![upload/askerlik_borclanmasi_1.[9].png](upload/askerlik_borclanmasi_1.[9].png)
![upload/askerlik_borclanmasi_1.[9].png](upload/askerlik_borclanmasi_1.[9].png)
Son yıllarda artan şikayetlerle gündeme gelen devre mülk dolandırıcılığı, tatil vaadiyle kandırılan kişilerin yüklü borçlara mahkum edildiği bir tuzak haline gelmiştir. Genellikle “ücretsiz tatil” davetleriyle başlayan süreçte mağdurlar, baskı ve manipülasyonla sözleşmelere imza attırılarak ciddi finansal kayıplar yaşar. Dolandırıcılar, imzalanan senetleri icraya koyarak kişileri borçlu konuma düşürmekte ve cayma hakkının kullanılmasını engellemek için 14 günlük yasal süreci bilinçli şekilde oyalamaktadır.
Bu tür mağduriyetler karşısında savcılık şikayeti, tüketici mahkemesi başvurusu, ihtiyati haciz ve ilamsız icra takibi gibi hukuki yollarla hak aramak mümkündür. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, ödeme belgeleri, yazışmalar ve reklam içerikleri delil olarak kullanılarak hem ceza soruşturması hem de maddi tazminat süreci başlatılabilir. Dolandırıcılık olayının tüm boyutlarıyla anlaşılması, mağduriyetin hızlı giderilmesi ve maddi zararın telafisi için sürecin uzman desteğiyle yürütülmesi büyük önem taşır.
Devre mülk dolandırıcılığı, ücretsiz tatil vaadiyle insanları otellere çağırıp psikolojik baskı ve yanıltıcı sözleşmelerle borçlandırma yöntemine dayanan yeni nesil bir dolandırıcılık türüdür. Genellikle mağdurlar yüksek tutarlarda finansal zarara uğrar. Ancak bu zararların geri alınması ve sorumlular hakkında yasal işlem başlatılması mümkündür. Hem hukuki yollardan alacakların tahsili sağlanabilir hem de dolandırıcılara karşı savcılık şikayetiyle ceza davası açılabilir.
Bu dolandırıcılık türü, bireylere ücretsiz tatil kazandıkları yönünde bildirim yapılmasıyla başlar. Mağdurlar, genellikle lüks otellerin lobilerinde gerçekleştirilen “tanıtım” etkinliklerine davet edilir. Etkinliklerde ulaşım, ikram ve diğer hizmetlerin tamamen ücretsiz olduğu vurgulanarak kişilerin güveni kazanılır.
Etkinliğe gelen kişilere bir satış temsilcisi atanır ve bu kişi tüm süreç boyunca mağduru yalnız bırakmaz. Bu sayede yoğun bir ikna süreci yürütülür. Devre mülk tanıtımı yapılırken, imza karşılığında sadece mevcut otel değil, Yalova, Kuşadası, Bodrum gibi farklı şehirlerdeki tesislerden de yararlanılacağı söylenir.
Ancak sözleşme imzalandıktan sonra, yasal cayma süresi olan 14 gün genellikle bilinçli olarak geçiştirilir. Bu sürenin sonunda iptal hakkının kalmadığı belirtilir ve devre tatil hakkı kullanılmak istendiğinde uygun tarihin olmadığı bahanesiyle oyalama başlar. Öte yandan, imzalanan senetler dolandırıcı şirket tarafından icraya verilerek mağdurlar borçlu duruma düşürülür.
???? UYARI: Devre mülk sözleşmeleri tüketici sözleşmesi niteliğindedir. Bu nedenle, imzalanma tarihinden itibaren 14 gün içinde cayma hakkı mevcuttur. Bu süre zarfında sözleşmenin feshi ve senetlerin iadesi talep edilebilir. Ancak dolandırıcı firmalar bu süreci bilerek oyalamakta ve yasal hakkın kullanılması engellenmektedir.
Mağdurlar, uğradıkları zararın telafisi için birkaç hukuki yola başvurabilir:
Mağduriyetin büyümemesi ve dolandırıcının mal kaçırmasını önlemek adına, icra mahkemesine ihtiyati haciz başvurusu yapılabilir. Bu dilekçede mağduriyet, alacak miktarı ve deliller açıkça belirtilmelidir. Mahkeme gerekli gördüğü durumlarda teminat yatırılmasını isteyebilir. Haciz kararı verildiğinde, 7 gün içinde icra takibine ya da dava açmaya başlanmalıdır.
