MİRASTA TENKİS DAVASI VE SAKLI PAY NEDİR, KİMLER AÇABİLİR? HAYIR KURUMU/DERNEK VE VAKIFLARA TÜM MARLIĞINI VASİYETLE BAĞIŞ MÜMKÜN MÜ?

MİRAS HUKUKUNDA TENKİS DAVASI VE SAKLI PAYIN ÖNEMİ

VAKIF, DERNEK VE HAYIR KURUMLARINA MİRAS BAĞIŞI

 

Miras hukuku, kişinin ölümünden sonra malvarlığının kimlere ve nasıl geçeceğini düzenler. Bu süreçte birey, malvarlığını yalnızca yakınlarına değil; vakıf, dernek ya da hayır kurumlarına da bırakabilir. Bu tür miras bağışları, toplumsal fayda yaratma açısından büyük önem taşır.

Ancak miras bırakan, malvarlığını istediği gibi devretme özgürlüğüne sahip olsa da saklı paylı mirasçıların hakları kanunla korunmuştur. Bu koruma, tenkis davası yoluyla sağlanır. Tenkis, miras bırakanın yaptığı vasiyet veya bağış gibi işlemlerle çocuk, eş ya da anne-baba gibi yakın mirasçıların haklarının zedelenmesi durumunda devreye girer.

Tenkis davası sayesinde saklı paydan fazlasını alan kişilere yapılan kazandırmalar azaltılır veya iptal edilir; böylece mirasın paylaşımında adil denge yeniden kurulur.

Tenkis davası aynı zamanda muris muvazaası ile karıştırılan, ancak hukuki niteliği farklı olan bir dava türüdür. Murisin tasarruf özgürlüğü ile mirasçıların yasal haklarını dengeleyen bu mekanizma, mirasın adil biçimde dağılmasını ve aile içi anlaşmazlıkların önlenmesini hedefler. Özellikle saklı pay oranları, tenkise tabi tasarruflar ve dava açma süreleri gibi detaylar, davanın sonucunu doğrudan etkiler. Bu nedenle miras planlaması yaparken veya miras paylaşımında haksızlığa uğrayan mirasçılar açısından, tenkis davası hukuki güvence sağlayan en etkili yoldur.

 


TENKİS DAVASI NEDİR?

 

Tenkis davası, miras bırakanın (muris) yaptığı vasiyet veya bağış gibi işlemlerle saklı paylı mirasçıların yasal haklarını ihlal etmesi halinde açılan davadır. Türk Medeni Kanunu’na göre herkes malvarlığında serbestçe tasarruf edebilir; ancak çocuk, eş veya anne-baba gibi saklı paylı mirasçıların payları korunur.

Eğer miras bırakan, bu sınırı aşarak malvarlığının büyük kısmını başka kişilere veya kurumlara bırakırsa, saklı paylı mirasçılar mahkemeye başvurarak tenkis (indirgeme) talebinde bulunabilir.

Örnek: Bir baba tüm malını bir vakfa bırakırsa, çocukları saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek tenkis davası açabilir. Mahkeme, çocukların payını güvence altına alacak şekilde vasiyetin ilgili kısmını geçersiz kılabilir.


SAKLI PAYLI MİRASÇILAR KİMLERDİR?

 

Saklı paylı mirasçılar; çocuklar, evlatlık ve torunlar (altsoy), anne ve baba, ve sağ kalan eştir

Bu kişiler, kanun gereği mirastan asgari bir paya sahiptir.

 

  1. Evlat edinilen çocuklar da altsoy kapsamında değerlendirilir.
  2. Kardeşler ise 2007’de yapılan kanun değişikliğinden sonra saklı pay hakkını kaybetmiştir. 
  3. Kardeş, teyze, yeğen, nine-dede gibi akrabalar mirastan tamamen çıkarılabilir.

 


SAKLI PAY ORANLARI NELERDİR?

