İş hayatında sıklıkla karşılaşılan ancak çoğu zaman sessizce geçiştirilen konulardan biri de işçinin iradesi dışında istifa etmeye zorlanmasıdır. “İşçinin istifaya zorlanması”, hem psikolojik hem de hukuki boyutları olan ciddi bir sorundur. İşverenlerin baskı, tehdit veya mobbing yoluyla işçiyi istifa etmeye mecbur bırakması, hukuken geçerli bir fesih sayılmaz ve işçiye çeşitli tazminat hakları doğurur. Bu nedenle işten ayrılan her çalışanın gerçekten kendi isteğiyle mi yoksa zorlama sonucu mu istifa ettiğinin değerlendirilmesi büyük önem taşır.
2025 yılı itibarıyla Yargıtay kararları ve güncel uygulamalar, işçilerin bu tür baskılar karşısında daha güçlü hukuki zemine sahip olduğunu göstermektedir. Zorla imzalatılan istifa dilekçeleri, işçinin iradesini yansıtmadığı sürece geçersizdir. Hatta işverenin, işçiyi önceden imzalattığı boş kâğıtlarla istifa etmiş gibi göstermesi dahi açık bir hak ihlali sayılmakta ve tazminat yükümlülüğü doğurmaktadır. İşverenin işçiyi istifaya zorlaması; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe iade hakkı ve hatta işsizlik maaşı alma gibi pek çok alanda işçiye hak kazandırabilir.
Bu kapsamlı yazımızda, işçinin zorla istifa ettirilmesi durumunda karşılaşabileceği tüm hukuki süreçleri ele aldık. İşverenin sorumluluğu, işçinin başvurabileceği yasal yollar, ispat yöntemleri, mahkeme süreci ve işsizlik maaşı gibi merak edilen tüm başlıkları detaylıca inceledik. Zorla istifaya zorlanan işçilerin hak kaybı yaşamamaları için nelere dikkat etmeleri gerektiğini, 2025 yılı uygulamaları çerçevesinde özgün ve sade bir dille açıkladık. İşçinin istifaya zorlanması halinde izlenecek hukuki yolları, kanuni koruma mekanizmalarını ve mağduriyetin nasıl giderileceğini merak eden okuyucularımız için bu içeriği özenle hazırladık. Sıkça sorulan sorulara da yer verdiğimiz yazımızı dikkatle incelemenizi tavsiye ederiz.
İşçinin hiçbir geçerli neden olmaksızın baskı altına alınarak ya da psikolojik şiddet uygulanarak istifa etmeye zorlanması, “işçinin istifaya zorlanması” olarak tanımlanır. Bu tür durumlarda işverenin amacı çoğunlukla işçiye kıdem tazminatı ödememektir. İşçiye uygulanan mobbing sonucunda, iradesi dışında istifa dilekçesi imzalatılmak istenmesi, hukuken geçersizdir ve ciddi yaptırımlar doğurur. Ayrıca işçinin gerçekten istifa etmesi değil, istifa etmiş gibi gösterilmesi de hukuka aykırı bir yöntemdir. Bu nedenle işçinin haklarını koruyabilmesi için yaşananları ispatlaması büyük önem taşır.
İşverenin, işçinin kendi isteği dışında işten ayrılmasını sağlaması çeşitli şekillerde gerçekleşebilir. Bu durumlar Yargıtay kararlarında da açıkça yer almaktadır. Aşağıda en yaygın yöntemleri açıkladık:
İşverenin işçiye sistematik olarak baskı kurması, küçük düşürücü davranışlarda bulunması, görev tanımı dışında iş vermesi ya da çalışma koşullarını ağırlaştırması gibi davranışlar mobbing kapsamındadır. Bu süreçte işçi kendini değersiz, baskı altında ve yalnız hissederek istifaya zorlanır. Özellikle son yıllarda, işverenlerin daha düşük maliyetli iş gücüne yönelmesiyle mobbing vakaları artış göstermektedir.
İşveren, bazı gerekçeler ileri sürerek işçiyi istifaya zorlayabilir. Bu durumda işçiye açık ya da örtülü şekilde baskı yapılarak istifa dilekçesi imzalatılır. Tehdit, işten atılma korkusu veya iftiraya uğrama endişesi ile işçi bu dilekçeyi imzalamak zorunda kalabilir. Ancak bu tür bir işlem geçersiz olup, işçinin bu durumu belgeleyerek yargıya taşıması mümkündür.
