Evlilik sürecinde krediyle alınan ev, krediyle alınan araç, ihtiyaç kredileri ve ortak mallar, boşanma aşamasında en çok tartışılan konuların başında gelir. Türk Medeni Kanunu’nun mal rejimine ilişkin hükümleri, mal paylaşımının başlangıç noktasını boşanma davasının açıldığı tarih olarak belirler. Bu nedenle kredi ödemelerinin hangi tarihlerde yapıldığı, malın edinilmiş mal mı yoksa kişisel mal mı sayılacağı ve ortaya çıkacak katılma alacağı veya değer artış payı hesaplamalarının nasıl yapılacağı hukuki süreci doğrudan etkiler. Özellikle Yargıtay kararları, kredi taksitlerinin evlilik öncesi–içi–sonrası ayrımına göre farklı sonuçlar doğurabileceğini açıkça ortaya koyar; bu da mal paylaşımını teknik ve uzmanlık gerektiren bir aşamaya dönüştürür.
Boşanma sonrası ödemesi devam eden krediler, evlilik öncesi çekilen krediler, evlilik içinde tamamlanan borçlar ve anlaşmalı boşanma protokolünde kredi borcunun kime ait olacağı gibi konular; hem hukuki hakların korunması hem de adil bir paylaşım yapılması için dikkatle analiz edilmelidir. Malın rayiç değeri, kredi ödeme tablosu, tapu ve banka kayıtları gibi belgeler üzerinden yapılan incelemeler; TMK’nın açık hükümleri ve mal paylaşımı konusundaki yerleşik Yargıtay içtihatları ile birlikte değerlendirilir. Bu nedenle boşanmada krediyle alınan malların paylaşımı, sadece eşlerin ödeme katkısına değil, aynı zamanda hukuki hesaplama yöntemlerine ve mal rejiminin sona erdiği tarihe göre şekillenir. Bu yönüyle süreç, hem teknik hem de stratejik bir değerlendirme gerektirir.
Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 225. maddesi gereğince mal rejimi; eşlerden birinin ölümü, başka bir mal rejimine geçilmesi veya mahkemenin boşanma ya da evliliğin iptali kararı vermesiyle sona erer. Bu nedenle boşanma davası açıldığı anda eşler arasındaki mal rejimi sona ermiş kabul edilir. Bu durum, özellikle krediyle alınan ev, krediyle alınan araç gibi malların boşanmada nasıl paylaşılacağını önemli hâle getirir.
Eşlerin evlilik sırasında kredi kullanarak ev ya da araç edinmesi hâlinde, bu malların boşanma davası öncesinde veya sonrasında ödenen kredi taksitlerine göre değerlendirilmesi gerekir. Aşağıda hem ödemesi evlilik içinde tamamlanan malların, hem boşanma sonrası devam eden kredi borcu bulunan malların, hem de evlilik öncesi kredi ile alınan malların nasıl paylaşılacağı ayrıntılı biçimde açıklanmıştır.
Eşler evlilik birliği devam ederken taşıt kredisi veya konut kredisi kullanarak bir ev ya da araç satın aldıysa ve kredi borcu boşanma davası açılmadan önce tamamen ödenmişse, bu mal edinilmiş mal kabul edilir. Kredi taksitlerinin hangi eş tarafından ödendiği önemli değildir; aksi ispatlanmadıkça ödeme evlilik birliğinin ortak emeği sayılır. Bu nedenle mal paylaşımı yapılırken katılma alacağı hesaplanır.
Bir eş kredi ödemelerini kendi kişisel malıyla (örneğin miras, evlilik öncesi birikim, hediye para) yaptığını ispatlarsa, yaptığı katkı hesaplamadan düşülür ve geriye kalan kısım artık değer olarak paylaşılır.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2010/5757 E., 2011/3446 K. sayılı kararında; kişisel veya edinilmiş mal ayrımı yapılamayan malların edinilmiş mal sayılacağı, kredi ödemesinde kullanılan altın veya ziynet eşyalarının kullanımının somut delillerle ispatlanması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca kredi ödemelerinin evlilik içinde ortak gelirle yapıldığı belirlenirse, malın edinilmiş mal sayılması doğru bulunmuştur.