Tüketici sözleşmesine dayalı uyuşmazlıklar, zararın miktarına göre ilgili mercilere taşınabilir. 2025 yılı itibariyle 149.000 TL altındaki talepler için e-Devlet üzerinden tüketici hakem heyetine başvurmak mümkündür. Daha yüksek meblağlar için ise tüketici mahkemesinde dava açılmalı ve öncelikle arabuluculuğa başvurulmalıdır.
Mağdur doğrudan ilamsız icra takibi başlatarak borçludan ödeme talep edebilir. Borçlu 7 gün içinde ödeme emrine itiraz etmezse takip kesinleşir ve haciz süreci başlar. İtiraz durumunda icra mahkemesine başvuru yapılması gerekir.
Maddi zararın giderilmesi için asliye hukuk mahkemesinde dava açılabilir. Dava konusu, olayın detayına göre sebepsiz zenginleşme, haksız fiil ya da sözleşmenin ifa edilmemesi olarak belirlenebilir.
İcra takibiyle ilgili giderler, alacağın miktarına göre farklılık gösterir. Yüksek meblağlı alacaklarda harç ve masraflar da yükselir. Avukatlık ücretleri genellikle alacağın %20’si oranında belirlenmektedir.
Devre mülk dolandırıcılığına maruz kalan kişiler, şikayetlerini polis merkezleri, jandarma karakolları ya da doğrudan Cumhuriyet Başsavcılıklarına iletebilir. Şikayet yazılı olarak yapılabileceği gibi, sözlü ifade de alınarak tutanak hazırlanabilir. Yazılı şikayetlerde dilekçede olayın detayları, mağdurun bilgileri ve karşı tarafın unvan, adres gibi kimlik bilgileri yer almalıdır.
Şikayet üzerine savcılık, soruşturma başlatarak delil toplar. Dolandırıcılığa ilişkin somut belgeler sunulursa, banka hesaplarına bloke konulması gibi tedbir kararları alınabilir. Aynı zamanda mağdurun maddi kayıpları için hukuk yollarına da başvurması gerekmektedir.
Savcılık nezdinde yapılan dolandırıcılık şikayetlerinde herhangi bir masraf alınmaz. Ancak avukatlık hizmetleri taraflarca belirlenen ücret doğrultusunda yürütülür. Maddi kaybın düşük olduğu dosyalarda, uzman avukatlarca hazırlanan dilekçelerle kişi kendi başına da süreci yürütebilir. Bu yöntem, süreci ekonomik ve etkili bir şekilde sürdürmek açısından faydalı olabilir.
Aşağıdaki belgeler, savcılık ve mahkeme sürecinde delil olarak kullanılabilir:
Delillerin tam, somut ve olayla bağlantılı olması dava sürecinin olumlu ilerlemesi açısından kritik öneme sahiptir.
Savcılık soruşturmasında, ödemelerin yapıldığı banka hesapları, telefon görüşmeleri, şirket kayıtları ve dijital izler analiz edilerek faillerin kimliği tespit edilebilir. IP adresleri, HTS kayıtları ve MERSİS bilgileri üzerinden dolandırıcılıkla bağlantılı kişilere ulaşılması mümkündür.
Bazı durumlarda fail henüz bulunamazsa “daimi arama kararı” çıkarılır. Bu karar, yeni delil elde edildiğinde soruşturmanın tekrar başlamasına olanak sağlar.
1. Devre mülk dolandırıcılığı nedir?
Devre mülk dolandırıcılığı, kişilerin ücretsiz tatil veya yatırım vaadiyle kandırılarak devre mülk sözleşmelerine zorla imza attırıldığı, ardından da borçlandırıldıkları bir dolandırıcılık yöntemidir. Bu süreçte mağdurlar hem cayma haklarını kullanamaz hale gelir hem de ödeme yapmaları için baskı altına alınır.
2. Bu dolandırıcılık yöntemi nasıl işler?
Dolandırıcılar genellikle kişilere telefonla ulaşarak bedava tatil kazandıklarını söyler, ardından onları lüks otellerdeki etkinliklere davet ederler. Etkinlik sırasında sürekli ikna ve baskı uygulanarak devre mülk satışı gerçekleştirilir.
3. İmzalanan sözleşmeler geçerli midir?
