

Çalışma hayatında en temel unsurlardan biri, işçinin fiziksel ve ruhsal sağlığını güvence altına alan iş sağlığı ve güvenliği önlemleridir. Ancak bazı işverenlerin yetersiz havalandırma, aydınlatma eksikliği, iş güvenliği ekipmanlarının temin edilmemesi ya da yeterli dinlenme sürelerinin verilmemesi gibi ihmalleri, işçileri ciddi tehlikelerle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu ihmaller sadece sağlık sorunlarına değil, aynı zamanda can kayıplarına ve iş kazalarına da neden olabilmektedir. İş Kanunu, bu tür koşullar altında çalışan işçilere “haklı nedenle fesih” imkânı tanıyarak, hem güvenli bir ortamdan yoksun bırakılan hem de emeği görmezden gelinen işçilerin kıdem tazminatı haklarını korumayı amaçlamaktadır.
İşverenin sorumluluğunu yerine getirmediği, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmadığı durumlarda işçinin yalnızca istifa etmesi değil, aynı zamanda hakkını araması da mümkündür. Bu bağlamda; mobbing, aşırı stresli ortam, yangın tüpü eksikliği, koruyucu ekipman verilmemesi gibi her bir detay, işçinin haklı gerekçeyle iş sözleşmesini sonlandırmasına olanak tanır. Bu içerikte, işyerinde yaşanan sağlık ve güvenlik ihmallerinin yasal sonuçları detaylı bir şekilde ele alınmış; işçilerin hangi durumlarda tazminat talep edebileceği açıklanmıştır. Amaç, hem çalışanların bilinçlenmesini sağlamak hem de güvenli bir çalışma ortamı için işverenlerin sorumluluklarını hatırlatmaktır.
Yetersiz havalandırma, çalışanların sağlık ve güvenliğini doğrudan tehdit eden ciddi bir işyeri ihmalidir. Kapalı alanlarda yeterli hava sirkülasyonunun sağlanamaması, solunum yolu hastalıklarına, baş ağrısına ve uzun vadede kronik rahatsızlıklara yol açabilir. Bu durum, çalışanların iş verimliliğini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda sağlıklarını riske atar.
İş Kanunu'na göre işverenin temel yükümlülüklerinden biri, işyerinde çalışanların sağlığını koruyacak ortamı sağlamaktır. Havalandırma sisteminin çalışmaması ya da teknik olarak yetersiz kalması, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığını açıkça ortaya koyar. Bu ihmal, işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanır.
Eğer işveren gerekli havalandırma tedbirlerini almazsa, çalışanlar hem fiziksel hem de zihinsel olarak olumsuz etkilenebilir. Bu tür ihmaller işçiyi işyerinde çalışamayacak hale getirebilir. Böyle bir durumda işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatını talep edebilir.
Dinlenme süresi, işçinin beden ve ruh sağlığının korunması açısından vazgeçilmez bir haktır. Kanunen belirlenmiş ara dinlenme ve haftalık izin süreleri, çalışanın iş gücünü koruması ve yeniden kazanması için gereklidir. Bu hakların ihlali, işçinin sağlık ve güvenliği açısından ciddi bir risk teşkil eder.
Yeterli dinlenme süresi verilmemesi, iş kazalarının artmasına, dikkat eksikliğine ve üretkenliğin düşmesine neden olur. Özellikle uzun saatler boyunca aralıksız çalıştırılan işçilerin hem fiziksel hem de zihinsel olarak tükenmesi kaçınılmazdır. Bu durum, işçinin işyerindeki verimini ve yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
İşverenin bu konuda ısrarla gerekli düzenlemeleri yapmaması halinde, işçi kanunen tanınan haklı nedenle fesih hakkını kullanabilir. Böylece işçi, çalıştığı süreye bağlı olarak kıdem tazminatını talep edebilir ve yasal haklarını kaybetmeden işten ayrılabilir.
Mobbing, yani psikolojik taciz, işyerinde işçinin sistematik şekilde baskıya maruz kalması anlamına gelir. Bu tür davranışlar işçinin hem ruhsal hem de fiziksel sağlığını tehdit eder. Uzun vadede işçinin mesleki yeterliliğini kaybetmesine, iş ortamından soğumasına ve ciddi psikolojik travmalar yaşamasına neden olabilir.
Aşırı stresli koşullarda çalışmak ise sürekli baskı, yoğun tempo, yeterli destek sunulmaması gibi faktörlerle birleştiğinde işçinin dayanma gücünü aşabilir. Bu durum, özellikle üretim, sağlık ve hizmet sektörlerinde daha sık karşılaşılır ve iş kazalarına yol açabilir. Ayrıca çalışanların tükenmişlik sendromuna yakalanma riski artar.