 

Türk Medeni Kanunu’nun 506. maddesine göre:

 

  1. Altsoy (çocuk, evlatlık ve torunlar): Yasal miras paylarının yarısı (%50) saklı paydır.
  2. Anne ve baba: Yasal miras paylarının dörtte biri (%25) saklı paydır.
  3. : Altsoy veya anne-babayla birlikte mirasçıysa yasal payının tamamı; tek başına mirasçıysa payının dörtte üçü (%75) saklı paydır.

 

Bu oranlar, ancak mirastan feragat, mirasçılıktan çıkarma veya mirasın reddi gibi istisnai durumlarda geçersiz olur.


TENKİS DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?

 

Tenkis davası yalnızca saklı paylı mirasçılar tarafından açılabilir. 

Yani murisin altsoyu, evlatlığıanne-babası veya sağ kalan eşi, paylarının ihlal edildiğini düşündüklerinde dava açma hakkına sahiptir. 

Kardeşler, yeğenler veya diğer akrabalar bu davayı açamaz. Aynı şekilde murisin alacaklıları da doğrudan tenkis talebinde bulunamaz.


TENKİSE TABİ TASARRUFLAR

 

Her bağış veya devir tenkise tabi değildir; sadece karşılıksız ve saklı payı ihlal eden işlemler bu kapsama girer.


Bunlar arasında:

 

  1. Vasiyetnameyle yapılan aşırı kazandırmalar,
  2. Mirasçılardan birine yapılan orantısız bağışlar,
  3. Murisin ölümünden önceki 1 yıl içinde yaptığı bağışlar,
  4. “Saklı pay kurallarını aşmak amacıyla” yapılan devralar,
  5. Geri dönme şartı konulan bağışlar sayılabilir.

 

Mahkeme, önce tereke değerini ve serbest tasarruf miktarını hesaplar; sonra aşan kısmı tenkis ederek saklı paylı mirasçıya iade eder.


TENKİSE TABİ OLMAYAN TASARRUFLAR

 

Kanuna göre bazı kazandırmalar tenkis dışında tutulmuştur:

 

  1. Geleneksel veya küçük hediyeler,
  2. Ölümünden 1 yıldan uzun süre önce yapılan bağışlar,
  3. Ahlaki bir yükümlülüğün yerine getirilmesi (örneğin yaşlı bir akrabaya yardım),
  4. Eşler arasındaki mal rejimi kazandırmaları,
  5. Gerçek satış, takas veya hizmet karşılığı yapılan işlemler.

 

Eğer işlem görünüşte satış olsa da aslında bağış niteliğindeyse, tenkis değil “muris muvazaası” davası gündeme gelir. Burada önemli fark, işlemin “gerçekten karşılıklı mı, yoksa danışıklı mı” olduğudur. Bu ayrım, davanın türünü belirler.


TENKİS VE MURİS MUVAZAASI ARASINDAKİ FARKLAR

 

Kriter

Tenkis Davası

Muris Muvazaası Davası

Amaç

Saklı payın korunması

Hileli işlemin iptali

Dayanak

TMK 506 ve devamı

TMK ve TBK

Davacılar

Saklı paylı mirasçılar

Miras hakkı zedelenen mirasçılar

Zamanaşımı

1 yıl – 10 yıl

Süresiz

İspat

Saklı payın ihlali hesaplanır

İşlemin gerçekte bağış olduğu kanıtlanır

 

Uygulamada, avukatlar çoğu zaman her iki talebi terditli (kademeli) olarak aynı davada ileri sürer. Böylece mahkeme, işlemin niteliğine göre uygun çözümü uygular.

Bu farkların bilinmesi, doğru dava türünün seçilmesi açısından kritik önemdedir. Yanlış dava açmak, süre kaybına yol açabilir.


