

İşçi, farklı bir ilden sağlık raporu (heyet ya da tek hekim istirahat raporu) alabilir. Rapor, sahte değilse ve usule uygunsa geçerlidir. Ancak raporun amacı dışında kullanılması, sadakat borcunun ihlali ve işin akışını bozma iddialarıyla geçerli/haklı feshe kadar giden sonuçlar doğurabilir. İşveren, raporun fenne aykırı olduğu şüphesiyle İl Sağlık Müdürlüğü üzerinden hakem hastane süreciyle itiraz edebilir.
Çalışma hayatında kimi işçiler neredeyse hiç sağlık raporu almazken, bazıları kısa aralıklı raporlar ile iş düzenini etkileyebilir. Salgın dönemleri (ör. COVID-19) gibi istisnai hallerde istirahat raporu kaçınılmazdır; bunun dışında sık ve kısa raporlar işyerinde disiplin ve planlama sorunları doğurabilir. “Yıllık iznim yanmasın” düşüncesiyle rapor kullanmak ya da raporlu iken seyahat etmek, işverenin güvenini zedeleyen örnekler arasındadır.
İşçi, hafta tatili ya da yıllık izin sırasında başka şehirdeyken farklı ilden sağlık raporu (ya da tek hekim istirahat raporu) alabilir; rapor yetkili hekim tarafından ve SGK e-Ödenek süreçlerine uygun düzenlendiyse genel olarak geçerlidir. Ancak raporun amaç dışı kullanımı (örneğin raporluyken tatil/farklı işte çalışma) TBK 396 sadakat borcuna aykırılık sayılabilir ve 4857 İş Kanunu kapsamında geçerli/haklı fesih riskini doğurur. Sık sık rapor alma iş akışını bozuyor, verimliliği düşürüyor ve planlamayı aksatıyorsa, işveren somut verilerle desteklenmiş şekilde geçerli nedenle fesih yoluna gidebilir; burada rapor süresi, işin niteliği ve işyerinin büyüklüğü gibi kriterler dikkate alınır.
Raporun doğruluğuna dair şüphe varsa işveren veya ilgili taraflar İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurarak hakem hastane sürecini başlatabilir; fenne aykırılık şüphesinde verilen hakem hastane sağlık kurulu kararı kesindir. Ayaktan tedavide tek hekim 10 güne kadar, kontrolle 20 güne dek rapor verebilir; üzeri için sağlık kurulu raporu gerekir. İşyeri hekimi en fazla 2 gün istirahat yazabilir; özel muayenehane raporları prensipte geçerli olsa da geçici iş göremezlik ödeneği çoğu durumda ödenmez. Kısacası, şehir dışından rapor geçerliliği usule uygunluk, raporun içeriği (ör. “seyahat edemez”, “yatarak istirahat” ibaresi) ve dürüst kullanım ilkeleriyle birlikte değerlendirilir; şeffaf bildirim ve zamanında iletim, uyuşmazlık riskini en aza indirir.
Hastalık halinde istirahat raporu talep hakkınız vardır; fakat rapor, işçinin “aldığı” değil yetkili hekim/sağlık kurulu tarafından verilen bir belgedir. Hekim, tıbbi gereklilik gördüğünde mevzuata uygun süre ile rapor düzenler; işçi raporu “sipariş edemez”.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ve SGK uygulamasına göre temel esaslar:
Yetkili hekim/sağlık hizmet sunucusu rapor düzenler; e-rapor SGK’ya iletilir, işveren e-Ödenek ekranından görebilir.
Ayaktan tedavide tek hekim bir seferde en fazla 10 gün rapor verir; kontrollü uzatma ile toplam 20 güne kadar çıkabilir. 20 gün üzeri için sağlık kurulu raporu gerekir.
İşyeri hekimi en fazla 2 gün istirahat verebilir.
Özel muayenehane raporları geçerli sayılabilir; ancak bu raporlara geçici iş göremezlik ödeneği çoğunlukla ödenmez.
Kontrol tarihi tatil gününe gelirse, uygun ifadeyle devam ettirilmesi mümkündür.
Kağıt rapor düzenlenmişse, nüshalar SGK ve işverene zamanında ulaştırılmalıdır.
– İşyeri hekimi, bir kerede en fazla 2 gün rapor verebilir.
– Tek hekim, tek seferde en çok 10 gün rapor verebilir; kontrol muayenesi belirtilmişse bu süre 20 günü geçmemek üzere uzatılabilir.
– 20 günü aşan raporlar mutlaka sağlık kurulu (heyet) tarafından verilmelidir.
