

İş hukukunda işçi ile işveren arasındaki ilişki, sadece iş sözleşmesi ile sınırlı kalmaz; aynı zamanda iş yerindeki düzeni de kapsar.
İş ilişkisi, yalnızca işveren ve işçi arasındaki hukuki bağdan ibaret olmayıp, işyerindeki çalışma düzeni, iş arkadaşları arasındaki ilişkiler ve genel işyeri kuralları ile şekillenir. İşçinin iş arkadaşlarından borç alması, iş sözleşmesinin feshedilmesine doğrudan bir gerekçe teşkil etmese de, bu durumun işyerinde huzursuzluk yaratması, çalışma düzenini bozması veya iş ilişkilerine zarar vermesi halinde fesih sebebi olarak değerlendirilebilir. İşverenin, bu tür durumlarda fesih kararı almadan önce işyerindeki düzenin gerçekten bozulup bozulmadığını somut verilerle ortaya koyması gerekir.
Peki, bir işçinin iş arkadaşlarından borç alması işsizlik maaşı, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi haklara etki eder mi? Bu durum haklı fesih sebebi olabilir mi? İş kanunu çerçevesinde ele alındığında, işçinin borç alıp vermesi bazı hallerde şirket politikalarına, iş disiplinine ve etik kurallara aykırı olabilir. Bu makalede, işçinin borç almasının fesih sebebi olup olmadığını, ilgili yasal mevzuat ve yargı kararları ışığında inceleyeceğiz.
İş hukuku açısından haklı fesih, işçi ya da işverenin, iş sözleşmesini tek taraflı olarak ve herhangi bir bildirim süresine uymadan sona erdirmesini ifade eder. Peki, işçinin borç alması haklı fesih sebebi midir? Bu sorunun yanıtı, borcun alınma şekli, borcun iş yerine etkisi ve işverenin bu konuda bir zarar görüp görmediğine göre değişebilir.
Genel olarak, işçinin iş arkadaşlarından borç alması tek başına işsizlik maaşının kesilmesi veya tazminat haklarının kaybı gibi bir sonuç doğurmaz. Ancak, iş yerinde huzursuzluk yaratacak ölçekte, baskı, tehdit ya da dolandırıcılık gibi unsurlar içeriyorsa bu durum şirket politikası ve etik kurallar açısından sorun teşkil edebilir.
Bazı iş sözleşmesi ve iç yönetmeliklerde, şirket içinde borç alıp verme yasaklanabilir. Bu tür kurallar iş yeri disiplinini korumak amacıyla getirilmiştir. Eğer işçi, şirket politikasına aykırı olarak borç alır ve bu durum iş yerinde rahatsızlığa yol açarsa, işveren haklı fesih sebebi olarak ileri sürebilir.
İşçinin iş arkadaşlarından borç alması, tek başına fesih sebebi sayılmaz. İş Kanunu’na göre işçinin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilebilmesi için işyerinde düzeni bozması, iş ilişkisini olumsuz etkilemesi veya işverenin güvenini sarsacak bir durum yaratması gerekir. İşçinin bireysel borç ilişkileri, işin görülmesine doğrudan etki etmediği sürece fesih gerekçesi yapılamaz. Ancak işveren, işyerinde huzurun bozulduğunu veya işçi borçlarını ödeyemediği için iş arkadaşlarına baskı yaptığını kanıtlarsa durum değişebilir.
Özellikle, işçinin borç alma süreci sürekli hale gelir ve iş arkadaşları üzerinde rahatsızlık yaratırsa, işyerinde çalışma barışının bozulduğundan söz edilebilir. İşveren, işçinin borç istemesi nedeniyle şikayetler alıyorsa ve bu durum işyerinde huzursuzluğa yol açıyorsa, işçinin davranışlarının işin düzenli yürütülmesini etkilediği öne sürülebilir. Yine de her olay kendi içinde değerlendirilmelidir. Borç alışverişi tek seferlik ve tarafların rızasıyla olmuşsa, bu durum fesih sebebi yapılamaz. Ancak işçinin borcunu ödeyememesi nedeniyle iş arkadaşlarına baskı yapması, tehdit veya zorlama gibi unsurların varlığı halinde işverenin haklı nedenle fesih imkanı doğabilir.
Bir işçinin iş arkadaşlarından borç alması, doğrudan iş performansını etkilemese de, dolaylı yoldan iş ortamının huzurunu bozabilir. İş hukuku açısından, iş yerindeki düzeni bozan her türlü davranış işverenin yaptırım uygulamasını gerektirebilir.
Bazı durumlarda, işçinin borcunu ödeyememesi nedeniyle iş yerinde tatsızlıklar yaşandığı, hatta kavgalar ya da tartışmalar çıktığı görülmektedir. İşveren, bu gibi olaylara engel olmak adına iş disiplin kurallarını devreye sokabilir.
