8. Yargı Paketiyle Neler Değişiyor?
Yargı reformu olarak gündeme gelen 8. yargı paketi TBMM’ de kabul edildi. Cumhurbaşkanının onaylaması sonrasında yasalaşacak yargı paketindeki bazı düzenlemeler 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. Pakette Ceza Muhakemesi Kanunu ve çeşitli kanunlar ile 659 sayılı KHK’nın bazı maddelerinde değişikliğe ilişkin hükümler bulunmaktadır.
Pakete baktığımızda genel olarak sürelere ilişkin hususlarda düzenlemeler bulunduğu görülmektedir. Yargı paketi çoğu hukukçu tarafından çok fazla dikkate alınmadı. Bunun nedeni, pakette yer alan düzenlemelerin geçici nitelikli çözümler sağlayacağıdır. Dolayısıyla yargının temel sorunlarına kalıcı çözümler ortaya koyan düzenlemeler değildir. Bunların çoğu ceza hukuku ve bazı hukuk yargılamalarına yönelik usule ilişkin düzenlemelerdir.
1. Ceza Muhakemesi Kanunu Kapsamındaki Değişiklikler
Yargı paketiyle birlikte Ceza Muhakemesi Kanununda değişiklikler yapıldı. Daha önce haksız tutuklamadan kaynaklı tazminat davaları açılabiliyordu. Ancak aynı sonucu doğuran adli kontrol talepleri karşısında ya da konutu terketmeme, uyuşturucu maddelerden arındırılmak amacıyla kişilerin haksız bir şekilde hastaneye sevk edilmeleri nedeniyle meydana gelen zararlar tazmin edilememekteydi. Bu uygulamalara maruz kalan kimseler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlarına dair kararlar verilmekteydi. Bunun sonucunda da bir haksızlık söz konusuydu fakat telafisi yoktu. Pakette bu hususlara ilişkin değişiklikler yapılmıştır.
CMK kapsamında daha önce tefhim ya da tebliğle başlatılan süreler, artık tebliğle başlayacaktır. Bu kapsamda istinaf başvuruları 7 günden iki haftaya çıkartıldı. Temyiz için gerekli 15 günlük süre iki hafta olarak öngörüldü. Gerekçeli kararın ilgililere gönderilmesi üzerine usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra süre hesabı yapılacaktır. Dolayısıyla süreler yeknesak hale getirildi. Bundan böyle tefhimle de süre başlamayacak.
8. yargı paketi ile ayrıca, savcı temyizi konusunda değişiklik yapılmıştır. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, sanığın aleyhine ya da lehine tüm hususlarda, gerekçeli olarak talepte bulunmalıdır. Dolayısıyla savcının temyiz dilekçesinde zorunlu olarak bir gerekçe belirtmesi gerekecektir.
Ceza yargılaması kapsamında yapılan değişikliklerden bir diğeri adli para cezasına ilişkin. Bu kapsamda adli para cezasının daha önce günlük 20-100 TL olan sınırı, 100-500 TL’ ye çıkarıldı.
Ceza yargılaması kapsamında basit yargılamaya itiraz edilirse, o yerde başka asliye ceza mahkemesi olması halinde dosya onların birisine tevzi edilecek ve genel hükümlere göre karar verilecektir. Tek mahkemenin olduğu yerlerde başka bir hâkim görevlendirilecek. Taraflar gelmese de yokluklarında karar verilebilecek. Duruşma öncesinde itirazdan vazgeçilmesi halinde, ilk karar geçerli olacak.
Ayrıca idari para cezasında kesinlik sınır 3 TL’ den 15 bin TL’ ye çıkarıldı.
2. HAGB kararlarına karşı istinafa gidilebilecek
Sanığa, bir suçtan dolayı cezası iki yılın altında olduğunda HAGB verilmesini kabul edip etmediği ve 5 yıl boyunca başka bir kasıtlı suçtan hüküm giymezse, bu hükmün ortadan kaldırılacağı ifade edilmekteydi. Bireyler de çoğunlukla haklarında HAGB verilmesini istemekteydi. Sanıklar HAGB' nin zorunlu kabul edilmesi gerektiğini düşünmekteydi.
Yeni düzenlemeyle, hâkim sanıklara soru sormadan, HAGB verebilecektir. Ayrıca, HAGB kararına karşı sanıklar istinaf yoluna gidebilecek. Dolayısıyla HAGB kararının üst mahkeme tarafından değerlendirilmesi sağlanarak, işin esasına girilmesi üst mahkeme denetimi getirilmiştir.
3. Hükümlüler Hakkında Kısıtlama Kararı
8. yargı paketi ile Türk Medeni Kanununda yapılan bir değişiklikle, bundan böyle mahkuma doğrudan vasi atanmayacak. Kişinin 5 yılın üzerinde hapsine karar verilmişse mal varlığını koruma amacıyla takdiri olarak kısıtlama yapılabilecektir. Buna göre kişiliği veya malvarlığının korunması adına gerekli görülmesi durumunda kişiler hakkında kısıtlama kararı alınabilecek.
Düzenlemeye göre kesinleşmiş hapis cezası bulunan kimseler hakkında kendi takdirleri olmaksızın, resen kısıtlama kararı verilebilecek. Bunun sonucu olarak bu kimselerin yapacağı hukuki işlemler için kayyum ya da vasi ataması yapılması gerekecek. Bu işlemler için bir talep olmasına gerek yok. Kısıtlama kararı kendiliğinden olacaktır.
Düzenlemeye göre 5 yıldan daha az infazı gereken hapis cezası varsa, kendi talebi varsa kısıtlama kararı çıkacak. 5 yıldan daha çok infazı gereken hapis cezaları açısından ya sanığın talebi olacak ya da kendiliğinden ihtiyaç durumu varsa kısıtlama kararı verilecektir.