Konut kredisi veya araç kredisi kullanılarak alınan bir malın borcu, boşanma davası açıldıktan sonra devam ediyorsa, paylaşım daha karmaşık bir hesabı gerektirir. Burada esas olan; mal rejiminin sona erdiği tarih, yani boşanma davasının açıldığı gün dikkate alınarak hesap yapılmasıdır.
Bu durumda kredi taksitleri iki döneme ayrılır:
Mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmemiş, yani ödenmemiş kredi borcu, toplam kredi borcuna oranlanır. Bu oran kullanılarak, taşınmazın tasfiye (genellikle karar) tarihindeki rayiç değerinden düşülmesi gereken borç hesaplanır. Borç düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden artık değer veya değer artış payı alacağı belirlenir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2015/11560 E., 2015/17026 K. kararında; katılma alacağının eşin gelirine veya katkısına bağlı olmadığı, TMK 202 ve TMK 235 hükümleri gereği malın tasfiye tarihindeki rayiç değerin esas alınacağı belirtilmiştir. Krediyle alınan mallarda ödeme dönemleri dikkate alınarak kimin ne kadar alacağı olduğu uzman bilirkişi raporuyla ortaya konur.
Başka bir kararında Yargıtay; boşanma dava tarihinden sonra ödenecek kredi taksitlerinin kişisel mal gibi değerlendirilmesi ve yalnızca evlilik içinde ödenen kısmın edinilmiş mal hesabına alınması gerektiğini belirtmiştir.
Evlenmeden önce kredi çekilip bir ev veya araç alındıysa ve kredi taksitlerinin bir kısmı evlilik öncesinde, bir kısmı evlilikte ödenmişse, paylaşım şu şekilde yapılır:
Eğer krediyi çeken eşten farklı bir taraf, evlilik öncesinde kredi ödemesi yaptıysa ve bunu ispatlayabiliyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödediği kısmı geri isteyebilir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2017/8450 E., 2019/1633 K. sayılı kararında; kredi taksitlerinin hangi dönemde ödendiğinin belirleyici olduğu, evlilik içi ödemelerin edinilmiş mal olarak kabul edildiği ve değer artış payı alacağı talep edilebileceği açıkça belirtilmiştir.
Evlilik içinde çekilen bir ihtiyaç kredisi, her zaman mal paylaşımına konu olmaz. İhtiyaç kredisi, evlilik içinde edinilen bir malın alınması için kullanıldıysa, bu malın değerine göre hesaplamaya dahil edilir.
Ancak:
bu ödemeler ancak sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde ve ispatlanabilirse talep edilebilir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2011/398 E., 2011/5204 K. kararında; tüketici kredisi ve kredi kartı borçlarının boşanma davası tarihine kadar yapılan ödemelerine göre değerlendirilmesi gerektiği, mal rejiminin sona ermesinden sonraki ödemelerin kişisel mal sayılabileceği belirtilmiştir.
Anlaşmalı boşanmada taraflar kredi borcunun kim tarafından ödeneceğini protokole yazabilir. Mahkeme, tarafları bizzat dinleyip iradelerinin özgürce açıklandığını gördüğünde protokolü onaylar.
Karar kesinleştiğinde protokoldeki kredi borcu düzenlemeleri eşler açısından bağlayıcı olur. Bu durumda borcu üstlenen taraf, kredi borcunu ödemekle yükümlüdür.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/1890 E., 2014/3858 K. kararında; anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan kredi borcu üstlenme maddesinin “iç üstlenme sözleşmesi” niteliğinde olduğu ve borcu üstlenen eşin borcu bizzat ödemek zorunda olduğu belirtilmiştir.
1. Boşanmada krediyle alınan ev nasıl paylaşılır?
Krediyle alınan ev, evlilik birliği içinde ödenen taksitler nedeniyle edinilmiş mal sayılır ve TMK’nın mal rejimi hükümlerine göre paylaşılır. Evlilik süresince yapılan ödemeler ortak kabul edilir; boşanma davası sonrası devam eden taksitler ise kişisel mal gibi değerlendirilir. Bu nedenle rayiç değer, kredi ödeme tablosu ve Yargıtay kararları birlikte dikkate alınarak katılma alacağı ve değer artış payı hesaplaması yapılır.
