

Modern çalışma hayatında aile ve iş dengesi, hem bireylerin refahı hem de toplumsal barış için kritik bir rol oynamaktadır. Yeni bebeği olan ebeveynlerin çalışma hayatlarını bu dengeye uygun hale getirebilmeleri için getirilen hukuki düzenlemeler, özellikle kısmi çalışma hakkı, önemli bir yenilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, bu hakkın uygulanmaması ya da işveren tarafından engellenmesi, ebeveynler için ciddi hak kayıpları yaratabilir.
Yeni doğan bir bebeğin ebeveyni olmak, hayatın en özel dönemlerinden biri olsa da, beraberinde iş hayatıyla ilgili zorluklar da getirebilir. Bu süreçte ebeveynlerin iş ve aile yaşamı arasındaki dengeyi sağlamak için kısmi çalışma hakkı gibi önemli yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Ancak, bu hakkın işyerinde sağlanmaması durumunda çalışanların haklı nedenlerle işten ayrılma ve kıdem tazminatı talep etme durumu tartışmaya açıktır.
Bu makale, kısmi çalışma hakkının hukuki boyutlarını ve bu hakkın ihlal edilmesi durumunda ebeveynlerin hangi yollarla hak arayışına girebileceğini incelemektedir. Amaç, ebeveynlerin bu hassas dönemde maruz kalabilecekleri olumsuzluklara karşı bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır.
Kısmi çalışma hakkı, yeni bebeği olan ebeveynlerin çocuklarının bakımı ve gelişimi için tam zamanlı yerine belirli bir süreli çalışma imkânına sahip olmalarını sağlayan bir düzenlemedir. Bu hak, özellikle çocuğun hayatının ilk yıllarında ebeveynlerin aktif katılımını desteklemek amacıyla getirilmektedir.
Kısmi çalışma hakkı, ebeveynlerin çocuklarıyla daha fazla vakit geçirmelerine olanak tanırken aynı zamanda çalışma hayatından kopmamalarını sağlamaktadır. Bu hak, bireylerin hem iş hem de aile yaşamındaki sorumluluklarını dengeli bir şekilde yürütmesine yardımcı olur.
Bu talep, genellikle çocuğun bakımından kaynaklanan ihtiyaçların yazılı ve belgeli bir şekilde sunulmasıyla desteklenir. Aynı zamanda, ebeveynlerin çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesini içeren detaylı bir plânı işverene sunması beklenir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 13. maddesi ve ilgili alt mevzuat, kısmi çalışma hakkının detaylarını düzenlemektedir. Yeni doğan bebeğin bakımı ile ilgili bu hak, ebeveynlerden birinin kullanabileceği şekilde tasarlanmıştır. Kısmi çalışma talebi, işverene yazılı olarak iletilmelidir.
4857 sayılı İş Kanunu'na göre, kısmi çalışma hakkı, ebeveynlere doğum veya evlat edinme sonrası belirli süreler için tam zamanlı yerine kısmi süreli çalışma imkânı tanır. Bu hak, işçinin talebine bağlıdır ve belirli şartlarla düzenlenmiştir:
Doğum veya evlat edinme sonrası: Çocuğun genel olarak 3 yaşını doldurmadığı durumlarda ve bazı istisnai hallerde geçerlidir.
Başvuru şartları: İşçinin, kısmi çalışma talebini yazılı olarak işverene iletmesi gereklidir.
İşverenin yükümlülüğü: İşveren, bu talebi işin niteliği ve mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirmek zorundadır.
Ebeveynlerin, kısmi çalışma hakkını kullanırken yazılı talepte bulunmaları ve talebin reddi durumunda bu ret kararını yazılı olarak almaları önemlidir. Aksi takdirde, hukuki haklarının ispatında sorunlar yaşanabilir.
Talebin reddi durumunda, ebeveynlerin bu reddin hukuki gerekçelerini sorgulaması ve gerekli belgeleri talep etmesi önemlidir. Yazılı bir red cevabı olmaksızın hukuki süreç başlatmak zor olabilir.
Ayrıca, ebeveynlerin işverenle yapacakları tüm görüşmelerde hukuki destek almaları, haklarının korunması açısından kritik önem taşır. Talep edilen düzenlemelerin yazılı olarak kayıt altına alınması da ileride yaşanabilecek uyuşmazlıkların önüne geçebilir.
