İşçilerin Kameralar ile Sürekli İzlenmesi: Kıdem Tazminatı/Haklı İşten ÇIkma

İşverenlerin işçilerin çalışma ortamında verimliliği artırmak, güvenlik tedbirlerini almak veya şirket çıkarlarını korumak amacıyla kamera sistemleri kullanması, çağın gerekliliklerinden biri haline gelmiştir.

Ancak bu uygulama, işçilerin özel hayatının gizliliği ve çalışma koşulları bakımından hukuki tartışmalara yol açabilmektedir. Bu makalede, işçilerin kameralarla sürekli izlenmesi durumunda haklarının neler olduğu, hangi şartlar altında haklı olarak işten ayrılıp kıdem tazminatı ve diğer haklarını alabilecekleri detaylı bir şekilde incelenecektir.


1. Kamera ile İzlemenin Hukuki Dayanakları

a. Anayasa’daki Güvenceler

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 20. maddesi, herkesin özel hayatının gizliliğine ve korunmasına hakkı olduğunu belirtir. Aynı zamanda, 22. madde ile haberleşme özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Bu kapsamda, işçilerin çalışma ortamındaki özel hayatının korunması anayasal bir haktır.

b. 4857 Sayılı İş Kanunu

İş Kanunu’na göre işçilerin, kişisel haklarını ihlal eden davranışlarla karşılaştıklarında haklı nedenle işten ayrılma hakkı bulunmaktadır (Md. 24/II). Kamera ile izleme, eğer işçilerin kişisel haklarına ve çalışma ortamındaki huzuruna zarar veriyorsa, bu maddeye dayanarak haklı fesih hakkı kullanılabilir.

c. KVK Kanunu (6698 Sayılı)

Kışisel Verilerin Korunması Kanunu, işçilerin kameralarla izlenmesi durumunda toplanan verilerin hukuka uygun olarak işlenmesini zorunlu kılar. Kanuna göre işçilere, izleme yapıldığına dair açık bilgilendirme yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde işverenin hukuki süreçlerle karşı karşıya kalması muhtemeldir.


2. İşçilerin Haklı Nedenle İşten Ayrılma Durumu

a. Kamera İzlemesinin İşçi Haklarını İhlal Ettiği Durumlar

  1. Sürekli ve Yoğun İzleme: İşçinin çalışma ortamında sürekli izlenmesi, kişisellik hakkını ciddi anlamda ihlal eder.

  2. Bilgilendirme Eksikliği: Eğer işçilere, izleme yapıldığı ve bu izlemenin amacı hakkında bilgi verilmemişse bu durum hukuka aykırıdır.

  3. Mahrem Alanlarda Kamera Kullanımı: Soyunma odası, dinlenme alanı gibi mahremiyetin ön planda olduğu yerlerde kamera bulundurulması hukuka aykırıdır.

b. Haklı Fesih Hakkının Kullanılması

İşçiler, yukarıda belirtilen durumlarla karşılaştıklarında iş akdini haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatı ile birlikte varsa diğer haklarını talep edebilir. Ancak bu noktada işçinin, fesih hakkını kullanmadan önce hukuki destek alması önerilir.


3. İşverenin Yükümlülükleri

a. İzleme Amacı ve Bilgilendirme

İşverenler, izleme yapılan alanlarda kamera kullanımının amacını açık bir şekilde belirtmek ve işçileri bu konuda bilgilendirmek zorundadır. Örneğin, “Bu alan güvenlik amaçlı kameralarla izlenmektedir” uyarısının bulunması gereklidir.

b. Verilerin Korunması

Toplanan görüntüler sadece belirlenen amaca uygun olarak kullanılmalı ve yetkisiz kişilerle paylaşılmamalıdır. Aksi takdirde işveren, hem hukuki hem de cezai sorumluluk altına girebilir.