2. Kredi borcu boşanma sonrası devam ediyorsa paylaşım nasıl yapılır?
Boşanma davası açıldığı tarihte mal rejimi sona erdiği için, o tarihten sonra ödenecek kredi taksitleri paylaşım hesabına dahil edilmez. Evlilik içinde ödenen kısım edinilmiş maldır; boşanma sonrası ödemeler ise borcu kimin üstleneceğine göre kişisel mal gibi kabul edilir. Rayiç değer üzerinden yapılan hesaplamalar, boşanmada krediyle alınan malların adil bölüşümünü sağlar.
3. Evlilik öncesi krediyle alınan ev boşanmada nasıl değerlendirilir?
Evlilik öncesi krediyle alınan bir evde, kredi taksitlerinin evlilik içinde ödenen kısmı edinilmiş mal kabul edilir ve bu kısım üzerinden katılma alacağı doğar. Evlilik öncesi ödenen taksitler kişisel maldır. Eşlerden biri evlilik öncesi kredi ödemesi yaptıysa ve bunu ispatlayabiliyorsa, bu katkı kişisel mal olarak hesaplamaya yansır.
4. Kredi taksitlerini tek eş ödüyorsa durum değişir mi?
Krediyi tek eş ödese bile, evlilik süresince yapılan ödemeler edinilmiş mal sayılır, çünkü ölçüt ödeme kaynağı değil evlilik birliğidir. Kişisel maldan ödeme yapıldığını kanıtlayan eş, bu katkı oranı kadar kişisel mal iddiasında bulunabilir. Aksi hâlde ödeme ortak kabul edilir ve mal paylaşımında dikkate alınır.
5. Krediyle alınan araç boşanmada nasıl paylaşılır?
Araç kredisi evlilik içinde ödenmişse, araç edinilmiş mal sayılır ve katılma alacağı üzerinden hesap yapılır. Araç değerinin tasfiye tarihindeki rayiç değeri belirlenir, varsa kalan kredi borcu düşülür, kalanın yarısı diğer eşe katılma alacağı olarak yansır. Yargıtay uygulamaları bu yöntemi açıkça destekler.
6. Eşlerden biri kredi ödemelerini ailesinden aldığı parayla yaptıysa sonuç değişir mi?
Aile tarafından verilen para kişisel mal niteliğinde hibe sayılırsa, ödeme yapan eş yaptığı katkı oranında kişisel mal iddiasında bulunabilir. Bu durum, krediyle alınan ev veya araçta daha fazla pay hakkı doğurabilir. Ancak hibenin gerçekten kişisel nitelikte olduğu somut delillerle kanıtlanmalıdır.
7. Evlilik içinde çekilen ihtiyaç kredisi mal paylaşımına girer mi?
İhtiyaç kredisi bir malın alınmasında kullanıldıysa, o malın değer artışı hesaplanırken kredi göz önünde bulundurulur. Ancak ihtiyaç kredisi bireysel tüketim için kullanıldıysa ve mal edinimine hizmet etmiyorsa, mal paylaşımına dahil edilmez. Ödemeler boşanma sonrası yapılmışsa, bunlar kişisel borç olarak değerlendirilir.
8. Boşanmada kredi borcu kime kalır?
Konut kredisi veya araç kredisi, mal rejiminin sona erdiği güne kadar yapılan ödemelere göre ortak; o tarihten sonra yapılacak ödemelere göre kişisel borç olarak kabul edilir. Ancak anlaşmalı boşanma protokolü ile kredi borcunu üstlenme kararı verilmişse, borcu üstlenen eş sorumlu hâle gelir. Bu taahhüt Yargıtay tarafından “iç üstlenme sözleşmesi” olarak kabul edilir.
9. Rayiç değer neden önemlidir?
Boşanmada mal paylaşımı hesabı yapılırken, taşınmaz veya aracın tasfiye tarihindeki rayiç değeri esas alınır. Bu değer, krediyle alınan ev veya araç için en güncel piyasa değerini gösterir ve katılma alacağı bu değere göre hesaplanır. Yargıtay, tasfiye tarihini genellikle karar tarihi olarak kabul eder.
10. Edinilmiş mal ile kişisel mal ayrımı nasıl yapılır?
Evlilik içinde edinilen her mal, aksi ispatlanmadıkça edinilmiş maldır. Evlilik öncesi mallar, kişisel mal gelirleri, miras ve bağış ise kişisel mal sayılır. Krediyle alınan mallarda bu ayrım ödeme dönemlerine göre netleşir; evlilik içinde ödenen taksitler edinilmiş malı, evlilik öncesi ödenen taksitler kişisel malı oluşturur.
