- 11 / March 2024
İş Kazası Geçiren İşçinin Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri – 2024
İş kazası tazminat talepleri son dönemlerde çok fazla karşılaşılan uyuşmazlıklar arasındadır. İş kazası, işyerinde ya da işin görülmesi amacıyla işyeri dışında gerçekleşebilir. Kısaca, işin yürütülmesinden dolayı ortaya çıkan olaylar iş kazası olarak adlandırılır. İş kazasından dolayı işçi yaralandığında kendisi, ölmesi durumunda işçinin yakınlarının tazminat hakları bulunmaktadır. Bireyler daha çok iş kazası geçirdim ne yapmalıyım ya da nereye başvurmalıyım sorularını sormaktadır. Diğer taraftan bilinmesi gerekli husus iş kazası zamanaşımı süresinde tazminata konu edilmelidir.
İş kazasından dolayı kusurlu işveren ya da alt işverenler (taşeron), bu talepleri karşılamalıdır. İşveren gerek haksız fiilden dolayı gerekse iş sözleşmesi nedeniyle sorumludur. İş kazası nedeniyle haksız fiil sorumluluğu söz konusu olup, TBK md. 146 uyarınca kazanın olduğu tarihten itibaren en geç 10 yıl içerisinde iş kazası tazminat talepleri için mahkemeye gidilmelidir.
1.Hangi Haller İş Kazası Sayılır?
5510 sayılı Kanunda iş kazası sayılan durumlar belirtilmiştir. Kanuna göre işin görülmesi sırasında oluşan olaylar iş kazası sayılmaktadır. Sigortalı işçinin kanunda sayılan zamanlar veya sonrasında bedensel yahut ruhsal olarak zarar görmesi halinde iş kazası oluşmaktadır. Kanunun 13. maddesine göre iş kazası sayılan haller şunlardır.
- İşçinin, işyerinde olduğu anda ortaya çıkan yaralama ya da ölümler. İşçinin yaralanma ya da ölüm şekli önemli değildir. İşçi eğer işyerinde bir olaya maruz kalmışsa, bu iş kazası sayılır. Sözgelimi, işçi kalp krizi geçirdiğinde, olayın işyerinde gerçekleşmesi iş kazası kabul edilir. Böylece işçi işyerinde kalp krizi dahi geçirse, iş kazası tazminat talebinde bulunulur.
- İşverenin yürüttüğü işten dolayı ortaya çıkan yaralanma ya da ölümler.
- Bir işverene bağlı işçinin, işyerinin dışında görevlendirildiği yerde işini yaparken, ortaya çıkan yaralanma ya da ölümler.
- Kadın sigortalı işçinin, iş mevzuatından dolayı çocuğunu emzirmek için ayırdığı sırada ortaya çıkan yaralanma ya da ölümler. Sözgelimi, kadın işçi çocuğunu emzirirken, binanın üst katlarından kafasına düşen bir taş nedeniyle yaralandığında ya da öldüğünde tazminat hakkı vardır.
- Sigortalı işçilerin, işverenin sağlandığı bir vasıtayla iş yapılacak yere gidiş-gelişlerinde ortaya çıkan yaralanma ya da ölümler.
Buna göre bir kazanın iş kazası sayılması için olayın işyerinde gerçekleşmesi gerekmez. Aynı zamanda işçinin işgördüğü sırada ya da çalışmadığı anlarda meydana gelen kazalar da iş kazası sayılır. Dolayısıyla, kazanın illaki işyerinde oluşması gerekmemektedir. Sözgelimi işçilerin işe gidiş yolunda kaza geçirmesi halinde ölmesi ya da yaralanması halleri iş kazası sayılacaktır. Aynı şekilde işveren işe ilişkin olarak işçisini işyerinin dışında başka bir yere göndermiş olabilir. İşçinin başka bir yerde kaza geçirmesi hali de iş kazası sayılır.
