HTS KAYDI DELİL OLUR MU? TELEFON MESAJLARI VE SOSYAL MEDYA YAZIŞMALARI GERİYE DÖNÜK KAÇ YIL SAKLANIR?
HTS KAYDI DELİL OLUR MU, GERİYE DÖNÜK KAÇ YILLLIK İSTENİR?
HTS kayıtları, telefon aramaları, kısa mesaj (SMS) trafiği üzerinden eşlerin iletişim geçmişini ortaya koyan en önemli teknik delillerden biridir. Mahkemeler, operatör kayıtları aracılığıyla tarafların kimlerle, hangi saatlerde ve ne sıklıkla görüştüğünü tespit ederek sadakat yükümlülüğünün ihlal edilip edilmediğini değerlendirir. Bu kayıtlar, doğrudan bir aldatma kanıtı olmasa da, güven sarsıcı davranış veya evlilik birliğini temelinden sarsma iddialarının desteklenmesinde büyük önem taşır. Özellikle Yargıtay kararları, HTS kayıtlarının tek başına yeterli olmayacağını, ancak diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde güçlü bir ispat aracı oluşturduğunu vurgulamaktadır.
Günümüzde özellikle boşanma avukatları, müvekkilleri adına mahkemeye başvurarak geriye dönük telefon aramaları ve mesaj kayıtlarını HTS dökümü şeklinde dosyaya kazandırır. Bu süreçte, genellikle arama ve mesaj içeriklerine ulaşmak mümkün olmasa da, iletişim sıklığı ve görüşme zamanları önemli bir delil değeri taşır. Sahibinden izin alınmadan ele geçirilen sosyal medya yazışmaları, WhatsApp konuşmaları veya casus yazılımlar aracılığıyla elde edilen veriler ise hukuka uygun sayılmaz ve mahkeme tarafından reddedilir. Dolayısıyla, boşanma davasında HTS kayıtlarının doğru yorumlanması, yalnızca teknik bir işlem değil, aynı zamanda hukuki bir stratejidir.
HTS Kaydının Tanımı
HTS, İngilizce “Historical Traffic Search” ifadesinin kısaltmasıdır ve Türkçeye “Arama Trafiği Kayıtları” olarak çevrilir. Bu kayıtlar, bir kişinin cep telefonu hattı üzerinden yaptığı aramaları, arandığı numaraları, mesaj gönderim ve alım saatlerini, kullanılan baz istasyonlarını ve süre bilgilerini içerir. Türkiye’de bu veriler Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile GSM operatörleri tarafından tutulur. Ancak HTS kayıtları, tam konum bilgisi ya da konuşma içeriği gibi özel detayları barındırmaz; yalnızca iletişimin zamanı, yönü ve teknik izlerini gösterir.
HTS kayıtları, ceza soruşturmalarında büyük önem taşır çünkü kişinin belirli zamanlarda kimlerle iletişim kurduğunu ortaya koyabilir. Ancak tek başına yeterli delil sayılmaz; mutlaka başka kanıtlarla desteklenmesi gerekir. Bu nedenle hem savunma hem de iddia makamı için dikkatle değerlendirilmelidir.
HTS Kayıtlarının Hukuki Önemi
HTS kayıtları özellikle ceza hukuku açısından sıkça başvurulan bir delil türüdür. Suçun işlendiği zaman ve yerde kimlerin iletişim hâlinde olduğunun belirlenmesi açısından büyük önem taşır. Mahkemeler bu kayıtları delil olarak kabul ederken, tek başına kesin kanıt oluşturmadığını, başka bulgularla desteklenmesi gerektiğini vurgular.
Yargıtay kararlarına göre, sadece HTS kayıtlarına dayanarak mahkûmiyet verilmesi hukuka aykırıdır. Ancak bu kayıtlar olayın ispatı açısından yön gösterici bir değere sahiptir ve birçok davada adaletin sağlanmasında önemli rol oynar.
HTS Kayıtlarında Hangi Bilgiler Yer Alır?
Bir HTS dökümünde, kişinin kimleri aradığı, kimlerden arama aldığı, görüşme süreleri, mesajlaşma saatleri ve kullanılan baz istasyonuna dair veriler bulunur. Bu veriler, kişinin fiziksel konumunu tam olarak göstermese de, bulunduğu bölge hakkında tahmini bilgi sağlar.
HTS verileri, “iletişim trafiğinin izi” gibidir. Yani konuşmanın içeriğini değil, ne zaman, nerede ve kimle bağlantı kurulduğunu gösterir. Bu yönüyle, olay zaman çizelgesi oluşturmakta son derece faydalıdır.
HTS Kaydı Kaç Yıl Saklanır?
Türkiye’de cep telefonu trafiğine ilişkin HTS kayıtları 5 yıl süreyle saklanır. Daha önce bu süre 3 yıldı, ancak düzenleme ile 5 yıla çıkarılmıştır. Yargı birimleri bu kayıtları talep ettiğinde, BTK veya ilgili operatör tarafından belirlenen süreler içinde paylaşılır. Dava dosyasına giren kayıtlar ise arşivde çok daha uzun süre saklanabilir.
HTS kayıtlarının saklama süresinin uzatılması, özellikle karmaşık ceza davalarında geçmişe dönük delil elde edilmesini kolaylaştırır. Ancak bu süre kişisel verilerin korunması bakımından da hassasiyet gerektirir; her talep yasal gerekçeye dayanmalıdır.
HTS Kayıtları Hangi Kurumlarda Bulunur?
HTS kayıtları Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile GSM operatörleri tarafından tutulur. Gerektiğinde savcılık veya mahkeme kararıyla bu kurumlara yazı yazılarak ilgili tarih aralığındaki kayıtlar talep edilir.
