

Kiracının oturduğu evin satılması veya kiraya verilmek istenmesi durumunda, kiracının rızası olmadan eve girilmesi ya da evin fotoğraflarının çekilmesi mümkün değildir. Türk Borçlar Kanunu’na göre kiracı, özel hayatının gizliliği ve mülkiyet hakkı çerçevesinde korunur. Ev sahibi evi göstermek istediğinde kiracıyı makul süre önce bilgilendirmek, uygun gün ve saatte talepte bulunmak zorundadır. Bu süreçte ev sahibinin ihtar çekme, arabulucuya başvurma veya mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alma hakkı vardır; ancak kiracının evi göstermemesi tek başına tahliye sebebi oluşturmaz.
Türk Borçlar Kanunu’na göre kiracının, dairenin içine ya da dışına satılık veya kiralık ilanı asma zorunluluğu yoktur. Ev sahibi taşınmazını satma veya kiraya verme hakkına sahip olsa da kiracıya ilan asma konusunda talepte bulunamaz. Kiracının yükümlülüğü yalnızca, taşınmazın makul süreler içinde alıcı veya kiracı adaylarına gösterilmesine izin vermekle sınırlıdır. Bu düzenlemeler, kiracının özel yaşam hakkı, ev gösterme zorunluluğu ve kiracı hakları arasında denge kurulmasını amaçlar. Ev sahibi taşınmazını pazarlayabilse de kiracının huzuru ve mahremiyeti önceliklidir. Kiracının izni olmadan satılık ya da kiralık ilanı asılamaz, evin içi veya dışı görüntülenemez. Böylece hem kiracıların mağduriyet yaşaması engellenir hem de ev sahiplerinin taşınmazı değerlendirme hakkı korunmuş olur.
Kiracının yaşadığı eve, ev sahibi veya üçüncü kişiler kiracının onayı olmadan giremez. Bu durum hem Türk Borçlar Kanunu hem de özel hayatın gizliliği hakkı ile güvence altına alınmıştır. Kiracı rızası olmadan eve girilmesi, hukuka aykırı bir fiil oluşturur ve kiracının güven duygusunu zedeler.
Evi göstermek isteyen ev sahibi, kiracıyı makul süre önce bilgilendirmek zorundadır. Makul süre; birkaç saatlik değil, genellikle birkaç gün önceden yapılan haber verme süresidir. Böylece kiracı uygun gün ve saatte evi hazırlayabilir ve mahremiyetini koruyabilir.
Ev sahibinin evi satmak veya kiraya vermek istemesi kiracının haklarını ortadan kaldırmaz. Kiracıya haber vermeden yapılan girişler, özel mülkiyet hakkı ihlali sayılır ve kiracı bu konuda hukuki yollara başvurabilir.
Kiracı evin gösterilmesine rıza göstermezse, ev sahibi bu durumda kiracıya ihtar çekebilir. İhtar, kiracının yazılı olarak uyarılması ve yükümlülüğünü yerine getirmesi için yapılan resmi bir işlemdir.
Kiracı ihtara rağmen hâlâ evi göstermeye izin vermezse ev sahibi, önce arabuluculuk yoluna başvurur, sonuç alınmazsa mahkemeden ihtiyati tedbir kararı talep edebilir. Bu karar ile taşınmazın hangi gün ve saatlerde gösterileceği mahkeme tarafından belirlenir.
Bu süreç, kiracının haklarını korurken ev sahibinin de taşınmazını pazarlama hakkını güvence altına alır. Böylece her iki taraf için dengeli bir çözüm sağlanır.
Herkes istediği zaman eve gelip göremez, afiş asamaz ya da fotoğraf çekemez. Kiracının özel hayatının gizliliği, Anayasa ve Türk Borçlar Kanunu ile korunmaktadır. Bu hak, kiracının evinde huzurlu bir şekilde yaşamasını güvence altına alır.
Ev sahibinin ya da emlakçının, kiracıdan izin almadan evin fotoğraflarını çekmesi hukuka aykırıdır. Aynı şekilde, kiracının günlük yaşamını aksatacak şekilde sürekli gelen-giden olması da mümkün değildir.
Bu nedenle ev sahibi, kiracının özel hayatına saygı göstermeli ve yalnızca önceden haber vererek ve uygun saatlerde evi gösterebilmelidir. Aksi takdirde kiracı, özel hayatının ihlal edildiğini ileri sürerek hukuki yollarla haklarını arayabilir.
