İşten ayrılmak isteyen bir çalışan için ilk adım, durumu yazılı hale getirmektir. Bunun için kısa, net ve resmi bir istifa dilekçesi hazırlanmalıdır. Dilekçede ayrılma tarihi mutlaka belirtilmeli, istenirse gerekçe de eklenebilir. Dilekçenin imzalanarak işverene elden verilmesi veya noter aracılığıyla gönderilmesi, ileride yaşanabilecek anlaşmazlıkların önüne geçer.
İş Kanunu’na göre işçi, çalışma süresine bağlı olarak 2 ila 8 hafta arasında değişen ihbar süresine uymak zorundadır. Bu süreye uymadan ayrılan çalışandan, işveren ihbar tazminatı talep edebilir. Ancak maaşın ödenmemesi, mobbing, sigorta primlerinin yatırılmaması gibi haklı fesih nedenleri varsa, işçi bu sürelere uymadan derhal ayrılabilir.
İşten ayrılan çalışan, kıdem veya ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığını mutlaka değerlendirmelidir. Haklı nedenle fesih yapan işçi, kıdem tazminatına hak kazanır. Ayrıca kullanılmayan yıllık izin ücretleri, fazla mesai alacakları ve varsa primler de talep edilebilir. İşveren bu ödemeleri yapmazsa, ilk adım olarak arabuluculuk başvurusu yapılmalı, sonuç alınamazsa iş mahkemesine gidilmelidir.
Son olarak, SGK çıkış kodunun doğru girildiğinden emin olunmalıdır. Yanlış kod girilmesi, işsizlik maaşı veya tazminat hakkını ortadan kaldırabilir. Bu nedenle tüm süreci yazılı, belgeli ve dikkatli yürütmek gerekir. Doğru çıkış kodlarına bu linkten ulaşabilirsiniz.
Bu bölüm, işten ayrılma sürecinde en sık yapılan hatalara dikkat çekiyor. Özellikle dilekçenin yazılı verilmemesi veya SGK çıkış kodunun kontrol edilmemesi, birçok çalışanın tazminat ve işsizlik maaşı hakkını kaybetmesine yol açıyor. Bu nedenle süreci belgeli yürütmek, hem işçinin yasal haklarını korur hem de ileride doğabilecek uyuşmazlıkları önler.
İşten ayrılmak istediğinde, dilekçene ayrılma nedenini yazmak seni sınırlayabilir. Çünkü mahkemede o sebebi ispat edemezsen tazminat alamazsın ve başka sebepleri sonradan ileri süremezsin. Bu yüzden dilekçene sadece “gördüğüm lüzum üzerine” yazmak en güvenli yoldur. Böylece ileride arabuluculukta ya da mahkemede farklı sebepleri gündeme getirip haklarını koruma şansın olur.
Ayrıca işverenin baskısıyla yazılmış dilekçeler sonradan sorun yaratabilir. Dilekçeni noter aracılığıyla göndermen, hem iradeni kanıtlar hem de ileride doğabilecek uyuşmazlıklarda ispat kolaylığı sağlar. Yani istifa dilekçeni aceleye getirme; kısa, sade ve hukuken güvenli bir şekilde hazırlayıp noterle gönder.
İşten ayrılmadan önce hem maddi hem de hukuki hakların gözden geçirilmesi gerekir. Çünkü iş sözleşmesinin sona erdirilme şekli, çalışanın hangi tazminatlara ve ödemelere hak kazanacağını doğrudan etkiler. Bu nedenle karar, plansız değil; bilinçli ve belgeli şekilde alınmalıdır.
İşçi, kıdem tazminatına hak kazanmak için en az bir yıl aynı işyerinde çalışmış olmalı ve iş akdi işveren tarafından haksız şekilde feshedilmiş ya da işçi haklı nedenle fesih yapmış olmalıdır. Aksi halde kıdem tazminatı hakkı kaybedilir.
İhbar tazminatı da bu sürecin önemli bir parçasıdır. Eğer işten ayrılmadan önce işveren bilgilendirilmezse, işveren ihbar tazminatı talep edebilir. Bu süre genellikle 2 ila 8 hafta arasında değişir.
İşten ayrılmadan önce kullanılmayan yıllık izinler ve fazla mesai ücretleri mutlaka hesaplanmalıdır. Bu ödemeler, işten ayrıldıktan sonra da talep edilebilir ancak en sağlıklısı işyerinden çıkmadan önce yazılı şekilde istemektir.
Ayrıca, işsizlik maaşı hakkı olup olmadığı da önceden araştırılmalıdır. Bu maaştan yararlanmak için, işten kendi isteğiyle değil, işveren kaynaklı nedenlerle ayrılmak gerekir. Ayrıca, belirli bir prim gün sayısının doldurulmuş olması da şarttır.
Yeni bir işe geçmeden istifa etmek, çoğu zaman finansal açıdan risklidir. Bu nedenle, yeni işin koşulları, maaş düzeyi ve sözleşme şartları önceden incelenmelidir. İşsizlik süreci uzarsa, mali planlama yapılmadığı takdirde çalışan zor durumda kalabilir.
Son olarak, işten ayrılma sürecini profesyonel ve sağlıklı bir şekilde yürütmek önemlidir. İstifa dilekçesini kibar bir dille yazmak ve işyerinden iyi ilişkilerle ayrılmak, gelecekte referans açısından da avantaj sağlar.
Bu bölüm, “ani istifa ya da bir sinirle” kararlarının doğurabileceği risklere ışık tutuyor. Özellikle işsizlik maaşı, tazminat ve izin ücretleri gibi konularda bilgi eksikliği, çalışanların hak kaybına yol açar. Planlı hareket eden, belgelerini eksiksiz hazırlayan çalışanlar hem hukuki hem finansal açıdan çok daha güçlü bir konumda olur.