2. İş Kazasından Dolayı İşçinin Yaralanması Durumunda Maddi Tazminat Davası
İşçiler, geçirmiş olduğu yaralamalı iş kazasından dolayı ruhsal ya da bedensel olarak zarara uğramış olabilir. İşçiler, bu zararın giderilmesi için maddi ve manevi tazminat davasını açabilecektir. Türk Borçlar Kanunu md. 53’e göre işçi, iş kazasından dolayı bedensel zarara uğradığında bazı kayıplarını telefi edebilir. İşçini maddi tazminat şeklinde isteyebileceği talepler aşağıda başlıklar halinde verilmiştir.
2.1. İşçinin Tedavisine İlişkin Giderler
Tedavisinin yapıldığı süreler yaptığı tüm masrafları talep edebilir. İş kazası nedeniyle oluşan bedensel zararları giderme ve bunların artmasına neden olmak için bazı tedaviler uygulanmaktadır. Bu tedaviler için yapılan harcamalar tedavi ve iyileştirme giderleri olarak ifade edilmektedir.
İş kazası sonucunda kişinin tedavi edilmesi için yapılan giderler tedavi giderleri kapsamında istenebilir. İşçinin, kazadan önceki sağlığına ve gündelik hayatına kavuşabilmesi için devam edilen giderler ise iyileştirme giderleri olarak talep edilebilir.
İş kazasından dolayı yaralanan ve sağlığı olumsuz etkilenen kişiler, tedavi ve iyileştirme amaçlı yaptıkları giderleri, işverenden talep edebilir. Daha sonra ortaya çıkabilecek giderler ve kişinin kazadan önce mevcut olan bir hastalığı kazadan sonra artmışsa bu kapsamdaki giderler de tedavi ve iyileştirme giderleri kapsamında istenebilir. Buna göre karşılıklı kusur oranları dikkate alınarak tedavi ve iyileştirme giderleri karşılanmalıdır.
Tedavi ve iyileştirme giderleri kapsamında hastaneye yapılan ödeme, ilaç ya da protezler için yapılan ödeme, sağlık kurumuna nakil için yapılan ödemeler bulunmaktadır. Bunun yanı sıra kazada yaralanan kişinin bir bakıcı yardımına muhtaç duruma gelmesi halinde sorumlular bu giderleri de karşılamalıdır.
2.2. Geçici İş Göremezlik Halinde İş Kazası Tazminat Talebi
Kişiler, iş kazası nedeniyle bedensel bir zarara uğradıklarında kazanç kaybı yaşayabilir, geçici ya da sürekli iş göremez hale gelebilir. Geçici iş göremez hale gelindiğinde geçici süreliğine gelir getirici bir çalışma yapamaazlar. Böylece işçi, kaza olmasaydı gelecek olan gelirlerden mahrum kalmaktadır. Dolayısıyla bu durumda, zarara neden olan iş kazası olmasaydı, bedensel zarara uğrayan işçinin, elde edebileceği olası gelirler, bu kapsamda değerlendirilmektedir. Şöyle ki, burada eğer kaza olmasaydı kazada yaralanan kişinin bu gelirlere sahip olabileceği varsayımından hareket edilecektir. Buna göre fiili olarak yoksun kalınan zararlar işveren ya da taşerondan istenebilecektir.
Geçici iş göremezlik ve gelir kaybı nedeniyle yalnızca tedavi amaçlı olarak sağlık kurumunda geçirilen süreler istenmez. Bunun yanısıra, yaralanan işçinin evinde sürdürececeği tedavi süresinin de hesap edilmesi gerekmektedir.
Bu zararların istenebilmesi için işçinin, kazanın olduğu zaman işyerinde çalışıyor olması gerekmemektedir. Dolayısıyla kazada yaralanan işçinin kazanın olduğu sırada yalnızca işyerinde ya da işin yürütülmesi sırasında başka bir yerde olması durumunda da tazminat hakkı bulunmaktadır.
2.3. Sürekli İş Göremezlik Halinde İş Kazası Tazminat Talebi
İş kazasından dolayı meydana gelen zararlar sürekliyse bu durumda sürekli iş göremezlik oluşmuştur. Bu durumlarda işçi, çalışma gücünü kısmen ya da tamamen kaybetmiş olabilir. Bu sebeple oluşan kazanç kaybını talep edebilir.