Eğer kişi baskı, aldatma veya yanıltma yoluyla sözleşme imzaladıysa, bu sözleşmelerin iptali için dava açılabilir. Ayrıca, devre mülk sözleşmeleri tüketici işlemi sayıldığından 14 gün içinde cayma hakkı vardır.
4. Cayma süresi dolduktan sonra iptal mümkün mü?
14 günlük cayma süresi geçtikten sonra iptal daha zor hale gelir ancak sözleşmenin hileyle veya baskıyla yapıldığı ispat edilirse, bu durumda da sözleşmenin geçersizliği için dava açılabilir.
5. Dolandırıldığımı nasıl anlarım?
Cayma süresi içinde sözleşmeden vazgeçmenize engel olunuyorsa, size vaat edilen tatil ve hizmetler sunulmuyorsa veya senetler icraya verilmişse büyük olasılıkla devre mülk dolandırıcılığına maruz kalmışsınızdır.
6. Devre mülk cayma hakkı nedir?
Tüketicinin, imzaladığı devre mülk sözleşmesini hiçbir gerekçe göstermeden 14 gün içinde iptal etme hakkıdır. Bu hak tüketiciyi korumak için kanunla güvence altına alınmıştır.
7. Cayma hakkı kullanılırken nelere dikkat edilmeli?
Cayma bildirimi yazılı olarak yapılmalı, mümkünse noter ya da iadeli taahhütlü posta yoluyla ilgili firmaya iletilmelidir. Gönderim tarihi 14 gün içinde olmalıdır.
8. Dolandırıcılar kimlerdir, şirket mi şahıs mı?
Çoğu zaman bu tür dolandırıcılıklar şirket görünümündeki yapılar üzerinden yürütülür. Ancak şirketin arkasında bireysel dolandırıcılar da olabilir. Ticaret sicil kayıtları ve MERSİS bilgileriyle bu kişiler tespit edilebilir.
9. Dolandırıcıya karşı savcılığa nasıl şikayet edilir?
Cumhuriyet başsavcılığına ya da kolluk kuvvetlerine yazılı veya sözlü olarak şikayette bulunabilirsiniz. Dilekçede tüm detaylar ve varsa belgeler yer almalıdır.
10. Savcılık şikayeti ne kadar sürer?
Şikayet sonrası savcılık soruşturma başlatır. Süreç, delillerin toplanmasına, tanıkların dinlenmesine ve dosya yoğunluğuna göre birkaç ay sürebilir.
11. Bu süreçte avukat tutmak şart mı?
Şart değildir, ancak hukuki bilgi eksikliği nedeniyle hak kaybı yaşanmaması için bir avukattan destek almak sürecin sağlıklı yürütülmesini sağlar.
12. Avukatlık ücreti neye göre belirlenir?
Genellikle alacak miktarına göre değişir. Uygulamada çoğu avukat, dava konusu değerin %15–20’si oranında ücret talep etmektedir.
13. Para iadesi nasıl alınır?
Tüketici hakem heyeti, tüketici mahkemesi, ilamsız icra takibi ve tazminat davası yollarıyla ödenen bedellerin iadesi talep edilebilir.
14. Tüketici hakem heyetine nasıl başvurulur?
E-devlet üzerinden online başvuru yapılabilir. Uyuşmazlık tutarı 149.000 TL’nin altındaysa hakem heyeti yetkilidir.
15. Tüketici mahkemesi süreci nasıl işler?
Başvuru öncesi arabuluculuk şartı aranır. Arabuluculuk sonuçsuz kalırsa, sözleşme ve belgelerle birlikte mahkemeye dava açılır.
16. İhtiyati haciz ne işe yarar?
Dolandırıcının mal kaçırmasını engellemek için başvurulan geçici bir tedbirdir. İcra mahkemesinden talep edilir ve malvarlığına el konulabilir.
17. İlamsız icra takibi nasıl başlatılır?
Borçlu hakkında doğrudan icra dairesine başvuru yapılarak ödeme emri çıkarılır. Borçlu 7 gün içinde itiraz etmezse takip kesinleşir.
18. Haciz işlemi ne zaman başlar?
Borçlu ödeme emrine süresinde itiraz etmezse haciz aşamasına geçilir. Bu aşamada borçlunun banka hesapları, taşınır ve taşınmaz malları haczedilebilir.
19. Senet icraya verilirse ne yapılmalı?
Senetle ilgili borcun geçerli olmadığını düşünüyorsanız, ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurabilirsiniz. Süre 7 gündür.
