KİRACI VE EV SAHİBİ HAKLARI: KİRA ARTIŞI, TAHLİYE VE GÜNCEL DEPOZİTO ➔ 32 KURAL

KİRACI VE EV SAHİBİ HAKLARI: KİRA SÖZLEŞMESİNDEN TAHLİYEYE TÜM HAKLAR ➔ 32 KURAL

 

Kira ilişkisi, yalnızca kira bedelinin ödenmesinden ibaret olmayıp kira sözleşmesi, kiracı hakları, ev sahibi hakları, kira artışı, TÜFE oranı, depozito iadesi ve tahliye şartları gibi birçok hukuki kuralı içinde barındıran kapsamlı bir süreçtir. Konut ve çatılı işyeri kiralarında kanun, taraflar arasındaki güç dengesizliğini gözeterek özellikle kiracıyı koruyan bir sistem kurmuştur. Bu kapsamda kira sözleşmesinin kendiliğinden uzaması, evin satılması hâlinde sözleşmenin devam etmesi, keyfi kira artışlarının engellenmesi ve ihtiyaç nedeniyle tahliyenin sıkı şartlara bağlanması, barınma hakkının temel güvencelerindendir. Kiracının kira bedelini zamanında ve eksiksiz ödemesi, evi özenle kullanması ve komşuları rahatsız etmemesi ise bu korumanın doğal karşılığıdır.

Uygulamada yaşanan uyuşmazlıkların büyük bölümü, fazla kira zammı, depozitonun iade edilmemesi, erken tahliye talepleri, ihtiyaç iddiasının kötüye kullanılması ve eksik kira ödemesi nedeniyle tahliye gibi konulardan kaynaklanmaktadır. Kanun; TÜFE ile sınırlı kira artışı, 5. ve 12. yıl kuralları, ihtiyaçtan tahliye sonrası 3 yıl kiraya verememe ve haksız tahliyede tazminat gibi düzenlemelerle hem kiracıyı hem de ev sahibini bağlayıcı açık sınırlar çizmiştir. Bu rehberde yer alan tüm başlıklar, kira hukukunda en sık karşılaşılan sorunlara herkesin anlayabileceği bir dille açıklık getirerek, tarafların hak kaybı yaşamadan süreci doğru yönetmesini ve hukuka uygun hareket etmesini amaçlamaktadır.


KİRA SÖZLEŞMESİ YIL SONUNDA BİTMEZ, OTOMATİK UZAR

 

Konut ve çatılı işyeri kira sözleşmeleri, süresi dolduğunda kendiliğinden sona ermez. Türk Borçlar Kanunu’na göre kira sözleşmesi, kiracının açık bir fesih iradesi olmadığı sürece otomatik olarak uzar. Bu durum, kiracının barınma hakkını ve konut güvenliğini korumaya yöneliktir.

Uygulamada bu uzama sistemi “1 + 10 + 1 yıl” olarak bilinir. İlk sözleşme süresinin sonunda kira, her yıl kendiliğinden yenilenir ve ev sahibi bu süre dolmadan yalnızca süre bitti gerekçesiyle tahliye isteyemez. Bu, özellikle uzun süreli kiracılar için önemli bir güvencedir.

Ev sahiplerinin en sık yanıldığı nokta, sözleşme süresi dolunca kiracının çıkmak zorunda olduğunu sanmalarıdır. Oysa kanun, kira sözleşmesini değil konutta oturma hakkını esas alır ve kiracıyı korur.


EV SATILSA DA KİRA SÖZLEŞMESİ AYNI ŞEKİLDE DEVAM EDER

 

Bir evin satılması, mevcut kira sözleşmesini sona erdirmez. Yeni ev sahibi, eski malik ile yapılan kira sözleşmesinin tarafı hâline gelir. Kiracı, “ev satıldı” gerekçesiyle çıkarılamaz.