4. İtiraz/Temyiz Başvuru Süreleri
Daha önce, kanunlarda temyiz ve itiraz süreleri bakımından birbirinden farklı süreler öngörülmüştü. 8. yargı paketi ile bu sürelerin birbirleriyle uyumlu olması açısından bir düzenlemeye gidilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda;
Daha önce HMK’ da 2 haftalık süreler vardı. HMK kapsamında kanun yoluna müracaat sürelerinin hafta olarak belirlenmesi nedeniyle buna uyum sağlayabilmek adına benzer düzenlemeler yapılmıştır. Süreler, haftalık olarak belirlendiğinde başladığı güne karşılık olarak son hafta gelen günde bitecektir.
Paketle birlikte İcra İflas Kanununda yapılan değişiklikle, tasdik ya da ret kararı karşısında borçlu, tasdik duruşmasında itirazda bulunan alacaklı, tebliğden itibaren 2 haftalık sürede istinafa, istinaftan sonra da tebliğden itibaren 2 haftalık sürede temyize gidebilecektir.
Paketle birlikte İcra Hukuk Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemelerinin iflas konkordato davalarında verilen kararlarına karşı 10 günlük süre, 2 hafta olarak öngörülmüştür. Dolayısıyla daha önce özel hukuk uyuşmazlıkları için belirlenen farklı süreler HMK ile uyumlu hale getirilmiştir.
Daha önce Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda, Tüketici Hakem Heyeti kararlarına karşı, 15 günlük süre belirlenmişti. Bu süre paketteki değişiklikle 2 hafta olarak öngörülmüştür.
HMK'daki hakimin reddine yönelik daha önce bir haftalık yasa yolu süresi 2 haftaya çıkarılmıştır.
5. Örgüt Suçları Hakkında
8. yargı paketi ile yapılan değişiklikle, örgüt adına suç işleyenler gerek işlediği suçtan gerekse de örgüt adına suç işlemekten dolayı ayrı ayrı cezalandırılacaktır. Dolayısıyla örgüt adına işlenen suçlar için gerçek içtima hükümleri uygulanacak.
Silahlı örgüte üye olmamakla birlikte, örgüt adına suç işleyenler için 2.5. – 6 yıl arası cezalar öngörülüyor. Bu düzenlemeler yalnızca silahlı örgütler açısından geçerlidir. Bundan böyle, işlenen suçun niteliği bakımından verilecek cezadan, yarısına kadar indirim yapılabilecek.
TCK’ nın 4. kısım, 3 ve 5. bölümleri için 5-10 yıl arasında cezalar öngörülüyor. Dolayısıyla devletin güvenliğine karşı suçlar ile anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar açısından cezalar arttırılmıştır.
6. Kişisel Verilere İlişkin Düzenlemeler
8. yargı paketi ile birlikte özel niteliğe sahip kişisel verilerin işlenme koşulları, güncel ihtiyaçlar ve Avrupa Genel Veri Koruma Tüzüğü kapsamında tekrar düzenlenmiştir. Kanunla özel niteliğe haiz verilerin işlenmesi halen yasak, ancak işlenebileceği haller düzenlenmiştir.
Pakette, kişisel verilen yurt dışına aktarılması usulünde de değişiklik yapılmıştır. Buna göre kişisel veriler, bunların işlenme şartları ile özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartlarından birinin varlığı ve aktarılacak ülke, uluslararası kuruluş veya ülke içerisindeki sektörler hakkında yeterlilik kararı bulunması halinde veri sorumluları ve veri işleyenler tarafından yurt dışına aktarılabilecektir. Yeterlilik kararı yoksa kişisel veriler, ilgili kişinin aktarımın yapılacağı ülkede de haklarını kullanma ve etkili kanun yollarına başvurma imkanının bulunması ve düzenlemede belirtilen güvencelerden birinin taraflarca sağlanması halinde yurt dışına aktarılabilecek.
KVKK uyarınca verilen kararlara karşı idare mahkemesinde dava açılabilecek.
7. Tazminat Komisyonu
Daha önce yargılama sürelerinin oldukça artması karşısında bireylerin makul yargılanma ve adil yargılanma hakları da etkilenmekteydi. Bireyler de geciken adalet nedeniyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruya gitmekte ve tazminat talebinde bulunmaktaydı. Ancak, Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz yıl, makul süre nedeniyle gelen başvurulara bakmayacağını belirtmişti.
8. yargı paketi ile birlikte haksız tutuklamaya ve makul sürede yargılanma hakkı ihlaline karşı Tazminat Komisyonuna başvuru şartı getirilmiştir. Ayrıca mahkemelerce verilen adli kontrol kararına karşı tazminat yoluna başvurması sağlanmıştır. Dolayısıyla bazı koruma tedbirleri için tazminat işlemlerinin kapsamında genişletilme yapılmıştır.
Tazminat başvurularının tümü tazminat komisyonuna yapılması gerekecektir. Bundan böyle AİHM tarafından verilen manevi tazminat ve yargılamanın makul sürede yapılmadığı iddiasına ilişkin başvurular da Tazminat Komisyonuna yapılacaktır.
Dolayısıyla pakette, Adalet Bakanlığına bağlı Tazminat Komisyonunun görevleri genişletilmiştir. Paketle birlikte yargılama yapılmasına gerek olmayan tazminat istemlerine ilişkin kısa sürede karar verilmesinin sağlanması hedeflenmekte. Komisyonun verdiği tazminat kararlarına karşı da bir idari işlem olması nedeniyle idare mahkemelerine başvuru yapılabilecektir.