20. Sahte vaatler nasıl ispat edilir?
Broşür, reklam içerikleri, mesajlar, ses kayıtları ve yazışmalar delil olarak kullanılabilir. Bu deliller yargı önünde geçerlidir.
21. Başka mağdurların ifadesi işe yarar mı?
Evet, benzer mağduriyet yaşayan kişilerin beyanları, dolandırıcılığın sistematik olduğunu göstermede önemlidir.
22. Şirketin gerçek sahipleri bulunabilir mi?
Ticaret sicili, vergi numarası ve MERSİS kayıtları incelenerek şirketin yasal temsilcileri ve yetkilileri tespit edilebilir.
23. Dijital deliller geçerli midir?
Evet. E-posta, SMS, WhatsApp mesajları, web sitesi ekran görüntüleri gibi dijital veriler hukuken delil niteliğindedir.
24. Tapu kaydı olmayan devre mülk geçerli midir?
Eğer vaat edilen devre mülk tapuda kayıtlı değilse ve bu durum gizlenmişse, dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilebilir.
25. Devre mülk satışı yasal mı?
Devre mülk satışı başlı başına yasal bir faaliyettir; ancak aldatma, kandırma ve baskı yoluyla yapılan satışlar hukuka aykırıdır.
26. Tek taraflı sözleşme iptali mümkün mü?
Cayma süresi içinde tek taraflı iptal mümkündür. Süre geçtikten sonra iptal için dava açılması gerekir.
27. Maddi zararımı tamamen alabilir miyim?
Delillerin sağlam olması ve hukuki sürecin doğru işlemesi halinde, ödenen bedelin tamamı geri alınabilir.
28. Süreç ne kadar sürer?
Tüketici hakem heyetinde 3–6 ay, mahkemede ise 6 ay ila 1 yıl arasında sürebilir. Savcılık soruşturmaları ise daha kısa sürebilir.
29. Dolandırıcılar ceza alır mı?
Evet, eğer suç sabit görülürse, nitelikli dolandırıcılık kapsamında hapis cezası dahil olmak üzere ceza verilebilir.
30. Önlem olarak ne yapılmalı?
Bilinmeyen firmalardan gelen tatil davetlerine itibar edilmemeli, sözleşmeler detaylı okunmalı ve baskı altındayken imza atılmamalıdır. Ayrıca noter onayı olmadan senet verilmemelidir.
Devre mülk dolandırıcılığı, mağdurların bilgi eksikliği ve çekinceleri nedeniyle artış göstermektedir. Ancak bu tür mağduriyetlerin telafisi mümkündür. Sözleşme feshi, para iadesi, icra takibi ve savcılık şikayeti gibi hukuki yollarla hak arama süreci başlatılabilir. Sürecin usule uygun yürütülmesi adına, özellikle yüksek tutarlı zararlar söz konusuysa bir avukattan profesyonel destek alınması önerilir. Böylece maddi kayıplar en aza indirilebilir ve dolandırıcılıkla mücadele daha etkili bir şekilde sağlanabilir.
Devre mülk dolandırıcılığı, günümüzde birçok vatandaşın mağduriyet yaşamasına neden olan, karmaşık ve kurgulanmış bir dolandırıcılık yöntemidir. Ücretsiz tatil, yatırım fırsatı veya cazip kampanyalar vaadiyle başlayan bu süreçte mağdurlar, hukuken geçerli görünse de içerik bakımından aldatıcı sözleşmelerle borçlandırılmakta, cayma hakları ellerinden alınmakta ve çoğu zaman icra tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu noktada, 14 günlük cayma hakkının doğru ve zamanında kullanılması, devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin geri alınması açısından kritik önem taşır.
Hak arama sürecinde mağdurlar; tüketici hakem heyeti başvurusu, tüketici mahkemesi davası, ilamsız icra takibi, ihtiyati haciz kararı ve savcılık şikayeti gibi yasal yolları kullanarak devre mülk dolandırıcılığına karşı etkin şekilde mücadele edebilir. Belgelerin eksiksiz hazırlanması, dolandırıcılığa ilişkin tüm delillerin toplanması ve gerekirse uzman bir avukattan destek alınması, maddi kayıpların telafi edilmesini kolaylaştıracaktır. Unutulmamalıdır ki, bu süreçte atılacak doğru adımlar sadece bireysel değil, benzer mağduriyetlerin önlenmesinde de önemli bir toplumsal farkındalık oluşturacaktır.