İşçi maaşına zam yapılması, uygulamada en çok tartışılan iş hukuku konularından biridir. Pek çok çalışan, işveren maaş zammı yapmak zorunda mı, özel sektörde maaş zammı yasal mı, asgari ücret artışı herkese zam anlamına gelir mi gibi sorulara yanıt aramaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nda maaş zammına ilişkin doğrudan bir düzenleme bulunmamakla birlikte, iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi, asgari ücret sınırı ve eşitlik ilkesi gibi unsurlar işveren açısından ciddi yükümlülükler doğurabilmektedir. Bu nedenle maaş artışı konusu yalnızca işverenin takdirine bırakılmış basit bir karar olmayıp, birçok durumda hukuki sonuçlar doğuran bir mesele haline gelmektedir.
Özellikle iş sözleşmesinde zam şartı, toplu iş sözleşmesi kapsamında ücret artışı, asgari ücretin altında maaş ödenmesi, maaş zammı ayrımcılığı ve haklı fesih hakkı gibi başlıklar, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların temelini oluşturmaktadır. İşverenin maaş artışı yapmaması bazı durumlarda yasal kabul edilirken, bazı hallerde işçiye kıdem tazminatı, ücret farkı, fazla mesai alacağı ve hatta iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme hakkı tanıyabilir. Bu rehberde, işçi maaş zammı zorunluluğu, işverenin sınırları, yasal düzenlemeler ve uyuşmazlık halinde izlenmesi gereken hukuki yollar, hem çalışanlar hem de işverenler açısından açık ve anlaşılır şekilde ele alınmaktadır.
İşçinin maaşına zam yapılması konusu, 4857 sayılı İş Kanunu’nda doğrudan ve açık bir şekilde düzenlenmiş değildir. Bu nedenle genel kural olarak işverenin her yıl veya belirli dönemlerde maaş zammı yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak bu durum, işverenin her koşulda zam yapmaktan kaçınabileceği anlamına da gelmez. Bazı hukuki ve sözleşmesel durumlar, işveren açısından maaş artışı yükümlülüğü doğurabilmektedir. Ücretin işçinin temel yaşam ihtiyaçlarını karşılaması gerektiği kabul edildiğinden, bu sınırın en alt noktası asgari ücret olarak belirlenmiştir. İşçinin aldığı ücret, hiçbir koşulda asgari ücretin altında olamaz.
İş Kanunu’nda işçi maaş zammı konusunda doğrudan bir hüküm bulunmasa da, dolaylı olarak maaş artışını etkileyen bazı temel düzenlemeler yer almaktadır. Özellikle İş Kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenen eşit davranma ilkesi, işverenin benzer koşullarda çalışan işçilere farklı ve keyfi ücret uygulamaları yapmasını yasaklamaktadır. Aynı zamanda Kanun’un 39. maddesi uyarınca işçiye ödenecek ücret, yürürlükteki asgari ücretin altında olamaz. Bu nedenle enflasyon, hayat pahalılığı veya uzun süre zam yapılmaması nedeniyle ücretin asgari ücretin altına düşmesi halinde işverenin ücret artışı yapması zorunlu hale gelir.
İşverenin maaş zammı yapma zorunluluğu, kural olarak istisnai durumlarda ortaya çıkar. Bu durumlar genellikle sözleşmelere ve yasal düzenlemelere dayanmaktadır. Öncelikle;
Bunların dışında işverenin zam yapıp yapmama konusunda takdir hakkı bulunmakla birlikte bu takdir, asgari ücret ve eşitlik ilkesi ile sınırlıdır.
Toplu iş sözleşmeleri, sendikalı işçiler açısından maaş artışlarını düzenleyen en önemli hukuki metinlerdir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamında yapılan bu sözleşmeler, taraflar için bağlayıcıdır. Toplu iş sözleşmesinde ücret artış oranları, zam tarihleri veya enflasyona endeksli artış hükümleri yer alıyorsa işverenin bu düzenlemelere uyması zorunludur. İşverenin bu yükümlülüklere aykırı davranması halinde işçiler sendikal haklarını kullanarak hukuki yollara başvurabilir.