Bu sistemin yasal dayanağı 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’dur. Yetkisiz erişim veya kişisel amaçla HTS verilerini talep etmek suçtur. Dolayısıyla, bu bilgilerin sadece adli makamlarca kullanılabileceği unutulmamalıdır.
HTS Kaydının Ceza Yargılamasındaki Rolü
HTS kayıtları, bir suçun işlendiği zaman diliminde şüphelinin kimlerle görüştüğünü, olay yerine yakın bir baz istasyonundan sinyal alıp almadığını gösterebilir. Bu da soruşturmanın yönünü belirleyen kritik bir unsurdur.
HTS kayıtları genellikle olayın doğrudan kanıtı değil, dolaylı göstergesidir. Ancak cinayet, dolandırıcılık veya terör gibi suçlarda sanığın olayla bağlantısını gösterebilecek güçlü bir destekleyici kanıt olarak değerlendirilir.
Boşanma Davalarında Telefon Arama ve SMS (Kısa Mesaj) Kayıtları Getirtilebilir Mi?
Boşanma davalarında, eşlerin birbirleriyle veya üçüncü kişilerle yaptığı telefon görüşmeleri ve kısa mesaj (SMS) trafiği, mahkemeden talep edilmesi hâlinde dosyaya HTS (Historical Traffic Search) kayıtları olarak eklenir. Bunun için dava sürecinin başında, özellikle dilekçelerin teatisi aşamasında, tarafın bu delile dayanacağını açıkça belirtmesi gerekir. Operatör kayıtları tarafların elinde bulunmasa da, hangi numaraya ve hangi operatöre ait oldukları belirtilerek müzekkere talep edilebilir. Bu sayede mahkeme, geriye dönük olarak arama ve mesaj trafiğini içeren kayıtları dosyaya dâhil edebilir.
HTS kayıtları boşanma davalarında eşlerin sadakat yükümlülüğünü ihlal edip etmediğinin tespitinde önemli bir araçtır. Ancak bu kayıtlar, yalnızca iletişim sıklığı ve yönünü gösterir; konuşmanın içeriğini değil. Bu nedenle tek başına ihanetin kanıtı sayılmaz ama mahkemenin kanaatini güçlendirir.
Operatörden Gelen Telefon Kayıtlarında Hangi Bilgiler Bulunur?
Operatörlerden gelen HTS dökümleri, yalnızca teknik verileri içerir:
- Hangi tarihte ve saatte kim arandı,
- Hangi numaradan arama geldi,
- Görüşme ne kadar sürdü,
- Kaç kere ve hangi numaralara mesaj gönderildi,
- Hangi numaralardan mesaj alındı.
Ancak görüşme ses kayıtları veya mesaj içerikleri bu dökümlerde yer almaz. Bu yaygın bir yanlış bilgidir; operatörler hiçbir koşulda konuşma veya yazışma içeriğini paylaşmaz.
HTS kayıtları, “kim, ne zaman, kiminle konuştu” bilgisini verir ama “ne konuştu”yu göstermez. Dolayısıyla, tarafların iletişim sıklığı güven sarsıcı davranışın göstergesi olabilir; ancak bu verilerin yorumlanması dikkatli yapılmalıdır.
Sosyal Medya Yazışmaları ve Operatör Kayıtları Aynı Mıdır?
Facebook, Instagram, WhatsApp, Twitter, TikTok gibi sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları, operatör kayıtlarıyla aynı düzlemde değildir. Bu platformlar, Türkiye’deki mahkemelerden gelen müzekkere taleplerine genellikle yanıt vermezler veya kullanıcı gizliliğini gerekçe göstererek ret cevabı gönderirler. Bu nedenle sosyal medya mesajlaşmaları mahkeme tarafından doğrudan operatör aracılığıyla getirilemez.
Ancak taraflar, bu yazışmalara ilişkin ekran görüntülerini delil olarak sunabilir. Bu görüntülerin hukuka uygun biçimde, yani casus yazılım veya şifre kırma yöntemiyle değil, meşru şekilde elde edilmiş olması gerekir.
Sosyal medya mesajlarının dosyaya dâhil edilmesi mümkündür ancak nasıl elde edildiği çok önemlidir. Hukuka aykırı yolla alınan her delil, davayı güçlendirmek yerine zayıflatır. Bu nedenle her adım konu boşanma ise boşanma avukatı aracılığıyla yürütülmelidir.
Casus Yazılım Kullanılarak Elde Edilen Kayıtlar Delil Sayılır mı?
Casus yazılım kullanarak elde edilen telefon görüşmeleri, mesajlar veya sosyal medya kayıtları hukuka aykırı delil sayılır. Bu tür veriler mahkemede kullanılamaz; hatta bu eylemler, kişisel verilerin ihlali ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarına neden olabilir. Bu tür delilleri sunan taraf hakkında cezai işlem yapılması dahi mümkündür.
Delilin hukuka uygun şekilde elde edilmesi, davanın en temel şartıdır. “Amaca ulaşmak için her yol mubahtır” anlayışı hukukta geçerli değildir. Casus yazılımlar kullanmak, çoğu zaman davayı kazanmak yerine cezai sorumluluk doğurur.
HTS Kaydında Mesaj İçeriği Çıkar Mı?
HTS kayıtları, bir kişinin hangi numaraya ne zaman SMS veya MMS gönderdiğini, hangi baz istasyonunu kullandığını ve mesajın gönderildiği-saati gibi teknik bilgileri içerir. Ancak mesajın içeriği yani yazılan metin bu kayıtlarda yer almaz. Yalnızca mesajın varlığı, zamanı ve yönü tespit edilebilir.
