

AMATEM TEDAVİ TEDBİRİNİ NASIL UYGULAR (UYUŞTURUCU YAKALATMA- KULLANMA- İÇİCİLİK)
Adli makamların, uyuşturucu madde kullanıcısı/içicisinin madde aldığını belirlemesi halinde birtakım aşamaları takip ederek tedavisini sağlaması gerekir. Böylece içicinin/kullanıcının bağımlılığını önleyecektir. Buna göre bireyin madde kullandığının tespiti üzerine doğrudan resmi bir hastaneye ve ihtisas merkezine sevkini sağlayacaktır. Uyuşturucu madde suçlarında genel olarak AMATEM tedavi tedbirini yani madde bağımlılığı tedavisi görevini yerine getirir.
Savcılık hastane ve AMATEM tedavi merkeziyle olan ilişkisini tedavi süreci boyunca sürdürür. Şayet uyuşturucu madde kullanıcısı/içici olan kimse madde bağımlılığı tedavisi olmak istemezse hemen kovuşturma aşamasını başlatır. Dolayısıyla, uyuşturucu madde içicisi olan kişinin tedaviyi zorunlu olarak bitirmesi gerekir.
Uyuşturucu suçlarında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri, uyuşturucu madde ticareti suçu ve cezası ile uyuşturucu madde kullanma suçu konusunda ilgili makalelelerimizi de inceleyebilirsiniz.
1. KULLANICI/İÇİCİ HAKKINDA AMATEM TEDAVİ TEDBİRİ SÜRESİ
TCK’nın 191/3. fıkra hükmüne göre erteleme süresinde savcı, kullanıcı/içici hakkında asgari bir yıl denetimli serbestlik tedbirine karar verir. Bu süre savcının kararıyla üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzayacaktır. Ayrıca, hakkında denetimli serbestlik tedbiri olan kişiyi, gerek varsa denetimli serbestlik süresi içinde madde bağımlılığı tedavisi için gönderir. Bu kapsamda kamu davasını beş yıl süre ile ertelediği kişiyi, bu sürede bir yıl ile iki yıl arasında tedaviye gönderecektir
Tedavide geçen süre, kullanıcı/içici ve yöntemler açısından değişken olacaktır. Bu nedenle en az bir yıl olan tedavinin sonrasında ihtiyaç varsa bu süre üç aylık sürelerde bir yıla kadar uzayacaktır.
Tedavisi olacak kişinin madde alışkanlığının geçip geçmediği, iyi olup olmadığına tedavisini yapan kurumdaki görevli doktorlar karar verir. Dolayısıyla, uyuşturucu maddeleri kullananlara/içicilere ilişkin doktorların yaptıkları değerlendirmelerin sonucunda bu kimsenin maddeyi kullanmaktan vazgeçip tıbbi olarak iyileştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, uyuşturucu madde kullanıcısının/içicisinin tedavisi sona erecektir.
2. TEDAVİ TEDBİRİNİ HANGİ KURUM YERİNE GETİRİR?
Uyuşturucu madde kullanan/içici olan kişilerin tedavisi bu konuya mahsus çalışma yapan kurumlar yapar. Ülkemizde “Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezlerinin” (AMATEM) bu çalışmaları yapmaktadır. Bu merkezlerin haricinde kimi özel merkezler de tedavi olanağına sahiptir. Ancak, ülkenin geneline baktığımızda özel merkezlerin kapasitelerinin yetersiz olduğu açıktır.
Savcılık makamı TCK’nın 191/3. fıkrasını uygularken yalnızca uyuşturucu madde kullanıcısı/içici hakkında madde bağımlılığı tedavisi ve denetimli serbestlik tedbirini uygulama yönünde karar verecektir. Dolayısıyla kullanıcının tedavisini yapacak kuruma yahut hekime karar veremeyecektir. Yargıtay da bir kararında aynı doğrultuda karar vermiştir. Yerel Mahkeme uyuşturucu kullanan şahsın TCK’nın 191/3. fıkrasına göre Bakırköy’deki bir kurumda tedavi görmesine, tedaviyi uzman hekimin yapmasına karar vermiştir. Yüksek Mahkemeye göre bu karar, infaz yetkisini kısıtlamadır ve yasaya aykırıdır.
3. AMATEM TEDAVİ MERKEZİ TEDAVİ TEDBİRİNİ NASIL UYGULAR?
TCK’ da tedavi tedbiri biçimi konusunda bir düzenleme yoktur. Uyuşturucu maddelerle ele geçen kişiler tedaviye ek olarak tedavi tedbirini de almalıdır. Dolayısıyla tedavi merkezi kişinin tedavisini duruma göre yatakta ya da ayakta yapacaktır.