Bazı durumlarda işveren, işçiye haber vermeden işten çıkarma işlemini tamamlar ve işçinin istifa ettiğini ileri sürer. İşçi bu durumu çoğu zaman işyerine geldiğinde öğrenir. Bu ağır kusurlu davranış, işverenin sorumluluğunu artırır ve tazminat yükümlülüğünü doğurur. Bu nedenle işçi, tanık beyanı, yazılı delil veya yazışmalarla gerçeği ispatlayarak hakkını arayabilir.
Birçok işveren, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödememek için işçiyi istifa etmiş gibi göstermeyi tercih eder. Bu yöntem, işverenin maddi sorumluluktan kaçmasına olanak tanır. Ancak hukuk sistemi bu tür uygulamaları korumaz; aksine bu davranışlar işçinin mağduriyetine sebep olduğu için işveren hakkında tazminat davası açılması mümkündür.
İşverenlerin bazı durumlarda işçiyi istifaya zorlamasının temel sebebi, kıdem tazminatı ve diğer yasal yükümlülüklerden kaçmaktır. Zira işçi kendi isteğiyle istifa ederse, normal şartlarda kıdem tazminatına hak kazanamaz. Bu nedenle işveren, işçiyi istifa etmiş gibi göstererek iş sözleşmesini feshetmiş gibi görünmemeyi ve tazminat ödememeyi amaçlar. Oysa bu durum, iş hukukunda kötü niyetli fesih olarak değerlendirilmekte ve işverenin sorumluluğunu doğurmaktadır.
İşçinin baskı veya tehdit sonucu istifa ettiğini iddia etmesi yeterli değildir; bu durumun somut delillerle ispatlanması gerekmektedir. İşçinin istifaya zorlandığını ispat etmesi, kıdem ve ihbar tazminatı gibi haklarına kavuşabilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Peki bu ispat nasıl yapılır?
İşçinin iradesi dışında istifaya zorlanması durumunda, bu durumu belgelendirmek ve işverenin kusurlu olduğunu kanıtlamak büyük önem taşır. Hukuken geçerli sayılabilecek ispat yöntemleri arasında şunlar yer alır:
Tanık Beyanları: Aynı işyerinde çalışan ve olaylara tanıklık eden kişiler, işçinin zorla istifa ettirildiğini doğrulayan önemli kanıtlardır.
Mesajlaşmalar ve E-postalar: İşverenle yapılan yazılı iletişimler, mobbing veya tehdit içerikli söylemler içeriyorsa güçlü delil sayılır.
Ses Kayıtları (Yasal Çerçevede): Tehdit veya baskı içerikli konuşmalar, işçinin rızasıyla kaydedilmişse hukuken dikkate alınabilir.
Kamera Görüntüleri: İşyerindeki güvenlik kameraları, fiziksel veya sözlü baskıyı belgeleyebilir.
Psikolojik Raporlar: İşçinin maruz kaldığı mobbing sonucu psikolojik destek aldığına dair sağlık raporları da önemli bir destekleyici delildir.
Bu delillerin mahkemeye sunulması, işverenin kusurlu olduğunun ortaya konması bakımından büyük önem taşır.
Uygulamada bazı işverenlerin, işçileri hukuken geçersiz yollarla istifaya zorladığı ve istifa dilekçesi imzalattığı gözlemlenmektedir. Bu durum açıkça hukuka aykırıdır. İşverenin, istifa ettirme bahanesiyle yaptığı her türlü baskı ve mobbing, iş sözleşmesinin geçersiz feshi anlamına gelir. İşçi bu durumda iş mahkemesine başvurarak kıdem tazminatı ve diğer alacaklarını talep edebilir.
Bazı işverenler, işe giriş sırasında işçiye boş ve tarihsiz bir sayfaya imza attırarak daha sonra bunu istifa dilekçesi gibi kullanmaya çalışır. Ancak bu uygulama geçersizdir. Zira istifa beyanı açık, tarihli ve işçinin serbest iradesine dayanmalıdır. Aksi halde bu belge, işverenin haksız fesih yaptığına karine teşkil eder.
İşverenin, işçiye "istifa edersen tazminatını öderim" şeklinde şart sunması da hukuka aykırıdır. Bu durumda yapılan işlem, ancak bir ikale sözleşmesi olarak değerlendirilebilir. Ancak ikalenin geçerli sayılabilmesi için, işçiye yalnızca yasal haklarının değil, ek bir menfaatin de sağlanmış olması gerekir. Aksi halde yapılan işlem istifa değil, haksız işten çıkarma sayılır.