Bu kural, kiracının ekonomik ve sosyal düzeninin bozulmaması amacıyla getirilmiştir. Aksi hâlde her satışta kiracının evsiz kalması söz konusu olurdu. Kanun bu nedenle sözleşmenin devamını esas alır.

Yeni ev sahibi, kiracıyı ancak kanunda belirtilen özel şartlar oluşursa tahliye edebilir. Bunun dışında kira bedelini keyfi olarak artırma veya yeni sözleşme dayatma hakkı yoktur.


KİRACI ERKEN ÇIKARSA MAKUL SÜRE KİRA ÖDER

 

Kiracı, sözleşme süresi dolmadan evi boşaltırsa, sorumluluğu tamamen bitmez. Kanun, ev sahibinin yeni kiracı bulabilmesi için makul bir süre tanır ve bu süreye ait kira bedelinin ödenmesini öngörür.

Makul süre; evin bulunduğu yer, piyasa koşulları ve benzer evlerin kiralanma süresi dikkate alınarak belirlenir. Bu süre genellikle birkaç ayı geçmez ve her somut olaya göre değişir.

Kiracı bu süre boyunca evi kullanmasa bile kira sorumluluğu doğabilir. Ancak ev sahibi bu sürede evi başkasına kiralarsa, kiracının ödeme yükümlülüğü sona erer.


ZARAR VE BORÇ YOKSA DEPOZİTO AYNI ŞEKİLDE İADE EDİLİR

 

Depozito, ev sahibinin güvence bedelidir; gelir değildir. Kiracı evi teslim ederken kira borcu, fatura borcu veya evde olağan dışı zarar yoksa depozito eksiksiz iade edilmelidir.

Sözleşmede depozitonun iade şekli açıkça yazıyorsa, ev sahibi buna uymak zorundadır. Keyfi kesintiler hukuka aykırıdır ve dava konusu yapılabilir.

Depozitonun iade edilmemesi, kiracının alacak davası açmasına ve faiziyle tahsil etmesine yol açabilir. Bu nedenle depozito, ev sahibinin değil hukukun kontrolündedir.

Depozito bedeli sözleşmede belirtilmemişse, iade hesabı yapılırken güncel kira bedeli dikkate alınır. Ev sahibi “eski kira üzerinden” iade yapamaz.

Bu durum özellikle uzun süreli kiralarda önemlidir. Yıllar içinde kira bedeli artmışsa, depozitonun da aynı ekonomik değeri koruması gerekir.

Amaç, depozitonun kiracı aleyhine erimesini önlemektir. Kanun bu noktada kiracıyı koruyucu bir yaklaşım benimser.


KİRACI SADECE OLAĞAN DIŞI ZARARLARI GİDERİR

 

Kiracı, evi kullanırken oluşan olağan yıpranmalardan sorumlu değildir. Duvarların kirlenmesi, parkelerin eskimesi gibi durumlar kullanımın doğal sonucudur.

Ancak kırık kapılar, kasıtlı zararlar veya ağır ihmalle oluşan hasarlar olağan dışı zarar sayılır. Bu zararların giderilmesi kiracının sorumluluğundadır.

Bu ayrım, depozito kesintilerinde en çok uyuşmazlık çıkan konulardan biridir ve Yargıtay kararlarıyla netleşmiştir.

Kiracı, evi teslim ederken boyatmak zorunda değildir. Boya eskimesi olağan kullanımdan sayılır ve ev sahibinin sorumluluğundadır.

Sözleşmede “çıkarken boyalı teslim” şartı olsa bile, bu hüküm çoğu durumda geçersiz kabul edilir. Çünkü kiracıya kanunun yüklemediği bir sorumluluk dayatılamaz.

Ancak kiracı duvarlara ağır zarar vermişse, bu durum istisna oluşturabilir.

Kombi, demirbaş niteliğindedir ve esaslı bakım ev sahibine aittir. Kiracı yalnızca rutin kullanımdan kaynaklanan küçük işlemlerden sorumludur.