Ebeveynin kısmi çalışma talebinin işveren tarafından reddedilmesi ya da göz ardı edilmesi, işçi açısından haklı nedenle fesih nedenidir. Bu durumda ebeveyn, iş akdini sonlandırıp, kıdem tazminatı ve diğer hukuki haklarını talep edebilir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesi, işçinin haklı nedenle iş akdini feshedebileceği durumları düzenlemektedir. Kısmi çalışma hakkının uygulanmaması, bu kapsamda “çalışma şartlarında esaslı değişiklik” olarak değerlendirilebilir.
Haklı nedenle fesih durumunda ebeveyn, kıdem tazminatını alma hakkına sahiptir. Bunun yanında ödenmemiş maaş, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti gibi diğer alacakların talebi de mümkün olur.
İşverenin, işçinin kısmi çalışma hakkını keyfi olarak reddetmesi veya bu hakkı kullanmasını engellemesi durumunda, işçi açısından iş ilişkisinin devamı çekilmez hale gelebilir. Bu durum, işçinin haklı nedenle fesih hakkını doğurur. Haklı fesih durumunda işçi aşağıdaki haklara sahip olabilir:
Kıdem tazminatı: İşçi, en az bir yıllık kıdem süresini doldurmuşsa, kıdem tazminatına hak kazanır.
İhbar tazminatı: İşverenin fesihte haksız olduğu durumlarda işçinin talep edebileceği bir diğer haktır.
Diğer haklar: Kullanılmayan izin ücretleri, fazla mesai alacakları ve diğer işçilik hakları da talep edilebilir.
Ebeveynler, haklı nedenle fesih kararı vermeden önce, bu durumun hukuki boyutlarını uzman bir avukata danışarak değerlendirmelidir. Hukuki destek, fesih kararının hukuka uygun şekilde yürütülmesini sağlar.
Buna ek olarak, ebeveynler, iş akdinin sonlanmasının ardından işsizlik maaşı gibi sosyal güvence haklarını da sorgulamalıdır. Bu haklar, ebeveynlerin mali açıdan desteklenmesini sağlayabilir.
Türk yargı pratiğinde, kısmi çalışma hakkının engellenmesi durumunda işçilerin lehine sonuçlanan birçok karar bulunmaktadır. Mahkemeler, işverenin bu konuda keyfi tutum sergilemesini işçinin mağduriyetine yol açan bir neden olarak değerlendirmektedir.
Mahkemeler, ayrıca, işverenlerin bu hakkı reddetmelerinin hukuki sonuçlarıyla ilgili detaylı bir inceleme yaparak, işçilerin tazminat haklarını koruma altına almaya yönelik kararlar almıştır. Bu durum, ebeveynler için ciddi bir dayanak oluşturmaktadır.
Yargıtayin konuya ilişkin kararları, genellikle işçi lehine şekillenmiştir. Mahkemeler, kısmi çalışma hakkının ebeveynlerin aile hayatını desteklemek için tanınan anayasal bir hak olarak yorumlanması gerektiğine vurgu yapmıştır.
Örneğin, Yargıtay kararlarında, işverenin kısmi çalışma talebini haksız yere reddettiği ve işçinin haklı nedenle fesihte bulunduğu belirtilmiş; kıdem tazminatı ve diğer alacakların işçiye ödenmesine hükmedilmiştir.
Yeni bebeği olan ebeveynler için kısmi çalışma hakkı, hem çocuğun bakımı hem de ebeveynlerin çalışma hayatına uyumu açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu hakkın işveren tarafından uygulanmaması durumunda ebeveynlerin haklı nedenle işten ayrılarak hukuki tazminat taleplerinde bulunabileceklerini bilmeleri önemlidir. Bu kapsamda, ebeveynlerin hukuki bilgi ve desteğe ihtiyacı olduğu durumlarda uzman bir avukata başvurması önerilir.
Kısmi çalışma hakkının uygulanması, toplumun geleceği olan çocukların sağlıklı bir şekilde yetişmesine katkıda bulunur. Bu nedenle, ebeveynler kadar işverenlerin de bu konuda bilinçli hareket etmesi önem arz eder.