İş kazası nedeniyle zarara uğrayan kişi, sürekli olarak iş göremez hale gelmişse bunu tazminatla telefi edebilecektir. Bu durumda, çalışma gücü azalacak yahut çalışma gücünü tamamen yitirmiş olabilecektir. Dolayısıyla işçi, kalıcı olarak bedensel faaliyetlerde bulunamayacaktır. Uygulamada bu durum, sakatlık raporu ile tespit edilmektedir.
Sürekli iş göremez duruma düşen işçinin uğradığı zarar, gelir kaybı değildir. İşçinin gücü, kazadan önceki çalışma gücüne kıyasla azalmış ya da bitmiştir. Kazada zarara uğrayan işçi, çalışmasına devam etse de işini kazadan öncekine göre daha çok çabalaması gerekecektir. Ayrıca, işçinin kazancı azalmamış olsa dahi sakatlık tazminataını isteyebilmesi mümkündür.
2.4. Ekonomik Geleceğin Sarsılması Nedeniyle Ortaya Çıkan Kayıplar
Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar, ekonomik açıdan zarara uğrama olasılığı bulunduğu hallerde olur. Bunun için iş kazası nedeniyle zarara uğrayan işçinin, çalışmasında hiçbir noksanlık yahut azalmanın bulunması gerekmez. Dolayısıyla işçinin, kazadan önce yaptığı işle alakalı bazı kabiliyetlerini yitirmesi halinde tazminat istenebilir. Burada geleceğe ilişkin olası zararlar dikkate alınır. Çünkü geleceğe yönelik zararlar, kişinin çalışma gücünün azalmamış olması halinde de ortaya çıkabilen zararlardır.
Kazada bedensel zarar gören işçi, çalışma gücünde azalma olmamış olsa da kendisine yeni bir iş bulma yahut önceki işini korumada zorluk çekebilir. İşçinin, önceki işinde çalışması halinde de öncekine kıyasla daha fazla efor göstermesi gerekebilir. Buna göre zarara uğrayanın genç birisi olması halinde bu durum, onun evlenmesine engel olacak, vücut şeklinde değişikliğe yol açacak yahut mesleğinde yükselmesini engelleyecektir. Böylece kişinin ekonomik geleceğinin sarsıldığı söylenebilir. Kişinin yüzünde kalan sabit iz, iş gücünü azaltmayabilir. Ancak bu durum yeni bir iş bulmasına da mani olabilir, zorlaştırabilir yahut kariyerinde olumsuz etki yaratabilir.
3. İş Kazasından Dolayı İşçinin Ölmesi Durumunda Maddi Tazminat
İşçi, geçirmiş olduğu kaza nedeniyle ölmüş olabilir. Bu durumda mirasçılar, ölmeden önce bakmakla yükümlü olduğu yakınlar ile destekte bulunduğu kişiler tazminat isteyebilir. İş kazasında ölen işçilerin yakınlarının isteyebileceği maddi ve manevi tazminatlar bulunmaktadır. Maddi tazminatlar arasında destekten yoksun kalma, hastane/tedavi giderleri ile cenaze masrafları vardır. Bu kişiler maddi tazminat olarak TBK’ nın 53. maddesinde sayılan gider ve kayıpları isteyebilir.
3.1. İş Kazasında Ölen İşçinin Cenazesi Nedeniyle Yapılan Giderler
İş kazasından dolayı ölen bir kimsenin ölümü nedeniyle sorumluluğu bulunanlardan, ölenin cenaze ve defni için yapılan masraflar istenebilir. Bu kapsamda ölen kişinin defninin yapılacağı yörede geçerli olan gelenek, örf ve adet, ölenin sosyal ve ekonomik durumu ve dini inanışı dikkate alınarak belirlenen masraflar tazminat olarak verilir.
3.2. Ölenin Tedavisi Nedeniyle Yapılan Giderler
İş kazası sonrasında ölüm hemen gerçekleşmeyebilir. Bu durumlarda kazadan ölüm anına kadar yapılan hastane ve tedavi giderleri de ölümlü iş kazasına neden olan işverenden istenebilir. Bu giderler ölüm öncesinde kendisine yapılan tedavisi sırasında yapılan masraflardır.