Arıza, eskime veya teknik sorunlar ev sahibinin giderim yükümlülüğü kapsamındadır. Kiracıdan tamir bedeli talep edilemez.

Bu kural, kiracının barınma hakkının kesintisiz devamını sağlamak için getirilmiştir.

Kiracı evi “makul derecede temiz” teslim etmekle yükümlüdür. Profesyonel temizlik veya detaylı hijyen şartı aranmaz.

Ev sahibi, temizlik gerekçesiyle yüksek bedeller kesemez. Bu tür kesintiler hukuka aykırıdır.

Yargı uygulaması, temizlik yükümlülüğünü ölçülülük ilkesiyle değerlendirir.

Zamanla yıpranan musluk ve prizler, olağan kullanım kapsamındadır. Kiracı bunları yenilemek zorunda değildir.

Ancak kiracı kasıtlı zarar vermişse sorumluluk doğar. Normal eskime ise ev sahibine aittir.

Bu ayrım, depozito iadesinde sıkça tartışma konusu olur.


FAZLA ZAMMA SES ÇIKARMAYAN KİRACI SONRADAN GERİ ALAMAZ

 

Kiracı, hukuka aykırı kira artışına uzun süre itiraz etmeden ödeme yaparsa, bu durumu sonradan geri isteyemez.

Bu durum “zımni kabul” olarak değerlendirilir. Sessiz kalmak, hak kaybına yol açabilir.

Bu nedenle kiracının her zaman yazılı itiraz yapması büyük önem taşır.


KİRA ARTIŞI SADECE TÜFE ORANINDA YAPILABİLİR

 

Ev sahibi, kira artışını istediği oranda yapamaz. Kanunen üst sınır TÜFE oranıdır.

Bu kural, fahiş kira artışlarını önlemek amacıyla getirilmiştir. Kiracının ekonomik dengesini korur.

TÜFE üzerindeki artışlar geçersizdir ve dava konusu yapılabilir.


5 YILDAN ÖNCE TÜFE DIŞINDA ZAM YAPILAMAZ

 

Kiracılık süresi 5 yıl dolmamışsa, kira artışı yalnızca sözleşmedeki oran veya TÜFE ile sınırlıdır.

Ev sahibi “emsal kira” iddiasıyla artış talep edemez. Bu hak 5. yıldan sonra doğar.

Bu düzenleme, uzun süreli kiracıyı koruyan temel kurallardandır.

Sözleşmede kira artış oranı varsa, 5 yıla kadar bu oran geçerlidir. Oran yoksa TÜFE uygulanır.

Ev sahibi tek taraflı değişiklik yapamaz. Sözleşme bağlayıcıdır.

Bu kural, sözleşme serbestisi ile kiracı korunması arasındaki dengeyi sağlar.

Beşinci yılın sonunda kira tespit davası açılabilir. Mahkeme, emsal kiraları dikkate alır.

Ancak genellikle %10–20 indirim uygulanır. Kiracının yerleşik düzeni korunur.

Bu süreç tamamen yargı denetimine tabidir.


KİRA YILDA SADECE BİR KEZ ARTIRILIR

 

Ev sahibi yıl içinde birden fazla zam yapamaz. Artış, kira döneminde bir kez yapılır.

Ara zamlar hukuka aykırıdır ve geçersiz sayılır.

Bu kural, kiracının öngörülebilirlik hakkını korur.

Kiracı, ileriki yılların kira artışını önceden kabul etmek zorunda değildir.

Bu tür maddeler sözleşmede yer alsa bile geçersiz sayılabilir.

Kanun, kiracıyı belirsiz ve ağır yükümlülüklerden korur.


İHTİYAÇTAN ÇIKARILAN EV 3 YIL KİRAYA VERİLEMEZ

 

İhtiyaç nedeniyle tahliye edilen ev, 3 yıl başkasına kiralanamaz.

Aksi hâlde eski kiracı tazminat isteyebilir.

Bu kural kötüye kullanımı önler.

Kanuna aykırı kiralama hâlinde tazminat hakkı doğar.