İşçinin, istifa dilekçesine “Tüm yasal haklarımı saklı tutuyorum” şeklinde not düşmesi, çoğu zaman istifa iradesinin baskıyla ortaya çıktığını gösterir. Yargıtay da bu tür durumlarda işverenin feshinin geçersiz olduğuna ve işçinin tazminat haklarının korunması gerektiğine hükmetmektedir.
Normalde istifa eden işçi işsizlik maaşına hak kazanamaz. Ancak istifa, baskı altında veya haklı nedenle yapılmışsa, işçi bu hakkını kaybetmez. İlk etapta İŞKUR başvuruyu reddedebilir ancak işçi yargı yoluna giderek istifasının haklı nedene dayandığını ispatlarsa işsizlik ödeneği almaya hak kazanır.
İşverenin mobbing uygulaması, tehdit etmesi veya baskı yoluyla istifa ettirmeye çalışması, İş Kanunu’nun 24/2-c maddesi kapsamında işçi için haklı nedenle fesih sebebidir. Bu durumda işçi, iş sözleşmesini tek taraflı olarak sona erdirip kıdem tazminatını talep edebilir ve gerekiyorsa dava açabilir.
İşçi, istifa dilekçesini baskı altında imzalamışsa veya iradesine aykırı bir şekilde işten çıkarılmış gibi gösterildiyse, bu durumu gecikmeden belgelemeli ve hukuki yollara başvurmalıdır. İşçinin aşağıdaki adımları izlemesi faydalı olacaktır:
Durumu Yazılı Hale Getirin: Olayın tarihini, içeriğini ve tanıkları not alın. Hangi şartlarda istifa ettirildiğinizi belgeleyin.
Delil Toplayın: Mesajlar, e-postalar, ses kayıtları, tanık listeleri gibi delilleri muhafaza edin.
Bir Avukata Danışın: İş hukuku konusunda deneyimli bir avukatla görüşerek hukuki süreci başlatın.
Noterden İhtarname Gönderin: İşverene noter aracılığıyla durumu bildirerek iş sözleşmesinin zorla feshedildiğini beyan edebilirsiniz.
İşsizlik Maaşı İçin Başvuru Yapın: Haklı nedenle fesih iddiası varsa, işsizlik ödeneği için İŞKUR’a başvurun. Reddedilirse dava yolunu izleyin.
Bu adımlar, işçinin hem psikolojik baskıya karşı durmasını sağlar hem de yasal haklarını koruma altına almasına imkân verir.
Toplumda yaygın bir yanlış bilgiye göre, istifa eden işçi hiçbir hak talebinde bulunamaz. Ancak bu görüş, iş hukukundaki gerçeklerle örtüşmemektedir. Uygulamada işçinin istifa dilekçesi verdiği durumlarda, gerçekten kendi hür iradesiyle mi istifa ettiği yoksa baskı ve zorlamaya mı maruz kaldığı dikkatle incelenmektedir. Eğer işverenin tehdit, mobbing veya psikolojik baskı yoluyla istifa dilekçesi imzalattığı tespit edilirse, bu istifa geçersiz sayılır ve işçinin tazminat hakları doğar.
Bu tür durumlarda işçinin, iş hukuku alanında deneyimli bir İstanbul Kartal iş avukatı ile birlikte hareket etmesi, dava sürecinin sağlıklı ilerlemesi açısından oldukça faydalı olacaktır. Zira işverenin işçiyi istifaya zorladığı iddiası ancak tanık beyanları, yazışmalar ve diğer delillerle ispatlanabilir. Böyle bir haksız uygulama, işverene kıdem ve ihbar tazminatlarının faiziyle birlikte ödenmesi gibi ciddi mali yükümlülükler getirebilir.
Kanuna göre, işçi sadece belirli haklı nedenlerle istifa ederse kıdem tazminatına hak kazanır. Ancak uygulamada işverenler, işçiyi bu gerekçelere dayanmadan istifaya zorlayarak tazminat ödemekten kaçınmaya çalışmaktadır. Oysa ki bu yol, işveren açısından ağır sonuçlar doğurabilir. Çünkü istifanın işçinin özgür iradesine dayanıp dayanmadığı her somut olayda ayrıca değerlendirilmektedir.