İş sözleşmesinde maaş artışına ilişkin açık bir düzenleme bulunuyorsa, bu hüküm işçi ve işveren açısından bağlayıcıdır. Örneğin sözleşmede maaşın her yıl belirli bir tarihte artırılacağı veya belirli bir oranda zam yapılacağı kararlaştırılmışsa, işveren bu şartlara uymak zorundadır. İşverenin sözleşmeye aykırı davranarak zam yapmaması veya belirlenen oranı uygulamaması durumunda işçi, sözleşmeye aykırılık nedeniyle hukuki yollara başvurabilir. Bu kapsamda işçi, tazminat talep edebilir veya gerekli şartlar oluşmuşsa haklı fesih yoluna gidebilir.
Asgari ücret artışı, tüm işverenler için bağlayıcı ve zorunlu bir uygulamadır. Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca işveren, işçisine asgari ücretin altında maaş ödeyemez. Asgari ücretin artırılması halinde, bu artıştan sonra işçinin ücreti yeni asgari ücretin altında kalıyorsa işveren ücret düzenlemesi yapmak zorundadır. Bu yükümlülük, özellikle düşük ücretle çalışan işçiler açısından temel bir koruma sağlamaktadır.
Her ne kadar İş Kanunu’nda enflasyon oranına bağlı otomatik bir maaş artışı zorunluluğu öngörülmemiş olsa da, uzun süre zam yapılmaması nedeniyle işçinin ücretinin yaşam maliyetlerini karşılayamaz hale gelmesi hukuki uyuşmazlıklara yol açabilir. Özellikle ücretin fiilen asgari ücret seviyesine gerilemesi halinde işverenin ücret artışı yapması kaçınılmaz hale gelir.
İşverenin maaş zammı yapma yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda işçinin sahip olduğu haklar somut olaya göre değişmektedir. Eğer sözleşmede açık bir zam hükmü varsa ve işveren buna uymuyorsa işçi açısından haklı fesih hakkı doğabilir. Aynı şekilde ücretin asgari ücretin altına düşmesi de haklı fesih sebebidir. İşçi bu durumda kıdem tazminatı, ücret alacakları, fazla mesai ücretleri ve varsa yıllık izin alacaklarını talep edebilir. İşçinin fesih bildirimini yazılı yapması ve gerekçelerini açıkça belirtmesi hak kaybı yaşanmaması açısından önemlidir.
Ocak ayında zam yapılması yasal bir zorunluluk değildir. Sadece maaşa zam yapılmaması, tek başına her zaman haklı fesih sebebi oluşturmaz. İş sözleşmesinde zam hükmü yoksa ve işveren eşitlik ilkesine aykırı davranmıyorsa, işçinin feshi haksız sayılabilir ve kıdem tazminatı hakkı kaybedilebilir. Ancak işverenin eşit davranma ilkesini ihlal etmesi halinde işçi, bu durumu hukuki yollarla ileri sürebilir ve ücret adaletsizliğinin giderilmesini talep edebilir.
Maaş zammı ayrımcılığı, aynı koşullarda çalışan işçilere farklı ve gerekçesiz zam uygulanması durumudur. İş Kanunu’nun 5. maddesi gereği işveren, benzer durumda bulunan işçilere eşit davranmak zorundadır. Performans, görev veya deneyim gibi objektif nedenler olmaksızın yapılan farklı uygulamalar hukuka aykırıdır. Bu durumda işçi, ayrımcılığın giderilmesini isteyebilir ve şartları varsa haklı fesih ve tazminat talebinde bulunabilir.
İşverenin iş sözleşmesinde hüküm bulunmadıkça zam yapma zorunluluğu olmasa da, yaptığı zammın eşit davranma ilkesine aykırı olmaması gerekir. Eğer işveren bazı işçilere yüksek zam yapıp diğerlerine düşük zam yaparsa ya da hiç yapmazsa, bu ayrımcılık sayılabilir.
İş Kanunu m.5 gereği işveren; dil, ırk, cinsiyet, din, mezhep veya benzeri sebeplerle ayrım yapamaz. Ayrıca tam süreli – kısmi süreli ya da belirli – belirsiz süreli işçiler arasında da haksız farklılık yaratamaz.
