

İş kanunu kapsamında fazla mesai ve denkleştirme uygulamaları, işçinin çalışma saatlerini düzenlemeye yönelik önemli konulardır. Ancak, bu uygulamaların işçinin haklarını ihlal etmeyecek şekilde yapılması esastır. Özellikle fazla mesai ücretlerinin ödenmesi ve denkleştirme sisteminin uygulanması hususlarında işverenlerin yasal yükümlülüklere riayet etmesi gerekmektedir.
İşçilerin, fazla mesai alacakları, denkleştirme sürecine rızalarının olup olmadığı ve bu durumların işten haklı fesihle ayrılmaya etkisi konusunda bilinçli olmaları önemlidir. Bu makalede, fazla mesai ve denkleştirme uygulamalarının hesaplama yöntemleri ile işçilerin işten haklı sebeple ayrılma ve kıdem tazminatı alma hakları detaylı şekilde incelenecektir.
Fazla mesai, işçinin yasal çalışma süresi olan haftalık 45 saati aşan çalışmaları olarak tanımlanır. Haftalık çalışma süresi 45 saatin altındaysa, bu sürenin üzerinde yapılan çalışmalar "fazla sürelerle çalışma" olarak adlandırılır.
Fazla mesai süresi hesaplanırken, işçinin haftalık toplam çalışma süresi belirlenir ve 45 saati aşan kısım fazla mesai olarak kabul edilir.
İş Kanunu’na göre, fazla mesai ücreti normal saatlik ücretin %50 fazlası olarak ödenir. İşveren, işçiye fazla mesai ücreti yerine denkleştirme yöntemiyle serbest zaman kullandırabilir.
Fazla mesai hesaplaması yapılırken, işçinin saatlik ücreti temel alınır. Örneğin, işçinin saatlik ücreti 100 TL ise, fazla mesai ücreti 150 TL olacaktır. Eğer bir işçi haftada 50 saat çalıştıysa, 5 saatlik fazla mesai süresi için alacağı ek ücret 5 × 150 TL = 750 TL olur. Ayrıca, yıllık toplam fazla mesai süresi 270 saati aşamaz.
İşçinin fazla mesai yapabilmesi için yazılı onayının alınması gereklidir ve işçiye zorla fazla mesai yaptırılamaz. Fazla mesai hesaplamasında resmi tatiller ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmalar ayrıca değerlendirilir ve farklı oranlarda ücretlendirilir.
Fazla mesai ücreti, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre fazla çalışma süresi ve ücret hesaplaması şu şekilde yapılır:
Türkiye’de yasal haftalık çalışma süresi 45 saattir.
45 saati aşan çalışmalar fazla mesai olarak değerlendirilir.
Fazla mesai ücretinin normal saatlik ücretin %50 fazlası olarak ödenmesi gerekmektedir.
Örneğin, saatlik ücreti 100 TL olan bir işçi için fazla mesai ücreti 150 TL olur.
Haftalık çalışma süresi 50 saat olan bir işçi için fazla mesai süresi: 50 – 45 = 5 saat olur.
5 saat fazla mesai ücreti şu şekilde hesaplanır:
Saatlik ücret: 100 TL
Zamlı fazla mesai ücreti: 100 TL x 1,5 = 150 TL
5 saat için toplam ödeme: 150 TL x 5 = 750 TL
İş Kanunu’na göre, işverenin fazla mesai yapan işçiye bu çalışmasının karşılığını ödemesi yasal bir zorunluluktur. Ancak bazı durumlarda işveren, fazla mesai ücretini ödememeye çalışabilir.
İş sözleşmesinde fazla mesai ücretinin maaş içinde yer aldığına dair bir hüküm bulunuyorsa, fazla mesai ödemesi ayrıca yapılmayabilir. Bunun yanı sıra, işveren fazla mesai ücreti yerine işçiye serbest zaman kullandırarak mesai borcunu denkleştirebilir. Ancak bu serbest zamanın fazla mesai yapılan tarihten itibaren 6 ay içinde kullandırılması gerekir.
Eğer işveren fazla mesai ücretini ödemiyorsa, işçi hukuki yollara başvurabilir. İşçi öncelikle işverene yazılı olarak başvurarak fazla mesai alacağını talep etmelidir.
Ödeme yapılmazsa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikâyette bulunabilir veya iş mahkemesine dava açabilir. İşçinin fazla mesai yaptığını kanıtlayabilmesi için işyeri giriş-çıkış kayıtları, maaş bordroları, tanık beyanları gibi deliller önemlidir. Mahkeme sürecinde, işçi fazla mesai yaptığını kanıtlarsa, işveren geçmişe dönük 5 yıl boyunca ödenmemiş fazla mesai ücretlerini yasal faiziyle birlikte ödemek zorunda kalabilir.
İşveren fazla mesai ücretlerini ödemezse işçi, haklı nedenle fesih hakkına sahiptir.