İşten ayrılmak isteyen her çalışanın bilmesi gereken en önemli nokta, istifa ile haklı fesih arasındaki farktır. Bu iki kavram, iş sözleşmesinin sona erme şekline göre farklı yasal sonuçlar doğurur.
İstifa, işçinin kendi isteğiyle işten ayrılmasıdır. Genellikle herhangi bir zorunlu neden yoktur. Bu durumda işçi, ihbar süresine uymak zorundadır (çalışma süresine göre 2–8 hafta arası). İhbar süresine uymadan işten ayrılan işçiden, işveren tazminat talep edebilir. Ayrıca istifa eden işçi, kıdem tazminatı ve işsizlik maaşı alamaz.
Buna karşılık haklı fesih, işçinin yasal gerekçelere dayanarak sözleşmesini tek taraflı ve derhal sona erdirmesidir. İş Kanunu’nun 24. maddesi, bu durumları açıkça düzenler. Örneğin:
İşten haklı nedenle ayrılma nedenleri 50 madde olarak "instagram" sayfamızda, profilin en üstünde sıralı şekilde verilmiştir. ➜ Bu linkte tıklayın .... İşten Haklı Nedenle Ayrılman İçin 50 Neden ...
Bu gibi durumlarda işçi, ihbar süresine uymadan işten ayrılabilir ve kıdem tazminatına hak kazanır. Haklı fesih durumunda, noter aracılığıyla işverene fesih ihtarnamesi göndermek ve gerekçeyi belgelemek büyük önem taşır.
Eğer işveren ödemeleri yapmazsa, işçi önce arabuluculuk sürecine başvurmalı; çözüm sağlanamazsa iş mahkemesinde dava açabilir.
Bu bölüm, çalışanların en sık karıştırdığı iki kavramı netleştiriyor. “İstifa ettim, tazminat alamadım” diyen birçok kişi aslında haklı fesih şartlarını bilmediği için hak kaybı yaşıyor. Oysa maaş ödenmemesi, mobbing veya sigorta ihlali gibi durumlar, işçiye derhal fesih ve tazminat hakkı verir. Anahtar nokta: fesih sebebini belgelemek ve noterle bildirmek.
Genel kural şudur: Kendi isteğiyle istifa eden işçi kıdem tazminatı alamaz. Ancak bazı özel durumlarda, işçi istifa etse bile tazminat hakkı doğar. Bu durumlar, İş Kanunu’nun 14. ve 24. maddelerinde düzenlenmiştir.
Kadın işçiler, evlendikten sonra 1 yıl içinde işten ayrılırlarsa kıdem tazminatı alabilirler. Bunun için işverene yazılı dilekçe verilmeli ve evlilik cüzdanı ibraz edilmelidir. İşveren bu talebi reddedemez.
Erkek işçiler, zorunlu askerlik hizmeti için işten ayrıldıklarında kıdem tazminatına hak kazanır. Askerlik sevk belgesi işverene sunulmalı, ayrılma yazılı olarak bildirilmelidir.
15 yıl/ 3600 prim gününü ya da 25 yıl/4500 gün (7000 varsa da yeterli), 2008 Mayıs itibariyle ise 4600-5400 arası prim gününü (25 yıl hizmet süresi aranmaz bu durumda) dolduran işçiler, SGK’dan “kıdem tazminatı alabilir” yazısı alarak işverene sunarlarsa tazminat alarak işten ayrılabilirler. Aynı hak, 7000 prim gününü dolduran çalışanlar için de geçerlidir.
İş Kanunu madde 24’e göre, şu nedenlerle işten ayrılan işçi hem derhal ayrılabilir hem de kıdem tazminatı alabilir:
Bu hallerde işçi, noter aracılığıyla haklı fesih ihtarnamesi gönderip tazminatını talep edebilir. İşveren ödeme yapmazsa, arabuluculuk süreci ve ardından dava yolu açıktır.
İşçinin çalışmasını engelleyen bir hastalığı varsa ve bu durum sağlık raporuyla belgelenmişse, kıdem tazminatını alarak ayrılma hakkı doğar.
Bu bölüm, “İstifa eden tazminat alamaz” ezberini kırıyor. Evlilik, askerlik, sağlık ya da emeklilik gibi yasal gerekçeler varsa, işçi istifa etse bile kıdem tazminatına hak kazanır. Burada kritik nokta, nedenin belgelenmesi ve fesih sürecinin resmi şekilde yürütülmesidir.
Haklı nedenle istifa dilekçesi, işçinin İş Kanunu’nun 24. maddesine dayanarak iş sözleşmesini sonlandırdığını bildiren resmi belgedir. Bu dilekçede fesih nedeni açıkça belirtilmeli, ihbar süresine uyulmadan işten ayrılma hakkı kullanıldığı açıkça ifade edilmelidir.
Dilekçede şu üç unsur mutlaka yer almalıdır:
➜ Fesih gerekçesi: Örneğin maaşın ödenmemesi, sigorta primlerinin yatırılmaması, mobbing veya kötü muamele gibi haklı nedenlerden biri.
➜ Kıdem tazminatı talebi: İşçi, bu sebeple kıdem tazminatı hakkını saklı tuttuğunu açıkça belirtmelidir.
➜ Resmiyet: Dilekçe imzalanmalı ve mümkünse noter aracılığıyla işverene gönderilmelidir.
KONU: Haklı Nedenle İş Akdinin Feshi ve Kıdem Tazminatı Talebi
Sayın Yetkili,
İşyerinizde maaşımın düzenli ödenmemesi / sigorta primlerimin eksik yatırılması / işyerinde mobbing uygulanması (uygun nedeni seçiniz) nedeniyle mağduriyet yaşadım. Bu durum, İş Kanunu’nun 24. maddesi kapsamında haklı fesih sebebi oluşturduğundan, iş akdimi derhal feshettiğimi bildiririm. Tarafıma ait kıdem tazminatının, kullanılmayan yıllık izin ücretlerinin ve diğer haklarımın banka hesabıma ödenmesini talep ederim. Aksi halde yasal yollara başvurma hakkımı saklı tutarım. Gereğini bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dilerim.