Bu noktada Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 21.05.2007 tarihli kararı (2006/28014 Esas, 2007/16023 Karar) önemlidir:
Dolayısıyla işçi, yapılan zammın ayrımcılık nedeniyle düşük olduğunu ispatlarsa iş akdini haklı nedenle feshedebilir ve ayrıca 4 aya kadar ayrımcılık tazminatı talep edebilir.
Eğer işyerinde tüm işçilere zam yapılmış fakat belirli işçilere zam yapılmamışsa, bu durum da ayrımcılık yasağı kapsamında değerlendirilir. Böyle bir durumda işçi, zam yapılmamasının eşit davranma ilkesine aykırı olduğunu kanıtlarsa hem ayrımcılık tazminatına hak kazanır hem de iş akdini haklı nedenle feshedebilir.
Ancak bunun için zam yapılmayan işçinin, zam yapılan işçilerle eşit pozisyonda olması gerekir. Yargıtay’ın 30.06.2014 tarihli kararında (2012/22794 Esas, 2014/22459 Karar) bu husus açıkça belirtilmiştir. Mahkemenin vurguladığı noktalar:
Maaş zammı ile ilgili uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabuluculuk sürecine başvurulması zorunludur. Arabuluculuk görüşmelerinde uzlaşma sağlanamazsa işçi, İş Mahkemesi’nde dava açabilir. Mahkeme sürecinde iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi ve yasal yükümlülükler değerlendirilerek karar verilir. İşveren, hak edilen ücret artışlarını ödemeye mahkûm edilebilir.
1. İşveren maaş zammı yapmak zorunda mı?
İşverenin maaş zammı yapma zorunluluğu kural olarak yoktur. Ancak iş sözleşmesinde zam şartı bulunması, toplu iş sözleşmesiyle ücret artışı öngörülmesi veya ücretin asgari ücretin altına düşmesi hâllerinde işverenin maaş artışı yapması hukuki bir yükümlülük haline gelir.
2. İş Kanunu maaş zammını zorunlu kılıyor mu?
4857 sayılı İş Kanunu’nda maaş zammını doğrudan zorunlu kılan bir hüküm yer almaz. Buna rağmen eşitlik ilkesi ve asgari ücret düzenlemeleri, dolaylı olarak ücret artışını zorunlu kılan sonuçlar doğurabilir.
3. Özel sektörde maaş zammı yasal bir hak mı?
Özel sektörde maaş zammı, tek başına yasal bir hak değildir. Ancak iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi kapsamında kararlaştırılmışsa ya da asgari ücret artışı nedeniyle ücret yasal sınırın altına düşüyorsa, zam yapılması gerekir.
4. İşçi yapılan zammı beğenmezse ne yapabilir?
Eğer işveren eşit davranma ilkesine aykırı şekilde düşük zam yapmışsa işçi ayrımcılık tazminatı talep edebilir. Ayrıca sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatı hakkı doğurabilir.
5. Asgari ücret artışı herkese zam anlamına gelir mi?
Asgari ücret artışı, yalnızca ücreti yeni asgari ücretin altında kalan çalışanlar için zorunlu bir artış doğurur. Asgari ücretin üzerinde maaş alan işçiler açısından otomatik bir zam zorunluluğu bulunmaz.
6. İş sözleşmesinde zam maddesi varsa işveren uymak zorunda mı?
İş sözleşmesinde maaş zammına ilişkin bir hüküm bulunuyorsa, bu hüküm taraflar için bağlayıcıdır. İşverenin bu maddeye uymaması sözleşmeye aykırılık oluşturur ve işçiye hukuki haklar tanır.
7. Toplu iş sözleşmesi maaş zammını zorunlu kılar mı?
Toplu iş sözleşmesi kapsamında belirlenen maaş artışları işveren için zorunludur. İşveren bu düzenlemelere uymadığı takdirde sendikal hak ihlali ve ücret alacağı doğabilir.
8. Zam yapılmaması kıdem tazminatı hakkı doğurur mu?
Kıdem tazminatı hakkı, zam yapılmamasının hukuka aykırı olmasına bağlıdır. Sözleşmeye aykırılık veya asgari ücret ihlali varsa işçi kıdem tazminatına hak kazanabilir.