HTS, sadece iletişim trafiğini gösterdiği için mesajın ne yazıldığını bilemezsiniz. Bu nedenle, mesaj içeriklerinin tespiti ancak adli bilişim incelemesiyle, cihazın teknik olarak incelenmesi sonucunda mümkündür.
HTS Kaydında Konuşma İçeriği Çıkar Mı?
HTS kayıtları telefon görüşmesinin içeriğini değil, konuşmanın süresini, yönünü ve zamanını gösterir. Örneğin, 15 dakikalık bir aramanın yapıldığı, kim tarafından başlatıldığı ve hangi baz istasyonundan gerçekleştiği bu kayıtlarda bulunur. Ancak konuşmada ne söylendiği HTS’de yer almaz.
Bir telefon görüşmesinin içeriğine ulaşmak için mahkeme kararıyla “iletişimin dinlenmesi” süreci gerekir. Bu tür işlemler CMK 135. maddeye dayanır ve sadece “katalog suçlar” denilen ciddi suçlar için uygulanabilir.
HTS Kaydında Konum Bilgisi Çıkar Mı?
HTS kayıtları, arama veya mesaj sırasında kullanılan baz istasyonu bilgilerini gösterir. Bu sayede kişinin o an bulunduğu mahalle veya ilçe gibi yaklaşık konumu tespit edilebilir. Ancak tam konum koordinatları (örneğin sokak ya da bina) HTS kayıtlarında yer almaz.
Baz istasyonu bilgisi, bir kişinin olay yeri civarında olup olmadığını belirlemek açısından önemli bir ipucu sağlar. Ancak HTS, “konum belirleme” aracı değil; “iletişim yönü tespit” sistemidir. Bu nedenle konum tespitinde kesinlik değil, tahmin söz konusudur.
HTS Kayıtlarında WhatsApp Görülür Mü?
WhatsApp, internet tabanlı bir mesajlaşma uygulamasıdır. Bu nedenle GSM operatörleri üzerinden değil, veri bağlantısı (Wi-Fi veya mobil internet) üzerinden çalışır. Bu sebeple, HTS kayıtlarında WhatsApp mesajları veya aramaları görünmez. Ancak uygulama üzerinden yapılan işlemler, cihazın incelemesiyle tespit edilebilir.
HTS sistemi, yalnızca GSM sinyallerini kaydeder. WhatsApp gibi internet tabanlı uygulamalardaki görüşmeler bu sistemin dışında kalır. Dolayısıyla WhatsApp kayıtlarına ulaşmak için telefonun kendisi üzerinde adli bilişim incelemesi yapılması gerekir.
Silinen WhatsApp Konuşmaları Mahkemede Çıkar Mı?
HTS kayıtları üzerinden WhatsApp mesaj içeriklerine ulaşmak mümkün değildir. Ancak adli makamlar, özellikle bilişim suçlarında veya katalog suçlarda, teknik incelemeler yoluyla cihazın hafızasında silinen verileri kurtarabilir. Android ve iOS sistemlerinde bu tür silinen verilerin bir kısmı geri getirilebilir.
Silinen mesajların kurtarılması, cihazın incelenmesine bağlıdır. Yani yalnızca HTS kaydıyla değil, bilişim uzmanlarının teknik çalışmalarıyla elde edilebilir. Bu durum, mahkemelerin dijital delil elde etme sürecinde sıkça başvurduğu yöntemlerden biridir.
HTS Kayıtlarında İnternet Görülür Mü?
HTS kayıtlarında, kullanıcının internete ne zaman bağlandığına ve bağlantının ne kadar sürdüğüne dair veriler yer alır. Ancak hangi web sitesine girildiği veya hangi uygulamaların kullanıldığı bilgisi bu kayıtlarda bulunmaz. Yani HTS yalnızca “internet bağlantısı var/yok” bilgisini gösterir.
HTS kayıtları, internet kullanımını yüzeysel biçimde gösterir. Kullanıcının çevrim içi aktiviteleri veya ziyaret ettiği siteler için farklı bir inceleme gerekir. Bu da “trafik verisi analizi” veya “bilişim incelemesi” olarak adlandırılır.
HTS Kayıtları Gizlilik Tutulur Mu?
HTS verileri, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında “kişisel veri” sayılır. Bu kayıtlar, yalnızca savcılık veya mahkeme kararıyla talep edilebilir ve gizlilik esasına göre korunur.
HTS kayıtlarının hukuka aykırı biçimde elde edilmesi veya paylaşılması, kişisel verilerin ihlali anlamına gelir. Bu durumda hem idari hem de cezai yaptırımlar uygulanabilir. Bu nedenle HTS talebi yalnızca yetkili merciler tarafından yapılmalıdır.
HTS Kayıtları Hangi Suçlarda İstenir?
HTS kayıtları yalnızca ağır suçlarda değil, pek çok soruşturma türünde talep edilebilir. Tehdit, hakaret, dolandırıcılık, cinsel saldırı, hırsızlık, organize suçlar ve hatta kasten öldürme gibi birçok olayda HTS kayıtları delil olarak istenir. Özellikle telefonla yapılan tehdit ve hakaret olaylarında, görüşme veya mesaj içerikleri belirlenemese bile, arama ve mesaj trafiği suçun işlendiğini kanıtlayabilir.
HTS kayıtları, olayın teknik izini ortaya koyar. Bu kayıtlar sayesinde sanığın olayla bağlantısı netleşebilir. Ancak HTS, her zaman tek başına suçun işlendiğini göstermez; diğer kanıtlarla birlikte değerlendirildiğinde anlam kazanır.