3.3. Ölen İşçinin Destekçilerinin İsteyebileceği Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
İş kazası tazminat talepleri arsında, ölen kimsenin destek verdiği kimselerin isteyebileceği destekten yoksun kalma tazminatı da bulunmaktadır. Bu tazminatın hesaplanmasında da net gelir, kusur durumu, destekçilerin gelirden alacağı paylar vb. tüm verilere bakılır.
İş kazasında ölen işçinin yakınları, ölenin parasal, ayni yahut hizmet desteğinden yoksun kalmış olabilir. Destekten yoksun kalma tazminatı yalnızca ölenin kanuni mirasçılarına değil, ölenin desteğinden yoksun kalmasından dolayı zarara uğrayan bir kimseye de verilmektedir. Ancak, ölenin desteğinden yoksun kalan üçüncü kişilerin tazminat alabilmeleri için ölüm nedeniyle ne şekilde zarara uğradıklarını ispatlamaları gerekecektir.
Destekten yoksun kalma tazminatını can kaybı nedeniyle destekten yoksun kalan ölenin yakınları alabilir. Bu tazminat, iş kazasından dolayı ölen bir kimsenin destekçilerine verilmesi gerekli özel bir haksız fiil tazminatıdır. Dolayısıyla ölenin destekçilerine verilen ve hukuka aykırı bir fiilden dolayı zarara uğrayan kişilerin, alabilecekleri bir tazminat hakkıdır. Destekten yoksun kalan kişiler yani ölenin destekçileri can kaybı yaşamaları nedeniyle bu tazminatı alabilirler.
4. İş Kazası Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatını Kimler İsteyebilir?
- Ölenin sağ kalan eşi isteyebilir. Ölen işçi evlilik birliğinden dolayı eşine bakmakla yükümlüdür. Bu nedenle, işçinin arkada bıraktığı eşi de bu tazminatı isteyebilir.
- Ölenin çocukları isteyebilir. İşçinin nafakasını vermekle yükümlü olmasından dolayı çocukları da bu tazminatı talep edebilir.
- Ölenin nişanlısı isteyebilir. Ölümünden önce, fiili bir desteği bulunmuş olabilir. İşçinin ölümü nedeniyle nişanlı da müstakbel desteğini kaybedecektir. Bu nedenle de destekten yoksun kaldığı kayıpları tazminat olarak talep edebilir.
- Ölenin anne ve babası da talep edebilir. Bu kimselerin tazminat talepleri için, işçinin ölümü öncesinde anne ve babasına destekte bulunması gerekmez. Ölen işçinin, daha sonra desteği olacağı konusunda bir kanıya varılmalıdır. Bu kanı oluşursa iş kazası tazminat talebinde bulunabilirler. Örneğin anne babanın yaşlılık dönemlerinde, ölenin desteğine gereksinimi bulunacağı varsayımından yola çıkılır.
- Ölenin kardeşleri de tazminat talebinde bulunabilir. Ölümü öncesinde işçinin, kardeşlerine devamlı ve düzenli bir desteği bulunuyor olabilir. Ölümden dolayı kardeşlerin de bu tazminatı isteyebilmesi mümkün olacaktır.
Ölen işçinin desteğinden yoksun kalanlar tazminat talebinde bulunabilir. Bu kimseler, iş kazası tazminat talebinde bulunabilmeleri için ölümden dolayı zarara nasıl uğradıklarını ispatlamalıdır. Örneğin, ölenin sürekli olarak burs verdiği bir öğrenci bu tazminatı isteyebilecektir.
5. İş Kazasından Dolayı Manevi Tazminat Talepleri
İşçinin bedensel olarak önemli bir zarara uğraması ya da ölmesi durumunda yakınlar manevi tazminat isteyebilir. Dolayısıyla işçinin iş kazasından dolayı yararlanması durumunda kendisi, ölmesi halinde yakınları üzüntü duyacaklardır. Bu nedenle somut olaya bakılacaktır. Böylece, TBK’ nın 56. maddesine göre bir miktar para manevi tazminat olarak belirlenir.