TENKİS DAVASINDA SÜRE (ZAMANAŞIMI)

 

Türk Medeni Kanunu’nun 571. maddesine göre:

 

  1. Mirasçı, saklı payının ihlal edildiğini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açmalıdır.
  2. Her hâlde, murisin ölümünden itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açılamaz.
  3. Vasiyetname varsa, süre vasiyetnamenin açıldığı tarihten itibaren başlar.

 

Bu süreler hak düşürücü niteliktedir; mahkeme tarafından resen dikkate alınır.

Örnek: Muris 2015’te vefat etmiş, çocuk 2020’de saklı payın ihlal edildiğini öğrenmişse; 2021’e kadar dava açmalıdır. 10 yıl (2025) geçerse dava hakkı tamamen düşer.

Tenkis davasında zamanlamayı kaçırmak, hakkın tamamen kaybedilmesi anlamına gelir. Bu nedenle mirasçılar ihlali öğrendikleri anda harekete geçmelidir.

Tenkis davası, miras bırakanın tasarruf özgürlüğü ile mirasçıların yasal haklarını dengeleyen bir mekanizmadır. Saklı pay oranları, tenkise tabi tasarruflar ve süreler doğru bilinmezse hak kaybı yaşanabilir. Bu nedenle miras hukukunda deneyimli bir avukattan hukuki destek almak, süreci güvenli ve etkin biçimde yürütmenin en doğru yoludur.

 


VAKIF VE DERNEKLERE MİRAS BAĞIŞI

 

Türk Medeni Kanunu’na göre herkes, vasiyetname düzenleyerek malvarlığını dilediği kişi veya kuruma bırakabilir. Ancak bu tasarruf yapılırken saklı pay hakkına sahip mirasçıların payları korunmak zorundadır. Saklı pay, çocuk, eş veya belirli durumlarda anne-babanın kanunen korunan miras hakkıdır. Bu nedenle vakıf veya derneğe yapılacak bağışlar, bu hakları ihlal etmemelidir.

Burada “saklı pay” kavramı, miras bağışlarının en kritik sınırını oluşturuyor. Bu sınıra dikkat edilmemesi, ileride vasiyetnamenin iptali davasına yol açabilir.


VASİYETNAME İLE VAKIF, DERNEK VE HAYIR KURUMLARINA MİRAS BIRAKMA

 

Bir vakıf veya derneğe miras bırakmak isteyen kişiler, noter huzurunda iki tanığın katılımıyla resmî vasiyetname düzenlemelidir. Vasiyetnamede, hangi malların hangi kuruma bırakıldığı açıkça belirtilmeli ve miras bırakanın akıl sağlığı ile iradesi tam olmalıdır. Bu koşullar sağlanmadığında vasiyetname geçersiz sayılabilir.

Vasiyetnamenin şekli ve irade beyanı, miras bağışının geçerliliği açısından hayati önem taşır. Küçük bir şekil hatası dahi bağışın iptaline neden olabilir.


VAKIF VE DERNEKLERE YAPILAN MİRAS BAĞIŞLARINDA VERGİ

 

Vakıf ve derneklere yapılan miras bağışları veraset ve intikal vergisine tabidir. Ancak kamu yararına çalışan vakıf ve dernekler için istisnalar vardır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesine göre; kamu menfaatine yararlı derneklere ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yapılan bağışlar, kurum kazancının %5’ine kadar vergiden düşülebilir. 

Okul, hastane, öğrenci yurdu gibi sosyal tesislerin yapımı için yapılan bağışlar ise tamamen vergiden muaf tutulabilir.

Vergisel avantajlar, birçok bağışçının bu yolu tercih etmesinde etkili olur. Ancak bağış yapılacak kurumun vergi muafiyetine sahip olup olmadığı mutlaka kontrol edilmelidir.


VAKIF, DERNEK VE HAYIR KURUMLARINA MİRAS BAĞIŞININ TOPLUMSAL FAYDASI

 

Bu tür bağışlar, eğitimden sağlığa, kültürden sosyal yardıma kadar pek çok alanda topluma değer kazandırır. Örneğin, eğitim vakıflarına yapılan bağışlar burs olanaklarını artırırken, sağlık alanındaki bağışlar yeni tesislerin kurulmasına katkı sağlar.

