

Evlilik birliğinin sağlıklı şekilde sürdürülebilmesi için eşler arasında sevgi, ilgi ve karşılıklı anlayışın varlığı büyük önem taşır. Ancak bazı evliliklerde zamanla duygusal bağların zayıflaması, eşlerin birbirine karşı ilgisiz ve sevgisiz davranmaya başlaması, evliliğin temelini sarsacak boyutlara ulaşabilir. Bu gibi durumlarda "ilgisizlik ve sevgisizlik nedeniyle boşanma" davası gündeme gelir. Türk Medeni Kanunu kapsamında, ortak hayatı sürdürmenin imkânsız hale geldiği durumlar boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir. Eşler arasında hissedilen bu duygusal kopuş, mahkemeye sunulabilecek ciddi bir boşanma gerekçesi haline gelir.
İlgisizlik ve sevgisizlik, mahkeme tarafından değerlendirilirken yalnızca geçici kırgınlıklar değil, kalıcı ve evlilik birliğini temelinden sarsacak davranışlar dikkate alınır. Eşin hastalığında yanında olmaması, ev içindeki sorumluluklara kayıtsız kalması, sürekli eve geç gelmesi gibi örnekler, boşanma davasında güçlü deliller arasında sayılır. Bu süreçte ilgisizlik nedeniyle boşanma davası açmak isteyen eşin, iddialarını tanık, belge veya diğer ispat araçlarıyla desteklemesi büyük önem taşır. Aşağıda bu konuda Yargıtay kararları, tanımlar ve boşanma süreciyle ilgili önemli detaylar yer almaktadır.
Eşler arasında duygusal bağın zayıflaması, sevgi ve ilginin kaybolması gibi nedenlerle açılan boşanma davası, ilgisizlik ve sevgisizlik gerekçesiyle mahkemeye taşınabilir. Bu tarz boşanma davalarında temel dayanak, evlilik birliğinin sevgi ve ilgi eksikliği sebebiyle sürdürülemez hale gelmiş olmasıdır. Mahkeme sürecinde hakim, bu davranışların evliliğe olan etkisini değerlendirerek eşlerin kusur oranını belirleyecektir.
Evlilikte sevgi ve ilgi, birliğin ruhsal temelini oluşturur. Taraflar arasında duyusal yakınlığın kalmaması, evlilik ilişkisinin temelden sarsıldığını gösterir. Bu bağlamda, eşlerden birinin ilgisiz davranması ya da sevgisiz tutumlar sergilemesi boşanma sebebi sayılır. Zira duygusal bağlılık, evlilik hukukunda önemli bir yer tutar.
Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi, evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı boşanma hakkını şu şekilde düzenlemiştir:
"Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir."
Bu düzenleme, ilgisizlik ve sevgisizlik gibi davranışların evliliği dayanılmaz hale getirdiği durumlarda taraflara boşanma hakkı tanımaktadır.
Yargıtay kararlarında da ilgisizliğin boşanma sebebi olarak kabul edildiği örneklere sıkça rastlanır. Örneğin; eşin sürekli geç saatte eve gelmesi, hastalık dönemlerinde ilgisiz davranması ya da sosyal ortamlarda eşini yalnız bırakması gibi davranışlar evlilik birliğini zedeleyen tutumlar olarak değerlendirilmektedir.
"Eşine ilgisiz davrandığı, ailesinin birlikteliğe kayıtsız kaldığı ve anlaşmazlıklar nedeniyle eşini yurtdışından Türkiye’ye gönderdiği, bu nedenlerle evliliğin temelinden sarsıldığı..." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 12.06.2019, E. 2019/1342, K. 2019/7075)
Türk Dil Kurumu’na göre "ilgisizlik", kişinin ilgilenmemesi, kayıtsız kalması anlamına gelirken, "sevgisizlik", bir kişiye karşı sevgi beslememe ya da bu duyguyu ifade edememe durumudur. Evlilik içinde bu tür davranışlar, diğer eşin duygusal olarak ihmal edilmesine ve zamanla evliliğin sürdürülemez hale gelmesine yol açar.