(Tarih – Ad Soyad – İmza)
Bu dilekçe, işçinin hukuki olarak en güçlü dayanağıdır. Eksiksiz hazırlanması, ileride açılacak davalarda delil niteliği taşır. Noter aracılığıyla gönderilmesi, “işverenin bilgilendirilmediği” savunmasını da geçersiz kılar. Özellikle tazminat ve mobbing iddialarında, dilekçedeki gerekçenin net olması çok önemlidir.
Haklı fesih, işçinin İş Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca, ciddi bir neden göstererek iş sözleşmesini derhal sona erdirmesidir. Bu durumda işçi, ihbar süresine uymak zorunda değildir ve işverene önceden bildirim yapmadan işten ayrılabilir.
Normal şartlarda, işten ayrılmadan önce işverene belirli bir süre önceden haber verilmelidir. Bu süre, çalışanın kıdemine göre:
Ancak maaşın ödenmemesi, sigorta primlerinin yatırılmaması, mobbing veya sağlıksız koşullar gibi haklı sebepler varsa, işçi bu sürelere uymadan hemen işten ayrılabilir.
Bu bölüm, “haklı fesih yaptım ama işveren kabul etmiyor” diyen çalışanların en çok yaşadığı durumu açıklıyor. İhbar süresine uymadan ayrılmak yasal hakkınız olabilir, ancak gerekçenin kanıtlanabilir olması şarttır. Noter ihtarı, işçinin elindeki en güçlü delildir. ➜ İşten Ayrılış Noter bu linkte, işten ayrılışta noter ihtarının neden gerekli olduğu konusu incelenmiştir.
İşveren, işçinin haklı fesih (haklı istifa) kararını reddedemez.
İş Kanunu’nun 24. maddesi, işçiye belirli durumlarda iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı verir.
Bu nedenle, işçi haklı gerekçesini belirterek işten ayrıldığında, işverenin “kabul etmiyorum” deme hakkı yoktur.
İşçi, maaşın ödenmemesi, sigorta primlerinin yatırılmaması, mobbing, kötü muamele veya sağlığa zararlı çalışma koşulları gibi gerekçelerle fesih yapabilir.
Bu durumda, işverenin onayı gerekmez — fesih kararı işçinin tek taraflı beyanıyla geçerlilik kazanır.
Ancak burada önemli nokta şudur: işçi, haklı nedenini ispat etmekle yükümlüdür.
Bu nedenle fesih yapılmadan önce noter aracılığıyla haklı fesih ihtarnamesi gönderilmeli, varsa belgeler (bordro, yazışma, tanık, sağlık raporu vb.) saklanmalıdır.
Eğer işveren, haklı feshi kabul etmeyip kıdem tazminatını ödemezse, işçi önce arabuluculuk başvurusu yapmalı; sonuç alınamazsa iş mahkemesinde dava açmalıdır.
Bu bölüm, çalışanların sıkça karşılaştığı “işveren istifamı kabul etmedi” yanılgısını ortadan kaldırıyor. İşçi, haklı sebebi varsa işverenin onayına bağlı değildir. Ancak ispat gücü çok önemlidir — noter ihtarı ve belgeler, sürecin en güçlü dayanaklarıdır.
Genel kural olarak, kendi isteğiyle istifa eden işçi kıdem tazminatı alamaz.
Ancak İş Kanunu bazı özel durumlarda bu kurala istisna getirir.
Yani işçi, belirli koşullar altında kendi isteğiyle ayrılmış olsa bile tazminat hakkını koruyabilir.
Kadın işçiler, evlendikten sonra bir yıl içinde işten ayrıldıklarında kıdem tazminatı alma hakkına sahiptir. Bu durumda işverenin ödemeyi reddetme hakkı yoktur. Dilekçe ile birlikte evlilik cüzdanı fotokopisi sunmak yeterlidir.
Erkek işçiler, zorunlu askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrılırlarsa kıdem tazminatı alabilirler. İşverene askerlik sevk belgesi gösterilerek ayrılma bildirimi yapılmalıdır.
15 yıl/ 3600 prim gününü ya da 25 yıl/4500 gün (7000 varsa da yeterli), 2008 Mayıs itibariyle ise 4600-5400 arası prim gününü (25 yıl hizmet süresi aranmaz bu durumda) dolduran işçiler, SGK’dan “kıdem tazminatı alabilir” yazısı alarak işverene sunarlarsa tazminat alarak işten ayrılabilirler. Aynı hak, 7000 prim gününü dolduran çalışanlar için de geçerlidir.
Maaşın ödenmemesi, sigorta primlerinin yatırılmaması, mobbing, kötü muamele veya sağlıksız çalışma koşulları gibi sebepler varsa, işçi ihbar süresine uymadan işten ayrılabilir ve kıdem tazminatı hakkı doğar.
Bu bölüm, işçilerin “istifa edersem tazminat alamam” şeklindeki yanlış inancını düzeltiyor. Evlilik, askerlik, emeklilik ya da haklı fesih gibi durumlarda tazminat hakkı korunur. Buradaki en önemli unsur, nedenin belgelenmesi ve ayrılışın yazılı şekilde yapılmasıdır.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesinin sona ermesinden önce karşı tarafa belirli bir süre önceden bildirim yapılmaması durumunda gündeme gelir.
Yani işveren işçiyi habersiz işten çıkarırsa veya işçi ihbar süresine uymadan istifa ederse, taraflardan biri tazminat ödemek zorunda kalabilir.
İşten kendi isteğiyle ayrılan işçi, genellikle ihbar tazminatı alamaz.
Aksine, ihbar süresine uymadan işten ayrılırsa, işveren bu süreye karşılık gelen tutarı işçiden talep edebilir.
Ancak bu kuralın da bir istisnası vardır: Eğer işçi haklı nedenle fesih yapıyorsa — yani maaş ödenmiyor, sigorta yatırılmıyor, mobbing uygulanıyor gibi geçerli sebepler varsa — bu durumda işçi ihbar süresine uymadan ayrılabilir.