İş Kanunu uyarınca, işyerinde mobbing ya da aşırı stres yükü altında çalışmak zorunda bırakılan işçi, bu durumu belgelendirmesi hâlinde sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Böylece kıdem tazminatı hakkını kaybetmeden işten ayrılabilir ve yasal yollarla haklarını arayabilir.
İşyeri aydınlatması, hem çalışanların göz sağlığı hem de iş kazalarının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Yetersiz aydınlatma, görsel yorgunluğa ve konsantrasyon bozukluklarına neden olabilir. Bu da özellikle dikkat gerektiren işlerde hatalı işlemler yapılmasına ve ciddi kazalara yol açabilir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği'ne göre işveren, çalışma ortamında yeterli aydınlatma düzeyini sağlamakla yükümlüdür. Bu yükümlülük yerine getirilmediğinde, çalışanlar karanlık veya loş ortamlarda zorlanarak çalıştırılır ve uzun vadede görme problemleri yaşayabilir. Aynı zamanda ortamda görünmeyen tehlikeler (ıslak zemin, kesici aletler vb.) daha büyük risk oluşturur.
Yasal düzenlemelere aykırı olarak işyerinde yeterli ışık sağlanmaması, işçiye haklı nedenle fesih imkânı verir. İşçi, bu ihmali belgelendirdiğinde iş sözleşmesini tek taraflı olarak feshedebilir ve kıdem tazminatını alma hakkı doğar. Aydınlatma gibi temel bir iş güvenliği unsurunun ihlali ciddi bir hukuki gerekçedir.
Gürültülü ortamlarda çalışan işçilere kulak koruyucu temin edilmemesi, iş sağlığı ve güvenliği açısından açık bir ihmal teşkil eder. Uzun süre yüksek ses maruziyeti, işitme kaybı, baş ağrısı ve hatta kalıcı sağırlık gibi sorunlara yol açabilir. Bu tür sağlık sorunları meslek hastalığı olarak kabul edilebilir.
İşverenin, gürültü düzeyi yüksek olan iş alanlarında çalışanlara kişisel koruyucu donanım sağlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Kulak tıkacı, kulaklık veya özel kulak koruyucular temin edilmeden işçilerin çalıştırılması, açıkça yasalara aykırıdır ve cezai yaptırım doğurabilir. Bu ihmaller genellikle üretim, inşaat ve sanayi sektörlerinde görülmektedir.
Kulak koruyucusu sağlanmadan çalışmaya zorlanan işçi, bu durumu işverenine yazılı olarak bildirdikten ve herhangi bir önlem alınmadığını belgeledikten sonra iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Bu fesih, işçiye kıdem tazminatı alma hakkı tanır ve yasal güvence altındadır.
Yüksekte çalışma, iş kazalarının en sık yaşandığı alanlardan biridir. Bu tür çalışmalarda koruyucu korkulukların bulunmaması, düşme riskini doğrudan artırır ve ölümcül kazalara neden olabilir. Özellikle iskele, çatı ve yüksek raflarda yapılan işler için güvenlik bariyerlerinin hayati önemi vardır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı, yüksekte çalışma yapılan alanlarda uygun korkuluk sistemlerinin kurulmasını zorunlu kılar. Korkulukların bulunmaması, işverenin iş güvenliği tedbirlerini hiçe saydığını gösterir. Bu durum işçinin hayatını tehlikeye atmakta ve ciddi sorumluluklar doğurmaktadır.
Yüksekte çalıştırılan ancak güvenlik korkuluğu bulunmayan bir ortamda çalışan işçi, bu ihlali belgeleyerek işten ayrılabilir. Bu durumda iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği için kıdem tazminatına hak kazanır. İşçinin, fiziksel güvenliğini tehdit eden bu tür durumlarda sessiz kalmaması yasal olarak desteklenir.
Elektrik tesisatlarının ve topraklama sistemlerinin düzenli bakımı, iş kazalarını önlemek açısından kritik bir önlemdir. Bakımsız sistemler, kısa devre, elektrik çarpması ve yangın gibi riskler doğurur. Bu durum, hem çalışanların can güvenliğini tehlikeye atar hem de işyerinde maddi zarara yol açar.
İşveren, elektrik tesisatının mevzuata uygun şekilde kurulu ve bakımının yapılmış olduğundan emin olmak zorundadır. Topraklama sisteminin işlevsiz veya eksik olması, elektrikli ekipmanlarla çalışan personel için hayati risk taşır. Bu tür ihmaller, özellikle üretim tesislerinde sık karşılaşılan sorunlardandır.
Bu riskli koşullarda çalışan işçiler, gerekli teknik bakımın yapılmadığını gözlemlediğinde durumu işverene bildirmeli ve önlem alınmaması durumunda haklı nedenle iş akdini sonlandırmalıdır. Böylece, işçi hem sağlığını korur hem de kıdem tazminatına hak kazanır. Elektrik güvenliği, göz ardı edilmemesi gereken ciddi bir konudur.