9. İşveren herkese aynı oranda zam yapmak zorunda mı?
İşverenin herkese aynı oranda zam yapma zorunluluğu yoktur. Ancak benzer koşullarda çalışan işçilere objektif bir neden olmaksızın farklı zam uygulanması eşitlik ilkesine aykırıdır.
10. Maaş zammı ayrımcılığı nedir?
Maaş zammı ayrımcılığı, aynı işi yapan ve benzer koşullarda çalışan işçilere keyfi ve gerekçesiz şekilde farklı zam uygulanmasıdır. Bu durum hukuka aykırıdır ve işçiye dava hakkı verir.
11. Enflasyon maaş zammını zorunlu kılar mı?
Enflasyon tek başına maaş zammı zorunluluğu doğurmaz. Ancak enflasyon nedeniyle ücret asgari ücret seviyesinin altına düşerse işveren ücret artışı yapmak zorundadır.
12. İşveren ekonomik gerekçeyle zam yapmayabilir mi?
İşveren ekonomik nedenlerle zam yapmama kararı alabilir. Ancak bu durum iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesindeki zam hükümlerini ortadan kaldırmaz.
13. Ocak ayında zam yapmak zorunlu mu?
Ocak ayında maaş zammı yapılmasına ilişkin yasal bir zorunluluk yoktur. Zam tarihi, iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi veya işyeri uygulamasına göre belirlenir.
14. Verilen maaş zammı geri alınabilir mi?
Maaş zammının geri alınabilmesi için sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunması gerekir. Aksi hâlde verilen zammın geri alınması işçi açısından haklı fesih sebebi olabilir.
15. Zam yapılmadığında ücret farkı talep edilebilir mi?
Sözleşmeye aykırı şekilde zam yapılmamışsa işçi, geçmişe dönük ücret farkını ve diğer işçilik alacaklarını talep edebilir.
16. Zam yapılmaması fazla mesai ve izin alacaklarını etkiler mi?
Maaş zammı yapılmaması, doğrudan fazla mesai ve yıllık izin alacaklarını ortadan kaldırmaz. Bu alacaklar, mevcut ücret üzerinden hesaplanmaya devam eder.
17. İşçi zam yapılmadığı için işi bırakırsa ne olur?
Şartları oluşmadan işten ayrılan işçi haksız fesih yapmış sayılabilir ve kıdem tazminatını kaybedebilir. Bu nedenle fesih öncesi hukuki durumun değerlendirilmesi önemlidir.
18. Maaş zammı uyuşmazlığında önce nereye başvurulur?
Maaş zammına ilişkin uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabuluculuk sürecine başvurulması zorunludur. Arabuluculukta anlaşma sağlanamazsa İş Mahkemesi yoluna gidilir.
19. İş Mahkemesi maaş zammına karar verebilir mi?
İş Mahkemesi, sözleşme ve yasal yükümlülükler çerçevesinde işçinin haklı olduğu kanaatine varırsa ücret farkı ve ilgili alacakların ödenmesine karar verebilir.
20. Maaş zammı konusunda işçi neye dikkat etmelidir?
İşçi, iş sözleşmesindeki zam hükümlerini, asgari ücret sınırını ve eşitlik ilkesini dikkate almalı; hak kaybı yaşamamak için yazılı bildirim ve hukuki yolları doğru şekilde kullanmalıdır.
21. İşveren zam yapmazsa işçi haklı fesih yapabilir mi?
Sözleşmede zam şartı varsa veya ücret asgari ücretin altına düşmüşse işçi haklı fesih yapabilir. Bu şartlar yoksa sadece zam yapılmaması genellikle haklı fesih sebebi sayılmaz.
22. Herkese zam yapılıp bana yapılmazsa hakkım nedir?
Bu durum işverenin eşit davranma yükümlülüğüne aykırıdır. İşçi ayrımcılık tazminatı talep edebilir ve iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
23. İşveren bazı işçilere yüksek zam bazılarına düşük zam yapabilir mi?
Eğer objektif bir neden varsa, örneğin işçilerin görevleri ve performansları farklıysa farklı zam yapılabilir. Ancak keyfi şekilde farklı oranlar belirlenmesi eşit davranma ilkesine aykırıdır.