Bu durumda işçi ihbar tazminatı alamaz, ancak kıdem tazminatı hakkını korur.
Özetle:
Bu bölüm, “ben istifa ettim, ihbar tazminatı alabilir miyim?” sorusunun net yanıtını veriyor.
Kısaca: İhbar tazminatı, mağdur olan tarafın hakkıdır. Eğer işveren bildirim yapmadan işçiyi çıkarırsa ödemek zorundadır. Ama işçi kendi isteğiyle ayrılıyorsa, ihbar tazminatı talep edemez.
İşten ayrılan her çalışan, geçmiş dönemde yaptığı fazla mesai veya resmî tatil (UBGT) çalışmalarının karşılığını alma hakkına sahiptir.
İş Kanunu’na göre, işveren işçiye yaptığı her fazla çalışmanın ücretini ödemek zorundadır.
Fazla mesai, haftalık 45 saati aşan çalışma süreleri için geçerlidir.
Bu saatlerin ücreti, normal saat ücretinin yüzde 50 fazlası olarak hesaplanır.
Örneğin saatlik ücreti 200 TL olan bir işçi, fazla mesai yaptığı her saat için 300 TL almalıdır.
Ayrıca resmî tatil günlerinde (UBGT) çalışan işçilere de normal ücretine ek olarak bir günlük ek ödeme yapılması gerekir.
Yani tatil gününde çalışan işçi, o gün için çift maaş alır. Hafta sonuna denk gelen gün bayram tatili ve çalışıyorsa, 2.5 günlük ücret alır.
İşten ayrılan işçi, bu alacaklarını işten çıkmadan önce yazılı şekilde talep etmeli; işveren ödeme yapmazsa arabuluculuk süreciyle haklarını arayabilir.
Fazla mesai veya tatil ücretinin ödenmemesi durumunda, işçi haklı fesih yaparak kıdem tazminatı da talep edebilir.
Bu bölüm, işçilerin sıkça unuttuğu bir hakkı hatırlatıyor: “fazla mesai ve tatil ücretleri, işten ayrılınca yanmaz.” Birçok çalışan bu ücretleri talep etmediği için hak kaybı yaşıyor. Oysa yazılı talep, banka dekontları ve tanık beyanlarıyla bu alacaklar kolayca ispatlanabilir.
Her işçinin, çalıştığı süreye göre yıllık ücretli izin hakkı vardır.
İş Kanunu’na göre bu izin, işçinin dinlenme hakkını güvence altına alır ve çalışan izin kullanmasa bile bu hakkı yanmaz.
İşten ayrılan bir işçi, kullanılmayan yıllık izin günlerinin ücretini nakit olarak talep edebilir.
Bu ücret, işçinin son aldığı brüt maaş üzerinden hesaplanır.
Örneğin 20 günlük yıllık izni bulunan ve günlük ücreti 1.000 TL olan bir işçiye, işveren 20.000 TL yıllık izin ücreti ödemelidir.
Bu ödeme, işten ayrılmadan önce yapılmalı veya çıkışta işçiye verilmelidir.
Eğer işveren bu ödemeyi yapmazsa, işçi arabuluculuk başvurusunda bulunabilir.
Ayrıca bu alacaklar, zamanaşımına uğramadan önce iş mahkemesinde de talep edilebilir.
Unutulmamalıdır ki, yıllık izin hakkı işverenin onayı olmadan sildirilemez ve “izin kullandırdım” iddiası sadece imzalı izin formu ile ispatlanabilir.
Bu bölüm, çalışanların en sık gözden kaçırdığı konulardan birini vurguluyor. Birçok işçi, “izinlerim yandı” sanarak hakkını talep etmiyor. Oysa izin hakkı, kullanılmasa bile ücrete dönüşür ve işveren tarafından ödenmek zorundadır.
Haklı nedenle işten ayrılan bir işçinin sigorta çıkışı, fesih günü itibarıyla yapılmalıdır.
İş Kanunu’nun 24. maddesine göre haklı fesih yapan işçi, ihbar süresine uymak zorunda değildir.
Bu nedenle işveren, iş sözleşmesinin sona erdiği günü esas alarak SGK çıkışını hemen bildirmelidir.
Sigorta çıkışının doğru yapılması, hem işsizlik maaşı hem de tazminat haklarının korunması açısından büyük önem taşır.
Yanlış kodla yapılan çıkış, işçinin kıdem tazminatı veya işsizlik maaşı almasını engelleyebilir.
Haklı fesihte işveren, SGK sistemine çıkış nedenini “25” veya “34” gibi uygun kodlarla bildirmelidir.
Bu kodlar, işçinin işten kendi kusuru olmadan ayrıldığını gösterir.
Eğer işveren sigorta çıkışını yapmaz ya da yanlış kod girerse, işçi bu durumu SGK’ya bildirebilir veya arabulucu başvurusu yaparak düzeltilmesini talep edebilir.
İşveren, sigorta primlerini eksik yatırmışsa bu da ayrıca yasal bir ihlal sayılır.
Bu bölüm, işten ayrılan birçok çalışanın fark etmediği önemli bir detayı açıklıyor. SGK çıkış kodu, tazminat ve işsizlik maaşı haklarının belirleyicisidir. Bu nedenle her çalışan, “SGK çıkış kodum ne olarak girildi?” sorusunu mutlaka sormalı ve e-Devlet üzerinden kontrol etmelidir.
İş Kanunu, kadın çalışanlara evlilik sonrasında özel bir hak tanır.
Kadın işçiler, evlendikleri tarihten itibaren bir yıl içinde işten ayrılırlarsa kıdem tazminatı alma hakkına sahiptir.
Bu hak, evliliğin ardından kadının aile yaşamına uyum sağlamasını amaçlar.
