

Yeni düzenlemeyle birlikte, uçuşlarda meydana gelen rötarlar nedeniyle yolculara tazminat ödenmesi zorunlu hale getirildi. Teknik veya operasyonel sebeplerden kaynaklanan gecikmeler sonucunda, uçakların planlanan son varış noktasına 3 saat veya daha fazla bir süre içinde ulaşamaması durumunda, havayolu şirketleri yolculara belirlenen tutarda tazminat ödemekle yükümlü olacak.
Son dönemlerde yaşanan bir uçak rötarı olayında Yargıtay, mağduriyet yaşayan bir yolcunun tazminat hakkı olduğuna karar verdi. Yargıtay, bir uçağın kalkışının, yolcunun kabul edemeyeceği kadar uzun süreli bir gecikmeye uğramış olması durumunda yolcunun, sözleşmeyi feshedip zararını talep etme hakkı bulunduğuna hükmetti. Dava konusu olayda, Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan kalkması planlanan bir uçak, daha önce kuş çarpması sonucu iniş takımlarında meydana gelen arıza nedeniyle 3 saat 20 dakikalık bir gecikme yaşamıştı. Bu gecikme, yolcunun bağlantılı uçuşunu kaçırmasına neden oldu.
Havayolu şirketlerinden tazminat alabilmek için öncelikle rötarın sebebinin belirlenmesi gereklidir. Teknik arızalar, operasyonel sorunlar ya da uçuş planındaki aksaklıklar nedeniyle seyahatin uzaması ve bu durumun yolcunun ulaşımını ciddi şekilde etkilemesi halinde, yolcu tazminat talebinde bulunabilir. Ancak, kötü hava koşulları gibi mücbir sebepler rötar nedeni sayılmadığı için bu durumlarda tazminat ödemesi yapılmaz.
Resmi Gazete'de yayınlanan bu karar, havayolu taşımacılığında yolcuların yaşadığı mağduriyetleri gidermeyi amaçlıyor. Özellikle uzun süreli rötarlar ve iptallerde yolcuların yaşadığı hak kaybına yönelik maddeler barındıran düzenleme, yolcu haklarının önceliklendirildiği bir yapıyı destekliyor.
Bu kapsamda, rötar süresine göre tazminat tutarları belirleniyor. 2 saatten fazla gecikmelerde yiyecek ve konaklama hizmeti sunulması, 5 saat ve üzerindeki gecikmelerde ise parasal tazminat ödenmesi zorunlu hale getirildi.
Yeni düzenleme ile birlikte havayolu şirketleri daha fazla sorumluluk altına giriyor. Artık, yaşanan rötarlarda yolcuları önceden bilgilendirme zorunluluğu bulunuyor. Bu bilgilendirme süreçleri hem SMS hem de e-posta yoluyla gerçekleştirilecek.
Ayrıca, yolculara sunulan hizmetlerin niteliği de düzenleme ile detaylandırıldı. Rötar durumunda yiyecek, içecek ve gerekirse otel konaklaması sağlanması mecburi kılınıyor. Bu hizmetleri yerine getirmeyen şirketlere ağır cezalar verilmesi planlanıyor.
Yeni düzenlemeyle birlikte yolculara ödenecek tazminat tutarları da kesinlik kazandı. Tazminat miktarları uçuş mesafesine bağlı olarak farklılık gösteriyor. Kısa mesafeli uçuşlarda daha düşük, uzun mesafeli uçuşlarda ise daha yüksek ödeme yapılıyor. Bu düzenleme, yolcuların mağduriyetlerini azaltmayı ve havayolu şirketlerinin daha sorumlu davranmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Tazminat hakları, yolcuların gecikmeden ne kadar etkilendiğine göre belirlenecek.
Ayrıca, yolcuların haklarını talep edebilmesi için belirli bir başvuru süresi bulunuyor. Havayolu şirketleri, yolcu tarafından iletilen talepleri en fazla 30 iş günü içinde değerlendirmek zorunda.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yeni düzenlemesi, uçuş rötarlarında yolcu haklarını daha da güçlendirdi. Teknik ve operasyonel sorunlardan kaynaklanan gecikmelerde, yolcular artık maddi tazminat talep edebilecek. Eğer bir uçuş 3 saatten fazla gecikir ve yolcular planlanan varış yerine zamanında ulaştırılamazsa, havayolu şirketleri yolculara belirlenen tazminat ödemelerini yapmak zorunda olacak. Bu düzenleme, özellikle sık seyahat eden yolcular için büyük bir avantaj sağlayacağa benziyor.