Tazminat bir yıllık kira bedelidir.

Bu hak dava yoluyla kullanılır.

Kiracı kendi isteğiyle çıkarsa tazminat hakkı olmaz.

Yargı kararı şarttır.

Bu durum sıkça yanlış anlaşılır.


SADECE “ÇIK” DENİLDİ DİYE TAZMİNAT DOĞMAZ

 

Sözlü talepler hukuki sonuç doğurmaz.

Yazılı ve yargısal süreç gerekir.

Kiracı haklarını bilmelidir.

Noter ihtarı tahliye için tek başına yeterli değildir.

Mahkeme kararı şarttır.

Aksi hâlde tahliye geçersiz olur.


KİRACI EVİ, HER İSTEYENE GÖSTERMEK ZORUNLU DEĞİLDİR

 

Kiracı, ev sahibinin keyfi taleplerine uymak zorunda değildir.

Özel hayatın gizliliği esastır. Habersiz giriş hukuka aykırıdır.

Bu kural, konut dokunulmazlığını güvence altına alır.

Ev sahibinin makul süre önceden haber vermesi hâlinde kiracı evi göstermekle yükümlüdür.

Bu yükümlülük sınırsız değildir. Saat ve gün makul olmalıdır.

Taraflar iyi niyet çerçevesinde hareket etmelidir.

Kiracı, evin içine veya dışına ilan asmak zorunda değildir.

Fotoğraf çektirme zorunluluğu da yoktur. Rıza esastır.

Bu durum, kişisel yaşam alanının korunmasına yöneliktir.


EV SATILIRSA YENİ EV SAHİBİ KİRAYI KEYFİ ARTIRAMAZ

 

Yeni malik, mevcut kira bedeline uymak zorundadır.

Sadece satış gerekçesiyle zam yapılamaz.

Kiracı aynı şartlarla oturmaya devam eder.

Mevcut sözleşme geçerliliğini korur. Yeni sözleşme dayatılamaz.

Kiracı imzalamak zorunda değildir.

Bu kural, kiracının hukuki güvenliğini sağlar.


YENİ EV SAHİBİ İHTAR ÇEKERSE, KİRACI 6 AY DAHA OTURABİLİR

 

Yeni malik, ihtiyaç iddiasıyla ihtar çekerse kiracı 6 ay daha oturabilir.

Bu süre, kiracıya yeni konut bulma imkânı tanır.

Hemen tahliye söz konusu değildir.

İhtiyaç gerçek değilse tahliye olmaz.

Kiracı aynı şartlarla oturmaya devam eder.

Mahkeme denetimi esastır.


1 KURUŞ EKSİK KİRA TAHLİYE NEDENİ OLABİLİR

 

Kira bedelinin eksik ödenmesi temerrüt sayılır.

Bu durum tahliye davasına yol açabilir.

Ödemeler tam ve zamanında yapılmalıdır.

Banka masrafları kiracıya aittir.

Masraf düşülerek ödeme eksik sayılır.

Bu da tahliye riski doğurur.

Ev sahibi IBAN’ını kapatsa bile kiracı ödeme yapmak zorundadır.

Noter veya dava yoluyla IBAN talep edilebilir.

Elden ödeme yapılırsa makbuz alınmalıdır.


ANAHTAR TESLİM EDİLMEDEN KİRA BORCU BİTMEZ

 

Anahtar teslim edilmedikçe kira ilişkisi devam eder.

Fiilen çıkmak yeterli değildir.

Tutanak tutulması ispat açısından önemlidir.

Anahtar teslim edilmezse kiracı kira borcundan kurtulamaz.

Ev sahibinin kullanamaması esas alınır.

Bu durum sıkça dava konusu olur.


ELDEN ÖDEMEDE MAKBUZ ŞARTTIR

 

Makbuz alınmazsa ödeme ispatlanamaz.

İspat yükü kiracıdadır.

Aksi hâlde ödeme yapılmamış sayılır.