Tazminat alınabilmesi için şu şartların yerine getirilmesi gerekir:
İşveren bu başvuruyu reddedemez.
Ayrıca kadın işçi, kıdem tazminatının yanı sıra kullanılmayan yıllık izin ücretlerini ve fazla mesai alacaklarını da talep edebilir.
İşveren ödeme yapmazsa, işçi önce arabulucuya, ardından gerekirse iş mahkemesine başvurarak hakkını alabilir.
Bu bölüm, evlilik nedeniyle işten ayrılmak isteyen kadın çalışanlara büyük bir kolaylık sunuyor. Birçok kişi “istifa edince tazminat alamam” zannederken, aslında bu hak yasal olarak güvence altındadır. Ancak tazminat alabilmek için bir yıllık süreyi kaçırmamak ve dilekçeyi yazılı şekilde sunmak kritik öneme sahiptir.
Erkek işçiler, zorunlu askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrıldıklarında kıdem tazminatı alma hakkına sahiptir.
Bu durum, İş Kanunu kapsamında haklı fesih nedeni olarak değerlendirilir ve işverenin ödemeyi reddetme hakkı yoktur.
Tazminat hakkının doğması için şu koşullar sağlanmalıdır:
Bu şartlar yerine getirildiğinde, işveren işçiye:
İşveren ödemeleri yapmazsa, işçi arabulucuya başvurabilir, ardından iş mahkemesi yoluyla tazminatını talep edebilir.
Ayrıca sigorta primleri eksik yatırılmışsa, bu durum SGK’ya bildirilebilir.
Bu bölüm, askerlik nedeniyle işten ayrılan işçilerin en önemli hakkını özetliyor. Birçok çalışan, “askerlik nedeniyle istifa ettim, tazminat alamam” zannediyor. Oysa doğru belgelerle yapılan fesih, tam tazminat hakkı doğurur. Yazılı başvuru ve sevk belgesi, işçinin elindeki en güçlü kanıtlardır.
Emeklilik, işçinin yasal haklarını koruyarak işten ayrılabileceği en güvenli yollardan biridir.
İş Kanunu’na göre, emeklilik nedeniyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatı dahil olmak üzere tüm haklarını talep edebilir.
Emeklilik süreciyle birlikte işçi;
İşyerinde en az bir yıl çalışmış olan işçi, emeklilik sebebiyle işten ayrıldığında kıdem tazminatı alabilir. Tazminat, işçinin çalışma süresi ve son brüt maaşı dikkate alınarak hesaplanır.
Yıllık İzin Ücretleri
Emeklilik nedeniyle ayrılan işçinin kullanmadığı yıllık izinleri varsa, bu izinler nakit olarak ödenmelidir. Bu ödeme, tazminatla birlikte yapılır.
SGK ve Emeklilik Maaşı
İşçi, emeklilik için gerekli prim gün sayısı ve yaş şartını tamamladıktan sonra SGK’ya başvurarak emekli maaşını alabilir. İşveren, sigorta primlerini tam yatırmış olmalı ve işçinin SGK çıkışını doğru kodla yapmalıdır.
Eğer işveren, emeklilik gerekçesiyle ayrılan işçinin ödemelerini yapmazsa, işçi arabuluculuk yoluna başvurabilir ve gerekirse dava açabilir.
Bu bölüm, emekliliğin yalnızca maaş değil, aynı zamanda tazminat ve diğer haklar açısından da bir fırsat olduğunu vurguluyor. Birçok çalışan emeklilik başvurusundan önce kıdem tazminatı hakkını unutur. Oysa yasal olarak, işçi emekli olduğunda tüm alacaklarını eksiksiz talep edebilir.
Haklı nedenle istifa, işçinin İş Kanunu’nda belirtilen ciddi sebeplerden biri nedeniyle iş sözleşmesini tek taraflı olarak sonlandırmasıdır.
Bu durumda işçi, ihbar süresini beklemeden işten ayrılabilir ve kıdem tazminatı hakkını kaybetmez.
İş Kanunu’nun 24. maddesi, haklı fesih sebeplerini üç ana grupta toplar:
1. Sağlık Nedenleri
2. Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Aykırılıklar
işçiye derhal fesih hakkı verir.
3. Zorlayıcı Nedenler
Doğal afet, salgın hastalık, işyerinin kapanması veya taşınması gibi nedenlerle işin yürütülememesi durumlarında da işçi sözleşmesini sona erdirebilir.
Bu şartlar altında istifa eden işçi, sadece kıdem tazminatını değil, fazla mesai, kullanılmayan yıllık izin ve diğer işçilik alacaklarını da talep edebilir.
Ayrıca SGK çıkış kodu uygun girilirse, işsizlik maaşı hakkı da doğabilir.
Bu bölüm, çalışanların iş hayatında en güçlü yasal dayanaklarından birini açıklıyor. Haklı nedenle istifa, işçiye hem derhal ayrılma hem de tazminat hakkı sağlar. Ancak dilekçedeki gerekçenin somut ve ispatlanabilir olması çok önemlidir. Bu nedenle fesih öncesinde noter ihtarı veya avukat desteğiyle hareket etmek, hak kaybını önler.
İşten ayrılmak, birçok çalışan için sadece bir karar değil, aynı zamanda hukuki ve maddi bir süreçtir.
İster kendi isteğinizle istifa edin, ister haklı nedenle işten ayrılın; doğru adımları bilmek hak kaybı yaşamanızı engeller.
Bu rehber, işten ayrılma dilekçesi hazırlamaktan kıdem ve ihbar tazminatı hesaplamalarına, SGK çıkış kodu kontrolünden arabuluculuk sürecine kadar tüm adımları sade bir dille açıklar.
Amaç, hem çalışanların yasal haklarını korumak hem de işverenle yaşanabilecek uyuşmazlıklarda doğru stratejiyi izlemelerine yardımcı olmaktır.
Bir işten ayrılırken, yalnızca kapıdan çıkmak değil; geçmişteki emeğinizin karşılığını tam ve eksiksiz almak önemlidir.
