Borçlar ve alacaklar, icra hukukunda nispi nitelik taşır ve kural olarak yalnızca borçlu ile alacaklıyı bağlar. Bir borç tek kişi tarafından üstlenilmişse yalnızca o kişiyi, birden fazla kişi tarafından üstlenilmişse müteselsil borçluları ilgilendirir. Bu nedenle babanın şahsi borçlarından kural olarak baba sorumludur ve bu borçlar doğrudan çocuğa yöneltilemez.
Baba hayattayken kredi borcu, senet borcu veya başka bir borç nedeniyle hakkında icra takibi başlatılmış ve haciz aşamasına geçilmişse, borcun muhatabı yalnızca babadır. Bu durumda “babamın borcundan dolayı bana haciz gelir mi?” sorusunun cevabı hayırdır. Çocuğun malvarlığına, maaşına veya banka hesaplarına haciz uygulanması hukuken mümkün değildir.
Babanın vefatı hâlinde durum değişir. Ölümle birlikte miras açılır ve ölen kişinin alacaklarıyla birlikte borçları da mirasçılara intikal eder. Bu durumda baba hayattayken kendisine ait olan borçlar, yasal mirasçılar olan çocuklar ve eş bakımından bağlayıcı hâle gelir. Dolayısıyla baba öldükten sonra mirası kabul eden çocuklar, babanın borçlarından müteselsilen sorumlu olur.
Türk Medeni Kanunu’na göre, miras bırakanın ölümüyle birlikte onun tüm malvarlığı ve borçları mirasçılara geçer. Bu durum, mirasçıların yalnızca alacakları değil, aynı zamanda borçları da devraldığı anlamına gelir. Dolayısıyla ölen babanın borçları, mirasın kabul edilmesi hâlinde çocuklar açısından hukuki sorumluluk doğurur ve bu borçlar icra takibine konu olabilir.
Miras bırakanın borçları, mirasçılara aynı koşullarla intikal eder. Yani borcun türü, miktarı ve hukuki niteliği değişmez. Ancak mirasçıların bu borçlardan dolayı haciz tehdidi altında olup olmayacağı, mirasın kabul edilip edilmediğine, borcun niteliğine ve yasal sürelere göre değişir. Bu noktada mirasın açık veya örtülü şekilde kabul edilmesi büyük önem taşır.
Mirasçılar, ölen babanın borçlarından sorumlu olmamak için mirasın reddi yoluna başvurabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesi uyarınca mirası reddeden mirasçı, miras bırakanın borçlarından tamamen kurtulur. Bu durumda mirası reddeden kişi hakkında icra takibi başlatılamaz ve herhangi bir haciz uygulanamaz. Buna karşılık, mirası kabul eden mirasçılar, borçlardan kişisel malvarlıklarıyla sorumlu hâle gelir.
Ölen kişinin kredi borcu bulunması hâlinde, bu borcun hayat sigortası ile güvence altına alınmış olması önemli bir etkendir. Eğer krediye bağlı hayat sigortası geçerli ise, borç sigorta şirketi tarafından karşılanır. Ancak sigorta poliçesinin kapsamı belirleyicidir. Poliçede yer almayan ölüm hâllerinde borç sigorta tarafından ödenmez ve bu durumda borç mirasçılara intikal eder, mirasçılar da haciz riskiyle karşılaşabilir.
Mirası kabul eden mirasçılar hakkında, ölen babanın borçları nedeniyle icra takibi başlatılabilir. Borcun ödenmemesi durumunda, icra takibinin devamında haciz işlemleri gündeme gelir. Bununla birlikte mirasçılar, borçların ödenmesi konusunda yapılandırma, taksitlendirme veya ödeme planı talep etme gibi yasal haklara sahiptir. Bu süreçte borcun tamamen ödenmemesi hâlinde haciz uygulanması mümkündür.
Miras bırakanın vergi borçları, mirasçılara intikal eder. Ancak burada önemli bir ayrım vardır. Vergi borcunun aslı mirasçılara geçerken, vergi cezaları mirasçılara intikal etmez. Mirası kabul eden mirasçı, yalnızca vergi borcunun aslından sorumlu olur. Mirasın reddedilmesi hâlinde ise mirasçı, vergi borçları dahil hiçbir borçtan sorumlu tutulamaz.
Sonuç olarak, “Ölen babamın borcundan dolayı bana haciz gelir mi?” sorusunun cevabı, mirasçının mirası kabul edip etmemesine bağlıdır. Mirası kabul eden mirasçılar, babanın borçları nedeniyle icra takibi ve haciz riskiyle karşılaşabilir. Buna karşılık, mirası reddeden mirasçılar, ölen babanın borçlarından tamamen kurtulur ve haklarında haciz uygulanamaz.