TAHLİYE TAAHHÜDÜ ZORUNLU DEĞİLDİR

 

Kiracı tahliye taahhüdü imzalamak zorunda değildir.

Zorla imzalatılan taahhüt geçersiz olabilir.

Bu belge kiracı aleyhine sonuç doğurur.

Eşlerden biri imzalamışsa taahhüt geçersiz sayılabilir. Çünkü, aile konutu koruması vardır.  Bunun için noterden ihtar çekilmelidir. Ancak bu ihtarın, tahliye taahhüdü işleme konulmadan çekilmesi gerekir. Bu durum özellikle evli kiracılar için önemlidir.


BOŞANMA DAVASINDA, MAHKEMEDEN EVDE KALMA TALEP EDİLEBİLİR

 

Boşanma sürecinde mahkeme konutta kalma kararı verebilir.

Bu karar ev sahibini de bağlar.

Aile konutu korunur.


KİRACI, KOMŞULARI RAHATSIZ ETMEMELİ VE EVE ZARAR VERMEMELİDİR

 

Gürültü ve huzur bozucu davranışlar tahliye sebebi olabilir.

Uyarılara rağmen devam ederse dava açılabilir.

Toplu yaşam kuralları esastır.

Ağır zarar tahliye ve tazminat sebebidir.

Kiracı evi özenle kullanmalıdır.

Bu yükümlülük sözleşmeden bağımsızdır.


BU KURALLARA UYAN KİRACI 12 YILDAN ÖNCE ÇIKARILAMAZ

 

Kiracı yükümlülüklerini yerine getiriyorsa, ev sahibi keyfi tahliye yapamaz.

12 yıllık koruma süresi vardır.

Bu sistem, kiracının barınma hakkını güvence altına alır.


KONU HAKKINDA SIKÇA SORULAN SURLAR

 

1. Kira sözleşmesi süresi bitince kiracı evden çıkmak zorunda mı?
Hayır, konut ve çatılı işyeri kira sözleşmesi süre sonunda kendiliğinden sona ermez. Kira sözleşmesi, kiracının açık bir fesih bildirimi olmadığı sürece otomatik olarak uzar ve ev sahibi yalnızca sürenin dolmasını gerekçe göstererek tahliye isteyemez.

2. Ev satılırsa kiracı otomatik olarak çıkarılabilir mi?
Ev satılsa bile kira sözleşmesi geçerliliğini korur. Yeni ev sahibi, eski ev sahibinin yerine geçer ve kiracı aynı şartlarla evde oturmaya devam eder; keyfi tahliye veya kira artışı yapılamaz.

3. Yeni ev sahibi kirayı istediği gibi artırabilir mi?
Hayır, yeni ev sahibi de kira artışında TÜFE oranına uymak zorundadır. Evin satılması, kira artışı açısından kiracı aleyhine bir hak doğurmaz.

4. Kiracı erken çıkarsa hiç kira ödemez mi?
Kiracı sözleşme süresi dolmadan çıkarsa, ev sahibinin yeni kiracı bulabileceği makul süre boyunca kira ödeme yükümlülüğü doğabilir. Ancak ev yeniden kiralanırsa bu sorumluluk sona erer.

5. Depozito her durumda kesilebilir mi?
Depozito yalnızca kira borcu, fatura borcu veya olağan dışı zarar varsa kesilebilir. Bu durumlar yoksa depozitonun aynen iade edilmesi gerekir ve keyfi kesinti hukuka aykırıdır.

6. Kiracı evi boyatmak zorunda mı?
Hayır, duvarların kirlenmesi ve boyanın eskimesi olağan kullanım sayılır. Kiracı, evi teslim ederken boyatmak zorunda değildir; bu masraf ev sahibine aittir.

7. Kombi bozulursa tamiri kiracı mı yaptırır?
Kombi demirbaş niteliğindedir ve esaslı bakım ile arızalar ev sahibinin sorumluluğundadır. Kiracı yalnızca rutin kullanım kaynaklı küçük işlemlerden sorumlu tutulabilir.