İşçi, kıdem tazminatı talep edebilir ve yasal yollara başvurabilir.
Fazla mesai yapabilmek için işçinin yazılı onayı alınmalıdır.
Onay olmadan işçiye zorla fazla mesai yaptırılması hukuka aykırıdır.
Denkleştirme uygulaması, işçinin haftalık çalışma süresinin belirli dönemler içinde dengelenmesini sağlayan bir sistemdir. İş Kanunu'na göre, genel çalışma süresi olan 45 saati aşmamak şartıyla, bazı haftalarda daha fazla, bazı haftalarda ise daha az çalıştırılarak çalışma süresi denkleştirilebilir. Bu uygulama genellikle yoğun iş dönemlerinde fazla mesai yapmak yerine çalışma saatlerini dağıtmak amacıyla kullanılır.
Örneğin, bir işçi bir hafta 50 saat çalışmışsa, takip eden haftalarda çalışma süresi 40 saate düşürülerek ortalama haftalık 45 saati aşmaması sağlanabilir. Denkleştirme süresi en fazla 2 ay olup, toplu iş sözleşmesi ile bu süre 4 aya kadar uzatılabilir.
Saat hesaplaması yapılırken, belirlenen denkleştirme süresi içinde haftalık ortalama çalışma süresinin 45 saati geçmemesi esas alınır. Eğer işçi toplam çalışma süresi sonunda haftalık ortalama 45 saatten fazla çalışmışsa, bu fazla süreler fazla mesai olarak değerlendirilerek işçiye %50 zamlı ücret ödenmelidir.
Örneğin, bir işçinin 2 aylık denkleştirme sürecinde ilk ay haftalık 50 saat çalıştığı, ikinci ay ise haftalık 40 saat çalıştığı düşünülürse, toplam 8 haftada ortalama haftalık çalışma süresi 45 saati aşmadığı için fazla mesai hakkı doğmaz. Ancak denkleştirme süresi içinde haftalık ortalamanın 45 saatin üzerine çıkması durumunda, fazla mesai hesaplanarak işçiye ek ödeme yapılması gerekir.
Denkleştirme esası, işçinin toplam çalışma süresinin belirli bir dönemde dengelenmesi esasına dayanır.
İş Kanunu’na göre iki aylık bir denkleştirme süresi uygulanabilir.
Toplu iş sözleşmesiyle bu süre dört aya kadar çıkarılabilir.
İşçinin bazı haftalar 50 saat, bazı haftalar 40 saat çalışması durumunda, fazla mesai değerlendirmesi dönem sonunda ortalama haftalık 45 saat üzerinden yapılır.
Eğer ortalama haftalık çalışma süresi 45 saati geçmiyorsa fazla mesai ücreti ödenmez.
İlk hafta: 50 saat çalıştı (+5 saat fazla mesai gibi görünür)
İkinci hafta: 40 saat çalıştı (-5 saat az çalışma)
Ortalama: (50+40)/2 = 45 saat → Fazla mesai oluşmaz.
İşveren işçinin onayı olmadan denkleştirme uygulayamaz.
İşçinin yazılı rızası olmadan yapılan denkleştirme uygulaması, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi anlamına gelebilir.
Eğer işçiye rızası dışında denkleştirme uygulanmış ve fazla mesai ödenmemişse, işçi haklı fesih yaparak kıdem tazminatı talep edebilir.
İş Kanunu’nda işçiye belirli durumlarda haklı fesih hakkı tanınmaktadır. Bunlardan biri de ücretlerin eksik ya da hiç ödenmemesi durumudur.
İşveren fazla mesai ücretini ödemezse, işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
İşçi, fazla mesai yaptığı halde ücretini alamıyorsa ve işveren rızası dışında denkleştirme uyguluyorsa, iş sözleşmesini feshedebilir.
İşçi 1 yılını doldurmuşsa, işten haklı fesih yoluyla ayrıldığında kıdem tazminatını alabilir.
İşçi ayrıca fazla mesai ücretlerini, ihbar tazminatını ve diğer işçilik alacaklarını talep edebilir.
İşçi arabuluculuk sürecine başvurabilir ve anlaşma sağlanamazsa iş mahkemesinde dava açabilir.
Fazla mesai ücreti, işçinin en temel haklarından biridir ve işveren tarafından ödenmek zorundadır. Denkleştirme uygulaması ise işçi rızası olmadan uygulanamaz ve işçiyi mağdur edecek şekilde düzenlenemez.
Fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi ya da rıza dışı denkleştirme uygulanması, işçiye haklı fesih hakkı kazandırır ve kıdem tazminatı ile diğer işçilik alacaklarını talep etme hakkı doğurur. İşçilerin bu haklarını bilmesi ve gerektiğinde yasal yollara başvurması büyük önem taşımaktadır.