Savcı AMATEM tedavi merkezindeki doktorun görüşünü alır. Ayrıca, AMATEM tedavi merkezinin, uyuşturucu kullanıcısı/içicisine uyguladığı tedavinin biçimini soracaktır. Uzman doktor, uyuşturucu kullanan kişinin tedavisinin devam etmesi gerektiğini belirtirse, kişinin kuruma gitmesi gerekecektir. Ancak kullanıcının ayakta tedavisinin gerekli olduğunu düşünürse, savcılığa rapor verecektir. Örneğin, uyuşturucu kullanımı alışkanlık düzeyine ulaşmayanlar ayakta tedavi görecektir. Ancak, uyuşturucuyu alışkanlık haline getiren başka bir kimse yatakta madde bağımlılığı tedavisi görecektir.
Uyuşturucu madde kullanımıyla karşı karşıya kalındığında tedavi biçiminin daha uygun olacağı konusunda bir fikirde bulunmak çoğu durumda zor olmaktadır. Uyuşturucu maddeye bağımlı olanların çoğunluğu, uzun süreler yatakta tedavi yapılmasını hapis cezasıyla eşdeğerde görmekte, kimi zamanda daha ağır bir ceza olarak değerlendirmektedirler. Bu nedenle uyuşturucu madde kullananlar tedavi olmaktan çekinebilmektedirler. Diğer taraftan, tedavinin ayakta yapılması gerek tedavinin rahatlığı açısından gerekse yük olarak daha azını teşkil edeceğinden, çoğu uyuşturucu kullanıcının bu yöntemi seçtiği görülmektedir.
4. AMATEMİN UYUŞTURUCU KULLANICISI – İÇİCİSİNE YÖNELİK TEDAVİ TEDBİRİ ve DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ BİRLİKTE Mİ GERÇEKLEŞİR?
Savcı, uyuşturucu madde kullananlara yönelik tedavinin yanı sıra, denetimli serbestlik tedbirini uygulama yönünde de karara varacaktır. Böylelikle uyuşturucu kullanan hakkında tedavisinin yapıldığı süre boyunca denetimli serbestlik tedbirini de uygulamış olacaktır.
Kişinin madde bağımlılığı tedavisi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verdikten sonra, şüphelinin kuruma başvurduğu tarih itibariyle başlamaktadır. Ayrıca, kişinin tedavisinin yanı sıra denetimli serbestlik tedbiri, tedavisinin bitmesinin ardından bir yıl sonra bitmektedir.
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kayıt işlemleri sonrasında kullanıcı/içicinin müdürlüğe başvurusunu yapması için tebligat çıkacaktır. Denetimli serbestlik kararının kaydı sonrasında şüpheli adına üç işgünü içinde tebligat çıkacaktır. Uyuşturucu madde kullanıcısı/içici tebliğ tarihi itibariyle on gün içinde müdürlüğe müracaat edecektir.
Tebligat düzenlemeye göre yazılı veya elektronik ortamda gelir. Tebligat belgesinde, yükümlü kullanıcının haklılık teşkil edecek, geçerli, gerekli durumlardaki mazereti olmadıkça müdürlüğe gelmediği yahut yükümlülüklerini gerektiği gibi ifa etmediği durumlarda, gelmemesinin hukuksal sonuçları yazmaktadır. Buna göre yükümlünün kuruma müracaat etmezse cezaevine gideceği, seçenek yaptırımlar yahut tedbirinin hapse dönüşeceği yahut koşullu salıverilmenin geri alınacağı vb. durumlar söz konusu olacaktır.
5. MADDE BAĞIMLILIĞI TEDAVİSİ TEDBİRİNİ HANGİ GÖREVLİ UYGULAR?
Yönetmeliğin 71/4.c bendine göre, kayıt yapan büro, kullanıcıyı vaka sorumlusuna gönderir. Vaka sorumlusu, tedbir kararının ifası için aynı gün kurum sevkini başlatır. Ayrıca, yükümlü kişiden beş iş günü içinde tedaviye yönelik AMATEM tedavi başvurusunu yapmasını istemektedir. Sevk sırasında, yükümlünün kurum başvurusu yaptığı tarihle tedavinin olumlu ya da olumsuz sonucuna yönelik raporunun da müdürlüğe sevkini sağlar. Rehberlik çalışmalarını izlemekle gerekli durumlarda bu çalışmaların planlama ve yürümesine yönelik kararın eğitim/iyileştirme bürosuna yönlendirir.