8. Ev sahibi istediği zaman evi gösterebilir mi?
Ev sahibi kiracının rızası olmadan ve önceden haber vermeden evi gösteremez. Konut dokunulmazlığı esastır ve kiracı özel hayatının korunmasını talep edebilir.

9. Kiracı evi satılık ya da kiralık ilanıyla tanıtmak zorunda mı?
Kiracı, evin içine veya dışına satılık ya da kiralık ilanı asmak zorunda değildir. Ayrıca fotoğraf çektirilmesi de kiracının açık rızasına bağlıdır.

10. Kira artışı yılda kaç kez yapılabilir?
Kira artışı yılda yalnızca bir kez yapılabilir. Ara zam veya yıl içinde birden fazla artış talebi hukuka aykırıdır ve geçersiz sayılır.

11. 5 yıldan önce emsal kira üzerinden artış yapılabilir mi?
Hayır, kiracılık süresi 5 yılı doldurmadan emsal kira gerekçesiyle artış yapılamaz. Bu süreye kadar yalnızca sözleşmedeki oran veya TÜFE uygulanır.

12. 5. yılda kira otomatik olarak yükselir mi?
Hayır, 5. yılda kira kendiliğinden artmaz. Ev sahibinin kira tespit davası açması gerekir ve mahkeme emsal kiraları dikkate alarak karar verir.

13. Kiracı 1 kuruş eksik kira yatırırsa ne olur?
Kira bedelinin eksik ödenmesi temerrüt sayılır. Bu durum ihtar ve dava yoluyla tahliye sürecine kadar gidebilir, bu nedenle ödemelerin tam yapılması önemlidir.

14. EFT veya havale masrafı kiradan düşülebilir mi?
Hayır, banka masrafları kiracıya aittir. Masraf düşülerek yapılan ödeme eksik kira sayılır ve tahliye sebebi olabilir.

15. Ev sahibi IBAN kapatırsa kiracı kira ödemez mi?
Hayır, kiracı kira ödemekten kaçınamaz. Noter aracılığıyla veya dava yoluyla IBAN talep edilebilir; elden ödeme yapılırsa mutlaka makbuz alınmalıdır.

16. Elden verilen kira nasıl ispatlanır?
Elden ödenen kira mutlaka makbuzla ispatlanmalıdır. Makbuz alınmazsa ödeme yapılmamış sayılabilir ve kiracı tahliye riskiyle karşılaşır.

17. İhtiyaç nedeniyle tahliye edilen ev başkasına kiralanabilir mi?
Hayır, ihtiyaç nedeniyle tahliye edilen konut 3 yıl boyunca başkasına kiraya verilemez. Aksi hâlde eski kiracı bir yıllık kira bedeli tutarında tazminat talep edebilir.

18. Ev sahibi “çık” dedi diye çıkan kiracı tazminat alabilir mi?
Hayır, yalnızca sözlü talep veya noter ihtarı tazminat hakkı doğurmaz. Tazminat için mahkeme kararıyla tahliye şarttır.

19. Tahliye taahhüdü imzalamak zorunlu mu?
Hayır, kiracı tahliye taahhüdü imzalamak zorunda değildir. Zorla veya baskıyla imzalatılan taahhütler geçersiz sayılabilir.

20. Kiracı kurallara uyarsa 12 yıldan önce çıkarılabilir mi?
Kiracı kira bedelini düzenli ödüyor, evi özenle kullanıyor ve komşuları rahatsız etmiyorsa, ev sahibi 12 yıl dolmadan keyfi şekilde tahliye hakkına sahip değildir. Bu süre, kira hukukunda kiracıyı koruyan en güçlü güvencelerden biridir.