İşten zorla ayrılmak zorunda kalan bir işçi, iş sözleşmesinin gerçekte işveren tarafından haksız şekilde feshedildiğini ispatlayarak yargı yoluna gidebilir. Bu süreçte iş mahkemeleri yetkilidir. Başvuru süreci şu şekilde ilerler:
Arabulucuya Başvuru: Dava açmadan önce, zorunlu arabuluculuk süreci işletilmelidir. İşçi, arabuluculuk bürosuna başvurarak haklarını talep ettiğini bildirir.
Arabuluculuk Sonuçsuz Kalırsa Dava: Arabuluculuk süreci anlaşmayla sonuçlanmazsa, işçi iş mahkemesinde kıdem ve ihbar tazminatı davası, fazla mesai alacağı davası veya işe iade davası açabilir.
Delillerin Sunulması: Mahkemeye, yukarıda belirtilen tüm deliller sunulmalı ve olay açık bir şekilde anlatılmalıdır.
Mahkeme Kararı: Mahkeme, işçinin iradesinin sakatlanıp sakatlanmadığını değerlendirerek tazminat ve diğer alacakların ödenip ödenmeyeceğine karar verir.
Davanın kazanılması durumunda işçiye, sadece tazminatlar değil, ödenmemiş maaşlar, yıllık izin ücretleri ve diğer işçilik alacakları da yasal faiziyle birlikte ödenebilir. Ayrıca işe iade davası kabul edilirse işçi işe geri dönebilir ya da işverenden en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında tazminat alabilir.
1. İşveren işçiyi istifaya zorlayabilir mi?
Hayır, işverenin işçiyi zorla istifaya yönlendirmesi hukuka aykırıdır. Psikolojik baskı, mobbing veya tehdit yoluyla istifa ettirilmesi geçerli bir fesih sayılmaz ve işverene tazminat yükümlülüğü doğurur.
2. Zorla istifa eden işçi tazminat alabilir mi?
Evet, işçinin istifası iradesi dışında gerçekleşmişse kıdem ve ihbar tazminatı gibi tüm haklarını talep edebilir. Mahkeme kararı ile bu haklar işçiye geri kazandırılır.
3. Zorla istifaya zorlanan işçi işe iade davası açabilir mi?
Eğer işçinin iş sözleşmesi gerçekte işveren tarafından feshedildiyse ve işyerinde en az 30 işçi çalışıyorsa, işçi işe iade davası açabilir.
4. İşveren, işçiye boş kâğıda imza attırabilir mi?
İşe girişte ya da çalışma sürecinde boş kâğıda imza attırılması ve sonradan buna tarih eklenerek istifa dilekçesi gibi kullanılması geçersizdir. İşçi bu duruma karşı dava açabilir.
5. İşveren işçiyi mobbing ile istifaya zorlayabilir mi?
İşverence sistematik baskı uygulanması mobbing anlamına gelir. Bu tür uygulamalarla işçinin istifa ettirilmesi hukuka aykırı olup, işçi haklı nedenle fesih yapabilir.
6. İşçi haklarını saklı tutarak istifa edebilir mi?
Evet, istifa dilekçesine “haklarımı saklı tutuyorum” yazılması, işçinin iradesinin serbest olmadığını gösterir ve bu tür istifalar geçerli kabul edilmez.
7. Zorla istifa ettirilen işçi ne yapmalı?
Öncelikle tüm deliller toplanmalı, tanıklar belirlenmeli ve bir iş hukuku avukatıyla sürece başlanmalıdır. Ardından arabuluculuk ve dava yolları izlenebilir.
8. İşçi zorla istifa ettiğini nasıl ispatlar?
Tanık ifadeleri, yazılı mesajlar, ses kayıtları, e-postalar ve psikolojik raporlar gibi delillerle işçinin baskı altında istifa ettirildiği ispat edilebilir.
9. İstifa eden işçi işsizlik maaşı alabilir mi?
Eğer istifa haklı nedene dayanıyorsa ve bu ispatlanabiliyorsa, işsizlik maaşına başvuru yapılabilir. İlk başvuru reddedilirse dava süreci sonrası yeniden başvuru yapılabilir.
10. Zorla alınan istifa dilekçesi geçerli midir?
Hayır, işçinin serbest iradesi dışında imzaladığı istifa dilekçesi hukuken geçersiz sayılır ve iş sözleşmesi feshi gibi değerlendirilir.
11. Tarihsiz istifa dilekçesi geçerli midir?
İşverenin işçiye işe girişte tarih içermeyen istifa dilekçesi imzalatması ve bunu sonradan kullanması geçerli değildir; işçi lehine karar verilir.
