük bölümü ceza hukuku, çocuk adaleti, infaz sistemi ve yargı süreçlerinin dijitalleşmesi üzerine olacak.
Yeni düzenlemeye göre, ortaklığın giderilmesi davalarında taşınmaz satışları artık hissedarlar arasında rayiç bedel (piyasa değeri) üzerinden yapılacak. Bu sayede hem dava süreleri kısalacak hem de pay sahiplerinin mağduriyeti önlenecek.
Yürürlüğe girdiğinde:
Bu yönüyle 11. Yargı Paketi, hem adalet sistemini güçlendirmeyi hem de vatandaşın adalete güvenini artırmayı hedefliyor.
11. Yargı Paketi Taslağı Yeni yasama yılının açılışı olan 1 Ekim 2025’te, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıkladığı üzere 11. Yargı Paketi’nin TBMM gündemine gelmesi beklenmektedir. Henüz taslak aşamasında olan bu düzenlemenin, Meclis görüşmeleri sonucunda nihai hâlini alacağı öngörülmektedir. Taslakta yer alan bazı önemli noktalar şu şekilde özetlenebilir:
1. Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şüyu) Davaları Taşınmazlarda ortaklığın giderilmesi davalarında satış, artık hissedarlar arasında rayiç bedel (gerçek piyasa değeri) üzerinden yapılacaktır. Bugüne kadar en çok şikâyet edilen hususlardan biri bu davaların yıllarca sürmesiydi. Yeni düzenleme ile satış yoluyla tasfiye süreçlerinin hızlanması ve paydaşların daha kısa sürede haklarına kavuşması amaçlanmaktadır.
2. Avukatlık ve Kişisel Veriler Avukatların kişisel verilere ilişkin taleplerinin doğrudan reddedilmesinin önüne geçilmesi planlanmaktadır. Bu düzenleme, savunma hakkının etkin kullanılması açısından önem taşımaktadır.
3. E-Duruşma Uygulaması E-duruşma (elektronik duruşma) sisteminin kapsamı genişletilerek, ön inceleme duruşmalarında da kullanılabilecektir. Avukatlar, bulundukları şehirden dosyaya çevrim içi olarak bağlanıp beyan sunabilecektir. Bu değişiklik, hem mahkemelerin iş yükünü azaltacak hem de avukatlar ve taraflar için zaman ve maliyet tasarrufu sağlayacaktır. Ayrıca e-tebligatın kapsamının genişletilmesi de aynı bütünlük içinde değerlendirilmektedir.
4. Bonolarda Karekod Zorunluluğu Bono ve senetlerde karekod uygulaması zorunlu hale getirilecektir. Bu sayede sahteciliğin önlenmesi ve şeffaflığın artırılması hedeflenmektedir.
5. Belirsiz Alacak Davası ve Zamanaşımı Belirsiz alacak davalarının kaldırılması gündemdedir. Bunun yerine kısmi davalarda zamanaşımının kesilmesi öngörülmektedir. 14 yıl önce hukuk sistemine giren belirsiz alacak davası, özellikle işçi-işveren uyuşmazlıklarında önemli bir güvence sağlıyordu. Her ne kadar kısmi davalarda zamanaşımının durması olumlu bir gelişme olsa da, belirsiz alacak davalarının kaldırılması bu güvencenin etkisini sınırlayabilir.
6. Yargıtay'ın Yetki ve Görev Kararları Yargıtay, artık yetki ve görev uyuşmazlıklarından dolayı bozma kararı veremeyecektir. Bu tür uyuşmazlıklar istinaf aşamasında çözülecektir.
7. Cezaların Artırılması İnternet dolandırıcılığı, yasa dışı bahis ve trafikte yol kesme gibi suçlarda öngörülen cezaların artırılması hedeflenmektedir.
8. Suça Sürüklenen Çocuklara Yönelik Düzenleme Suça sürüklenen çocuklar için uygulanan ceza indirimleri, çocuğun yaşı büyüdükçe kademeli olarak azalacak şekilde yeniden düzenlenecektir. Toplumsal Adalet Beklentisi Vatandaşların en çok dile getirdiği sorunlar arasında suçluların cezasız kalması, davaların yıllarca sürmesi ve yargı süreçlerindeki karmaşıklık yer almaktadır.
11. Yargı Paketi, hem ceza hukuku hem de usul hukuku açısından önemli yenilikler barındırmaktadır. Ancak şu soru gündemdedir: Bu paket gerçekten adaleti güçlendirecek mi, yoksa yalnızca cezaları artıran yüzeysel bir düzenleme mi olacaktır?
Sonuç: Hız mı, Adalet mi?
Yargı Paketi, dijitalleşme ve yargı süreçlerinin hızlanması vaadiyle öne çıkmaktadır. Ancak adalet yalnızca hızdan ibaret değildir. Gerçek adalet, güçlü karşısında zayıfın korunabilmesiyle mümkündür. Eğer düzenlemeler sadece cezaların ağırlaştırılmasına ve süreçlerin kısaltılmasına odaklanırsa, toplumsal adalet duygusunu pekiştirmekten uzak kalabilir. Adaletin ölçüsü, yalnızca mahkeme kararlarıyla değil; vatandaşın günlük yaşamında hissettiği güvenle belirlenir. Bu nedenle 11. Yargı Paketi’nin gerçek başarısı, toplumun adalete olan güvenini artırıp artırmadığıyla ölçülecektir.
Yargı Paketi, Türkiye’de hem ceza adalet sistemi hem de yargı süreçlerinin işleyişi açısından önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Paket, infaz düzenlemesi, çocuk suçluluğuna yönelik yeni kriterler, dijital duruşma uygulamaları ve toplum güvenliğini tehdit eden suçlara karşı ceza artırımı gibi birçok başlığı kapsıyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarına göre hedef, hem yargıdaki tıkanıklıkları azaltmak hem de suçla mücadelede caydırıcılığı güçlendirmek. Ancak kamuoyunun en çok merak ettiği konu hâlâ aynı: genel af çıkacak mı ve infaz indirimi kimleri kapsayacak?
Şu an için af düzenlemesi bulunmasa da, ilerleyen süreçte yeni bir infaz reformu ya da 12. Yargı Paketi ile kapsamlı değişikliklerin gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Bu kapsamda 11. Yargı Paketi, yalnızca cezaları artıran bir düzenleme olmanın ötesinde, adalete güvenin yeniden tesis edilmesi için bir fırsat olarak değerlendiriliyor. E-duruşma sisteminin genişletilmesi, belirsiz alacak davası değişiklikleri ve ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davalarına yönelik yenilikler, adaletin daha erişilebilir ve hızlı hale gelmesini hedefliyor. Ancak unutulmamalı ki gerçek adalet, sadece yargılamanın hızında değil; her vatandaşın hukuk önünde eşit korunmasında yatıyor. Bu nedenle 11. Yargı Paketi’nin başarısı, toplumun günlük yaşamında adalet duygusunu ne kadar güçlendireceğiyle ölçülecek.