MİMOZA HUKUK BÜROSU OLARAK HUKUKİ HİZMETLERİMİZ

 

Mimoza Hukuk Bürosu olarak, kira hukuku, kiracı hakları ve ev sahibi hakları başta olmak üzere, kira sözleşmesinin kurulmasından kira artışı, TÜFE uygulaması, depozito iadesi, ihtiyaç nedeniyle tahliye ve tahliye davaları sürecinin tamamında kapsamlı hukuki danışmanlık ve dava hizmeti sunmaktayız. Amacımız, müvekkillerimizin hak kaybı yaşamadan, güncel mevzuat ve yerleşik yargı kararları doğrultusunda süreci doğru ve güvenli şekilde yönetmesini sağlamaktır. Özellikle fahiş kira artışları, haksız tahliye talepleri ve depozito uyuşmazlıkları gibi uygulamada sıkça karşılaşılan sorunlarda, önleyici hukuk yaklaşımıyla hareket ederek uyuşmazlıkların büyümesini engellemeyi hedefleriz.

Büromuz, yalnızca dava aşamasında değil; kira sözleşmesi hazırlanması, noter ihtarlarının hukuka uygun düzenlenmesi, kira tespit ve tahliye davaları, icra yoluyla tahliye ve tazminat talepleri gibi tüm süreçlerde müvekkillerine etkin temsil sağlar. Kiracı veya ev sahibi olmanız fark etmeksizin, mülkiyet hakkı ile barınma hakkı arasındaki hassas dengeyi gözeterek, somut olayın özelliklerine göre stratejik ve sonuç odaklı çözümler üretiriz. Mimoza Hukuk Bürosu için temel ilke; doğru hukuki bilgi, şeffaf iletişim ve sürdürülebilir hak korumasıdır.


İSTANBUL AVUKAT İLETİŞİM BİLGİLERİ

 

İstanbul Avukatı     Fatma Türkan Kamış
Telefon       0532 685 61 40
Adres       AC MOMENT PLAZA / Soğanlık Yeni Mah. Baltacı Mehmet Paşa Sk. B Blok Kat:18 D No:152, Kartal/İstanbul
Mail         mimozahukuk@gmail.com
Hizmet Alanları   Ceza, Boşanma, Kira, Gayrimenkul, İcra, Ticaret, Yabancılar, İş Hukuku

Avukata sor hattı için ➔ Tıklayın


SONUÇ

 

Kira ilişkilerinde yaşanan uyuşmazlıkların büyük kısmı, kiracı hakları ve ev sahibi hakları konusunda eksik ya da yanlış bilgiye dayanır. Oysa kira sözleşmesi, kira artışı, TÜFE oranı, depozito iadesi, tahliye şartları ve ihtiyaç nedeniyle tahliye gibi konular, kanunla açık sınırlar içine alınmıştır. Mimoza Hukuk Bürosu’nun benimsediği yaklaşım; kiracının barınma hakkını korurken, ev sahibinin mülkiyet hakkını da hukuka uygun şekilde güvence altına almaktır. Bu nedenle kira bedelinin eksiksiz ödenmesinden anahtar teslimine, evin satılmasından kira tespit davasına kadar her aşamada yasal sürecin doğru işletilmesi, ileride doğabilecek hak kayıplarının önüne geçer.

Mimoza Hukuk Bürosu, kira hukukunda yalnızca sorun ortaya çıktığında değil, sözleşme kurulurken de önleyici hukuk anlayışıyla hareket edilmesi gerektiğine inanır. Fahiş kira artışı, haksız tahliye, depozitonun iade edilmemesi veya noter ihtarıyla çıkarılma gibi uygulamalar, doğru hukuki bilgiyle büyük ölçüde engellenebilir. Bu rehberde yer alan tüm açıklamalar, kiracı ve ev sahibinin hak ve yükümlülüklerini netleştirerek, uyuşmazlıkların mahkemeye taşınmadan çözülebilmesini amaçlamaktadır. Kira hukukunda bilinçli hareket etmek, yalnızca bugünü değil, uzun vadede hukuki ve ekonomik güvenliği de sağlamanın en etkili yoludur.


WhatsApp
Hemen Ara