Bu nedenle haklı fesih, fazla mesai ücreti, yıllık izin ödemesi, emeklilik veya evlilik nedeniyle tazminat hakkı gibi kavramları anlamak kritik bir adımdır.
İş Kanunu çerçevesinde hazırlanan bu kapsamlı rehber, çalışanların “hangi durumda tazminat alabilirim?”, “ihbar süresine uymam gerekir mi?” gibi sorularına net yanıtlar verir.
Kısacası, işten ayrılma sürecini yasal zeminde, bilinçli ve güvenli bir şekilde yürütmek isteyen herkes için yol gösterici bir kaynaktır.
1. İşten ayrılmak için istifa dilekçesi vermek zorunlu mu?
Evet, işten ayrılış dilekçesi vermek zorunludur. Çünkü yazılı dilekçe, işten ayrılma sürecine resmiyet kazandırır. Sözlü beyanlar geçerli sayılmaz. İşten ayrılış dilekçesinde ayrılma tarihi açıkça belirtilmeli, gerekirse haklı fesih gerekçesi de yazılmalıdır.
2. Haklı fesih nedir, ne zaman uygulanır?
Haklı fesih, işçinin İş Kanunu’nun 24. maddesinde belirtilen geçerli sebeplerden biriyle iş sözleşmesini derhal sona erdirmesidir. Maaş ödenmemesi, sigorta primlerinin yatırılmaması veya işyerinde mobbing uygulanması haklı fesih sebeplerine örnektir.
3. İstifa eden işçi kıdem tazminatı alabilir mi?
Genel kural olarak istifa eden işçi kıdem tazminatı alamaz. Ancak evlilik, askerlik, emeklilik veya sağlık sebepleri gibi özel durumlarda istifa edilirse, işçi kıdem tazminatı hakkını korur.
4. Haklı fesih yapan işçi ihbar süresine uymak zorunda mı?
Hayır. Haklı fesihte işçi ihbar süresine uymadan işten hemen ayrılabilir. Çünkü yasal olarak işverenin kusuru vardır ve işçi mağdur edilmiştir.
5. İhbar süresi ne kadar sürer?
İhbar süresi, işçinin kıdemine göre değişir. 6 aydan az çalışmış işçiler için 2 hafta, 3 yıldan fazla çalışmış işçiler için 8 haftaya kadar uzar.
6. İşten ayrılırken SGK çıkış kodu neden önemlidir?
SGK çıkış kodu, işçinin işten hangi nedenle ayrıldığını gösterir. Yanlış kod girilirse, işçi işsizlik maaşı veya tazminat hakkını kaybedebilir. Bu nedenle e-Devlet üzerinden kontrol edilmelidir. Çıkış kodlarına bu linkten ulaşabilirsiniz.
7. Evlilik nedeniyle istifa eden kadın işçi tazminat alabilir mi?
Evet. Kadın işçiler evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde istifa ederse kıdem tazminatı hakkına sahiptir. Bunun için evlilik cüzdanı fotokopisiyle birlikte yazılı dilekçe vermek yeterlidir.
8. Askerlik nedeniyle istifa eden işçi tazminat alabilir mi?
Evet. Askerlik görevi için işten ayrılan erkek işçi, askerlik sevk belgesini işverene sunduğunda kıdem tazminatı alabilir.
9. Emeklilik nedeniyle işten ayrılan işçi hangi haklara sahiptir?
Emeklilik nedeniyle işten ayrılan işçi, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve varsa fazla mesai ücretlerini talep edebilir. Ayrıca SGK’dan emekli maaşı alma hakkı da doğar.
10. Fazla mesai ücretimi nasıl talep edebilirim?
Fazla mesai ücretleri, işten ayrılmadan önce veya sonra yazılı olarak talep edilmelidir. Ödenmezse arabulucuya başvurulabilir. Banka kayıtları, puantaj çizelgeleri ve tanık beyanları delil olarak kullanılabilir.
11. İşveren maaşımı ödemiyor, ne yapmalıyım?
Maaşın ödenmemesi haklı fesih nedenidir. İşçi noter aracılığıyla fesih ihtarnamesi gönderip kıdem tazminatını talep edebilir. İşveren ödeme yapmazsa arabuluculuk ve dava yolu açıktır.
12. İşten çıkmadan önce kullanılmayan yıllık izinlerin ne olur?
İşçi, kullanılmayan yıllık izinlerinin ücretini işten ayrılırken nakit olarak alabilir. Bu hak yanmaz ve işveren tarafından ödenmek zorundadır.
13. İşveren tazminatımı ödemiyor, ne yapabilirim?
Öncelikle arabuluculuk başvurusunda bulunulmalıdır. Arabulucuda anlaşma sağlanamazsa iş mahkemesinde dava açılarak tazminat talep edilebilir.
14. Haklı fesihte noter ihtarnamesi zorunlu mu?
Zorunlu değildir ancak şiddetle tavsiye edilir. Noter ihtarı, işçinin fesih gerekçesini resmî belgeye dönüştürür ve mahkemede güçlü bir delil oluşturur.
15. İşsizlik maaşı almak için hangi şartlar gerekir?
İşten kendi kusuru dışında ayrılmak, son 3 yılda en az 600 gün sigorta primi ödemek ve son 120 gün kesintisiz çalışmak gerekir. Ayrıca SGK çıkış kodunun 25 veya 34 gibi uygun kodlardan biri olması önemlidir.
16. Haklı fesih yapan işçi işsizlik maaşı alabilir mi?
Evet, SGK çıkış kodu doğru girilmişse (örneğin 25 veya 34) haklı fesih yapan işçi işsizlik maaşı alabilir. Ancak bu durumda fesih gerekçesi belgelenmelidir.
17. İşten ayrılırken hangi belgeleri istemeliyim?