– Bir işçiye, aynı takvim yılı içinde tek hekim tarafından ayaktan tedaviyle verilecek rapor süresi toplamda 40 günü geçemez. Bu sınırı aşan raporlar yine sağlık kurulunca düzenlenir.
Heyet Raporunun Tekrarı
– Heyet raporunda verilecek istirahat süresi, işçinin sağlık durumuna göre belirlenir ve tek hekim raporundaki 40 günlük sınır geçerli değildir.
– Yani sağlık kurulu (heyet), işçinin tedavi ve iyileşme sürecine bağlı olarak aylarca sürebilecek rapor düzenleyebilir.
– İşçinin hastalığı devam ediyorsa, önceki heyet raporu bitiminde yeniden kontrol muayenesi sonucu ek heyet raporu verilebilir.
– Bu raporlar arka arkaya düzenlenebildiği için, aynı işçi yıl içinde birden fazla kez heyet raporu alabilir.
– SGK mevzuatı heyet raporlarına katı bir üst sınır koymamaktadır, ancak sürekli ve uzun süreli raporlar SGK tarafından incelenir ve gerekirse sağlık kurulu tekrar değerlendirme yapar.
Özet
– Tek hekim raporları: bir defada en fazla 20 gün, yılda toplam 40 gün.
- Bir işçi için tek hekimden alınacak raporlar yılda toplam 40 günle sınırlıdır; bu sınır aşıldığında veya 20 günden fazla rapor gerektiğinde heyet (sağlık kurulu) raporu alınması zorunludur.
– Heyet raporları: 20 günden uzun tüm raporlar, süre sağlık kurulunca belirlenir, tekrar alınabilir ve üst sınır yoktur.
4857 sayılı İş Kanunu m.18 gerekçesi gereği sık hastalanma/sık rapor; işin düzenini bozuyor, planlamayı aksatıyor ve verimliliği düşürüyorsa, geçerli nedenle fesih sebebi olabilir. Değerlendirme somut olaya göre yapılır: işin niteliği, işyerinin büyüklüğü, devamsızlığın ek yükü, işçinin kıdemi vb.
Not: Kesintisiz uzun devamsızlık (m.25/I-b’deki bekleme süresi) yoksa derhal fesih koşulları oluşmayabilir; ama geçerli fesih yine de söz konusu olabilir. Fesih öncesi savunma alma yükümlülüğü (m.19) birçok olayda belirleyicidir.
TBK m.396 uyarınca işçi, özen ve sadakat borcu ile işverenin meşru menfaatini korumakla yükümlüdür. Bu nedenle:
Raporu tatil gibi kullanmak,
Raporluyken başka işte çalışmak,
Rapor amacıyla bağdaşmayan seyahat/aktivite yapmak (raporda “seyahat edemez” veya “yatarak istirahat” şartı varsa özellikle),
doğruluk ve bağlılığa aykırılık sayılabilir ve haklı/geçerli fesih sonucunu doğurabilir. Yargı kararlarında, raporluyken tatil fotoğrafları gibi bulgular feshi destekleyen güçlü kanıt kabul edilebilmektedir. Tersine, raporda seyahat yasağı yoksa ve makul kişisel neden varsa, başka ile kısa süreli gidiş her zaman fesih nedeni sayılmayabilir; somut durum belirleyicidir.
Genel kural: Seyahat özgürlüğü kapsamında, işçi farklı bir ilde bulunduğu sırada istirahat raporu alabilir.
Hafta tatilinde, resmî tatilde ya da yıllık izin sırasında başka ilde hastalanıp o ilde rapor almak makuldür.
Çalıştığı ile dönmeden, nerede ise oradan rapor göndermesi de usule uygunsa geçerlidir.
Ancak işverenin bilgisi ve iletişim önemlidir: raporun zamanında bildirilmemesi, iş akışını habersiz bırakmak, uyuşmazlık doğurabilir.
Sağlık Raporları Usul ve Esasları Hakkında Yönerge uyarınca:
Rapor alan kişi, kurumu veya raporu isteyen makam 30 gün içinde İl Sağlık Müdürlüğü’ne itiraz edebilir.
İl Sağlık Müdürlüğü, kişiyi Hakem Hastane (Ek-12 listesi) veya gerekli ise Bölge Hakem Hastanesine sevk eder.
İstirahat raporlarında “fenne aykırılık” şüphesi varsa, kurum doğrudan hakem hastane süreci başlatabilir.
Hakem hastane sağlık kurulu kararı kesindir.
Giderler, memur raporları hariç, çoğunlukla itiraz eden kurum/kişi tarafından karşılanır.