Toplumsal fayda boyutu, miras bağışlarının “yaşarken bırakılan bir miras” niteliği taşıdığını gösterir. Hukuki işlem olmanın ötesinde sosyal bir sorumluluk taşır.


VAKIF VE DERNEKLERE MİRAS BIRAKIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

 

  1. Saklı paylı mirasçıların hakları korunmalıdır.
  2. Vasiyetnamenin geçerliliği için miras bırakanın fiil ehliyetine sahip olması şarttır.
  3. Vergi muafiyeti olan kurumlara bağış yapmak, mali avantaj sağlar.
  4. Süreç karmaşık olabileceği için hukuki danışmanlık alınmalıdır.

 

Bu başlık altında özetlenen maddeler, bağış yaparken hem yasal hem mali açıdan riskleri en aza indirmenin temel yollarıdır.


VASİYETNAMENİN İPTALİ DAVALARI

 

Mirasçılar, vasiyetnamenin geçersiz olduğunu iddia ediyorsa vasiyetnamenin iptali davası açabilir. Bu davalarda genellikle şu gerekçeler öne çıkar:

 

  1. 1. Saklı Pay İhlali, Vasiyet, saklı paya sahip mirasçıların hakkını zedeliyorsa iptal edilebilir.
  2. 2. Geçerlilik Şartlarının Eksikliği, Vasiyetname düzenlenirken miras bırakanın akıl sağlığı yerinde değilse veya iradesi baskı altındaysa iptal gündeme gelir.
  3. 3. Muvazaa veya Baskı, Miras bırakanın kendi isteği dışında veya hileyle yönlendirilerek vasiyetname hazırlaması durumunda dava açılabilir.
  4. 4. Dava Süreci, Dava, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Süre, vasiyetnamenin açılmasından itibaren 1 yıl; düzenlendiği tarihten itibaren en fazla 10 yıldır.
  5. 5. İptal Kararının Sonucu, Mahkeme vasiyetnameyi iptal ederse, miras yasal mirasçılar arasında paylaştırılır. Ancak mahkemeler, genellikle sadece ihlale konu kısımları iptal eder.


Vasiyetnamenin iptali, hem maddi hem manevi açıdan hassas bir süreçtir. Delillerin güçlü olması ve hukuki destek alınması, davanın seyrini doğrudan etkiler.


KONU HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

 

1. Tenkis davası ne işe yarar?
Tenkis davası, miras bırakanın yaptığı vasiyetname veya bağışlarla saklı paylı mirasçıların yasal paylarını azaltması halinde açılır. Amaç, mirasın adil biçimde paylaşılmasını sağlamak ve kanunla korunan saklı pay haklarını geri kazandırmaktır. Bu dava sonucunda, mirasın adil dağılımı yeniden düzenlenir.

2. Tenkis davasını kimler açabilir?
Tenkis davasını yalnızca saklı paylı mirasçılar açabilir. Bunlar, murisin çocukları, torunları (altsoyu), anne-babası ve sağ kalan eşidir. Kardeşler, yeğenler veya diğer akrabalar bu hakka sahip değildir. Miras bırakanın işlemleri bu kişilerin paylarını zedeliyorsa, dava açma hakkı doğar.

3. Saklı pay nedir?
Saklı pay, miras bırakanın istediği gibi tasarruf edemediği, kanunla belirlenmiş miras payıdır. Yani, çocuk, eş ve anne-baba gibi yakınların, mirasın belirli bir oranında dokunulmaz hakkı vardır. Muris, bu payı azaltırsa tenkis davası açılabilir.

4. Saklı pay oranları neye göre belirlenir?
Türk Medeni Kanunu’na göre çocuklar için saklı pay, yasal paylarının yarısıdır; anne ve baba için dörtte biri, eş için ise miras durumuna göre değişir. Bu oranlar kanunla belirlenmiştir ve miras bırakan tarafından azaltılamaz.