HTS İncelemesi Nasıl Yapılır?
HTS kayıtlarının analizi genellikle Cumhuriyet Savcısı, mahkeme hâkimi veya bilişim uzmanları tarafından yapılır. İnceleme sırasında, aramaların sıklığı, süresi, saatleri, aramaların aynı baz istasyonundan yapılıp yapılmadığı gibi teknik detaylar değerlendirilir. Bu veriler, olayın zaman çizelgesini çıkarmada önemli bir rol oynar.
HTS incelemesi, teknik bir süreçtir. Sadece sayılara değil, iletişim sıklığı ve zamansal uyuma da bakılır. Özellikle organize suçlarda bu analizler, kişilerin birbirleriyle sistematik iletişim kurup kurmadığını ortaya çıkarır.
HTS İncelemesine İlişkin Yargıtay Kararı
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 04.07.2024 tarihli kararında, HTS kayıtlarının delil olarak kullanılabilmesi için diğer verilerle desteklenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, aramaların süresi, düzenliliği, arama yapılan kişilerin rütbeleri ve konuşmaların örgütsel nitelikte olup olmadığı gibi kriterler detaylı biçimde incelenmiştir.
Yargıtay, HTS kayıtlarının yalnızca teknik bilgi sunduğunu, ancak kişisel irtibatın niteliğini açıklamadığını belirtmiştir. Bu nedenle, HTS tek başına bir mahkûmiyet gerekçesi olamaz; ancak suçun oluşumunu destekleyen önemli bir veri olarak kabul edilir.
HTS Kayıtları Neyi Kapsar?
HTS kayıtları; kimin kimi aradığı, aramaların süresi, mesajlaşmalar, kullanılan baz istasyonları ve cihazın IMEI numarası gibi bilgileri içerir. Ancak konuşma ve mesaj içerikleri HTS kayıtlarına dâhil değildir. Bu nedenle HTS, teknik bağlantı düzeyinde bilgi verir ama kişisel iletişim detayını göstermez.
HTS, “iletişim trafiği haritası” gibidir. Yani kimin kimle temas kurduğunu gösterir, ama o temasın içeriğini değil. Bu ayrım, delilin niteliğini doğru yorumlamak açısından son derece önemlidir.
Örgütlü suçlarda HTS Kaydı Nedir?
Örgütlü suçlarda HTS kayıtları sıkça incelenen bir delil türüdür. Sanıkların ankesörlü veya sabit hatlardan yaptıkları ardışık aramalar, belirli dönemlerde aynı kişilerle düzenli iletişim kurdukları tespit edilirse bu kayıtlar örgütsel bağlantı şüphesini doğurabilir. Ancak bu kayıtlar tek başına kesin delil sayılmaz.
Örgütlü suçlarda HTS kayıtları genellikle “örgütsel temas” tespitinde kullanılır. Fakat Yargıtay, bu kayıtların mutlaka başka kanıtlarla (tanık ifadesi vb.) desteklenmesi gerektiğini açıkça belirtmiştir.
Örgütlü Suçlarda HTS Kaydı Yargıtay Kararı
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 12.09.2024 tarihli kararında, sanığın yalnızca ankesör aramalarıyla suçlanmasının yeterli olmadığı, örgüt üyeliği için başka delillerin de bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, aramaların saatlerinin örgütsel düzene uymadığı, arama sürelerinin uzun olduğu ve sanığın FETÖ ile bağlantısını gösteren başka kayıt bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.
Bu karar, “sadece HTS kayıtları delil olabilir mi?” sorusuna açık yanıt verir: Hayır. HTS kayıtları, ancak diğer somut delillerle desteklendiğinde mahkûmiyet kararına dayanak olabilir.
Sadece HTS Kayıtları Delil Olur Mu?
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, yalnızca HTS kayıtları tek başına mahkûmiyet kararı vermek için yeterli değildir. Bu kayıtlar, olayın teknik bağlantısını ortaya koysa da, suçun kim tarafından işlendiğini kesin biçimde göstermez. Ancak kamera kayıtları, tanık beyanı veya olay yeri incelemesi gibi delillerle birlikte değerlendirildiğinde güçlü bir kanıta dönüşür.
HTS, olayın görünmeyen bağlantılarını gösterebilir; ama tek başına bir hüküm kurdurmaz. Dolayısıyla, ceza hukukunda her zaman “delillerin bütünlüğü” esası geçerlidir. Yani HTS, destekleyici bir delildir; belirleyici değil.
Sadece HTS Kayıtları Delil Olur Mu? – Yargıtay Kararı
Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 03.07.2024 tarihli kararında, HTS kayıtlarının kamera görüntüleri ve tanık beyanlarıyla birlikte değerlendirildiği bir cinayet davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir. Bu örnek, HTS kayıtlarının diğer delillerle birleştiğinde suçun ispatında güçlü bir araç haline geldiğini göstermektedir.
Bu karar, HTS’nin tek başına değil ama diğer delillerle birlikte kullanıldığında adaletin tesisinde ne kadar önemli olabileceğini kanıtlar. Özellikle zaman, yer ve kişi ilişkisini kurmada HTS kayıtları vazgeçilmezdir.
HTS Dökümü Nasıl Alınır?
Bir kişinin kendi talebiyle GSM operatöründen veya BTK’dan doğrudan HTS dökümü alması mümkün değildir. Bu kayıtlar yalnızca mahkeme veya savcılık kararıyla talep edilebilir. Kişi, kendi hattına ilişkin sınırlı bilgileri (örneğin fatura detayları veya arama geçmişi) operatör aracılığıyla görebilir; ancak HTS kapsamındaki baz istasyonu ve trafik verilerine erişemez.