İşçi, işten ayrılırken çalışma belgesi, SGK çıkış bildirgesi ve varsa ücret pusulalarını talep etmelidir. Bu belgeler olası davalarda kanıt niteliği taşır.
18. Mobbing nedeniyle işten ayrılırsam tazminat alabilir miyim?
Evet. Mobbing (psikolojik baskı) işçi için haklı fesih nedenidir. Delil olarak mesajlar, e-postalar veya tanık beyanları kullanılabilir.
19. İşveren sigortamı eksik yatırdı, bu haklı fesih sebebi mi?
Evet. Sigorta primlerinin eksik veya hiç yatırılmaması, İş Kanunu’na göre haklı fesih sebebidir. İşçi bu nedenle işten ayrılıp tazminatını talep edebilir.
20. İşveren istifamı kabul etmezse ne olur?
İşverenin istifayı kabul etme zorunluluğu yoktur çünkü istifa işçinin tek taraflı beyanıdır. Dilekçe verildiği anda geçerlilik kazanır.
21. İşten ayrıldıktan sonra dava açmak için süre var mı?
Evet. İşçilik alacakları ve tazminatlar için zamanaşımı süresi genellikle 5 yıldır. Ancak arabuluculuk başvurusunun bu sürede yapılması gerekir.
22. İşveren beni tehdit ediyor, nasıl davranmalıyım?
Tehdit, işçinin kişilik haklarını ihlal eder ve haklı fesih nedenidir. Noter ihtarnamesiyle fesih yapılmalı ve gerekirse savcılığa suç duyurusunda bulunulmalıdır.
23. İşten ayrıldıktan sonra sigorta primlerim yatmaya devam eder mi?
Hayır. İş sözleşmesi sona erdiği anda sigorta primleri durur. Yeni işe başlanana kadar SGK’dan sigorta kaydı pasif olur.
24. İhbar tazminatı nedir, kim alır?
İhbar tazminatı, işten çıkışın karşı tarafa zamanında bildirilmemesi nedeniyle ödenir. İşveren işçiyi habersiz çıkarırsa işçiye; işçi ihbar süresine uymadan ayrılırsa işverene ödenir.
25. İşveren işçiyi haksız yere çıkarırsa ne olur?
İşverenin geçerli neden olmadan işten çıkarması durumunda işçi, kıdem ve ihbar tazminatı dahil tüm haklarını talep edebilir ve işe iade davası açabilir.
26. Kıdem tazminatı nasıl hesaplanır?
Kıdem tazminatı, işçinin her tam yılı için son brüt maaşı üzerinden bir maaş tutarında hesaplanır. Ayrıca kullanılmayan izin ücretleri de toplam tazminata eklenir.
27. İşten ayrıldıktan sonra dava açarsam ne kadar sürer?
Arabuluculuk süreci genellikle birkaç hafta, iş mahkemesi davası ise ortalama 6 ay ila 1 yıl sürebilir. Delillerin güçlü olması süreci hızlandırır.
28. İşveren işçiyi istifaya zorlayabilir mi?
Hayır. İşverenin baskı yaparak istifa dilekçesi imzalatması hukuken geçersizdir. Bu durumda fesih “işveren tarafından yapılmış” sayılır ve işçi tazminat hakkını korur.
29. İşten ayrılırken avukat desteği almak gerekir mi?
Zorunlu değildir ancak hak kaybı yaşamamak için avukat desteği almak büyük avantaj sağlar. Özellikle haklı fesih, tazminat veya mobbing durumlarında profesyonel destek önerilir.
30. İşten ayrıldıktan sonra haklarımı ne kadar sürede talep edebilirim?
Tüm işçilik alacakları ve tazminatlar için 5 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Bu süre içinde arabulucuya veya iş mahkemesine başvurulmazsa haklar düşer.
İşten ayrılma süreci, sadece bir karar değil, aynı zamanda kıdem tazminatı, ihbar süresi, yıllık izin ve haklı fesih gibi birçok hukuki hakkın korunmasını gerektiren ciddi bir aşamadır. Her çalışan, istifa veya fesih kararı almadan önce İş Kanunu kapsamında sahip olduğu hakları bilmek ve belgeli hareket etmek zorundadır.
Yazılı istifa dilekçesi vermek, SGK çıkış kodunu kontrol etmek, kullanılmayan izin ücretlerini ve fazla mesai alacaklarını talep etmek bu sürecin temel adımlarıdır.
Bu makale, işten ayrılmak isteyen çalışanlara hem yasal haklarını koruyarak hem de profesyonel bir şekilde süreci yönetmeleri için yol gösterir.
Unutmayın; doğru hazırlanan dilekçeler, noter ihtarları ve zamanında yapılan arabuluculuk başvuruları hak kaybını önler. İster evlilik, ister emeklilik, ister haklı fesih nedeniyle ayrılın, önemli olan tüm süreci bilinçli, belgeli ve hukuka uygun şekilde yürütmektir.
İŞ HUKUKU AVUKATI İLETİŞİM BİLGİLERİ
İş Hukuku Avukatı : Fatma Türkan Kamış
Telefon : 0532 685 61 40
Adres : AC MOMENT PLAZA /Soğanlık Yeni Mah. Baltacı Mehmet Paşa Sk. B Blok : 18 NO:152, Kartal/İstanbul
Mail : mimozahukuk@gmail.com
Instagram sayfası : Instagram linkini tıkla
Hizmet Alanları :İş Hukuku Davaları
İstifa dilekçesi, iş sözleşmesini sona erdirmek isteyen çalışanın iradesini resmi şekilde işverene bildirdiği yazılı belgedir. En güvenli yöntem, dilekçenin noter aracılığıyla ihtarname şeklinde gönderilmesidir. Bu sayede, hem istifa bildiriminin işverene ulaştığı hem de içeriğin değiştirilemeyeceği ispatlanabilir. Noter ihtarnamesi, ileride doğabilecek tazminat, işsizlik ödeneği veya haksız fesih iddialarında çalışan lehine güçlü bir delil oluşturur.