Anne veya babanın borcunun çocuğu bağlaması için iki temel ihtimal vardır. İlk olarak çocuğun, babanın borcuna kefil olmuş olması gerekir. İkinci olarak ise babanın vefat etmesi ve borcun miras yoluyla çocuğa geçmesi söz konusu olmalıdır. Bu iki durum dışında, babanın borcu nedeniyle çocuğa icra takibi yapılamaz ve haciz uygulanamaz.
Babanın borcu gerekçe gösterilerek çocuk hakkında icra takibi başlatılmışsa, çocuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca bu takibe itiraz edebilir. Süresi içinde yapılan itirazla birlikte icra takibi durur ve haciz aşamasına geçilemez. Bu tür durumlarda itiraz süresinin kaçırılmaması son derece önemlidir.
Babanın vefatı sonrası miras yoluyla çocuğa geçen ev, arsa, araba gibi mallar, babanın borçları nedeniyle hacze konu olabilir. Haczin uygulanabilmesi için malın mutlaka babadan kalmış olması şart değildir; miras kalan borç nedeniyle mirasçıya ait diğer mallar da haczedilebilir.
Ancak mirasın reddedilmesi hâlinde bu sorumluluk ortadan kalkar.
Ölen babanın borçları, mirası kabul eden tüm mirasçılardan tahsil edilebilir. Alacaklı, borcun ödenmesi için kız veya erkek evlat arasında ayrım yapmaksızın mirasçılara başvurabilir. Mirasçılardan biri borcun tamamını ödemişse, diğer mirasçılara payları oranında rücu etme hakkına sahiptir.
Eşler de yasal mirasçı olduğundan, babanın alacak ve borçları miras yoluyla eşine de intikal eder. Çocuklar ve eş, miras kalan borçlardan birlikte sorumlu olur. Bu borcun kredi borcu, sözleşme borcu veya başka bir borç olması sonucu değiştirmez; mirasçılar borcun türüne bakılmaksızın sorumluluk altına girer.
1. Kişinin borcundan dolayı aile bireylerine haciz gelir mi?
Türk hukukunda borçlar kişiseldir ve kural olarak borcu yapan kişiyi bağlar. Bu nedenle bir kişinin kredi kartı borcu, banka kredisi veya ticari borcu nedeniyle anne, baba, eş ya da çocukların malvarlığına haciz uygulanamaz. Ancak kefillik, ortak borç veya miras yoluyla borcun intikali gibi istisnai durumlar varsa aile bireyleri açısından haciz riski doğabilir.
2. Anne veya babanın borcundan dolayı çocuğa haciz gelir mi?
Anne ya da babanın hayatta olduğu dönemdeki borçları çocukları bağlamaz. Çocuğa haciz uygulanabilmesi için kefillik bulunması veya borçlu ebeveynin vefatı sonrası mirasın kabul edilmesi gerekir.
3. Ölen babanın borçları çocuğa geçer mi?
Ölen babanın borçları, mirasın kabul edilmesi hâlinde mirasçılara geçer. Bu durumda çocuklar borçtan müteselsilen sorumlu olur ve icra takibi ile haciz riski ortaya çıkabilir.
4. Mirasın reddi borçlardan tamamen kurtarır mı?
Mirasın süresi içinde reddedilmesi hâlinde mirasçı, ölen kişinin borçlarından tamamen kurtulur. Bu durumda mirasçı hakkında icra takibi yapılamaz ve haciz uygulanamaz.
5. Miras kalan eve borç nedeniyle haciz konulabilir mi?
Miras yoluyla intikal eden ev, araba veya arsa gibi mallar, mirası kabul eden mirasçılar bakımından borç nedeniyle haczedilebilir. Haciz, miras kalan borç sebebiyle yapılır.
6. Vergi borçları mirasçılara geçer mi?
Miras bırakanın vergi borçları mirasçılara geçer ancak vergi cezaları mirasçılara intikal etmez. Mirası kabul eden mirasçılar yalnızca vergi borcunun aslından sorumludur.
7. Hayat sigortası borcu tamamen ortadan kaldırır mı?
Krediye bağlı hayat sigortası varsa ve poliçe kapsamındaysa borç sigorta şirketi tarafından ödenir. Ancak poliçe kapsamı dışındaki ölüm hâllerinde borç mirasçılara intikal edebilir.
8. Aynı evde yaşayan aile bireylerinin eşyaları haczedilebilir mi?
Borçlu ile aynı evde yaşayan aile bireylerine ait eşyalar, borçlunun borcu nedeniyle haczedilemez. Böyle bir durumda istihkak iddiası ile hacze itiraz edilebilir.
9. Çocuğun borcundan dolayı anne babanın mallarına haciz gelir mi?
Çocuğun kişisel borçları anne ve babayı bağlamaz. Anne veya baba kefil değilse ya da ortak borç yoksa mallarına haciz uygulanamaz.