11. Katılma alacağı nasıl hesaplanır?
Katılma alacağı; edinilmiş malların rayiç değerinden borçların düşülmesiyle bulunan artık değerin yarısıdır. Krediyle alınan mallarda, hangi dönemde ne kadar ödeme yapıldığı incelenir; ardından rayiç değer ve borç düşümü yapılır. Bu rakamın yarısı, diğer eşin hak ettiği katılma alacağıdır.
12. Değer artış payı nedir?
Bir eş, diğerine ait bir malın alımına ya da değer kazanmasına kişisel malıyla katkıda bulunmuşsa, katkı oranında değer artış payı alacağı elde eder. Bu hak, kişisel maldan yapılan katkının korunmasını sağlar ve özellikle krediyle alınan evlerde sıkça gündeme gelir.
13. Eşlerden hangisinin adına kayıtlı olduğunun önemi var mı?
Hayır. Evlilik içinde alınan mallarda tapunun kimin adına olduğu önemli değildir; esas olan malın edinildiği ve ödendiği dönemdir. Krediyle alınan ev veya araç eşlerden birinin üzerine kayıtlı olsa bile edinilmiş maldır ve eşler arasında paylaşılır.
14. Ziynet eşyası veya çeyizle kredi ödemesi yapıldıysa bu hesaba girer mi?
Ziynet eşyası kişisel maldır. Kredi taksitleri ziynet bozdurularak ödendiyse ve bu durum ispatlanabiliyorsa, kişisel mal katkısı kabul edilir; katkı oranı kadar değer artış payı hesaplanır. Ancak Yargıtay, bu tür iddialarda kesin delil arar.
15. Eşlerden biri hiç çalışmadıysa yine pay alır mı?
Evet. Katılma alacağı, katkı şartına bağlı değildir; çalışmayan eş de edinilmiş mallardan pay alır. TMK sistemine göre ev içi emek de değerlidir ve mal paylaşımında dikkate alınır. Bu nedenle çalışmayan eş krediyle alınan ev veya araç için hak sahibi olur.
16. Boşanma davası sırasında yapılan kredi ödemeleri nasıl değerlendirilir?
Boşanma davası açıldığı gün mal rejimi sona erdiğinden, o tarihten sonra yapılan ödemeler kişinin kişisel katkısı kabul edilir. Bu ödemeler ortak mal sayılmaz ve diğer eşin katılma alacağı hesabına dahil edilmez.
17. Krediyle alınan mallar için bilirkişi incelemesi zorunlu mu?
Çoğu zaman evettir. Kredi tablosu, tapu kayıtları, ödeme tarihleri ve rayiç değer gibi teknik hesaplamalar uzmanlık gerektirdiği için mahkemeler genellikle bilirkişi görevlendirir. Özellikle mal paylaşımı ve katılma alacağı davalarında bilirkişi raporları belirleyicidir.
18. Sadece kredi borcunun paylaşılması mümkün mü?
Kredi borcu tek başına paylaşılmaz; borç ve mal birlikte değerlendirilir. Evlilik içinde ödenen borçlar edinilmiş malı oluştururken, boşanma sonrası borçlar kişisel mal niteliğindedir. Bu nedenle borç ve malın değeri birlikte incelenerek adil bir hesaplama yapılır.
19. Krediyle alınan yazlık, arsa veya ticari taşınmazlarda hesaplama aynı mıdır?
Evet. Malın türü ne olursa olsun krediyle alındıysa aynı hesaplama yöntemi uygulanır. Evlilik içinde yapılan ödemeler edinilmiş malı oluşturur; kişisel mal katkısı varsa değer artış payı, ortak katkı varsa katılma alacağı doğar. Rayiç değer her zaman hesaplamanın temel unsurudur.
20. Anlaşmalı boşanma protokolünde kredi borcu kimin sorumluluğunda olur?
Eşler protokolde kredi borcunun kim tarafından ödeneceğini açıkça belirleyebilir. Mahkeme iradelerin özgürce açıklandığını doğrularsa protokolü onaylar ve bu düzenleme taraflar için bağlayıcı hâle gelir. Yargıtay bu durumu “borcun iç üstlenilmesi” olarak kabul eder ve borcu üstlenen eş ödemeyi yapmakla yükümlü olur.