5. Tenkis davası hangi mahkemede açılır?
Tenkis davaları, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Davaya, saklı payı ihlal eden kişi veya kurumlar davalı olarak gösterilir.

6. Tenkis davası için süre ne kadardır?
Mirasçı, saklı payının ihlal edildiğini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açmalıdır. Her hâlde murisin ölümünden itibaren 10 yıl geçince dava hakkı düşer. Bu süreler, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır.

7. Vasiyetname varsa süre nasıl işler?
Eğer miras bırakan bir vasiyetname düzenlemişse, dava açma süresi vasiyetnamenin resmen açıldığı tarihten itibaren başlar. Ancak ölüm tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açılamaz.

8. Miras bırakan tüm malını bir derneğe bağışlarsa ne olur?
Miras bırakanın malvarlığını tamamen bir dernek veya vakfa bırakması durumunda, saklı paylı mirasçılar bu işlemin kendi paylarını ihlal ettiğini ileri sürerek tenkis davası açabilir. Mahkeme, bağışın saklı payı aşan kısmını iptal eder.

9. Mirasçılar arasında anlaşma yapılırsa dava düşer mi?
Saklı paylı mirasçılar kendi aralarında yazılı bir şekilde anlaşma yaparsa, dava açma haklarından feragat edebilirler. Ancak bu feragat geçerli olabilmesi için resmî şekilde yapılmalıdır. Aksi halde ileride dava hakkı saklı kalır.

10. Murisin bağışı satış gibi gösterdiyse ne olur?
Miras bırakan, bağış işlemini “satış” gibi gösterdiyse bu durumda muris muvazaası davası gündeme gelir. Bu davada amaç, görünüşte satış olan işlemin aslında bağış olduğunu ispatlamaktır. İspatlandığında işlem iptal edilir ve tapu mirasçılara döner.

11. Tenkis davası ile muris muvazaası davası aynı anda açılabilir mi?
Evet. Uygulamada genellikle bu iki dava terditli (kademeli) olarak birlikte açılır. Mahkeme önce muvazaa iddiasını inceler; reddederse tenkis talebini değerlendirir. Böylece mirasçılar hak kaybı yaşamaz.

12. Tenkis davasında kimler davalı olur?
Tenkis davasında davalı, saklı payı aşan kazandırmadan faydalanan kişidir. Örneğin vasiyetle mal alan kişi, bağış yapılan kişi ya da vakıf-dernek olabilir. Mahkeme, davalıdan fazladan aldığı payı iade etmesini kararlaştırabilir.

13. Bağış yapılan kişi malı sattıysa ne olur?
Bağış yapılan kişi malı üçüncü bir kişiye devrettiyse, dava üçüncü kişiye de yöneltilebilir. Ancak üçüncü kişi iyi niyetliyse, tenkis talebi bedel üzerinden değerlendirilir. Bu durumun ispatı önemlidir.

14. Tenkis davası açıldığında mal paylaşımı nasıl olur?
Mahkeme, tereke (mirasın toplam değeri) üzerinden saklı pay oranlarını hesaplar. Saklı payı ihlal eden kazandırma miktarı orantısal olarak azaltılır. Böylece her mirasçı, kanunen hak ettiği asgari payı alır.

15. Tenkis davası açmak için avukat tutmak zorunlu mu?
Avukat tutmak zorunlu değildir; ancak miras davaları teknik ve hesaplama gerektiren davalardır. Bu nedenle miras hukuku alanında deneyimli bir avukatla çalışmak, sürecin doğru yönetilmesini sağlar.

16. Tenkis davasında delil olarak neler kullanılabilir?
Tapu kayıtları, noter belgeleri, vasiyetname örnekleri, banka hareketleri ve tanık ifadeleri delil olarak kullanılabilir. Amaç, murisin yaptığı kazandırmaların karşılıksız ve saklı payı ihlal eder nitelikte olduğunu ispatlamaktır.