Düzenleme, iç ve dış hat uçuşları için farklı tazminat oranları sunuyor. İç hatlarda yolculara 100 Avro ödeme yapılırken, dış hat uçuşlarında bu tutar uçuş mesafesine bağlı olarak değişiyor. 1.500 kilometreye kadar olan uçuşlarda 250 Avro, 1.500 ile 3.500 kilometre arasındaki uçuşlarda 400 Avro, 3.500 kilometreyi aşan uçuşlarda ise 600 Avro’ya kadar tazminat verilmesi öngörülüyor.
Bu düzenleme, yolcuların havayolu taşımacılığındaki rolünü yeniden tanımlıyor. Daha önce sıkça şikayet edilen "bilgilendirme eksikliği" ve "destek yetersizliği" gibi sorunları ortadan kaldırmayı amaçlayan düzenleme, yolcuların daha güvende hissetmesini sağlıyor.
Avrupa Birliği standartlarına uygun şekilde hazırlanan bu tüzük, uluslararası uçuşlarda da geçerli olacak. Böylece, havayolu şirketlerinin uluslararası arenada rekabet edebilirliği de artırılacak.
Yeni yönetmelik, havayolu yolcularına önemli bir hak tanıyarak mağduriyetlerin önlenmesini hedefliyor. Ancak yolcuların haklarının farkında olması ve bu hakları talep etmeleri oldukça kritik. Uçuş gecikmesi yaşayan yolcuların, havayolu şirketine yazılı bir başvuruyla tazminat talebinde bulunması gerekiyor. Ayrıca, uçuş biletlerini ve gecikmeyle ilgili belgeleri saklamaları, bu süreçte yolculara avantaj sağlayacaktır.
SHGM tarafından yapılan bu düzenleme, havayolu yolcularının haklarını koruma konusunda önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Artık rötarlar nedeniyle kaybedilen zamanın bir karşılığı olacak ve yolcular haklarını daha bilinçli bir şekilde savunabilecek. Havayoluyla seyahat eden herkesin bu hakları bilmesi, seyahat deneyimlerini daha güvenli ve sorunsuz bir hale getirecek
Yeni düzenlemenin sektörde farklı yansımaları olması bekleniyor. Havayolu şirketleri, cezai yaptırımlardan kaçınmak için operasyonel verimliliğini artırma yoluna gidebilir. Bu da teknolojik yeniliklerin ve insan kaynağı eğitimlerinin öne çıkmasını sağlayabilir.
Diğer yandan, yolcu memnuniyetindeki artış, havayolu taşımacılığına olan talebi de yükseltebilir. Uzun vadede bu karar, tüm paydaşları için daha iyi bir havacılık sektörü oluşturmayı hedefliyor.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, bu durumun yolcu için kabul edilemez bir gecikme olduğuna ve yolcunun sözleşmeyi feshederek zararını talep etme hakkı bulunduğuna karar verdi. Yolcu, dava açarak uğradığı zararın giderilmesini talep etti ve mahkeme, tazminat talebini kabul etti.
Olay, uçak rötarlarının hala çözülmesi gereken bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle aktarmalı uçuşlarda, rötarın neden olduğu zararlardan etkilenen yolcular için bu karar önemli bir emsal teşkil ediyor. Havayolu taşımacılığı sözleşmeleri genellikle Türk Sivil Havacılık Kanunu'na tabi olup, bu kanun gecikmelerden kaynaklanan zararların tazmin edilmesini düzenliyor.
Kanun'un 122. maddesi, havayolu şirketlerinin gecikmelerden doğan zararlardan sorumlu olduğunu belirtirken, 123. madde, şirketlerin zarardan sorumluluk almaktan kurtulabilmeleri için gecikmeyi önlemek için tüm tedbirleri aldıklarını ispatlamalarını zorunlu kılıyor. Bu yasa çerçeve, yolcu haklarının korunması için önemli bir altyapı sunuyor.