10. İcra takibine itiraz edilirse haciz durur mu?
Süresi içinde yapılan icra takibine itiraz, takibi durdurur ve haciz aşamasına geçilmesini engeller. Bu nedenle itiraz süresi büyük önem taşır.
11. Kefil olan aile bireyi borçtan nasıl etkilenir?
Kefil olan aile bireyi, asıl borçlu borcu ödemezse doğrudan sorumlu hâle gelir. Bu durumda kefilin maaşına ve malvarlığına haciz uygulanabilir.
12. Aile bireyleri borç ve haciz riskine karşı nasıl korunabilir?
Borç ve haciz riskine karşı korunmak için kefillikten kaçınılması, mal rejiminin bilinçli seçilmesi, mirasın reddi sürelerinin takip edilmesi ve icra takibi durumunda gecikmeden hukuki destek alınması büyük önem taşır.
Mimoza Hukuk Bürosu olarak aile bireylerinin borç ve haciz riski, icra takibi, maaş ve malvarlığına haciz, miras yoluyla borcun intikali ve mirasın reddi gibi konularda kapsamlı ve çözüm odaklı hukuki hizmet sunmaktayız. Özellikle borcun kişisel mi yoksa ortak mı olduğu, kefillik bulunup bulunmadığı, mal rejiminin borçlara etkisi ve icra süreçlerinde hak kaybı yaşanmaması için somut olaya özgü hukuki analiz yapılmakta; haksız icra takiplerine karşı itiraz, şikâyet ve dava süreçleri titizlikle yürütülmektedir.
Büromuz, babanın borcundan dolayı haciz, ölen kişinin borçları nedeniyle mirasçıların sorumluluğu, vergi borçlarının mirasa etkisi, aile konutu ve ortak krediler, istihkak iddiaları ve haczin kaldırılması gibi uygulamada sık karşılaşılan uyuşmazlıklarda müvekkillerine etkin temsil sağlamaktadır. Amaç; aile birliğini ve kişisel malvarlığını koruyacak en doğru hukuki yolu belirlemek, icra ve haciz risklerini en aza indirmek ve süreci hızlı, şeffaf ve güvenilir şekilde sonuçlandırmaktır.
İSTANBUL AVUKAT İLETİŞİM BİLGİLERİ
İstanbul Avukatı Fatma Türkan Kamış
Telefon 0532 685 61 40
Adres AC MOMENT PLAZA / Soğanlık Yeni Mah. Baltacı Mehmet Paşa Sk. B Blok Kat:18 D No:152, Kartal/İstanbul
Mail mimozahukuk@gmail.com
Hizmet Alanları Ceza, Boşanma, Kira, Gayrimenkul, İcra, Ticaret, Yabancılar, İş Hukuku
Avukata sor hattı için ➔ Tıklayın
Mimoza Hukuk Bürosu olarak, borçtan sorumluluk, icra takibi, haciz işlemleri ve aile bireylerinin borçlardan etkilenmesi konularında uygulamada en sık karşılaşılan uyuşmazlıkların temelinde, borçların kime ait olduğunun doğru tespit edilememesi yatmaktadır. Türk hukukunda esas olan, borçların kişisel sorumluluk ilkesine dayanmasıdır. Buna göre anne babanın borçları çocukları, çocuğun borçları da ebeveynleri, eşin kişisel borçları diğer eşi doğrudan bağlamaz. Ancak kefillik, ortak borç, aile giderleri, mal rejimi ve miras yoluyla borcun intikali gibi durumlar, bu genel kuralın istisnalarını oluşturur. Bu istisnalar göz ardı edildiğinde, eşin borcundan dolayı haciz, babanın borcunun çocuğu etkilemesi veya miras kalan borçlar nedeniyle haciz uygulanması gibi ciddi hak kayıpları ortaya çıkabilmektedir.
Bu nedenle borç ilişkilerinde, özellikle ölen kişinin borçları mirasçılara geçer mi, eşin borcundan dolayı haciz gelir mi, mirasın reddi ile borçtan kurtulmak mümkün mü ve aile bireylerinin maaşına haciz konulabilir mi gibi soruların her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Mimoza Hukuk Bürosu, icra ve iflas hukuku ile aile hukuku kesişiminde ortaya çıkan bu tür uyuşmazlıklarda; borcun niteliğinin belirlenmesi, icra takibine itiraz süreçlerinin yürütülmesi, haciz işlemlerine karşı hukuki yolların kullanılması ve miras kaynaklı borç risklerinin yönetilmesi konularında müvekkillerine kapsamlı hukuki destek sunmaktadır. Borç ve haciz risklerinin doğru yönetilmesi, hem aile birliğinin korunması hem de kişisel malvarlığının güvence altına alınması açısından hayati öneme sahiptir.