Ev sahibi, mahkemeden karar aldığında veya kiracı rıza gösterdiğinde, taşınmazın hangi gün ve saatlerde gösterileceği makul bir zaman diliminde belirlenir. Bu, hem kiracının günlük yaşamını aksatmamak hem de ev sahibinin hakkını korumak için önemlidir.
Makul zaman, genellikle iş saatleri dışında ya da hafta sonu uygun saatlerde olur. Örneğin, sabah çok erken ya da gece geç saatlerde ev gösterilmesi kiracı için makul kabul edilmez.
Bu düzenleme, kiracının yaşam alanının korunmasını ve ev sahibinin taşınmazını pazarlama hakkının dengeli şekilde yürütülmesini sağlar. Böylece taraflar arasında çatışma en aza indirilir.
Kiracı, evin içine ya da dışına satılık ya da kiralık ilanı asmak zorunda değildir. Ev sahibinin böyle bir talepte bulunması hukuka aykırıdır.
Ev sahibinin taşınmazını satma veya kiraya verme hakkı bulunsa da, kiracıdan bu yönde bir talepte bulunması mümkün değildir. Kiracının sorumluluğu yalnızca, taşınmazın makul süreler içinde alıcı veya kiracı adaylarına gösterilmesine izin vermekle sınırlı tutulmuştur. Bu nedenle kiracı, dairenin içine ya da dışına satılık veya kiralık ilanı asmakla yükümlü değildir.
Kiracının onayı olmadan evin içi veya dışının fotoğrafı çekilemez. Bu durum, kiracının özel yaşamını koruyan temel haklar arasında yer alır. Ayrıca, izinsiz fotoğraf çekmek kişisel verilerin izinsiz paylaşılması sonucunu da doğurabilir.
Dolayısıyla ev sahibinin ya da emlakçının yapacağı her türlü tanıtım çalışması için kiracının açık rızası alınmalıdır. Aksi takdirde kiracı, özel hayatının ihlali gerekçesiyle hukuki yollara başvurabilir.
Kiracının evi göstermeye rıza göstermemesi, tahliye sebebi değildir. Yani ev sahibi, sadece bu gerekçeyle kiracıyı evden çıkaramaz.
Ev sahibinin tahliye için başvurabileceği sebepler kanunda açıkça düzenlenmiştir. Örneğin, kira bedelinin ödenmemesi, sözleşmenin bitmesi veya ihtiyaç sebebiyle tahliye gibi gerekçeler geçerlidir. Ancak sırf evi göstermek istemediği için kiracının tahliye edilmesi mümkün değildir.
Bu düzenleme, kiracıların keyfi uygulamalara karşı korunmasını sağlar. Böylece kiracılar, haklarını bilerek ev sahipleri karşısında daha güvenli bir konumda olur.
Hayır, ev sahibi kiracının rızası olmadan eve giremez. Türk Borçlar Kanunu’na göre kiracı, evde oturduğu süre boyunca tam kullanım hakkına sahiptir ve ev sahibinin izinsiz giriş yapması özel hayatın gizliliğini ihlal eder.
Ev sahibi, kiracıyı makul süre önce bilgilendirmelidir. Makul süre genellikle birkaç gün önceden yapılan bildirim anlamına gelir, böylece kiracı evini hazırlama ve uygun zamanı seçme hakkına sahip olur.
Kiracı evi göstermeyi reddederse ev sahibi kiracıya yazılı ihtar çekebilir. İhtardan sonuç alınmazsa arabulucuya gidilir ve en sonunda mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alınarak evin hangi gün ve saatlerde gösterileceği belirlenebilir.
Hayır, kiracının evi göstermemesi tek başına tahliye sebebi değildir. Tahliye için kanunda sayılan nedenlerin olması gerekir, bu sebepler arasında kira ödememek veya ihtiyaç nedeniyle kullanım gibi durumlar vardır.
Ev sahibinin kiracının izni olmadan evin fotoğraflarını çekmesi mümkün değildir. Bu durum kiracının özel hayatına müdahale olduğu gibi kişisel verilerin korunması hakkının ihlali de sayılır.
Kiracı, evin içine veya dışına “satılık” ya da “kiralık” ilanı asmak zorunda değildir. Ev sahibinin bu konuda kiracıya baskı yapması hukuka aykırıdır, çünkü kiracının kullanım özgürlüğü vardır.
Ev sahibinin evi göstermek için seçtiği saatler makul olmak zorundadır. Gece geç saatler veya sabah çok erken saatler kiracının yaşam hakkını ihlal edeceği için uygun kabul edilmez.