1. İş sağlığı ve güvenliği ihlali kıdem tazminatı hakkı doğurur mu?
Evet, İş Kanunu’na göre işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini ihmal etmesi, işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanır. Bu durumda işçi, sözleşmesini tek taraflı olarak feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanabilir.
2. Havalandırma eksikliği nedeniyle işten ayrılan işçi tazminat alabilir mi?
Havalandırma eksikliği, işçinin sağlığını tehdit eden bir durumdur. Bu koşulda çalışmaya zorlanan işçi, durumu belgeleyerek sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatını talep edebilir.
3. İşyerinde yeterli aydınlatma yoksa işçi haklı nedenle fesih yapabilir mi?
Yetersiz aydınlatma, iş kazalarına zemin hazırlayabilir ve çalışanların göz sağlığını tehdit eder. Bu durumda işçi, işverenin yükümlülüğünü yerine getirmediğini belgeleyerek kıdem tazminatını alabilir.
4. Dinlenme süresi verilmemesi tazminat hakkı doğurur mu?
Evet. İş Kanunu’na göre işçilere yeterli dinlenme süresi verilmesi zorunludur. Bu hakkın sürekli ihlal edilmesi, işçiye haklı nedenle fesih imkânı sunar ve tazminat hakkı doğurur.
5. Mobbing altında çalışan işçi hangi haklara sahiptir?
Mobbing, işçinin kişilik haklarına saldırıdır. Mobbinge maruz kalan işçi, durumu kanıtlayabildiği takdirde iş akdini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatını alabilir ve ayrıca manevi tazminat davası açabilir.
6. Aşırı stresli ortamda çalışmak iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme gerekçesi midir?
Evet, işçinin sağlığını tehdit eden, sürekli stres ve baskı altındaki çalışma koşulları, işverenin iş sağlığı yükümlülüklerine aykırıdır. Bu da haklı nedenle fesih sebebidir.
7. İşverenin kulak koruyucu temin etmemesi tazminat sebebi olabilir mi?
Gürültülü ortamlarda kulak koruyucusu temin edilmemesi iş sağlığına aykırıdır. Bu durumda işçi, gerekli önlemlerin alınmadığını ispatlayarak haklı nedenle fesih yapabilir.
8. Yüksekte çalışma alanında korkuluk olmaması tazminat hakkı verir mi?
Evet, yüksekte çalışılan alanlarda koruyucu korkulukların olmaması ciddi bir güvenlik ihlalidir. Bu ihmal işçinin sözleşmesini haklı nedenle feshedip tazminat talep etmesine zemin oluşturur.
9. Bakımsız elektrik tesisatı iş güvenliği ihlali sayılır mı?
Bakımsız elektrik tesisatı, kısa devre ve çarpılma riski nedeniyle açıkça iş sağlığı ve güvenliği ihlalidir. İşçi bu durumu belgeleyerek tazminat talep edebilir.
10. Yangın tüpü bulunmayan işyerinde çalışmak işçi için risk oluşturur mu?
Yangın tüpü bulunmayan işyerleri ciddi risk taşır. Bu eksiklik, acil durumlarda müdahaleyi imkânsız hale getirir ve işçinin haklı nedenle iş akdini feshetmesine sebep olabilir.
11. Acil çıkışların olmaması iş kazası durumunda işverene sorumluluk yükler mi?
Evet. Acil çıkışların olmaması, iş güvenliği açısından büyük bir ihlaldir. Bu durum iş kazasında doğrudan işvereni sorumlu kılar ve cezai sonuçlar doğurabilir.
12. İş güvenliği eğitimi almayan işçi tazminat talep edebilir mi?
İşverenin işçilere iş sağlığı ve güvenliği eğitimi vermesi zorunludur. Eğitim verilmemesi, işçinin sözleşmesini haklı nedenle feshetmesi için geçerli bir sebeptir.
13. İşçi iş sağlığı ihlallerini nasıl belgelemeli?
İhlaller tanık beyanları, fotoğraflar, video kayıtları ve yazılı başvurularla belgelenebilir. Ayrıca iş güvenliği uzmanının tutanakları da önemli delillerdir.
14. Belgesiz fesihte kıdem tazminatı alınabilir mi?
Genel olarak belgelendirme olmadan tazminat almak zordur. İşçi, ihlali ispat edemediği sürece işverene karşı hak iddia etmekte zorlanabilir.
15. Haklı nedenle fesih sonrası ihbar süresi uygulanır mı?
Hayır. Haklı nedenle fesihlerde ihbar süresi aranmaz. İşçi derhal işten ayrılabilir ve tazminat talep edebilir.