Süreçte randevu/başlatma/tamamlama için tanımlı süreler (20 + 15 + 30 gün gibi) bulunur; bildirim ve başvuru zamanlaması kritik önemdedir.
Mevzuatta “evinde kalma zorunluluğu” genel kural olarak yoktur; ancak raporun amacı esastır:
Raporda “yatarak istirahat” veya “seyahat edemez” ibaresi varsa, uygun davranmak zorunludur.
Raporu dinlenme/tedavi yerine eğlence/seyahat için kullanmak, sadakat borcuna aykırılık iddiasını güçlendirir.
Yargı, makul kişisel neden ve rapor içeriği uyumluysa, ev dışındaki kısa süreli hareketliliği tek başına fesih nedeni saymamaktadır.
Memurlar için çoğu durumda raporun hastalık iznine çevrilmesi ve ikamet/yer yönünden bazı özel kurallar vardır.
İşçilerde ise istirahat raporu doğrudan iş görmeme belgesidir; işveren bilgilendirme ve SGK bildirim akışı öne çıkar.
Hem işçiler hem memurlar için farklı ilden rapor pratiği mümkündür; belirleyici olan usul, dürüstlük ve raporun amacıdır.
Yıllık izinde Malatya’da bulunan Ankara’lı işçi, burada rahatsızlanıp rapor almışsa; usule uygun düzenlenmişse rapor geçerli kabul edilir.
Tatilden önce izin reddi sonrası “bir yolunu bulurum” deyip ertesi gün rapor sunulması, işverende kuşku doğurabilir; geçerli fesih kararlarını destekleyen yargı örnekleri vardır.
Raporluyken sahil/tatil görüntüleri paylaşmak, raporun amaç dışı kullanımı lehine açık delil oluşturabilir.
İşçi için:
Raporu zamanında işverene iletin (e-rapor zaten görünse de, iletişimi kesmeyin).
Rapordaki kısıtlamalara uyun (“seyahat edemez”, “yatarak istirahat” vb.).
Yıllık izin/hafta tatili dönüşü farklı ilden rapor alacaksanız, kısa bilgi verin; yanlış anlamaları önleyin.
İşveren için:
Sık rapor iş akışını bozuyorsa, durumu belgelerle tespit edin (plan, vardiya, ek yük, müşteri şikâyeti).
Fesih düşünecekseniz, m.19 savunma sürecini işletin; geçerli neden analizini somut verilerle yapın.
Raporun fenne aykırı olduğundan şüphe varsa, İl Sağlık Müdürlüğü – Hakem Hastane yoluna başvurun.
Evet, şehir dışından alınan sağlık raporu usule uygun düzenlendiği sürece geçerlidir. Evet; yetkili hekim düzenlemiş, usule uygun bildirilmiş ve amaç dışı kullanılmamışsa geçerlidir. Yetkili bir hekimin imzası bulunan ve SGK e-Ödenek sistemine işlenen rapor, işveren tarafından kabul edilmek zorundadır. Ancak raporun sahteliği veya amacı dışında kullanımı durumunda geçerliliği tartışma konusu olabilir.
İşçi hafta tatili, yıllık izin veya resmi tatil döneminde başka bir ilde bulunduğu sırada rahatsızlanırsa oradaki sağlık kuruluşundan sağlık raporu alabilir. Raporun resmi sağlık hizmet sunucusu tarafından verilmesi ve SGK’ya bildirilmesi yeterlidir. Bu rapor geçerli kabul edilir.
SGK, şehir dışından alınan raporları geçerli kabul eder, yeter ki rapor yetkili hekim tarafından verilmiş ve e-rapor sistemi üzerinden bildirilmiş olsun. Özel muayenehane raporları ise geçerli sayılabilir ancak SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyebilir.
Tek başına şehir dışından rapor almak işten çıkarma nedeni değildir. Ancak raporun amacı dışında kullanıldığı, iş akışını bozacak şekilde sık sık tekrarlandığı veya işverene bildirilmediği hallerde işveren geçerli nedenle fesih hakkını kullanabilir.
İşçi yıllık izinde bulunduğu yerde rahatsızlanırsa oradaki hastaneden rapor alabilir. Bu rapor geçerli sayılır ve yıllık izin süresi ile çakışmaz, raporlu günler izin gününden ayrı değerlendirilir. İşçi, raporu işverene en kısa sürede bildirmelidir.
Evet, hafta tatilinde farklı şehirde bulunan işçi rahatsızlandığında bulunduğu yerde rapor alabilir. Rapor resmi sağlık hizmet sunucusu tarafından düzenlenmişse geçerlidir ve işveren bu raporu kabul etmek zorundadır.