Evlilikte zaman zaman yaşanabilecek geçici kırgınlıklar ya da olağan mesafe durumları boşanma nedeni olarak değerlendirilemez. Boşanma gerekçesi sayılabilmesi için, sevgisizlik ve ilgisizlik davranışlarının sürekli ve evlilik birliğini zedeleyici nitelikte olması gerekir. Aksi halde, evlilikte yaşanan doğal iniş çıkışlar mahkemece dikkate alınmaz.
Yargıtay kararlarına yansıyan ve boşanma gerekçesi olarak kabul edilen bazı ilgisizlik ve sevgisizlik örnekleri şunlardır:
Eşe sürekli ilgisiz davranmak
Gebelik döneminde eşe destek vermemek
Eşi taşıma aracıyla almamak
Eşi tayin olduğu yere götürmemek
Gece hayatına aşırı düşkünlük
Eşle aynı odada kalmamak istemek
Hastalık durumlarında eşle ilgilenmemek
Eşin ameliyat sürecinde yanında olmamak
Hasta eşe çağdışı tedavi uygulamaya çalışmak
Eşi baba evine bırakmak
Gereksiz yere evi sık terk etmek
Zorunluluk yokken geceleri eve dönmemek
Sürekli geç saatlerde eve gelmek
Bu tür davranışlar, Yargıtay kararlarında evlilik birliğini temelinden sarsan eylemler olarak kabul edilmekte ve boşanma kararı verilmesine neden olmaktadır.
Kocasını sevmeyen bir kadının boşanma hakkı hukuken mümkündür. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca, evlilik birliğinin ortak yaşamı sürdürmeyecek derecede temelinden sarsılması halinde eşlerden her biri boşanma davası açma hakkına sahiptir. Sevginin bitmesi ve duygusal bağın kopması da bu sarsılma nedenleri arasında yer alır. Dolayısıyla, eşini artık sevmeyen bir kadın, sevgi eksikliği ve evlilik birliğinin sürdürülemez hale gelmesi gerekçesiyle boşanma talebinde bulunabilir.
Boşanma davalarında genel ve özel sebepler ayrımı yapılır. Sevgi ve ilginin yokluğu, “genel boşanma sebepleri” kapsamında değerlendirilir. Özel boşanma sebepleri ise zina, terk, hayata kast gibi daha somut olaylara dayanır ve sürelere tabidir. Ancak sevginin kalmaması ve eşin ilgisiz tutumları da evlilikte duygusal kopuş yaşandığını gösterdiğinden mahkemeler tarafından geçerli boşanma gerekçesi olarak kabul edilebilmektedir. Bu durumda davacı eş, boşanmayı gerektiren olayları ispatlamalı ve daha az kusurlu olduğunu ortaya koymalıdır.
Yargıtay kararları da bu konuyu destekleyici niteliktedir. Kimi kararlarında eşe yönelik sevgisizlik ve ilgisizliğin, evliliği çekilmez hale getirdiği ve boşanma için yeterli sebep olduğu belirtilmiştir. Ancak bazı kararlarında, sırf sevgisizlik beyanı ya da geçici ilgisizlik gibi soyut iddiaların boşanma için yeterli görülmediği, tarafların ciddi geçimsizlik içinde olması ve somut olaylarla desteklenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu da, boşanma davası açarken delillerin ve tanıkların önemini ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, sevgi ve ilginin yokluğu boşanma nedeni sayılabilir fakat bunun evlilik birliğini sarsacak düzeyde olması gerekir. Kocasını sevmeyen bir kadın, bu durumun kendisi için çekilmez bir hâl aldığını ortaya koyuyorsa boşanma hakkını kullanabilir. Davanın olumlu sonuçlanabilmesi için, duygusal kopuşun sürekliliği ve etkileri açıkça ispatlanmalı, gerekirse bir boşanma avukatı desteğiyle dava stratejisi oluşturulmalıdır.
İlgisizlik ve sevgisizlik nedeniyle boşanma davası açan eşin, bu durumu somut delillerle ispatlaması gerekmektedir. Mesaj kayıtları, tanık beyanları, sosyal medya içerikleri ya da sağlık raporları gibi belgeler bu süreçte delil olarak kullanılabilir. Hakim, bu veriler ışığında kusur oranını değerlendirerek hüküm kuracaktır. Bu nedenle dava öncesinde profesyonel bir boşanma avukatından destek almak önemlidir.