16. Haklı nedenle fesihte kıdem tazminatı ne zaman ödenir?
Kıdem tazminatı fesih tarihinden itibaren makul süre içinde ödenmelidir. Genellikle 30 gün içinde ödeme yapılması gerekir.
17. İşveren tazminat ödemezse ne yapılmalı?
İşçi, arabuluculuk süreciyle başvurarak hak talebinde bulunabilir. Sonuç alınamazsa iş mahkemesinde dava açılabilir.
18. İş sağlığı ihlali nedeniyle SGK'ya şikayet yapılabilir mi?
Evet. SGK ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na CİMER üzerinden şikayet yapılabilir. Teftiş talep edilerek denetim başlatılabilir.
19. Haklı nedenle fesih için noter bildirimi gerekir mi?
Noter bildirimi şart değildir ama hukuki süreci sağlamlaştırmak açısından önerilir. Yazılı olarak bildirim yapılması önemlidir.
20. İş güvenliği ihmali mahkemede nasıl ispatlanır?
Fotoğraflar, tanık beyanları, işyeri tutanakları, raporlar ve video kayıtları mahkemede geçerli delil olarak sunulabilir.
21. Tanık beyanı iş güvenliği ihlali için yeterli midir?
Evet. Özellikle iş arkadaşlarının beyanları ihlalin sürekliliğini ve gerçekliğini gösterebilir. Ancak başka belgelerle desteklenmesi faydalıdır.
22. İSG ihmali sonrası sağlık raporu almak gerekir mi?
İşçinin sağlığı etkilenmişse, hastane veya işyeri hekiminden rapor alınması gerekir. Bu rapor, tazminat sürecinde delil niteliği taşır.
23. Tazminat davası ne kadar sürer?
Genellikle arabuluculuk sürecinden sonra açılan davalar 6 ay ila 1 yıl arasında sonuçlanmaktadır. Ancak bu süre mahkemenin iş yüküne göre değişebilir.
24. İşverenin ihmali ölümle sonuçlanırsa ne olur?
İşveren hem cezai hem hukuki sorumluluk altına girer. Ölen işçinin yakınları maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
25. Kıdem tazminatı için asgari çalışma süresi nedir?
Kıdem tazminatına hak kazanmak için aynı işverene bağlı en az 1 yıl çalışılmış olması gerekir. Bu süre dolmadan fesih yapılırsa tazminat alınamaz.
26. Deneme süresinde iş sağlığı ihlali olursa tazminat alınabilir mi?
Deneme süresi içinde dahi işçinin sağlığı tehdit altındaysa ve bu ispatlanabiliyorsa, haklı nedenle fesih yapılabilir ve tazminat hakkı doğabilir.
27. Aynı anda birden fazla ihmal varsa nasıl işlem yapılır?
Birden çok ihmalin varlığı, işverenin yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal ettiğini gösterir. İşçi, toplu gerekçelerle fesih hakkını kullanabilir.
28. İşveren işçiyi tazminatsız kovabilir mi?
Ancak işçi ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranmışsa mümkündür. Aksi hâlde tazminatsız işten çıkarma yasal değildir.
29. Haklı nedenle fesih sonrası işsizlik maaşı alınabilir mi?
Evet, eğer işçi işsizlik maaşı şartlarını taşıyorsa ve haklı nedenle işten ayrıldığını belgelendirirse İŞKUR’dan işsizlik ödeneği alabilir.
30. İş sağlığı ihmali nedeniyle manevi tazminat talep edilebilir mi?
Evet, ihmal sonucu ruhsal ya da fiziksel zarar gören işçi, manevi tazminat davası açabilir. Bu davalar iş mahkemelerinde görülmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği ihmalleri, yalnızca yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi değil, aynı zamanda işçinin yaşam hakkına yönelik bir tehdit anlamına gelir. Havalandırma eksikliği, aydınlatma yetersizliği, kişisel koruyucu donanım sağlanmaması, iş güvenliği eğitiminin verilmemesi gibi birçok ihmal, çalışanların hem fiziksel hem de psikolojik bütünlüğünü doğrudan etkilemektedir. Bu koşullar altında çalışmak zorunda bırakılan işçiler için haklı nedenle fesih hakkı yasal bir güvence sunmakta; işçinin kıdem tazminatı alma hakkı bu sayede korunmaktadır.
İşçilerin iş sağlığı ihlallerine karşı sessiz kalmaması, hem bireysel haklarının korunması hem de toplumsal çalışma standartlarının yükselmesi açısından büyük önem taşır. İşverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi hâlinde, işçi belgelere ve delillere dayanarak fesih süreci başlatabilir ve arabuluculuk ya da yargı yoluyla haklarını talep edebilir. Unutulmamalıdır ki, güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı işverenin görevi, bunu talep etmek ise her işçinin en doğal hakkıdır.