Raporun içeriğinde “seyahat edemez” veya “yatarak istirahat” gibi kısıtlayıcı bir ibare yoksa işçi raporlu dönemde başka bir şehre gidebilir. Ancak bu durum sadakat borcuna aykırı olmayacak şekilde açıklanmalı ve işverenin güveni zedelenmemelidir.
İşçi raporlu olduğu dönemde tatil yapıyor ve bunu sosyal medyada açıkça paylaşıyorsa, bu durum sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilir. İşverenin güveni sarsıldığından iş sözleşmesi haklı veya geçerli nedenle feshedilebilir.
Evet, işveren raporun fenne aykırı olduğu düşüncesindeyse İl Sağlık Müdürlüğü üzerinden hakem hastane sürecini başlatabilir. Hakem hastanenin verdiği karar kesindir ve taraflar buna uymak zorundadır.
Özel muayenehaneden alınan rapor hukuken geçerli olsa da SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez. İşçinin ödeneğe hak kazanabilmesi için raporun SGK ile sözleşmeli bir sağlık hizmet sunucusundan alınması gerekir.
İşverenin tek başına raporu reddetme hakkı yoktur. Rapor yetkili hekim tarafından verilmişse geçerlidir. Şüphe duyuluyorsa itiraz yolu kullanılmalıdır, aksi halde raporu kabul etmek zorunludur.
İşçi aldığı raporu zamanında işverene bildirmekle yükümlüdür. Raporu gizlemek veya geç ulaştırmak işveren açısından güven kaybına yol açar ve devamsızlık olarak değerlendirilebilir.
İşveren işçinin rapor süresince tatilde olduğunu, farklı bir işte çalıştığını veya raporun sahte olduğunu belgelerle ispat edebilir. Sosyal medya paylaşımları, tanık beyanları veya resmi tespitler bu süreçte delil olabilir.
Evet, işçi sık sık kısa süreli rapor alarak işin düzenini bozuyorsa işveren geçerli nedenle iş sözleşmesini feshedebilir. Ancak bu durumda işçinin savunmasının alınması gerekir. Dolayısıyla işin akışını bozuyor ve verimliliği düşürüyorsa geçerli fesih sebebi olabilir. Savunma süreci önemli.
Evet, rapor nereden alınırsa alınsın işçi işverene en kısa sürede bildirim yapmakla yükümlüdür. Bu bildirim yapılmazsa işverenin güveni zedelenir ve iş akışında aksaklıklar yaşanabilir.
Evet, SGK e-rapor sistemi üzerinden düzenlenen raporlar işveren tarafından görüntülenebilir. Bu nedenle işçi raporu bulunduğu şehirden alsa bile SGK kayıtlarında işverene yansır.
Hayır, raporlu işçi başka bir işte çalışamaz. Raporlu dönemde çalışmak, sadakat borcuna aykırılık teşkil eder ve işten çıkarma nedeni olabilir.
Eğer rapor geçerli ve usule uygun düzenlenmişse işveren disiplin cezası veremez. Ancak rapor amacı dışında kullanılıyorsa veya işverene bildirilmemişse disiplin süreci gündeme gelebilir.
Evet, işçi yıllık izinde hastalanırsa aldığı rapor yıllık izin günlerini keser. Bu durumda raporlu günler yıllık izin günlerinden düşülmez, rapor ayrı değerlendirilir.
Evet, İl Sağlık Müdürlüğü’nün yönlendirdiği hakem hastane tarafından verilen rapor kesindir. Bu karara karşı başka bir itiraz yolu bulunmamaktadır.
Evet, işveren işçinin raporunu SGK’ya bildirmekle yükümlüdür. Elektronik rapor sisteminde bu bildirim otomatik olarak gerçekleşmektedir.
İşçi rapor aldığı sürede iş yerine dönmek zorunda değildir. Ancak rapor bitiminde göreve başlamak için zamanında işyerine dönmesi gerekir.
Sahte rapor kullanan işçi hem disiplin hem de ceza hukuku açısından sorumluluk taşır. Bu durum haklı fesih sebebidir ve işveren işçiyi tazminatsız olarak işten çıkarabilir.
Evet, işyeri hekimi raporu değerlendirmek zorundadır. Usule uygun düzenlenmiş raporların reddedilmesi mümkün değildir.
Eğer raporda “seyahat edemez” gibi kısıtlayıcı bir ifade yoksa işçi makul sebeple başka şehre gidebilir. Ancak bu durum işverenin güvenini zedelememeli ve sadakat borcuna aykırılık oluşturmamalıdır. Dolayısıyla raporunuzda seyahat yasağı/yatarak koşulu yoksa makul sınırlar içinde mümkündür; yine de sadakat borcu gereği raporu dinlenme/tedavi için kullanın.