Bununla birlikte, eğer işçi iş arkadaşlarından borç almak için zorlayıcı, tehditkar ya da suistimal edici bir tutum sergiliyorsa, bu durum işveren için haklı fesih sebebi olabilir. Ancak, işçi sadece ihtiyacı nedeniyle borç alıyorsa ve bu kimseyi rahatsız etmiyorsa fesih sebebi oluşturmaz.
İşçinin iş arkadaşlarından borç alması nedeniyle iş sözleşmesi feshedildiğinde, kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı fesih sebebine bağlıdır. Eğer işveren, işçinin bu davranışını haklı neden kapsamında değerlendirip derhal fesih yoluna giderse, kıdem tazminatı ödenmez. Ancak, fesih geçerli neden kapsamında yapılmışsa, yani işçinin borç almasının işyerinde huzursuzluk yarattığı ancak ağır bir ihlal teşkil etmediği kabul edilirse, işçi kıdem tazminatını alabilir. İş Kanunu'na göre işçinin en az bir yıl çalışmış olması ve işveren tarafından haksız veya geçerli nedenle fesih yapılması durumunda kıdem tazminatına hak kazanacağı unutulmamalıdır.
İhbar tazminatı açısından değerlendirdiğimizde, işverenin iş sözleşmesini geçerli nedenle feshetmesi halinde işçiye ihbar süresi tanıması veya sürenin karşılığı olan ihbar tazminatını ödemesi gerekir. İşveren, işçinin borç almasının işyeri düzenine zarar verdiğini düşünerek iş akdini feshedecekse, işçiye ihbar süresi kadar önceden bildirim yapmalı veya bu sürenin ücretini ödemelidir. Ancak fesih haklı nedenle yapılmışsa, işverenin ihbar süresi tanıma veya ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü yoktur. Dolayısıyla, işverenin fesih gerekçesi burada belirleyici bir rol oynar.
Fazla mesai alacakları ise, iş sözleşmesi nasıl feshedilirse edilsin, işçinin kazanılmış hakkıdır. İşçinin geçmişte yaptığı ancak ödenmemiş fazla mesaileri varsa, işveren bu ödemeleri yapmak zorundadır. İşçi, işten ayrıldıktan sonra ödenmeyen fazla mesai ücretleri için yasal yollara başvurabilir ve iş mahkemesine dava açabilir. Fazla mesai alacakları için 5 yıllık zamanaşımı süresi bulunduğundan, işçi bu süre içinde hakkını talep edebilir. İşçinin hak kaybına uğramaması için işyerindeki çalışma saatlerini ve fazla mesai sürelerini ispatlayabilecek belgeleri (puantaj kayıtları, tanık beyanları gibi) saklaması önemlidir.
Sonuç olarak;
1-Eğer işçi, işveren tarafından haksız şekilde işten çıkartılırsa, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai üretleri ve işsizlik maaşı gibi haklarını alabilir.
2-Borç alma durumu nedeniyle işten çıkartılan bir işçi, haklı fesih sebebi olup olmadığını yargıya taşıyabilir. Mahkemeler genellikle işçinin haksız yere işten çıkartıldığına karar verirse, tazminat hakkı doğabilir.
3-Ancak, işçi borcunu ödeyemediği için tehdit, baskı veya dolandırıcılık gibi durumlara bulaşmışse, mahkemeler işverenin haklı fesih yaptığına hükmedebilir.
İşçinin iş arkadaşlarından borç alması tek başına işten çıkartılma sebebi değildir. Ancak, bu borç alma durumu iş yeri düzenini bozacak seviyeye ulaşırsa, işveren haklı fesih hakkını kullanabilir. İşçiler de, haksız işten çıkarmalara karşı hukuki yollara başvurarak kıdem tazminatı ve işsizlik maaşı haklarını arayabilirler.
İşçinin iş arkadaşlarından borç alması doğrudan fesih sebebi olmasa da, bu durumun işyerinde huzursuzluk yaratması, iş düzenini bozması veya işçinin yükümlülüklerini yerine getirmesini engellemesi halinde fesih gündeme gelebilir. İşverenin fesih kararını verirken her somut olayı dikkatle incelemesi, işyerinde huzuru bozan unsurları ve işçinin davranışlarını somut verilerle ortaya koyması gerekir. Aksi halde, sırf borç alma gerekçesiyle yapılan fesih, işçi tarafından dava konusu yapılabilir ve işverenin aleyhine sonuçlanabilir.
Bununla birlikte, işçinin iş sözleşmesinin bu gerekçeyle sona erdirilmesi halinde, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai alacakları gibi haklarının olup olmadığı da önemli bir hukuki mesele olarak karşımıza çıkar. İşçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı, fesih şekline ve gerekçesine bağlıdır. Ayrıca işçinin geçmişe dönük fazla mesai ücretleri gibi hak edişleri varsa, iş sözleşmesi nasıl sona erdirilirse erdirilsin, işverenin bu ödemeleri yapması gerekir. Bu nedenle, iş akdinin borç alma gerekçesiyle feshi durumunda işçinin haklarını ve işverenin yükümlülüklerini dikkatle değerlendirmek gerekir.