6. KURUM, UYUŞTURUCU MADDE KULLANAN/İÇİCİ CEZAEVİNDEYSE AMATEM TEDAVİ TEDBİRİNİ NASIL UYGULAR?
Yönetmelikteki 71/9. fıkra hükmüne göre kişinin cezaevinde olduğu durumlarda ne olacağını yazmaktadır. Uyuşturucu madde kullanıcısının/içicinin, madde bağımlılığı tedavisi (AMATEM tedavi) sırasında farklı bir suç nedeniyle cezaevinde olması halinde, tedbir işlemlerini cezaevi idaresi yerine getirecektir.
Denetimli serbestlik yükümlülükleri rehberlikle ilgili işlemleri cezaevindeki iyileştirme faaliyetlerine göre cezaevi görevlilerince yerine getirilmelidir. Mahkemesine gönderilen raporuna eklenmek üzere vaka sorumlusunca üçer aylık dönemlerde, yükümlünün gelişim davranış durumuna ilişkin cezaevinden malumat istenmektedir.
7. UYUŞTURUCU MADDE KULLANICISI/İÇİCİ AMATEM TEDAVİ TEDBİRİNE UYMAZSA NE OLUR?
Yönetmeliğin 71/10 uyarınca yükümlü bazı durumlarda uyarı alır. Buna göre;
⦁ Kullanıcı/İçici 5 iş günü içinde kuruma başvuru yapmazsa,
⦁ Madde bağımlılığı tedavisi için programa aykırı davranırsa,
⦁ Rehberlikle ilgili çalışmalara katılmazsa uyarı alır.
Kurum, uyarmasına rağmen uyuşturucu madde kullanıcısı/içici yükümlülüklere aykırı davranırsa dosyayı kapatacaktır. Dolayısıyla uyuşturucu madde kullanıcısı/içici AMATEM tedavi tedbirine uymazsa, dosyayı kapatacaktır.
8. UYUŞTURUCU MADDE BAĞIMLILARI HAKKINDAKİ AMATEM TEDAVİ SÜRECİ
Uyuşturucu madde kullanıcısı akıl hastalığına varan bağımlılık halindeyse madde bağımlılığı tedavisi, TCK’nın 57/7. fıkrasına göre olacaktır. Bu fıkrada akıl hastalarına mahsus hususi güvenlik tedbirlerine dair düzenlemeler vardır. Bu nedenle, yükümlüye TCK’nın 191. maddesine göre tedavisinin yapılmasından söz edilmeyecektir. TCK’nın 57/7. fıkrasına göre, uyuşturucu madde bağımlılarının suça sebebiyet vermeleri durumunda güvenlik tedbirinin, uyuşturucu bağımlıları hakkındaki sağlık kuruluşlarında tedavisi şeklinde olması yönünde karara varılmaktadır.
Uyuşturucu bağımlılarına ilişkin olarak AMATEM tedavi uygulaması yönünde karara varılmasında zorunluluk vardır. Zira, bireyin toplumda oluşturmuş olduğu tehlike yaratan durumu göz önünde bulundurularak bu güvenlik tedbirine karar verilmektedir. Toplumun sağlığını koruma ve tedavisinin yapılması amacıyla bu tedbirle bireyin toplumda oluşturmuş olduğu tehlikelere engel olma ve yeniden toplumla bütünleşmesi sağlanmaya çalışılmaktadır.
Uyuşturucu madde bağımlılarına yönelik AMATEM tedavi uygulaması için, bağımlı bireyin işlediği suçun ne olduğunun bir önemi bulunmamaktadır. Bu durumda, önem arz eden husus, suçun işlendiğinde uyuşturucu maddeye bağımlılığın bulunmasıdır. Bundan dolayı, TCK’nın 191. madde düzenlemesinde uyuşturucu maddeleri satın alan/kabul eden/bulunduran/kullanan bireyin bağımlılığının akıl hastalığına varan derecedeyse, bu kişinin cezalandırılmayacağı, ancak TCK’nın 57/7. fıkra hükmüne göre güvenlik tedbirinin uygulanması yönünde karara varılacağı belirtilmiştir.
Resim alt başlıkları
uyuşturucu kullanma suçu, madde bağımlılığı tedavisi, uyuşturucu yakalatma, içici, kullanıcı, denetimli serbestlik tedavi tedbiri, uyuşturucu tedavi merkezi, tedavi ve denetimli serbestlik, AMATEM denetimli serbestlik, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıcısı, bonzai yakalatma, esrar, kokain, kullanma sınırı