12. Mobbing nedeniyle istifa eden işçi tazminat alabilir mi?
Evet, mobbing işçinin haklı nedenle fesih yapmasına olanak tanır ve bu durumda işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
13. Arabuluculuk süreci zorunlu mudur?
Evet, işe iade veya tazminat davası açmadan önce işçi arabuluculuk başvurusu yapmak zorundadır. Anlaşma sağlanmazsa dava açılabilir.
14. İşçi istifa ettiğini kabul etmiyorsa ne olur?
İşçi, istifasının baskıyla alındığını iddia ediyorsa bu durumu ispat ederek iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini mahkemede ileri sürebilir.
15. İşverenin zorla istifaya yönlendirmesi suç mu?
Doğrudan ceza kanunu kapsamında bir suç sayılmaz ancak iş hukuku bakımından haksız fiil oluşturur ve tazminat yükümlülüğü doğurur.
16. Zorla istifa durumunda ihbar tazminatı alınabilir mi?
Eğer iş sözleşmesi işveren tarafından haksız şekilde sona erdirilmişse, işçi hem kıdem hem de ihbar tazminatına hak kazanır.
17. İşverenin iftira ile işçiyi yıldırması ne anlama gelir?
Bu da mobbing kapsamında değerlendirilir. İşçinin kişilik haklarını zedeleyen bu tür davranışlar işverene karşı tazminat davası açma hakkı doğurur.
18. Haklı nedenle fesih nedir?
İşçinin işyerinde baskı, şiddet, ücret ödememe gibi nedenlerle iş sözleşmesini sona erdirmesi, haklı nedenle fesih anlamına gelir.
19. İşçinin zorla istifaya zorlanmasıyla ilgili en çok hangi deliller etkili olur?
Mesajlaşmalar, tanık beyanları ve baskı ortamının sürekliliğini gösteren kayıtlar en güçlü deliller arasındadır.
20. İşverenin işçiye tazminat ödememek için zorla istifa ettirmesi yaygın mıdır?
Evet, uygulamada sıkça karşılaşılan bir durumdur. Ancak yargı kararları genellikle işçi lehine sonuçlanmaktadır.
21. İşçi baskı nedeniyle istifa ettikten sonra dava açabilir mi?
Evet, baskıyla alınan istifalar geçersizdir. İşçi sonradan bu durumu fark ettiğinde tazminat davası açabilir.
22. İstifa eden işçinin fazla mesai alacağı olur mu?
Eğer işçi haklı nedenle istifa ettiyse ve geçmişte ödenmemiş fazla mesai varsa, bu alacaklarını da talep edebilir.
23. İşverenin kötü niyetli feshi ne anlama gelir?
İşverenin işçiyi yıldırma, zorla istifa ettirme ya da hukuka aykırı şekilde işten çıkarma girişimleri kötü niyetli fesihtir.
24. İkale sözleşmesi nedir ve geçerli midir?
İşveren ve işçi karşılıklı anlaşarak sözleşmeyi feshederse bu ikale sayılır. Ancak işçiye sadece yasal hakları değil, ek menfaatler de sunulmalıdır.
25. Şartlı istifa geçerli midir?
İşverenin “istifa edersen tazminatını öderim” gibi bir şartla istifa alması geçerli sayılmaz; bu ancak ikale sözleşmesiyle mümkündür.
26. Haklı nedenle istifa eden işçi SGK’ya ne şekilde bildirilir?
İşveren işten çıkışı SGK sistemine “istifa” olarak bildirirse, işçi bunun itirazını yapar.
27. İşverenin cezai sorumluluğu olur mu?
Genellikle hukuki sorumluluk gündeme gelir; ancak tehdit, hakaret veya özel hayatın ihlali gibi fiiller varsa ceza davası da açılabilir.
28. İşveren işçiyi şahit olmaya zorlayıp tehdit ederse ne olur?
Bu tür durumlar da mobbing kapsamındadır. İşçi bunu belgeleyebilirse, fesih hakkı doğar ve dava açabilir.
29. İşyeri içinde tanık bulamayan işçi ne yapabilir?
Dışarıdan bilen kişi tanık olabilir. Ayrıca yazılı belgeler, e-postalar ve dijital mesajlar da delil olarak kullanılabilir.
30. Zorla istifa ettirilen işçinin zaman aşımı süresi nedir?
İşçi, kıdem ve ihbar tazminatı gibi işçilik alacakları için 5 yıl içinde dava açmalıdır. Ancak işe iade davası için bu süre 1 aydır ve arabuluculuk sonrası başlar.