İlgisizlik ve sevgisizlik sebebiyle açılacak boşanma davasında taraflar, aşağıdaki haklarını talep edebilir:
Tedbir ve yoksulluk nafakası
Çocuğun velayeti
Maddi ve manevi tazminat
Mal rejiminin tasfiyesi (mal paylaşımı)
Dava masrafları ve avukatlık ücreti
1. İlgisizlik nedeniyle boşanma davası açılabilir mi?
Evet, eşlerden birinin sürekli ilgisiz davranışları evlilik birliğini temelinden sarsacak düzeydeyse, Türk Medeni Kanunu kapsamında ilgisizlik nedeniyle boşanma davası açılabilir. Bu tür davalarda eşin ilgisizliği delillerle desteklenmelidir.
2. Sevgisizlik boşanma sebebi olarak kabul edilir mi?
Sevgisizlik, evlilik birliğinde duygusal bağın zayıfladığını gösteren önemli bir unsurdur. Eşler arasındaki sevgi bağının yok olması ve bunun evliliği çekilmez hale getirmesi, mahkemeler tarafından boşanma gerekçesi olarak kabul edilmektedir.
3. Evlilikte ilgisizlik nasıl ispatlanır?
İlgisizlik, tanık beyanları, mesaj kayıtları, sosyal medya paylaşımları ve yaşam alışkanlıkları gibi somut verilerle ispatlanabilir. Örneğin, eşin özel günleri önemsememesi veya hastalıkta ilgilenmemesi delil olarak değerlendirilebilir.
4. Mahkeme ilgisizliği nasıl değerlendirir?
Mahkeme, ilgisizlik iddialarını tüm deliller ve tanık beyanlarıyla birlikte değerlendirir. Evlilik birliğinin bu davranışlar nedeniyle sürdürülemez hale gelip gelmediği hakimin takdirine bağlıdır.
5. Geçici ilgisizlik boşanma sebebi olur mu?
Hayatın olağan akışı içinde yaşanan kısa süreli soğukluklar ya da ilgisizlikler boşanma sebebi sayılmaz. Ancak bu ilgisizlik süreklilik gösteriyor ve evliliği temelden sarsıyorsa boşanma gerekçesi olabilir.
6. İlgisizlik nedeniyle açılan davada nafaka talep edilebilir mi?
Evet, ilgisizlik nedeniyle açılan boşanma davasında ekonomik durumu zayıf olan eş, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası talep edebilir. Bu haklar mahkeme tarafından değerlendirilir.
7. Sevgisizlik nedeniyle boşanma davası ne kadar sürer?
Sevgisizlik gerekçesiyle açılan boşanma davaları ortalama 1 ila 1,5 yıl arasında sürmektedir. Ancak bu süre, davanın karmaşıklığına, delil durumuna ve mahkemenin yoğunluğuna göre değişebilir.
8. Eşin ilgisizliği sürekli değilse boşanma reddedilir mi?
Eğer ilgisizlik geçici ya da tek seferlik davranışlarla sınırlıysa ve evlilik birliği genel olarak sağlıklıysa boşanma talebi reddedilebilir. Mahkeme, ilgisizliğin evliliği çekilmez hale getirip getirmediğini değerlendirir.
9. İlgisizlik nedeniyle boşanma davasında deliller neler olabilir?
İlgisizliğe ilişkin deliller arasında mesajlar, tanık anlatımları, sosyal medya kayıtları, doktor raporları veya psikolojik destek başvuruları gibi belgeler yer alabilir. Delil sunumu, davanın gidişatını etkiler.
10. İlgisiz eşe karşı manevi tazminat istenebilir mi?
Evet, ilgisiz davranışlarla duygusal olarak yıpranan eş, mahkemeden manevi tazminat talep edebilir. Bu tazminatın miktarı, uğranılan manevi zararın boyutuna göre belirlenir.
11. Boşanma davasında kusur oranı nasıl belirlenir?
Mahkeme, tarafların sunduğu deliller ve tanık beyanları üzerinden eşlerin kusur oranlarını belirler. İlgisizlik ve sevgisizlik, kusurlu davranışlar arasında yer alabilir ve bu oran tazminat ve velayet gibi kararları etkileyebilir.