Hayır, usule uygun alınan şehir dışı raporları devamsızlık sayılmaz. Ancak işverene bildirilmezse veya sahte çıkarsa devamsızlık gerekçesiyle fesih gündeme gelebilir.
Rapor geç teslim edilirse işveren işçinin devamsız olduğunu düşünebilir. Bu durum ihtilafa yol açar ve işverenin disiplin süreci başlatmasına sebep olabilir.
SGK doğrudan yaptırım uygulamaz, ancak işçinin raporu işverene geç bildirmesi iş hukuku açısından sorun yaratır. İşveren bu durumu sadakat borcuna aykırılık olarak değerlendirebilir.
Raporlu dönemde işçinin maaşının SGK tarafından ödenecek kısmı iş göremezlik ödeneği kapsamında karşılanır. İşveren bu döneme ait maaşı ödemez, yalnızca raporun yasal kısmı SGK tarafından ödenir.
Hayır, usule uygun alınmış bir sağlık raporu kıdem tazminatı hakkını etkilemez. Ancak raporun kötüye kullanılması veya sahte rapor düzenlenmesi halinde işveren haklı nedenle fesih yapabilir ve işçi tazminat hakkını kaybeder.
Şehir dışından alınan sağlık raporları, SGK mevzuatına uygun şekilde düzenlendiğinde ve yetkili hekim tarafından verildiğinde işçi açısından geçerlidir. Ancak raporun amacı dışında kullanılması, sadakat borcunun ihlali, iş akışının bozulması veya sık sık rapor alınarak verimliliğin düşmesi durumunda, işverenin 4857 İş Kanunu kapsamında fesih hakkı gündeme gelebilir. Bu noktada raporun sahte olmaması, işverene zamanında bildirilmesi ve e-rapor sistemine işlenmesi oldukça önemlidir. İşverenin rapora şüpheyle yaklaşması halinde İl Sağlık Müdürlüğü ve hakem hastane üzerinden itiraz süreci işletilebilir ve verilen karar kesin hüküm taşır.
Sonuç olarak, işçinin şehir dışından aldığı istirahat raporu geçerli olmakla birlikte, bu raporun nasıl ve hangi şartlarda kullanıldığı belirleyici olmaktadır. İşçi raporunu tedavi ve dinlenme amacıyla kullanmalı, seyahat yasağı veya yatarak istirahat şartı varsa buna uygun davranmalı ve işverene zamanında bildirmelidir. Aksi halde işverenin güveni sarsılabilir ve bu durum iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli nedenle feshi sonucunu doğurabilir. Hem işçi hem işveren açısından uyuşmazlıkların önlenmesi için şeffaf iletişim, mevzuata uygun hareket ve raporun gerçek amacına bağlı kalınması en sağlıklı çözüm olacaktır.
-Şehir dışından alınan rapor geçerlidir; sahte olmadığı ve tıbben uygun düzenlendiği sürece sorun yoktur.
-Raporu hemen işverene bildirin; e-rapor zaten sistemde görünür, ayrıca iletişim kanıtı bırakın (e-posta/mesaj).
-Seyahat/aktivite rapor kısıtlarına uyun; raporu tatil veya iş için kullanmayın.
-Sık rapor iş akışını bozuyorsa, bu durum geçerli fesih sebebi olabilir; işverenin savunma isteme yükümlülüğünü hatırlatın.
-Raporun fennî uygunluğu veya gerçekliği tartışmalıysa, İl Sağlık Müdürlüğü → Hakem Hastane yoluna gidilir; karar kesindir.
-Hafta tatili/yıllık izin dönüşü işe uğramadan şehir dışından rapor göndermek mümkün; ancak zamanında bildirim ve sadakat borcuna uygun davranış şarttır.
-Farklı ilden istirahat raporu prensip olarak geçerlidir; önemli olan usule uygunluk ve raporun amacına bağlı davranıştır.
-Sık rapor ve raporun suiistimali; geçerli/haklı fesih, disiplin ve tazminat başlıklarını gündeme getirebilir.
-SGK ve Sağlık Bakanlığı süreçlerine uygun düzenlenmiş rapor, İl Sağlık Müdürlüğü – Hakem Hastane itiraz mekanizması ile kesinleşir.
-Hem işçi hem işveren için en güvenli yol, şeffaf iletişim, mevzuata uygunluk ve kanıtlanabilir süreç yönetimidir.