31. İşverenin İşçiyi İstifaya Zorlaması Ne Demektir?
İşverenin, işçiye yönelik tehdit, baskı, mobbing gibi davranışlarla onu istifa etmeye mecbur bırakmasıdır. Bu tür eylemler, işverenin kusurlu hareketleri arasında yer alır.
32.İşçi İstifa Dilekçesini İmzalamak Zorunda mıdır?
Hayır. İşçi, zorla imzaladığı bir dilekçeyle istifa etmiş sayılmaz. Bu tür durumlar her türlü delil ve tanıkla ispat edilebilir.
33.Zorla İstifa Ettirilen İşçinin Hakları Nelerdir?
İşçi, iradesine aykırı olarak istifa ettirilmişse, işten çıkarılmış gibi değerlendirilir. Bu durumda kıdem ve ihbar tazminatının yanı sıra işe iade davası açma hakkı da doğar.
34.İşe Girişte İmzalanan Tarihsiz İstifa Dilekçesi Geçerli midir?
Hayır, geçerli değildir. İşverenin bu belgeye dayanarak yaptığı işlem geçersiz sayılır. Yargıtay, bu tür uygulamaları hukuka aykırı bulmaktadır.
35.İşçi İstifa Etmiş Gibi Gösterilebilir mi?
İşverenin işçiyi fiilen işten çıkarmasına rağmen evrak üzerinde istifa etmiş gibi göstermesi, ağır kusurlu bir davranıştır. İşçi, haklarını korumak adına işe iade veya alacak davası açabilir.
36. İşçiye Zorla İzin Kullandırılabilir mi?
Hayır. İşverenin bu yolla işçiyi yıldırma amacı taşıması halinde, bu durum mobbing kapsamına girer ve hukuka aykırıdır.
37. Zorla İstifa Ettirilmede İspat Yükü Kimdedir?
İşçinin istifasının iradesi dışında olduğunu işçi ispatlamakla yükümlüdür. Yazılı belgeler, tanıklar, mesajlaşmalar ve benzeri hukuka uygun delillerle bu durum kanıtlanabilir.
38. İstifaya Zorlanan İşçi İşe İade Davası Açabilir mi?
Evet. İşçi, haksız şekilde iş sözleşmesi sona erdirilmişse, işe iade şartları da mevcutsa iş mahkemesinde dava açabilir.
39. Zorla İstifa Ettirilen İşçi İşsizlik Maaşı Alabilir mi?
Eğer işçinin istifası haklı nedene dayanıyorsa, işsizlik maaşına hak kazanabilir. Başvuru ilk etapta reddedilse de yargı süreci sonunda bu hak elde edilebilir.
40. İstifa Dilekçesinde “Haklarımı Saklı Tutuyorum” Demek Ne Anlama Gelir?
İşçinin böyle bir ifade kullanması, iradesinin baskı altında oluştuğunu gösterir. Yargıtay da bu tür istifa beyanlarını geçersiz saymakta, fesih iradesinin işverenden kaynaklandığını kabul etmektedir.
İş yaşamında sıklıkla karşılaşılan işçinin istifaya zorlanması durumu, yalnızca etik dışı değil, aynı zamanda hukuka aykırı bir işveren uygulamasıdır. Mobbing, tehdit, baskı veya kötü niyetli yönlendirmelerle işçiden istifa dilekçesi alınması, geçerli bir fesih sayılmaz. Bu gibi durumlarda işçi hem kıdem ve ihbar tazminatına hem de işe iade ve işsizlik maaşı gibi birçok haktan yararlanma imkânına sahiptir. Ancak bu hakların etkin biçimde kullanılabilmesi için işçinin yaşadığı baskıyı belgeleyebilmesi ve gerekli hukuki adımları zamanında atması gerekir.
Makale boyunca detaylıca ele aldığımız gibi; zorla istifa ettirilen işçilerin yasal yollarla hak arayışı mümkündür. İspat yöntemleri, arabuluculuk süreci, dava şartları ve Yargıtay uygulamaları doğrultusunda işçinin iradesi dışında yapılan tüm fesih işlemleri geçersiz sayılır. Bu nedenle işverenin istifaya zorlama niyetine karşı bilinçli hareket edilmesi, gerekirse uzman bir iş hukuku avukatından destek alınması büyük önem taşır. İş hayatında karşılaşılan her türlü haksızlığa karşı durmak ve haklarınızı korumak için yasal bilgilere hakim olmanız şarttır.