12. Sevgisizlik nedeniyle boşanmak için tanık gerekir mi?
Her ne kadar zorunlu olmasa da tanıklar, ilgisizlik ve sevgisizliği destekleyici bir unsur olarak mahkemede etkili olabilir. Tanık beyanları özellikle eşin genel tutum ve davranışlarını ortaya koymada önemlidir.
13. İlgisizlik boşanma davasında çocuğun velayetine etkisi nedir?
İlgisiz olan taraf, çocuğa karşı da kayıtsızsa bu durum velayet kararında aleyhine yorumlanabilir. Hakim, çocuğun yararını gözeterek ilgisiz ebeveyne velayet vermeyebilir.
14. İlgisizlik nedeniyle boşanma davası masrafları ne kadardır?
2025 yılı itibarıyla boşanma davası açmak isteyen bir kişi, mahkemeye harç ve gider avansı yatırmakla yükümlüdür. Avukatla temsil edilmek istenirse, asgari 30.000 TL avukatlık ücreti söz konusudur. Ancak bu tutar, davanın kapsamına ve zorluğuna göre değişiklik gösterebilir.
15. Sevgisizlik nedeniyle açılan dava reddedilirse tekrar dava açılır mı?
Evet, davanın reddedilmesi halinde yeni olayların ortaya çıkması veya eski durumların sürmesi hâlinde tekrar boşanma davası açmak mümkündür.
16. İlgisizlik ve sevgisizlik nedeniyle boşanma davası anlaşmalı olabilir mi?
Taraflar boşanma konusunda ve diğer hususlarda anlaşma sağlarsa, ilgisizlik ve sevgisizlik nedenine dayanarak anlaşmalı boşanma da yapılabilir.
17. Evlilikte duygusal uzaklık boşanma sebebi sayılır mı?
Evlilikte duygusal uzaklık, sevgi ve ilginin yitirilmesi anlamına geliyorsa, bu durum mahkeme tarafından evlilik birliğini sarsıcı neden olarak kabul edilebilir.
18. Eşin eve geç gelmesi boşanma nedeni olur mu?
Sürekli ve bilinçli olarak eve geç gelmek, eşe karşı ilgisizliğin göstergesi sayılabilir. Bu davranış, evlilikte huzursuzluk yaratıyorsa boşanma sebebi olabilir.
19. İlgisiz eşin davranışları tanıkla ispatlanabilir mi?
Evet, eşin ilgisizliğini doğrulayan yakın çevreden kişiler tanık olarak dinlenebilir. Tanık beyanları, boşanma davasında önemli delil olarak değerlendirilir.
20. Sevgisizlik nedeniyle boşanma halinde mal paylaşımı nasıl olur?
Boşanma sonrası mal paylaşımı, mal rejimi hükümlerine göre yapılır. Sevgisizlik ya da ilgisizlik, mal paylaşım oranını değil; kusur durumuna göre tazminat talebini etkileyebilir.
21. İlgisiz eş boşanma davasında karşı dava açabilir mi?
Evet, ilgisiz davranmakla suçlanan eş de kendince boşanma gerekçeleri varsa karşı dava açabilir. Mahkeme her iki tarafın iddialarını birlikte değerlendirir.
22. Boşanma davası açmadan önce ihtar çekmek gerekir mi?
İlgisizlik gibi kişisel davranışlara dayanarak boşanma davası açmak için önceden ihtar çekmek zorunlu değildir. Ancak bazı durumlarda iletişim kurulması faydalı olabilir.
23. İlgisiz davranışlar mesajlarla ispatlanabilir mi?
Evet, eşler arasındaki yazışmalar, mesaj içerikleri ilgisizlik iddialarını destekleyebilir. Bu tür deliller mahkemede değerlendirmeye alınır.
24. Sevgisizlik nedeniyle boşanmada hakimin takdir yetkisi ne kadardır?
Hakim, sevgi ve ilginin yokluğunun evliliği ne derece etkilediğini delillere ve tanık beyanlarına göre değerlendirir. Takdir yetkisi, olayın özelliklerine göre oldukça geniştir.
25. İlgisizlik nedeniyle açılan boşanma davası reddedilirse ne olur?
Dava reddedilirse taraflar evli kalmaya devam eder. Ancak aynı veya benzer gerekçelerle yeni olaylar yaşanırsa yeniden dava açılabilir.