HTS kayıtları özel nitelikli kişisel veri sayıldığı için yalnızca adli makamların talebiyle paylaşılır. Bu sistem, hem bireylerin gizliliğini korur hem de delil güvenliğini sağlar.
HTS Kaydı Kaç Günde Çıkar?
Savcılık veya mahkeme tarafından BTK’ya yazılan müzekkere sonrasında, istenen tarih aralığındaki HTS kayıtları genellikle 1 ila 15 gün arasında gönderilir. Süre, dosyanın kapsamına ve talep edilen tarih aralığına göre değişebilir.
Soruşturmanın yoğunluğu veya teknik analiz gereksinimi bu süreyi uzatabilir. Ancak BTK genellikle talebi en geç iki hafta içinde tamamlayarak ilgili adli makama iletir.
Savcılık Geriye Dönük Telefon Dinlemesi Yapabilir Mi?
Teknik olarak savcılık, geçmişe dönük telefon dinlemesi yapamaz. CMK 135. maddeye göre iletişimin dinlenmesi yalnızca hakim kararıyla ve ileriye dönük olarak yapılabilir. Ancak geriye dönük HTS kayıtları 5 yıllık arşiv süresi içinde savcılıkça istenebilir.
Bu durum, geçmişte ne söylendiğini değil, kimin kimle ne zaman iletişim kurduğunu gösterir. Dolayısıyla HTS kayıtları, “dinleme” değil “trafik incelemesi” olarak değerlendirilir.
HTS Kaydı Geriye Dönük Kaç Yıl İçerisinde İstenebilir?
BTK ve GSM operatörleri, yasal olarak HTS kayıtlarını 5 yıl süreyle saklamak zorundadır. Bu nedenle savcılık veya mahkeme, en fazla 5 yıl öncesine kadar olan kayıtları talep edebilir. Daha eski kayıtlar arşivden silindiği için temin edilemez.
Bu süre sınırlaması, hem veri güvenliği hem de kişisel gizliliğin korunması için belirlenmiştir. 5 yılın üzerindeki talepler, sistemsel olarak mümkün değildir ve BTK tarafından reddedilir.
Savcılık Telefon İncelemesi Kaç Gün Sürer?
Telefon incelemesinin süresi, soruşturmanın kapsamına, cihaz sayısına ve delil durumuna göre değişir. Bazı durumlarda telefon adli emanette tutulur ve bilirkişi incelemesi aylar sürebilir. Ancak genellikle savcılık, inceleme tamamlandığında veya yargılamaya geçildiğinde cihazı iade eder.
Bilişim incelemeleri teknik süreçlerdir ve sabır gerektirir. Özellikle veri kurtarma veya şifre çözme işlemleri uzun sürebilir. Ancak bu süreç, adli delillerin doğruluğu açısından hayati önem taşır.
Telefon Dökümü Kaç Aylık Çıkar?
Telefon dökümleri, HTS kayıtlarıyla aynı süreye tabidir. Yani bir hattın geriye dönük en fazla 5 yıl içerisindeki arama, mesaj ve baz bilgileri tespit edilebilir. Daha eski kayıtlar sistemde yer almadığından döküm alınamaz.
Uygulamada “telefon dökümü” ile “HTS kaydı” aynı anlamda kullanılır. Ancak fatura dökümü yalnızca görüşme listesi iken HTS, teknik trafik verilerini de kapsar. Bu fark, adli süreçte büyük önem taşır.
Mahkeme Kararı Olmadan Telefon Kayıtları Çıkar Mı?
Cumhuriyet savcıları, yürütülen soruşturma kapsamında mahkeme kararı olmadan da HTS kayıtlarını talep edebilir. Ancak “iletişimin tespiti” veya “dinleme” işlemleri için hâkim kararı şarttır. Savcı yalnızca mevcut trafik kayıtlarını isteyebilir, konuşma içeriğini alamaz.
Bu ayrım çok önemlidir: Savcılık trafik verisine ulaşabilir ama iletişim içeriğine ulaşamaz. Yani sadece kimlerle, ne zaman ve ne kadar konuşulduğunu görebilir.
HTS Kayıtlarına Kimler Bakabilir?
HTS kayıtlarına yalnızca Cumhuriyet Savcıları, hâkimler ve bu yetkiyi taşıyan adli birimler erişebilir. Avukatlar veya bireyler, bu kayıtlara doğrudan ulaşamazlar. Ancak dava dosyasına girmiş HTS kayıtları avukat tarafından incelenebilir.
HTS kayıtlarının gizliliği hukuk sisteminin temel prensiplerinden biridir. Bu sayede kişisel mahremiyet korunur ve delillerin manipülasyonu engellenir.
Kişi Kendi HTS Kaydını İsteyebilir Mi?
Kişi, GSM operatörüne veya BTK’ya başvurarak kendi HTS dökümünü alamaz. Ancak operatörün sunduğu “fatura detayı” hizmetiyle kiminle, ne kadar süreyle konuştuğunu görebilir. Bu belge HTS yerine geçmez.
Kişisel talep hakkı sınırlıdır çünkü HTS yalnızca yargısal delil niteliğindedir. Yani bu veriler kişisel merakla değil, adli amaçla talep edilebilir.
Boşanma Davasında HTS Kaydı İstenir Mi?
HTS kayıtları sadece ceza yargılamalarında değil, boşanma davaları gibi hukuk davalarında da kullanılabilir. Eşin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine veya başka biriyle sık iletişim kurduğuna dair delil olarak mahkeme HTS kaydı talep edebilir. Ancak bu kayıt, yalnızca telefon trafiğini gösterir; konuşmanın veya mesajın içeriğini değil.