4. İşçinin Gidebileceği Hukuki Yollar

a. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na Başvuru

İşçiler, işveren tarafından yapılan hukuka aykırı izlemelere karşı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikayette bulunabilir. Bu durumda, Bakanlık tarafından inceleme başlatılarak işverenin yükümlülüklerine uygun davranıp davranmadığı araştırılır.

b. Arabuluculuk Başvurusu

İş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk süreci, hukuki yolların başlangıç aşamasıdır. Arabuluculuk görüşmesi sonucunda anlaşma sağlanamazsa, işçi davasını yargıya taşıyabilir.

c. İş Mahkemesine Dava Açma

Eğer izleme uygulaması, işçinin özel hayatını ciddi anlamda ihlal ediyorsa ve arabuluculuk sürecinde bir sonuca ulaşılamıyorsa, işçi İş Mahkemesi’nde dava açabilir. Dava sürecinde kıdem tazminatı, manevi tazminat ve diğer yasal haklar talep edilebilir.

d. Kışisel Verileri Koruma Kurulu’na (“KVKK”) Başvuru

Kamera izlemelerinin KVK Kanunu'na aykırı bir şekilde yapıldığı durumlarda, işçiler KVK Kurulu’na şikayette bulunabilir. Kurul tarafından inceleme yapılır ve işverene idari para cezası dahil olmak üzere yaptırımlar uygulanabilir.


5- Kanıtların Toplanması ve Önemi

Çalışanların, işyerinde maruz kaldıkları izleme faaliyetlerini ispat etmek için en önemli delillerden biri, işveren ya da yöneticilerden gelen e-posta ve mesajlardır. Bu iletiler, izleme faaliyetlerinin kapsamını, amacını ve çalışanlara verilen talimatları ortaya koyabilir. Eğer bu yazışmalar, işverenin izleme faaliyetlerini işin gerekliliklerinin ötesine taşıdığını gösteriyorsa, bu durum mahkemede güçlü bir kanıt olarak kullanılabilir.

Çalışanlar, başka türlü ispat edemedikleri durumları belgelemek amacıyla video ve ses kaydı alabilirler. Özellikle izleme faaliyetlerinin hukuka aykırı olduğunu ortaya koyabilecek görüntü ve ses kayıtları, mahkemede delil olarak sunulabilir. Ancak, bu tür kayıtların yasal çerçevede alınması gerektiği unutulmamalıdır.

İş yerinde yaşanan hukuka aykırı ya da etik dışı olaylarda, duruma şahit olan çalışanlar önemli bir rol üstlenebilir. Bu kişiler, mahkemede gördüklerini ve deneyimlerini paylaşarak olayın net bir şekilde ortaya çıkmasına yardımcı olurlar.

Tanıklar, mahkemede yemin ettikten sonra yaşananları tüm ayrıntılarıyla anlatır. Bu ifadeler, olayın gerçekliğini ve detaylarını açıklığa kavuşturmak için temel kaynaklardan biridir. Doğru ve dürüst bir tanıklık, mağdur olan çalışanların haklarını arama süreçlerinde kritik bir rol oynar.

İş yerinde hukuka aykırı izleme faaliyetleri gibi durumların ortaya çıkmasında tanık ifadeleri büyük bir öneme sahiptir. Olaylara birebir şahit olan çalışanların ifadeleri, yazılı belgeler ve video kayıtları kadar değerli bir kanıt sunar. Tanıkların beyanları, davanın seyrini etkileyerek adaletin sağlanmasına katkı sağlar.

Bu tür kanıtların toplanması ve sunulması, çalışanların haklarını savunabilmeleri açısından kritik öneme sahiptir.


Sonuç

Kameralarla izleme, işçilerin hakları ve çalışma ortamındaki özgürlükleri açısından hassas bir konudur. Anayasal haklar, İş Kanunu ve KVK Kanunu, işçilerin bu konuda korunmasını sağlamak için çeşitli düzenlemeler sunmaktadır. İşçiler, hukuka aykırı bir şekilde sürekli izleniyorsa haklı nedenle işten ayrılıp kıdem tazminatı ve diğer haklarını alabilir. Ancak bu gibi durumlarda hukuki danışmanlık almak, hak kayıplarının önünü geçmek için kritik bir öneme sahiptir.


WhatsApp
Hemen Ara