26. Evlilikte sevgisizlik nasıl tanımlanır?
Sevgisizlik, eşlerden birinin diğerine karşı sıcaklık, şefkat ve bağlılık göstermemesi, duygusal olarak uzak durması şeklinde tanımlanır. Bu durum evliliğin temelini sarsabilir.
27. İlgisizlik nedeniyle boşanma durumunda ortak konut kime verilir?
Ortak konutun hangi eşte kalacağına hakim, çocukların durumu, tarafların ihtiyaçları ve kusur oranına göre karar verir. Genellikle çocukların velayetini alan eş lehine karar verilir.
28. Boşanma sürecinde çocukla ilgilenmeyen eş aleyhine delil olur mu?
Evet, çocukla ilgilenmemek hem velayet kararında hem de eşe karşı ilgisizlik iddiasında aleyhe delil olarak değerlendirilebilir.
29. Sevgisizlik nedeniyle boşanma kararı Yargıtay’da bozulur mu?
Eğer mahkeme kararında yeterli gerekçe ve delil yoksa, Yargıtay bu kararı bozabilir. Ancak somut ve güçlü deliller varsa kararın onanma ihtimali yüksektir.
30. Boşanma davasında ilgisizlik tek başına yeterli midir?
İlgisizlik tek başına yeterli olabilir ancak bunun evliliği sürdürülemez hale getirdiği somut delillerle desteklenmelidir. Aksi halde mahkeme, boşanma talebini reddedebilir.
2025 yılı itibarıyla boşanma davası açmak isteyen bir kişi, mahkemeye harç ve gider avansı yatırmakla yükümlüdür. Avukatla temsil edilmek istenirse, asgari 30.000 TL avukatlık ücreti söz konusudur. Ancak bu tutar, davanın kapsamına ve zorluğuna göre değişiklik gösterebilir.
İlgisizlik ve sevgisizlik nedeniyle açılan boşanma davaları genellikle 1 ila 1,5 yıl arasında sonuçlanmaktadır. Bu süreç, tarafların delil sunumu, tanık ifadeleri ve celse yoğunluğuna göre değişiklik gösterebilir. Ortalama olarak bu tür davalarda 6 duruşma gerçekleşmektedir
Evlilik birliğinin temel taşları olan sevgi ve ilgi, zamanla zedelenebilir ve taraflar arasında duygusal bir kopuş yaşanabilir. Eşler arasında uzun süreli ilgisizlik, sevgi eksikliği, duygusal mesafe ve karşılıklı anlayışın ortadan kalkması, evliliğin sürdürülemez hale geldiğinin göstergesidir. Türk Medeni Kanunu’na göre bu gibi durumlar, evlilik birliğinin temelden sarsıldığı haller arasında değerlendirilerek boşanma sebebi sayılır. Mahkemeler, ilgisizlik ve sevgisizlik nedeniyle açılan boşanma davasında, her iki tarafın davranışlarını detaylı şekilde inceler ve eşlerin kusur durumunu ortaya koyar.
İlgisizlik nedeniyle boşanma davası açmayı düşünen kişiler için bu süreçte doğru delillerle hareket etmek, tanık beyanları ve belgelerle iddialarını desteklemek büyük önem taşır. Aynı zamanda boşanma davası sürecinde nafaka, tazminat, mal paylaşımı ve çocukların velayeti gibi haklar da gündeme gelir. Bu nedenle ilgisizlik ve sevgisizlik gibi kişisel temelli boşanma davalarında uzman bir boşanma avukatından hukuki destek alınması, hak kayıplarının önüne geçmek adına son derece önemlidir. Evlilik birliğinin duygusal temelleri yok olduğunda, hukuken tanınan boşanma hakkının doğru biçimde kullanılması gerekir.
Eşler arasında duygusal bağın kopması, ilgisiz ve sevgisiz davranışların süreklilik göstermesi halinde, evlilik birliği ciddi anlamda zarar görür. Bu durumda ilgisizlik ve sevgisizlik gerekçesiyle boşanma davası açmak mümkündür. Duygusal ihmalin evliliği çekilmez hale getirdiği durumlarda boşanma hakkı doğar. Sürecin başarılı yürütülmesi açısından, alanında uzman bir boşanma avukatından hukuki destek almak her zaman faydalı olacaktır.