HTS, boşanma davalarında dolaylı bir kanıttır. Eşin belirli bir kişiyle sürekli iletişim hâlinde olduğunu gösterebilir, fakat tek başına ihanetin kanıtı sayılamaz. Mahkeme, HTS’yi diğer delillerle birlikte değerlendirir.
Mahkeme Telefon Ses Kayıtlarını İsteyebilir Mi?
Mahkeme, geçmişte yapılan telefon konuşmalarının ses kayıtlarını talep edemez çünkü GSM operatörleri bu içerikleri saklamaz. Ancak hâkim kararıyla yapılan “iletişimin dinlenmesi” işlemleri sonucunda elde edilen kayıtlar, “tape” adıyla savcılığa gönderilebilir. Bu kayıtlar yalnızca katalog suçlar kapsamında mümkündür.
HTS kayıtları “kim aradı” sorusuna cevap verirken, tape kayıtları “ne konuşuldu” sorusuna yanıt verir. Bu fark, yargılama sürecinde hangi tür verinin kullanılabileceğini belirler.
Telefon Kayıtları Mahkemede Delil Olur Mu?
Telefon kayıtlarının delil niteliği, hangi türden kayıtlardan bahsedildiğine göre değişir. HTS kayıtları çoğu zaman destekleyici delil olarak kabul edilir. Ancak CMK 135. maddeye göre yapılan iletişim tespitiyle elde edilen ses kayıtları, tek başına delil olabilir.
Yargıtay, birçok kararında HTS kayıtlarının ancak diğer kanıtlarla birlikte hükme esas alınabileceğini vurgulamıştır. Bu nedenle mahkeme, HTS verilerini “tek başına değil, bütün içinde” değerlendirir.
Tape Kayıtları Tek Başına Delil Olur Mu?
Tape kayıtları, mahkeme kararıyla yapılan iletişimin dinlenmesi sonucu oluşturulan ses dökümleridir. Bu kayıtlar teknik inceleme sonucunda hazırlandığı için tek başına delil olarak kabul edilebilir. Buna karşılık HTS kayıtları, yalnızca teknik trafik verisidir ve içerik bilgisi içermediği için tek başına yeterli değildir.
Tape kayıtları, sanığın beyanlarını doğrudan ortaya koyduğu için güçlü delil sayılır. Ancak bu kayıtların hukuka uygun biçimde elde edilmesi şarttır; aksi halde mahkeme bunları geçersiz sayar.
Geçmişe Dönük Telefon Konuşma Kayıtları Kaç Yıl Saklanır?
Geçmişe dönük HTS kayıtları, ilgili kurumlarda 5 yıl süreyle saklanır. Bu süre dolduktan sonra arşivden silinir. Bu nedenle, beş yıl öncesine ait konuşma veya mesaj trafiği adli olarak artık temin edilemez.
Bu süre sınırı, hem veri güvenliği hem de bireysel mahremiyetin korunması açısından önemlidir. Mahkemeler bu süreyi aşan talepleri dikkate almaz.
HTS Kayıtları Dinlenir Mi?
HTS kayıtları, geçmişte yapılan arama ve mesaj trafiğini gösterir. Bu nedenle anlık olarak dinleme mümkün değildir. Dinleme işlemi yalnızca CMK 135 kapsamında, mahkeme kararıyla yapılabilir. HTS verileri ise geçmişe dönük inceleme sağlar.
HTS dinlenemez, sadece incelenir. Bu kayıtlar bir “iletişim iz haritası” gibidir; konuşmayı değil, konuşmanın gerçekleştiğini gösterir.
Tanığın HTS Kayıtları İstenebilir Mi?
Bir davada yalnızca sanığın değil, tanık veya davayla ilgili diğer kişilerin HTS kayıtları da talep edilebilir. Bu, olayın aydınlatılması açısından mümkündür. Ancak söz konusu kayıtlar kişisel veri olduğundan, sadece adli makamların erişimine açıktır ve gizlilik esasına göre korunur.
Mahkemeler tanıkların HTS verilerini yalnızca gerekli durumlarda ister. Bu da delilin ölçülülük ve gizlilik ilkelerine uygun şekilde kullanılmasını sağlar.
HTS Kayıtlarının Delil Niteliği
HTS kayıtları, doğrudan suçun işlendiğini göstermez; ancak sanığın suçla ilişkilendirilebileceği zaman, yer ve kişi bağlantılarını ortaya çıkarabilir. Bu nedenle mahkemeler, HTS verilerini dolaylı delil olarak kabul eder.
HTS, olayın perde arkasındaki bağlantıları çözmede güçlü bir araçtır. Fakat tek başına hüküm kurmak için değil, deliller zincirini tamamlamak için kullanılır.
HTS Verilerinin Kişisel Veri Statüsü
HTS kayıtları, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu gereğince “özel nitelikli kişisel veri” olarak tanımlanır. Bu nedenle üçüncü kişilerle paylaşılması yasaktır. Sadece mahkeme veya savcılık kararıyla işlenebilir.
HTS verilerinin korunması, bireylerin haberleşme özgürlüğü ve mahremiyet hakkı için hayati öneme sahiptir. Bu verilerin izinsiz paylaşılması hem suçtur hem de tazminat sorumluluğu doğurabilir.