17. Mirasçılar tenkis davasını kaybederse ne olur?
Eğer mahkeme, saklı payın ihlal edilmediğine karar verirse dava reddedilir. Bu durumda miras bırakanın yaptığı bağış veya vasiyet geçerli kalır. Ancak davacı, yeni delillerle farklı bir dava açabilir.

18. Tenkis davasında vergi veya harç ödenir mi?
Evet. Tenkis davası, malvarlığı değerine dayalı bir dava olduğu için nispi harç ödenir. Dava konusu taşınmaz veya para miktarı arttıkça, ödenecek harç da artar.

19. Tenkis davasında zamanaşımı geçerse ne yapılabilir?
Eğer 1 ve 10 yıllık süreler geçmişse, tenkis davası hakkı düşer. Ancak muris muvazaası iddiası varsa, zamanaşımı uygulanmaz. Bu durumda tapu iptali davası açılabilir.

20. Tenkis davası sonuçlandığında miras nasıl paylaşılır?
Mahkeme kararıyla, saklı payı aşan kısımlar iptal edilip mirasçılara eşit biçimde dağıtılır. Böylece murisin tasarrufu, kanunun çizdiği sınırlar içinde dengelenmiş olur.


SONUÇ

 

Miras hukuku, bireyin malvarlığını ölümünden sonra adil bir biçimde dağıtmayı amaçlayan en hassas hukuk alanlarından biridir. Ancak miras bırakanın yaptığı vasiyetname veya bağışlarla, saklı paylı mirasçıların haklarının zedelenmesi sıkça görülür. Bu noktada tenkis davası, mirasın adaletli paylaşımını sağlamak ve kanunla korunan asgari miras paylarını güvenceye almak için devreye girer. Dava, yalnızca mirasın nasıl paylaştırılacağına değil, aynı zamanda muris muvazaası gibi hileli işlemlerin önlenmesine de hizmet eder. Böylece hem murisin iradesi korunur hem de mirasçılar arasında yasal denge sağlanır.

Gerek saklı pay oranlarının hesaplanması, gerekse tenkise tabi tasarrufların tespiti, hukuki bilgi ve dikkat gerektirir. Sürelerin kaçırılması veya delillerin eksik sunulması durumunda hak kaybı yaşanabilir. Bu nedenle, miras sürecinde uzman bir miras avukatından destek almak, hem davanın seyrini hızlandırır hem de saklı payların eksiksiz korunmasını sağlar. Sonuç olarak, tenkis davası sadece bir yasal hak aracı değil, aynı zamanda aile içi adaletin ve miras hakkının korunmasında en etkili hukuki mekanizmadır.


NEDEN PROFESYONEL HUKUKİ DESTEK ALMALISINIZ?

 

Miras hukuku, saklı pay, vasiyetname, tapu iptali, tescil gibi karmaşık süreçleri içerir. Bu nedenle alanında uzman avukatlarla çalışmak büyük avantaj sağlar. Profesyonel bir ekip, hem miras planlamasında hem de olası davalarda hak kaybını önler.

Miras işlemlerinde hukuki rehberlik sadece sorun çözmek değil, gelecekteki anlaşmazlıkların da önüne geçmektir. Profesyonel destek, süreci güvenli ve öngörülebilir hale getirir.


Sonuç olarak, vakıf ve derneklere miras bağışı yapmak hem toplumsal bir katkı hem de yasal bir sorumluluktur. Ancak her adımda saklı pay, vasiyetname geçerliliği ve vergi muafiyeti gibi detaylara dikkat edilmelidir. Bu nedenle süreci, miras hukuku alanında deneyimli bir avukat eşliğinde yürütmek hem bağışın geçerliliğini hem de miras bırakanın iradesinin korunmasını sağlar.


WhatsApp
Hemen Ara