Mimoza Hukuk Bürosu olarak boşanmada mal paylaşımı, krediyle alınan malların tasfiyesi, katılma alacağı, değer artış payı, edinilmiş malların tespiti, rayiç değer incelemesi ve Yargıtay uygulamaları gibi teknik ve uzmanlık gerektiren konularda kapsamlı danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunuyoruz. Krediyle alınan ev, araç veya yatırım mallarının paylaşımında, ödeme dönemleri, kişisel mal katkısı, mal rejiminin sona erdiği tarih, kredi tabloları, tapu kayıtları ve bilirkişi incelemeleri titizlikle değerlendirilir. Bu süreçte müvekkillerimizin hak kaybı yaşamaması için hukuki stratejiler geliştiriyor, hem dava sürecinde hem de anlaşmalı boşanma protokollerinin hazırlanmasında profesyonel destek sağlıyoruz.
Evlilik öncesi–evlilik içi kredi ödemeleri, boşanma sonrası devam eden borçlar, ihtiyaç kredilerinin hukuki niteliği, kişisel mal iddiaları ve mal rejimi uyuşmazlıklarının tamamında çözüm odaklı bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Mimoza Hukuk Bürosu olarak hedefimiz; her dosyayı teknik, finansal ve hukuki boyutlarıyla birlikte ele alarak, müvekkillerimize en doğru yolu göstermek ve haklarını tam olarak korumaktır. Boşanma hukuku, gayrimenkul işlemleri ve mal paylaşımı davalarında güçlü, güncel ve sonuç odaklı bir temsil sağlıyoruz.
İstanbul Avukatı: Fatma Türkan Kamış
Telefon: 0532 685 61 40
Adres: AC MOMENT PLAZA / Soğanlık Yeni Mah. Baltacı Mehmet Paşa Sk. B Blok Kat:1 D NO:15, Kartal/İstanbul
Mail: mimozahukuk@gmail.com
Hizmet Alanları: Ceza Hukuku, Boşanma Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, İş Hukuku, Yabancılar Hukuku
Boşanma sürecinde krediyle alınan ev, krediyle alınan araç, ihtiyaç kredileri ve ortak yatırım niteliği taşıyan tüm edinimler; mal rejiminin sona erdiği tarihe göre değerlendirilir ve TMK hükümleri ile Yargıtay kararları doğrultusunda paylaşılır. Kredi taksitlerinin evlilikten önce, evlilik içinde ve boşanma davası açıldıktan sonra ödenen kısımlarının birbirinden ayrılması, edinilmiş mal ile kişisel mal statüsünün tespiti, ortaya çıkacak katılma alacağı ve değer artış payı hesaplamalarının doğru yapılması adil bir mal paylaşımı için temel şarttır. Bu nedenle kredi ödeme tarihleri, rayiç değer, tapu kayıtları ve banka belgeleri gibi unsurlar ayrıntılı biçimde analiz edilmeden sağlıklı bir sonuca gitmek mümkün değildir.
Eşlerin evlilik boyunca ekonomik katkısının tespit edilmesi, boşanma sonrası devam eden kredi borçlarının hangi eşin sorumluluğunda sayılacağı ve anlaşmalı boşanma protokolünde kredi borcunun üstlenilmesi gibi konular, sürecin teknik yönünü güçlendirir. Özellikle krediyle alınan mallarda paylaşım, çoğu zaman bilirkişi raporları ve ayrıntılı hesaplamalar gerektiren bir aşamaya dönüşür. Bu nedenle, boşanmada mal paylaşımı yapılırken hem hukuki süreci hem de finansal verileri doğru değerlendirmek, hak kaybının önüne geçmek için büyük önem taşır. Böylece eşler, mal rejiminin sona ermesiyle doğan tüm haklarını en doğru ve güvenli şekilde kullanabilir.
Görüldüğü gibi krediyle alınan ev veya araçların boşanmada paylaşımı, kredi ödeme tarihleri, malın rayiç değeri, kişisel mal katkısı, evlilik öncesi–sonrası ödemeler ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları dikkate alınarak yapılır. Bu nedenle krediyle alınan mallarda mal paylaşımı hesabı mutlaka uzmanlık gerektirir ve çoğu zaman bilirkişi incelemesi yapılmadan sağlıklı bir sonuca ulaşılamaz.