Dilekçede; istifa tarihi, işyerinin tam unvanı, çalışanın kimlik bilgileri ve istifa gerekçesi açık şekilde yazılmalıdır. Fazla iş yükü, mobbing, ücretlerin geç ödenmesi, izinlerin kullandırılmaması gibi nedenler varsa bunlar da belirtilmelidir. Gerekçesiz istifalarda çalışan yalnızca hak ettiği ücretleri alabilirken, haklı nedenle istifada kıdem tazminatı hakkı da doğar. Bu nedenle istifa dilekçesi kısa ama net olmalı, hem hukuki geçerliliği hem de ilerideki hak taleplerini güvence altına alacak biçimde hazırlanmalıdır.
Tarih: .../... /… ….… A.Ş.
İnsan Kaynakları Müdürlüğü’ne,
…/…/… tarihinden beridir firmanızın (…) adresindeki iş yerinde (…) pozisyonunda çalışmaktayım. Görmüş olduğum lüzum üzerine … /.../ … tarihinden itibaren iş sözleşmemi feshetmek istiyorum.
İş yerinden ayrılışımda tarafıma ödenmesi gereken tüm sosyal hak ve güvencelerimin ödenerek ayrılışımın yapılması hususunda;
Gereğini arz ederim.
Personel Bilgileri İsim-Soyisim
T.C. Kimlik Numarası: (İmza)
Sigorta Numarası:
Adres: İletişim Numarası:
Tarih: .../... /… ….… A.Ş.
../../…. tarihinden itibaren [Şirket Adı]’nda [Pozisyon Adı] olarak çalışmaktayım. Ancak, son zamanlarda iş yerinde yaşanan [örneğin mobbing, ücret ödenmemesi, sağlık koşulları vb.] nedenlerden dolayı İş Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca haklı nedenle iş akdimi feshetmek durumunda kaldım.
İş akdimin haklı nedenle feshedilmesi sonucunda kıdem tazminatımın ve tüm alacaklarımın tarafıma ödenmesini arz ederim.
Personel Bilgileri
T.C. Kimlik Numarası:
Sigorta Numarası:
Adres: İletişim Numarası:
İsim-Soyisim
(İmza)
Tarih: .../... /… ….… A.Ş.
16.11.2016 tarihinden bu yana iş yerinizde sigortalı olarak çalışmaktayım. 4857 ve 1475 sayılı iş kanunun 14. maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi gereği 09.06.2025 tarihi itibariyle, 25 yıl sigortalılık ve 4500 gün prim (ya da 7000 prim günü) ödeme süresini tamamladım. İş yerinden iş sözleşmesini sona erdirerek ayrılıyorum.
Sonuç Olarak : Kıdem tazminatım, fazla mesailerim, genel tatil ve ulusal bayram ücretlerim, Maaş ücretlerim, yıllık, Haftalık tatillerim, UGBT,Fazla mesai, izinlerim vs. tüm işçilik alacaklarımın karşılığı olan toplam ........ TL'yi tebliğ edildiği tarihten itibaren 3 iş günü içinde sizdeki maaş hesabıma yatırmanızı, aksi takdirde işçi alacaklarının tahsili için yasal yollara müracaat edeceğimi ve yargılama gideri ile vekâlet ücretinin tarafınıza ait olacağı hususları vekâleten ihtar ediyorum.
Personel Bilgileri İsim-Soyisim
T.C. Kimlik Numarası: (İmza)
Sigorta Numarası:
Adres: İletişim Numarası:
Tarih: .../... /… ….… A.Ş.
…………………………………
…/…./…… tarihinden beri çalışmakta olduğum işyerinden, işyerinde yaşamış olduğum usulsüzlükler ve iş kanuna aykırı eylemler nedeniyle iş akdimi haklı nedenle fesih edip istifa ediyorum. İş Kanunu kapsamında tarafıma tanınan Tazminat haklarımın ve diğer alacaklarımın kurumunuzda kayıtlı iban numarama 3 iş günü içerisinde yatırılmasını talep ediyorum.
İstifamın kabulü ile ilgili gereğinin yapılmasını arz ederim…./…../…….
Ad Soyad
İmza
TARİH: ../../20..
KONU: Evlilik Nedeniyle İş Sözleşmesinin Feshi ve Kıdem Tazminatı Talebi
... Şirketine
...../...../20.. tarihinden bu yana şirketinizde, ....... (görev/pozisyon) olarak çalışmaktayım. .......... tarihinde gerçekleştirdiğim evliliğe ilişkin belgeler ekte sunulmuştur. 1475 Sayılı İş Kanunu’nun yürürlükte olan 14. maddesi uyarınca, evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde bu hakkımı kullanarak iş akdimi kendi isteğimle sonlandırıyorum.
İşbu fesih bildirimi kapsamında, evlilik nedeniyle işten ayrılmam dolayısıyla hak etmiş olduğum kıdem tazminatımın ve varsa diğer tüm işçilik alacaklarımın tarafıma ödenmesini talep ederim.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla,
Ad Soyad
İmza
…../…../……
………………………… ŞİRKETİ
………………………… MÜDÜRLÜĞÜ’NE
(İnsan Kaynakları Müdürlüğü/Personel Müdürlüğü veya personel işleri ile görevli departman adı)
İşyerinizde ……………… bölümünde …/…/…. tarihinden bu yana çalışmaktayım. Tarafıma …………… tarihde askere çağrı belgesi tebliğ edilmiş bulunmaktadır. Askere çağrı belgesi fotokopisini ekte sunmaktayım.
Bu nedenle tebliğ belgesinde belirtilen …/…/…. tarihinde askere gideceğimi ve aramızda akdedilen iş sözleşmesini bu sebeple feshettiğimi bildirir, feshe bağlı tazminat ve işçilik alacaklarımın tarafıma ödenmesini saygılarımla arz ederim.
Fesih Talebinde Bulunan
Çalışanın
(adı, soyadı, imzası)