Manevi tazminatın miktarına karar verilirken bazı kriterlere bakılır. Bunlar olayın ağırlığı, ölenin yaşı gibi durumlar dikkate alınarak manevi tazminat miktarı belirlenir.
6. İş Kazasından Dolayı Manevi Tazminata İlişkin Hangi Mahkeme Görevlidir?
İş kazasından dolayı yaralanması halinde işçinin, ölmesi durumunda yakınlarının tazminat talepleri için mahkemeye gitmesi gerekir. İlgililer, iş mahkemesine giderek maddi/manevi tazminat taleplerini öne sürmelidir. İşverenin yerleşim yeri ya da kazanın olduğu yerdeki mahkeme ise yetkili iş mahkemesidir.
7. Mahkeme İş Kazası Nedeniyle Tazminata Nasıl Karar Verir?
Mahkemenin vereceği karar, işçinin iş kazası olmasaydı maddi durumunun nasıl olacağı dikkate alınarak verilir. Bu durumda şayet kaza meydana gelmeseydi, işçinin durumu nasıl olacaktıysa, bunun sağlanması gerekmektedir. Buna göre iş kazasının olduğu tarih ve işçinin yaşayacağı olası sürenin hesaplanması gerekecektir. Dolayısıyla işçinin kalan ömründe ne kadar kaybı olacaksa hesaba katılır.
İş kazasından dolayı oluşan gerçek zarar hesaplanırken çeşitli kalemlere bakılır. Örneğin işçinin aldığı net gelir, kalan yaşam süresi, iş görebileceği dönem, iş göremezliği ve kusur oranları dikkate alınır. Bu sayılanlar ve somut olayın özelliğine göre bakılacak diğer veriler dikkate alınır ve maddi tazminat miktarı belirlenir.
Manevi tazminatın miktarına karar verilirken de bazı kriterlere bakılır. Bunlar olayın ağırlığı, ölenin yaşı gibi durumlardır.
8. Tedavi İçin Yapılan Giderlerin İspat Edilebilmesi İçin Neler Gereklidir?
Yargıtay’a göre tedaviye ilişkin giderlerin karşılanabilmesi için herhangi bir belgenin sunulmasına gerek yoktur. Dolayısıyla bu durumda ispat kolaylığı bulunmaktadır. Tedavi giderlerinin tanık dahil her yolla ispatı mümkün olmaktadır. Mahkeme TBK md. 50/2. fıkraya göre zararın kapsamını araştırmalıdır. Bu kapsamda görevlendirilecek uzman bilirkişi, tedavi ve iyileştirme giderlerinin hesaplanmasına yardımcı olabilir. Hâkim, bilirkişinin incelemesi sonrası olayın olağan akışı ve zarara uğrayan işçinin aldığı önlemlere bakarak, zarar miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyerek hüküm kurmalıdır.
9. İş Kazalarından Dolayı Tazminat Davalarında Zamanaşımı
İş kazası tazminat kalepleri için belirli süreler vardır. Kazadan dolayı işçi, sürekli iş göremezliğe düşebilir. Bu nedenle uğradığı zarar için TBK md. 146’da belirtilen zamanaşımı süresi uygulanacaktır. Haksız fiilden dolayı ortaya çıkan zararlara ilişkin talepler 2 yıl içinde istenmelidir. Süre, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenilmesinden sonra başlar. Ancak bu süre, iş kazası tarihi itibariyle 10 yılı geçemez. Fakat, meydana gelen olay nedeniyle ceza kanunlarında daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmüş olabilir. Bu durumda, ceza kanunundaki zamanaşımı süresi uygulanmaktadır.
Destekten yoksun kalma tazminatının istenebileceği süre, destekte bulunan işçinin ölmesiyle başlar. Kişinin ölmesiyle başlayan tazminat hakkı, zamanaşımının dolmasıyla istenemez. Bu tazminatın istenmesine konu fiilin, ceza hukukunda suç teşkil etmesi mümkündür. Bu durumda, suç için belirlenen zamanaşımı süresi dikkate alınmalıdır.