Genel Değerlendirme
HTS kayıtları, iletişimin teknik izlerini taşıyan önemli delillerdir. Ceza yargılamalarında olayın zaman ve kişi bağlantısını kurmakta, hukuk davalarında ise iletişim sıklığını göstermek için kullanılabilir. Ancak hiçbir zaman konuşma içeriğini veya kesin eylemi kanıtlamaz. Bu nedenle HTS, adaletin hizmetinde güçlü ama sınırları belirli bir araçtır.
HTS kayıtlarının önemi, verilerin güvenilirliği kadar doğru yorumlanmasında yatar. Mahkemeler bu kayıtları dikkatle değerlendirir; çünkü yanlış bir yorum, bir kişinin özgürlüğünü ya da itibarını doğrudan etkileyebilir.
Boşanmada Arama ve Mesaj Kayıtlarına İlişkin Yargıtay Kararları
Yargıtay’ın içtihatlarına göre, boşanma davalarında HTS kayıtlarının dosyaya kazandırılmaması veya eksik incelenmesi bozma sebebidir. Çünkü bu kayıtlar, sadakat yükümlülüğünün ihlali veya güven sarsıcı davranışın ispatında önemli bir delil niteliği taşır.
Örneğin:
-
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/19875 E., 2016/12496 K. kararında, kadının bir erkekle olağandışı sıklıkta telefon görüşmeleri yaptığı, bunun sadakat yükümlülüğüne aykırı olduğu vurgulanmıştır.
-
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9054 E., 2022/49 K. kararında, sık ve uzun görüşmelerin kime ait olduğu araştırılmadan hüküm kurulmasının eksik inceleme sayıldığı belirtilmiştir.
-
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/26822 E., 2016/1688 K. kararında ise, telefon numaralarının sahipleri tespit edilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu vurgulanmıştır.
-
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/2549 E., 2020/3717 K. kararında, başka kadınlarla yapılan telefon görüşmelerinin güven sarsıcı davranış kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Yargıtay kararları açıkça göstermektedir ki, HTS kayıtları zina ispatı için tek başına yeterli olmasa da, sadakat yükümlülüğünün ihlali ve güven sarsıcı davranış bakımından güçlü bir delildir. Mahkemeler bu kayıtları, olayın zamanına ve görüşme sıklığına göre değerlendirerek kusur oranını belirler.
Konu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
1. Boşanma davasında HTS kaydı nedir?
HTS kaydı, “Historical Traffic Search” ifadesinin kısaltmasıdır ve boşanma davalarında eşlerin telefon görüşme ve mesaj trafiğini gösteren teknik verileri içerir. Bu kayıtlar, hangi numaralarla, hangi tarihlerde ve ne kadar süreyle görüşme yapıldığını gösterir; ancak konuşma veya mesaj içerikleri yer almaz.
2. HTS kaydı boşanma davasında nasıl delil olur?
Mahkeme, HTS kayıtlarını tarafların sadakat yükümlülüğünü ihlal edip etmediğini değerlendirmek için kullanır. Özellikle sık ve uzun süreli görüşmeler, karşı cinsle yapılan olağandışı iletişimler güven sarsıcı davranış olarak kabul edilebilir.
3. Boşanma davasında telefon arama kayıtları nasıl istenir?
Taraflardan biri, dilekçesinde operatör kayıtlarına dayanacağını belirtir ve mahkemeden müzekkere yazılmasını talep eder. Bu talep üzerine hâkim, ilgili GSM operatöründen belirli tarih aralıklarına ait HTS kayıtlarını ister.
4. HTS kayıtlarında konuşma içeriği çıkar mı?
Hayır, HTS kayıtlarında konuşmanın içeriği yer almaz. Bu kayıtlar yalnızca görüşme yapılan numarayı, tarihi, saati, süresi ve baz istasyonunu gösterir. Konuşma içeriği ancak mahkeme kararıyla yapılan dinleme sonucu elde edilebilir.
5. SMS mesajlarının içeriği HTS kaydında görülür mü?
HTS kayıtları sadece SMS gönderim zamanı, yönü ve alıcı bilgilerini içerir; mesaj metinleri bu kayıtlarda yer almaz. Dolayısıyla, mesajın ne yazdığı operatör kayıtlarından öğrenilemez.
6. Sosyal medya yazışmaları boşanma davasında delil olabilir mi?
Facebook, Instagram, WhatsApp, Twitter gibi sosyal medya uygulamalarındaki yazışmalar doğrudan mahkeme tarafından operatör aracılığıyla getirilemez. Ancak taraflar, ekran görüntülerini hukuka uygun şekilde elde etmişse delil olarak sunabilir.
7. Casus yazılımla elde edilen mesajlar mahkemede geçerli midir?
Casus yazılımlarla alınan mesajlar veya görüşme kayıtları hukuka aykırı delildir ve mahkemede kullanılamaz. Hatta bu tür verileri kullanan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulabilir.
8. Boşanma davasında telefon dökümü kaç yıl geriye gider?
GSM operatörleri, HTS kayıtlarını yasal olarak beş yıl süreyle saklamakla yükümlüdür. Bu nedenle mahkeme, en fazla beş yıl öncesine ait telefon arama ve mesaj kayıtlarını talep edebilir.
9. HTS kayıtlarını kimler isteyebilir?
HTS kayıtlarını sadece Cumhuriyet Savcıları veya mahkemeler talep edebilir. Taraflar doğrudan operatörlerden bu kayıtları alamaz, ancak avukatları aracılığıyla mahkemeden talepte bulunabilir.
10. Boşanma davasında sık görüşülen numaralar ne ifade eder?
Eşin sürekli aynı numarayla iletişim kurması, özellikle karşı cinsle yapılan görüşmeler, sadakat yükümlülüğünün ihlali veya güven sarsıcı davranış olarak değerlendirilebilir. Ancak bu durum tek başına zina ispatı sayılmaz.