24. Önceki yıllarda zam yapıldıysa bu işveren için bağlayıcı mı?
Yargıtay kararlarına göre yazılı sözleşmede zam oranı belirtilmedikçe işveren önceki yıllarda yaptığı zamlarla bağlı değildir. Önceki uygulamalar işyeri teamülü sayılmaz.
25. İşveren zam yapmadığını ekonomik krizle gerekçelendirebilir mi?
Ekonomik kriz tek başına işverenin eşit davranma borcunu ortadan kaldırmaz. Ancak işyerinde tüm işçilere zam yapılmadıysa bu durum geçerli bir gerekçe sayılabilir.
26. İşçi zam yapılmamasına rağmen çalışmaya devam ederse hakkını kaybeder mi?
Hayır, işçi zam yapılmamasına sessiz kalsa bile haklarını talep etme imkânını kaybetmez. Dava açma süresi zamanaşımı süreleri içinde kullanılabilir.
Mimoza Hukuk Bürosu olarak, işçi maaş zammı, işverenin ücret artışı yükümlülüğü, haklı fesih, kıdem tazminatı, asgari ücret ihlali, maaş zammı ayrımcılığı ve toplu iş sözleşmesinden doğan ücret alacakları başta olmak üzere iş hukuku alanında kapsamlı hukuki danışmanlık ve dava hizmeti sunmaktayız. İşçi ve işveren arasındaki ücret uyuşmazlıklarında, sözleşme hükümlerinin incelenmesi, arabuluculuk sürecinin yürütülmesi ve İş Mahkemesi dava aşamalarının takibi profesyonel şekilde gerçekleştirilmekte; müvekkillerimizin hak kaybı yaşamaması için sürecin her aşamasında etkin hukuki destek sağlanmaktadır.
İSTANBUL AVUKAT İLETİŞİM BİLGİLERİ
İstanbul Avukatı Fatma Türkan Kamış
Telefon 0532 685 61 40
Adres AC MOMENT PLAZA /Soğanlık Yeni Mah. Baltacı Mehmet Paşa Sk. B Blok Kat:18 D NO:152, Kartal/İstanbul
Mail mimozahukuk@gmail.com
Hizmet Alanları Ceza, Boşanma, Kira, Gayrimenkul, İcra, Ticaret, Yabancılar, İş Hukuku
Avukata sor hattı için ➔ Tıklayın
İşçi maaş zammı konusu, her ne kadar 4857 sayılı İş Kanunu’nda doğrudan ve açık bir zorunluluk olarak düzenlenmemiş olsa da, uygulamada birçok hukuki sınır ve yükümlülük içermektedir. İşverenin maaş zammı yapma zorunluluğu; iş sözleşmesinde zam şartı bulunması, toplu iş sözleşmesi kapsamında ücret artışı öngörülmesi veya asgari ücret artışı nedeniyle ücretin yasal sınırın altına düşmesi gibi hallerde açıkça ortaya çıkmaktadır. Bu durumlar dışında işverenin takdir hakkı bulunsa da, bu takdir yetkisi eşitlik ilkesi, ücrette adalet ve işçinin korunması ilkeleriyle sınırlandırılmıştır. Özellikle aynı koşullarda çalışan işçilere farklı zam uygulanması, maaş zammı ayrımcılığı oluşturabilir ve ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir.
Sonuç olarak işverenin maaş artışı yapmaması her zaman hukuka aykırı sayılmasa da, somut olayın şartlarına göre işçiye haklı fesih hakkı, kıdem tazminatı, ücret farkı alacağı, fazla mesai ücreti ve diğer işçilik alacaklarını talep etme imkânı tanıyabilir. Maaş zammı uyuşmazlıklarında öncelikle arabuluculuk süreci, ardından gerekirse İş Mahkemesi yoluna başvurulması gerekmektedir. Bu nedenle hem işçilerin hem de işverenlerin, maaş zammı uygulamalarında yasal mevzuatı, sözleşme hükümlerini ve asgari ücret düzenlemelerini dikkate alarak hareket etmeleri, ileride doğabilecek hukuki ihtilafların önüne geçilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.