Hayır, ev sahibi sınırsız sayıda kişiyi eve getiremez. Evin gösterilmesi sırasında kiracının huzuru bozulmamalı, makul sayıda kişiyle sınırlı kalınmalı ve özel hayatın gizliliği korunmalıdır.
Kiracı makul süre önceden haber verilmişse evi göstermeye izin vermek zorundadır. Ancak bu zorunluluk ev sahibine her istediği an eve girme hakkı tanımaz, yalnızca belirlenen zamanda geçerlidir.
Ev sahibi kiracının onayı olmadan eve afiş asamaz. Bu durum kiracının konut dokunulmazlığını ve yaşam alanı üzerindeki hakkını ihlal eder, dolayısıyla izinsiz uygulamalar hukuka aykırıdır.
Kiracı hiçbir şekilde evi göstermeye izin vermezse ev sahibi önce ihtar çeker, ardından arabuluculuk yoluna başvurur ve sonuç alınamazsa mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alarak evin gösterilmesini sağlar.
Evin satışa çıkarılması kiracının kira sözleşmesiyle elde ettiği haklarını ortadan kaldırmaz. Kiracı, kira sözleşmesi bitene kadar evde oturmaya devam edebilir ve sözleşme süresi boyunca tahliye edilemez.
Ev sahibinin evi gösterme talebi kiracının günlük yaşamını aşırı derecede etkiliyorsa, kiracı bu duruma karşı çıkabilir. Yargı süreciyle evin yalnızca makul zamanlarda gösterilmesi sağlanabilir.
Evet, ev sahibinin kiracının rızası olmadan eve girmesi hem hukuka aykırıdır hem de konut dokunulmazlığının ihlali kapsamında suç oluşturabilir. Kiracı bu durumda şikâyet hakkını kullanabilir.
Kiracı, ev sahibinin haber vermesi koşuluyla emlakçıya evi göstermekle yükümlüdür. Ancak bu gösterim yine makul süre, uygun saat ve kiracının özel hayatının korunması şartlarına bağlıdır.
Kiracı evde yokken ev sahibinin evi göstermesi hukuka aykırıdır. Ev yalnızca kiracının rızası ve varlığıyla gösterilebilir, aksi takdirde özel hayatın gizliliği ihlal edilmiş olur.
Mahkeme kararı alındığında evin gösterilme gün ve saatleri belirlenir. Bu karar hem kiracının huzurunu hem de ev sahibinin taşınmazını pazarlama hakkını dengeler.
Kiracının evi göstermemesi veya ilan asmayı reddetmesi tahliye sebebi değildir. Ev sahibinin kiracıyı bu gerekçelerle evden çıkarması mümkün değildir ve kiracı hukuki güvence altındadır.
Hayır, kiracının izni olmadan evdeki eşyaların veya odaların fotoğrafı çekilemez. Bu durum kişisel verilerin izinsiz paylaşımı anlamına gelir ve kiracının haklarını doğrudan ihlal eder.
Kiracının evi göstermeme hakkı sınırsız değildir. Makul süre önce haber verilmişse kiracı evi göstermelidir, ancak bu durumun sürekli ve keyfi şekilde uygulanması kiracının özel hayatını ihlal edeceğinden denge korunur.
Kiracının evi gösterme zorunluluğu, kiracı hakları ile ev sahibinin taşınmazı değerlendirme hakkı arasında hassas bir denge kurulmasını gerektirir. Ev sahibinin evi göstermek istemesi doğal bir hak olsa da bu hak kiracının rızası, özel hayatın gizliliği ve konut dokunulmazlığı sınırları içinde kullanılabilir. Kiracının izni olmadan eve girilmesi, fotoğraf çekilmesi ya da ilan asılması mümkün değildir. Makul süre önceden haber verilmesi ve uygun gün ile saatlerin belirlenmesi, hem kiracının huzurunu korur hem de ev sahibinin yasal hakkını güvence altına alır.
Sonuç olarak, kiracının evi göstermesi bir yükümlülük olsa da bu yükümlülük keyfi biçimde kiracının günlük yaşamını zorlaştıracak şekilde uygulanamaz. Ev sahibinin ihtar, arabuluculuk ve mahkeme süreci ile hakkını araması mümkündür; ancak kiracının sırf evi göstermemesi tahliye sebebi oluşturmaz. Bu nedenle kiracı haklarını bilen, ev sahibi de kanuni sınırların farkında olan taraflar arasında olası uyuşmazlıklar en aza iner. Böylece hem kiracının yaşam alanı korunur hem de ev sahibinin mülkiyet hakkı dengeli şekilde kullanılabilir.