11. HTS kayıtları boşanma davasında ihanet kanıtı olur mu?
HTS kayıtları doğrudan ihanet kanıtı sayılmaz, ancak eşin olağandışı görüşme sıklığı sadakatsizlik şüphesini güçlendirir. Mahkeme bu kayıtları, tanık beyanı ve diğer delillerle birlikte değerlendirir.
12. Yargıtay HTS kayıtlarına nasıl bakıyor?
Yargıtay kararlarına göre, sadece HTS kayıtlarıyla hüküm kurulamaz. Ancak bu kayıtlar güven sarsıcı davranışların veya sadakat ihlalinin ispatında önemli bir destekleyici delildir.
13. HTS kayıtları WhatsApp mesajlarını gösterir mi?
Hayır, WhatsApp internet tabanlı bir uygulamadır ve GSM operatörleri bu platformdaki mesajlaşmaları kaydetmez. Bu nedenle WhatsApp görüşmeleri HTS kayıtlarında yer almaz.
14. Boşanma davasında HTS kayıtları ne kadar sürede gelir?
Mahkeme müzekkeresi operatöre ulaştıktan sonra HTS kayıtları genellikle 1 ila 15 gün içinde gönderilir. Süre, talep edilen tarih aralığına ve dosya yoğunluğuna göre değişebilir.
15. Eşimin telefon kayıtlarını kendi başıma alabilir miyim?
Hayır, bir kişinin rızası olmadan telefon kayıtlarını almak veya paylaşmak özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturur. Bu tür işlemler sadece mahkeme kararıyla yapılabilir.
16. HTS kayıtları boşanma davasında kusur belirlemede etkili midir?
Evet, HTS kayıtları eşin güven sarsıcı davranışlarının tespitinde etkilidir. Mahkemeler, bu kayıtları diğer delillerle birlikte değerlendirerek kusur oranını belirler.
17. HTS kayıtlarıyla hangi bilgiler öğrenilebilir?
HTS kayıtlarında, kimin kimi aradığı, görüşme süreleri, baz istasyonu bilgileri ve mesaj yönü yer alır. Ancak mesaj veya konuşma içeriği bulunmaz.
18. Boşanma davasında sosyal medya hesapları incelenebilir mi?
Mahkeme, sosyal medya hesaplarının içeriklerini doğrudan isteyemez. Ancak taraflar bu hesaplardan alınan paylaşımları veya mesaj ekran görüntülerini delil olarak sunabilir.
19. HTS kayıtlarıyla eşin konumu öğrenilebilir mi?
HTS verilerinde tam konum bilgisi bulunmaz. Ancak kullanılan baz istasyonu sayesinde kişinin o anda bulunduğu ilçe veya bölge tahmin edilebilir.
20. HTS kayıtlarının hukuka aykırı elde edilmesi ne sonuç doğurur?
Hukuka aykırı şekilde elde edilen HTS veya benzeri veriler mahkemede geçerli sayılmaz. Ayrıca bu kayıtları izinsiz temin eden veya paylaşan kişiler hakkında cezai işlem uygulanabilir.
Sonuç
HTS kayıtları, doğru yorumlandığında bir davayı yönlendirebilecek kadar etkili bir delildir. Ancak bu verilerin elde edilmesi, yorumlanması ve mahkemeye sunulması mutlaka uzman bir avukat aracılığıyla yapılmalıdır. Aksi halde, hukuka aykırı elde edilmiş deliller davanın reddine veya hatta cezai soruşturmaya yol açabilir.
HTS kayıtları, özellikle boşanma davalarında eşlerin davranış biçimlerini ve iletişim alışkanlıklarını ortaya koyar. Bu kayıtlar, doğrudan bir ihanet kanıtı olmasa da, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterebilecek güçlü bir göstergedir. Özellikle akşam saatlerinde, karşı cinsle sık ve uzun süreli telefon görüşmeleri sadakat yükümlülüğünün ihlali olarak kabul edilebilir.Boşanma davalarında HTS kayıtları, eşlerin iletişim trafiğini teknik olarak ortaya koyan, dolaylı ancak güçlü bir delil niteliği taşır.
Mahkemeler, tarafların hangi numaralarla, ne sıklıkla ve hangi saatlerde görüştüğünü inceleyerek sadakat yükümlülüğünün ihlal edilip edilmediğini değerlendirebilir. Her ne kadar bu kayıtlar mesaj içeriklerini veya konuşma detaylarını içermese de, güven sarsıcı davranış, sadakatsizlik, evlilik birliğinin sarsılması gibi iddiaların ispatında önemli bir dayanak oluşturur. Özellikle Yargıtay kararları, HTS kayıtlarının diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde hükme esas alınabileceğini; ancak tek başına boşanma gerekçesi oluşturamayacağını açıkça ortaya koymaktadır.
Günümüzde boşanma avukatları, müvekkillerinin iddialarını desteklemek amacıyla HTS dökümlerini dosyaya kazandırmakta, operatör kayıtlarıyla eşin iletişim geçmişini analiz ederek davayı güçlendirmektedir. Bununla birlikte, hukuka aykırı yollarla elde edilen veriler – örneğin casus yazılımlar veya şifre kırma yöntemleri – hiçbir şekilde geçerli delil sayılmaz ve ceza sorumluluğu doğurabilir. Sonuç olarak, boşanma davasında HTS kaydı doğru kullanıldığında hakikatin ortaya çıkmasına katkı sağlar; ancak bu sürecin etkili yürütülmesi, teknik bilgi kadar hukuki tecrübeyi de gerektirir.
